Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
YENİ KİTAP Apple’ın şu andaki CEO’su Tim Cook, eski patronu Jobs’un son günlerinde yaşanan bir olayı ilk kez anlatıyor: “Ocak 2009’da Steve’in karaciğere ihtiyaç duyduğunu öğrendim. Evde yatıyordu. Nakil listesindeydi ama bir donör bulma şansı çok zayıftı. Kanımı tahlil ettirdim. Steve’inki gibi nadir bulunan bir tür olduğunu, karaciğerimin bir bölümünü ona verebileceğimi öğrendim. Evine giderek niyetimi açıkladım. Daha sözümü bitirmeden beni durdurdu: ‘Hayır, bunu asla kabul edemem. Asla!’ diye bağırdı. Düşünmedi bile. ‘Emin misin?’ diye sormadı, ‘Bir düşüneyim’ demedi. Bir aziz değildi. Ama çok iyi bir insandı.” Bağışlanan karaciğeri reddetti Kişisel bilgisayar, animasyon, dijital müzik… Birçok alanda yaptığı yeniliklerle tanınan iş dünyasının efsanesi Steve Jobs için yazılan kitapların sayısı her gün artıyor. ABD’de “Steve Jobs Olmak” adlı yeni bir kitap daha çıkıyor. Kitap hakkında Amerikan Fast Company dergisinde bir makale kaleme alan yazarlar, Jobs’a yakıştırılan devrimci, diktatör, egomanyak gibi sıfatların tam tersinin geçerli olduğunu öne sürüyor. Bilmediğiniz Steve Jobs Kişisel bilgisayar (PC) devriminin öncüsü, Apple’ın kurucusu Steve Jobs öleli dört yıl bile olmadı. Ama hakkında çıkan kitapların sayısı çoktan onu geçti. Çocuklar İçin Steve Jobs, Steve Jobs Gibi Düşünmek, Dünyanın Steve Jobs’tan Öğreneceği 101 Şey, Steve Jobs’un Sırları, Steve Jobs’un 66 Sırrı, Steve’in Beyninin İçinde, Farklı Düşünen Adam: Steve Jobs, On Liderlik Dersi: Steve Jobs… Hakkında yapılan ilmlerden biri gösterildi (2013, Jobs), diğeri (Steve Jobs) bu sonbaharda gösterime girecek. BİLMEDİĞİMİZ NE KALMIŞTI Bu durumda Steve’in bilmediğimiz hangi yönü kaldı, diye sorabilirsiniz. Ancak 24 Mart’ta yeni bir kitap daha çıkıyor. Brent Schlender ve Rick Tetzeli’nin kaleme aldığı Becoming Steve Jobs (Steve Jobs Olmak), ünlü girişimciye yeni bir bakış açısı getiriyor. Amerikan Fast Company dergisinin son sayısında yayınlanan Rick Tetzeli’nin yazısı, kitabın aynı zamanda bir tür polemik olduğunu da gösteriyor. İki yazar, Steve Jobs için ilk akla gelen “harika çocuk”, “yenilikçi”, “tiran”, “iğrenç tip” gibi tanımların doğru olmadığını belirtiyor. Bu etiketlerin Steve Jobs’a 22 MART 2015 yapıştırılmasının nedeni, Walter Isaacson’un Steve Jobs adlı yaşam öyküsü oldu. Bu biyograi, Isaacson’ın Steve Jobs ve yakınlarıyla yaptığı söyleşilere dayanıyordu. Ancak kitabı eleştirenler de çok oldu. Apple’ın şimdiki CEO’su Tim Cook bunlardan biriydi: “Bu kitabın çok zararı dokundu. Steve’in açgözlü, bencil bir egomanyak olduğu izlenimini yaratı.” İşte yeni kitap, Steve Jobs’un bencil olmadığı gibi, işyerinde de diktatör gibi davranmadığını öne sürüyor. Jobs kimseyi dinlemeyen bir yönetici değildi. Tam aksine, sürekli değişiyor, öğreniyordu. Ancak bu noktaya zamanla geldi. Apple’ı kurduktan sonraki ilk on yılda, şirketi kendisinin neden olduğu iç çatışmalarla yıpratı. Sonunda Apple’dan kovuldu. Animasyon ilmleri yapan Pixar şirketine geçtiğinde, orada sıkı bir işbirliği kültürüyle karşılaştı; bu da değişmesini sağladı. Burada Toy Story adlı ünlü animasyon ilmini yapan ekipte çalıştı. Toy Story’nin yönetmeni John Lasseter “Aramızdaki işbirliği Steve’e ilham verdi” diyor. “Apple’a geri döndüğünde onu başarıya ulaştıran başlıca değişiklerden biri bu oldu. Artık başkalarının yeteneğine açık hale gelmişti, kendisinin yapamayacağı “Steve Jobs Olmak” adlı kitap ABD’de 24 Mart’ta piyasada Bill Gates, Jobs’un ekip yönetmekteki başarısını vurguluyor: “(Apple’daki ikinci döneminde kurduğu) ekip, muhteşemdi. Her bir üyesi için ‘Tamam, aldığı parayı hak ediyor, bu da aldığı parayı hak ediyor, bu da hak ediyor’ diyebilirdiniz. O ekipte hiçbir zaaf yoktu.” işleri yapabilenlerden ilham almasını öğrenmişti.” 1997’de Steve Jobs, batmak üzere olan Apple’a geri döndüğünde, artık eskisi gibi, bütün ayrıntıları denetlemek isteyen bir “mikro yönetici” değildi. İşleri delege etmeyi başardı. Örneğin şirketin mali operasyonlarına hiç karışmadı. Buna karşılık başka işlere sık sık burnunu sokmayı sürdürdü. Ona yakın çalışanlardan birine göre “Bağırmasına tahammül edebilirseniz, neden bağırdığını anlayabilirdiniz.” Apple’daki ikinci döneminde Steve Jobs, ikna olmayı da öğrenmişti. Örneğin 1999’da dijital ilmlere hayran olduğundan, Apple’in iMovie adında bir yazılım üretmesini sağladı. Ancak yönetici ekip, dijital ilmdense dijital müziğin çok daha iyi sonuçlar verebileceğine inanıyordu. 2000 başlarında Palo Alto’da bir otelde bir araya geldiler. Bu toplantıda Jobs, ekibinin haklı olduğunu kabul eti: 12 ay sonra iTunes piyasaya çıktı, onu iPod izledi. Steve Jobs, iPhone’un hazırlandığı dönemde, bu yeni akıllı telefon için bağımsız girişimcilerin yazılım geliştirmesini önlemek istedi. Ancak ekibini dinledikten sonra, App Store’un kurulmasını kabul eti; iPhone’un başarısının ardında da bu karar yatıyordu. DEVRİMCİ DEĞİL EVRİMCİYDİ Steve Jobs’un Apple II’den iPad’e uzanan bir çizgide hep devrimci çıkışlar yaptığı öne sürülür. Ancak, yeni kitaba göre Steve Jobs bir evrimciydi. 1991’de Steve Jobs ile Bill Gates, bir söyleşide bir araya geldiler. Gates, bilgisayar endüstrisinin evrimciliğe ihtiyaç duyduğunu söyledi: “Tek istediğim, bugün varolan sokaklarda gidebilecek bir otomobil. Ben bu evrimci yoldayım.” O sırada Jobs’un hedei başkaydı. Herşeyi değiştiren ürünlerden yanaydı: “Standartlara arada sırada bir tekme atmak gerekir” dedi. Ancak bu söyleşiden altı yıl sonra Apple’a geri döndüğünde, evrimci yolu benimsemişti. Adım adım ilerledi. Apple’ın yerlerde sürünen imajını düzeltmek için geliştirdiği iMac, bir mühendislik değil, tasarım devrimiydi. iPod, iPhone, İPad gibi efsanevi ürünlerin her biri, başkalarının daha önce denediği, ancak pazarlamayı başaramadığı ürünlerdi. Steve Jobs öldükten sonra da Apple’ın yoluna devam etmesi, belki de onun geride bıraktığı en büyük mirastı. Derleyen Ayşen Gür 21