Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 Doç. Dr. Kemal YEŞİLÇİMEN Algı savaşının sonuçlarından… BİLİNÇALTI KURGU C S TRATEJİ aranlık savaş yöntemlerinden algı yönetimi ve savaşının bazı somut yansımaları ile sonuçları şöyle sıralanabilir: Bizi yanıltarak irademizi ele geçirmeye çalışan karanlık bir savaşın kurbanıyız. Dış dünyadan bulaşan algı virüsü uyutuyor, aldatıyor ve algımızı ele geçiriyor. Görmemiz istenenleri görüyor, yapmamız istenenleri yapıyor, küresel algının figuranı oluyoruz. Algı yeteneğimiz bozulduğu için tehlike ve felaketler bitmek bilmiyor. ? İnançları bile sarsan bu karanlık savaşla beyinler çözülüyor, pelte gibi oluyor. Yalan yanlış bilgi bombardımanı altında toplum ne yapacağını bilemiyor. Derin tarihi geçmişi olan milletler bile gözlerine far tutulmuş tavşanlar gibi şaşırmış ve çaresiz. Yaşamsal sorunlarda bile beyinler donmuş, insanlar boş boş bakıyor. Sanki zaman tünelinde aklımız ve dimağımız kayboluyor. ? Biz insanlar dünyayı algıladığımız şekilde görür ve yaşarız. Algımız ise beynimize akan bilgi tufanıyla oluşur. Dış dünyadan akan bu bilgi birikiminin hediye ettiği sanal gözlüğün gösterdiği şekilde de dünyayı görürüz. Yıllar içinde oluşan bu pembe gözlük, bilgi kirliliği yüzünden ne yazık ki gerçeği göstermiyor ve bizi sürekli yanıltıyor. Virüs girmiş bilgisayar gibi algımız bozulmuş, zihnimiz karışık. Çağımızın önemli sorunu; algı kirlenmesi. ? Uzaktan kumanda elimizde, ekran karşısında hipnotize oluyoruz. Kredi kartı ve cep telefonu para ve zamanımızı yönetiyor, tüketiyor. Dış dünyanın yönettiği bir hayata bağımlı olurken, sigaradan alkole her çeşit kötü alışkanlık karşısında, ‘elimde değil’ diye sızlanıp duruyoruz. Yönetim bizim elimizde değilse kimin elinde? Elimizden giden her şeyi dış dünyanın egemenliğine terk ederken irademiz kayboluyor, algımız yabancılaşıyor. Modern denilen yaşam tarzı özgürlüğümüzü teslim alıyor. Cezbedici bir dünyaya bağımlı olurken sonsuz esaret başlıyor. İnsan ve toplumlar bağımlı olurken özgürlüklerini işte böyle kaybediyor. K Toplumsal bozgun İnsanın çevresini, olayları, varlığını algılayabilmesi için bilgiye ihtiyacı vardır. Bu bilginin kontrollü ve güdümlü yayılması, algı yönlendirmesini getiriyor. Bu yönlendirme bireylerin kendisinden, toplumsal değerlerinden kopmasını sağlıyor. Sonuç toplumsal bozgunu doğuruyor… ESİR TOPLUM ? İnancın, bütün değerlerin hatta vatan savunmasının idrak merkezi; algımız. Algıyı ele geçiren, özgür iradeyi yok ederek toplumları uzaktan kumandayla yönetilen yığınlara dönüştürüyor. Bu yüzden algı savaşı ? Bu akıl oyunu tamamen bilinçaltı kurguya dayanıyor. Küresel film sektörü algı oyununa en iyi örnektir. Hem eğlendiriyor, hem de bilinçaltı teknikleri kullanarak geleceğin küresel algısını mükemmel bir şekilde oluşturuyor. Kanlı ve acımasız savaşlar, kıyamet sahneleri, soygun, hırsızlık, kapkaç, tecavüz ve insanlık dışı ne varsa hepsi, sıradan olaylar gibi zihinlere işleniyor. Amaç, insanlık vicdanını yok ederek vahşet dolu kötü bir dünyaya alıştırma. Hayatın önceden yaşanmış olduğu algısı yüzünden, gerçekle hayal birbirine karışıyor. Bu yüzden Irak’taki vahşeti film gibi izliyoruz. Beyinlere kazınan algı aynı: kötülük dünyasında depremden teröre kadar kötü olan her şeyle beraber yaşamaya alışmalıyız. ? ‘Memleketi sen mi kurtaracaksın? Tecavüz kaçınılmazsa zevk almasını bileceksin, keyfine bak’ gibi sürekli tekrarlanan cümlelerle, reklam ve dizilerde toplumun bilinçaltına teslimiyet tohumları ekiliyor. Bu sinyallerle kurgulanan toplumun, bütün değerlerin satışı karşısında kılını kıpırdatmayışına şaşmamak gerekir. Yöntem son derece basit ve etkili: Altındaki halıyı çekseniz kimse umursamıyor. ? Algı oyununa diğer bir örnek ise ‘hastalık satmak’. Son yıllarda binlerce sanal hastalık diğer savaşlardan daha etkili, kolay, ucuz ve onların uydurulması boşuna değil. Hastalık sattığınız üzerinde bir role sahip. Zaten gerekli algıyı zaman, ilaçtan teknolojiye kadar pek çok şeyi yaratmadan hiçbir savaşı kazanmak mümkün değil. satmış oluyorsunuz. Bunun için sadece hastalıkla Savaşın kazanımlarını sihirli bir şekilde sağlayan bu ilgili algıyı satmanız yeterli. Tıpkı taşıt sattığınız karanlık oyun, küreselleşen dünyanın yeni savaş zaman benzinden otoyola kadar her şeyi sattığınız yöntemi. gibi. Taşıt dışındakilerin reklamını yapmanız ? Algı yönetimi, akıl ve bilim oyunu. Bu akıl gerekmiyor. Taşıtın konfor ve kolaylık algısını oyunu ile kötü alışkanlıklardan sağlıklı yaşama, satmanız yeterli. ekonomiden milli güvenliğe her şeyi ? Algı yönetimi ile kalp krizinden teröre kadar yönetebilirsiniz. Zor kullanmadan insanları pek çok konuda toplumu yönlendirmek mümkün. Bermuda şeytan üçgenine bile hapsedebilirsiniz: Seçilen konu, planlanan davranış modeliyle birlikte İster borsa, faiz, döviz ister koltuk, asansör, taşıt. toplumun bilinçaltına binlerce kere kaydedilir. Yoksulluk ve borçlanma yüzünden iradesi çözülen Mesela ‘kalp krizi belirtileri olduğunda derhal insan ve toplumlar, algı virüsüne karşı tamamen hastaneye gitmek gerekir’ gibi. Aynı yöntemle korumasız ve çaresiz. Bağımlı hayatla özgürlüğünü sigarayı bırakma, şişmanlığı önleme, sağlıklı değişmeye ve her istenileni yapmaya hazır. beslenme ve spor alışkanlığı yaşam tarzına dönüşebilir ve bu yolla çok sayıda hayat kurtarılmış olur. ? Zararlı bir uygulama ise ekonomik kriz ve terör korkusunu kullanarak, yapılması istenen veya istenmeyen davranış modeline doğru toplumu yönlendirmek. Özellikle 11 Eylül’den sonra dünya böyle yönetiliyor. Yapılacak iş çok basit. Önce terör veya kriz felaketi, istediğiniz davranış modeliyle kodlanarak zihinlere servis edilir. Sonra da bu kötü olaya ait ses ve görüntü düğmesine basılır. Algı virüsleri hemen harekete geçecektir. ? ‘Dövizin misliyle yükselmesi krizdir’ algısıyla uyutulan toplumlar, petrol, altın ve hububat fiyatlarının astronomik yükselişini kriz olarak algılayamaz. Sonuçta, ‘Küresel kriz geliyor’ algısıyla yapılan trilyonlarca dolarlık soygunun faturasını ödemek zorunda kalırlar. Dolar ve avro matbaalarını sürekli çalıştıran uyanıklar ise, hem bu kağıtları satarken, hem de ellerinde tuttukları petrol, altın ve hububat stoklarını tüketirken Algı Yönetimi, küçük yaşlarda başlıyor...