26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 Akademi 29 Mart 2017 Çarşamba Yeni ulusal gelir serileri: Gözlem ve değerlendirmeler Korkut Boratav Tuncer Bulutay A. Yavuz Oktar Ege Türel Rahmi A. Ercan Türeli Uygur TÜİK’in yeni ulusal gelir ve harcama serileri, özellikle 200915 dönemi için bambaşka bir ekonomik görünüm sunmaktadır. Eski serilerin kullanılmasıyla yapılan inceleme ve yorumlar, bu dönemde Türkiye ekonomisinin yüksek cari açıkların dış finansmanı ile desteklenen “tüketim itişli” bir büyüme patikası izlediğini ima etmekteydi. Oysa yeni seriler, “yatırım itişli” bir büyüme patikasını ima etmektedir. Böylelikle, söz konusu dönemle ilgili olarak yakın geçmişte yapılan analizler, başta 2017 Yılı Bütçesi ve Yıllık Programı ile 20172019 Orta Vadeli Programı olmak üzere, yakın tarihli ülke iktisat politikası belgelerindeki temel varsayımlar tümüyle geçersiz hale gelmiş bulunmaktadır. Böylesine köklü bir revizyonun hazırlık aşamalarında TÜİK’in, OECD’nin de salık verdiği gibi, konu ile ilgili uzmanlar ve uzmanlık kuruluşlarıyla yoğun danışma ve işbirliğine gitmesi, üretilen serileri erişilen mutabakattan sonra ilan etmesi arzu edilirdi. TÜİK bu yolu benimsememiş, 12 Aralık 2016’dan sonra akademik çevreler ve medyadan gelen soru ve eleştirilerin ardından 2728 Aralık 2016’da “bilgilendirme toplantıları” düzenlemeyi yeğlemiştir. Kanımızca anılan toplantılardaki açıklamalar ve bu açıklamalara temel oluşturan belgeler (örneğin TÜİK 2017), yeni seriler üzerindeki tereddütleri gidermek için yeterli olamamıştır. Bu görüşümüzün dayanaklarını ve yapılmasını önerdiğimiz teknik çalışmaları aşağıda kısaca özetleyeceğiz. lZaman serilerinin sürekliliği ve tutarlılığı TÜİK yeni ulusal gelir serilerini türe tirken, SNA2008 ve ESA2010’da benimsenen yaklaşıma uygun olarak zincirleme hacim endekslerini kullanmıştır. Ne var ki söz konusu yöntem, belirli bir yıla ait verilerin sektörler ve dönemler itibarıyla toplanabilirliğini sağlama Ulusal gelir serilerindeki revizyonun niteliği Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “Türkiye Ulusal Hesaplar Sistemi’nde SNA2008 ve ESA2010’un Uygulanması ve Ana Revizyon” başlıklı belgeyi (TÜİK, 2016) ve buna ekli yeni ulusal gelir serilerini 12 Aralık 2016’da yayımlamış bulunuyor. Yeni ulusal gelir ve harcama serilerinin incelenmesi, TÜİK’in sadece Birleşmiş Milletler’in SNA2008 ve Avrupa Birliği’nin ESA2010 (Avrupa Hesaplar Sistemi) standartlarına uyum için gereken revizyonlarla yetinmediğini, ulusal gelir düzeyinde, reel gelir artış hızlarında, hasılanın sektörel dağılımında ve harcama bileşiminde köklü revizyonlara gittiğini göstermektedir. Bu revizyonların nedenlerini ve nicel sonuçlarını irdeleyen ayrıntılı teknik çalışmalar da yapılmıştır. (Kaynakça’ya bkz.) TÜİK 2016’da yer alan açıklamalara göre cari fiyatlarla 2012 yılı yeni GSYH tahmini, eskisinden yüzde 10,8 yüksek iken, bu artış oranının yaklaşık 2,8 puanlık kısmı SNA2008 ve ESA2010 normlarına uyum çabalarının sonucu olarak ortaya çıkmış, artakalan 8 puanlık kısmı ise hasıla ölçüm yöntemlerindeki değişikliklerden kaynaklanmıştır. Eski ve yeni GSYH tahminleri arasındaki fark, 2012 yılından itibaren artmaya devam etmiş ve 2015 yılında yüzde 19,7’ye ulaşmış bulunuyor. 2012 yılı itibarıyla TÜİK’in GSYH’de yaptığı (yüzde 10,8’lik artım getiren) revizyonun sayısal ölçüsü, sadece OECD ortalaması olan yüzde 3,8’den değil, tüm OECD üye ülkelerininkinden yüksektir. Öte yandan, OECD ülkelerindeki ortalama yüzde 3,8’lik hasıla artışının yaklaşık 3,1 puanlık kısmı SNA2008 ve ESA2010’a uyumun sonucu olarak ortaya çıkarken, istatistiksel ölçüm yöntemlerinin katkısı 0,7 puandır. Bu göreli ağırlık Türkiye örneğinde tersine dönmüştür. makta, bölüşüm araştırmaları açısından önem taşıyan sektörel zımni deflatörleri türetilemez hale getirmekte, ekonomideki reel yapısal dönüşümün saptanması ve izlenmesinde güçlükler ortaya çıkarmaktadır. Bu açmazdan çıkış için, TÜİK’in sabit fiyatlı serileri ayrı bir küme olarak üretmeyi sürdürmesinde yarar vardır. Nitekim Japonya da benzer bir yolu seçmiş, eski ve yeni standartlara göre üretilen ulusal gelir serilerini birlikte yayımlamaya başlamıştır. l Veri kaynakları TÜİK yeni ulusal gelir serilerini üre tirken, başta Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, SGK ve BDDK’den alınan bilgiler olmak üzere, “idari kayıtlar” ile ulusal hesaplar sistemini bütünleştirmeye çaba harcamıştır. Ancak bu yeni bilgi kaynakları ile TÜİK’in yayımladığı Kısa Dönemli İş İstatistikleri ve Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri Anketi (ve bunlarla bağlantılı sanayi üretim endeksleri, çeşitli sektörlerle ilgili üretim, ciro, istihdam ve işgücü girdi endeksleri) arasında ciddi uyumsuzluklar vardır. Kısa Dönemli İş İstatistikleri ve Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri An keti TÜİK tarafından AB standartlarına göre yeniden gözden geçirilmiş olmasına rağmen, bu istatistiklerdeki iyileştirmeler ulusal hesap sistemine yansıtılmamıştır. Çeşitli sektörlerle ilgili olan üretim, ciro, istihdam ve işgücü girdi endeksleri doğrudan doğruya milli geliri oluşturan öğeleri içerir veya onlarla bağlantılıdır. Bu temel veri kaynakları yerine idari kayıtların kullanılması geçmiş serilerden kopukluğun başlıca nedeni olabilir. Maliye Bakanlığı kaynaklarının (örneğin GİB tarafından derlenen KDV beyannamesi ve geçici beyannamelerin) katma değer hesabında kullanılması, çeşitli sakıncalar içerebilir. Örneğin vergi oranlarının ve diğer mali kuralların değiştirilmesi idari kayıtlarda milli gelir bileşenleriyle ilgili olmayan sapmalara yol açabilir. Maliye bürokrasisinin kayıtları ve diğer idari kayıtlar, milli muhasebe tahminlerinin temel veri tabanını oluşturmamalıdır. lReel GSYH ve sektörel bileşenlerinin yıllık artış oranları OECD ülkelerinde 2010 sonrası ulusal gelir serilerinin revize edilmesi, esas itibarıyla, GSYİH düzeylerini ılımlı ölçülerde yükseltirken GSYH artış oranlarını fazla etkilememiştir. Oysa Türkiye’deki durum çok farklıdır; revizyonla birlikte hem GSYH düzeyleri hem de GSYH artış oranları yükseltilmiştir. 201015 döneminde eski seriye göre yılda ortalama yüzde 5.2 olan reel GSYH artış hızı, yeni seride yüzde 7.3’e yükseltilmiş bulunuyor. Bu revizyonun sonucunda Türkiye ekonomisi 2009 krizi sonrasındaki ortalama büyüme hızları itibarıyla Çin’in hemen ardında, dünya ülkeleri sıralamasında ikinci konumda yer almaktadır. GSYH artışının sektörel bileşenleri incelendiğinde, şöyle bir revizyon örüntüsü ortaya çıkıyor: Ortalama hasıla artış oranı tarımda yüzde 3.3’ten yüzde 4.2’ye; imalat sanayiinde yüzde 6’dan yüzde 8.7’ye; inşaatta yüzde 6,.’den >> Akademi 29 MART 2017 ÇARŞAMBA SAYI: 5 Tek sayfa için boşluklu 6 bin 500, çift sayfa için boşluklu 13 bin karakterlik yazılarınız için adresimiz: akademi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu l Yayın Yönetmeni: Özgür Gökmen l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Abbas Yalçın l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişliİstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam ve Pazarlama Danışmanı: Ayşe Cemal l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: (0212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. Danışma kurulu l Ali Tayfun Atay, Antropoloji ve Sosyoloji l Ayşe Erzan, Fizik l Beliz Güçbilmez, Tiyatro l Gençay Gürsoy, Sağlık Bilimleri l Haldun Gülalp, Siyaset Bilimi l İbrahim Ö. Kaboğlu, Hukuk l İlhan Uzgel, Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika l Korkut Boratav, İktisat l Necmiye Alpay, Dilbilim l Nilgün Toker Kılınç, Felsefe l Özdemir Aktan, Sağlık Bilimleri l Reşit Canbeyli, Psikoloji l Sefa Feza Arslan, Matematik l Uygur Kocabaşoğlu, Tarih ve İletişim l Zeliha Etöz, Sosyoloji ve Siyasal Antropoloji
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear