23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 Kaan Kutlu ATAÇ Algılamalar, kırılmalar, zaaflar ışığında… C S TRATEJİ planlayıp icra edecek bir kuruluş, kurul yoktur. Bir şey itiraf etmem lazım, PKK bizden çok daha iyi psikolojik harekat yürütüyor. Çünkü elini kolunu bağlayan yok…Yanlış bilgiyi düzeltmek için fazla enerji harcıyoruz, esas görevimizi bir kenara koyup... Bir kısmı internet sitelerinden, bir kısmı yurtdışından geliyor. Akıl almaz şeyler". Terörle mücadelede önemli bir cephenin tarafı olan silahlı kuvvetlerin başarısızlıklar üzerinde böylesine çıplak bir tespitte bulunması önemlidir: muhtemeldir ki, bu konular devletin ilgili toplantılarında konuşulmakta olmasına rağmen, bürokratik yapının teknik düzeydeki tespitlerinin siyasi iktidar tarafından yeterince ilgi görmediği ve/veya öngördüğü faaliyetler için gerekli zemini oluşturamadığı söylenebilir. Silahlı kuvvetlerin "esas görevi"ni bırakıp tali olarak adlandırdığı bir mücadele içine girmesi doğaldır ki, terörle mücadelenin "kaynaklar"ının, anlaşıldığı kadarı ile, önemli bir kısmının farklı alanlarda kullanılmasını gerektirmektedir. Büyükanıt’ın "akıl almaz şeyler" olarak ifade ettiği ve psikolojik harekatın özünü oluşturan şeyler, terör örgütünün başarı hanesindeki artılar olarak durmaktadır. Belirtmekte yarar var; psikolojik faaliyetler gerçek bir ihtisas sahasıdır ve muhakkak ki üstün bir bilgi ve planlamayı gerektirir. Sorumlu konumda olan Genelkurmay Başkanı’nın enerjisini soğuran akıl almaz faaliyetler, "akıl oyunlarının" en üst seviyesinde hayat bulmaktadır ve ısrarla üzerinde durmaya çalıştığımız "devlet kalitesi" ile direkt ilgilidir. T ürkiye’nin uzun yıllardır PKK’ya karşı yürüttüğü etnikbölücü terörle mücadelesinin "Avrupa’nın unutulan savaşı" olarak adlandırıldığı bir süreçten, dünyanın en önemli gündem maddelerinden birisi haline gelmesinin nedenlerini iyi anlamak zorunludur. Son dönemde farklı bir mecraya bürünen ve yoğun şiddetti temel alan terör eylemlerinin Türk toplumunu uzun yıllardır unuttuğu bir şiddet sarmalı içine çektiği görülmektedir. SON DÖNEM Her sosyal olayın gelişiminin arka planında, onu besleyen olguları ve süreçleri görebilmek ve uygun tedbirleri alabilmek/almış olmak devlet olma vasfının sac ayaklarındadır. Dolayısıyla PKK terörünün gerek iç gerekse de dış siyasi gelişmelerde yarattığı baş döndürücü etkinin emarelerini çok gerilerde değil fakat, son aylarda medyada yer alan haberlerde bulabilme şansına sahibiz. Mücadelenin ana ayıtlarından birisi olan silahlı kuvvetlerin üst kadrosunun basına yansıyan ve dolayısıyla da kamuoyu tarafından da bilinmesi istenildiği anlaşılan demeçlerinde toplumsal huzursuzluğun nedenlerini bulabiliyoruz. Aynı şekilde, siyaseten sorumlu mevkileri işgal eden makam ÜYÜKANIT’IN VURGUSU sahiplerinin konuya yaklaşımlarının sorunun kriz haline gelmesindeki algılamalarını da görmek Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar mümkün. Bürokrasi ile siyasi iktidarın kamuoyu Büyükanıt’ın Haziran 2007’de Eğridir Dağ Komando önünde medya aracılığıyla yürüttükleri "mesajlaşma Okulu’nda terörle mücadele konusundaki trafiği" analizciler için zengin bir kaynak. başarısızlığa medya aracılığıyla vurgu yapması ve Türkiye’de özellikle terörizme bakış ve onunla bunu kamuoyuyla paylaşması yeterince dikkat mücadele yöntemindeki görüş farklılığı, "üniforma ile çekmemiş gibidir: Terörle mücadelenin sadece silahlı takım elbise" arasındaki ayrımlaşmada iyice su mücadeleyle yürütülemeyeceği; onun ekonomik, yüzüne çıkmış görünüyor. Mesleki özellikleri gereği sosyal, psikolojik boyutuna atıfta bulunmuş olmak, silahlı kuvvetlerin konuya "teknik" düzeyde baktığı, salt silahlı mücadeleye indirgendiği takdirde terörle buna karşın siyasetin de yine kendi doğasından dolayı mücadelede başarılı olunmasının beklenemeyeceği salt "iktidar" kaygısı saikleriyle hareket ettiği apaçık. yönündeki tespitler… Bu tespitlerin de ötesinde Bir bürokratik yapı olarak silahlı kuvvetlerin Genelkurmay Başkanı’nın demecinde devletin komuta kademesinin "teknik değerlendirme"lerinin hazırladığı eylem planının yönetilmesinde de bir siyasi iktidar tarafından yeterince ilgi görmediği iddia sıkıntı olduğu görülmektedir. edilebilir. Nitekim, Son dönemlerde komuta Büyükanıt’ın paylaştığı ve bizce asıl üzerinde kademesinin terör ile mücadelede başarıdan daha çok durulması gereken tespiti ise şudur: "Psikolojik "başarısızlık"ları ve zafiyetleri kamuoyu ile harekâtta çok yetersiziz. Devlet çapında organize paylaşması ilginçtir. Öte yandan, siyaseten sorumlu edilip uygulanması gerekir. Şu anda bu harekatı olanların da bu sorumlulukları yerine Terörü protesto eden yurttaşlar getirmede öngördükleri büyük ölçekli politikaları uygulamaya geçirmede bürokrasi üzerinde yeterince etkili olamadıkları söylenebilir. Konu, ısrarla üzerinde durmaya çalıştığımız bir sorunun tekrarlanmasından ibaret olarak gözükmektedir: Milli çıkarların nasıl tanımlandığı ve uygulanacağı. Böylesi konuların da medya aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılması devletin iki önemli aygıtı arasındaki sağırlar diyalogunun sürdüğüne işarettir. Ancak, fatura istikrarsızlık ve zafiyet olarak devlet kalitesinin tartışılabileceği zeminlere kayması bakımından dikkat çekicidir. Uzun süredir bölücü terörle mücadele eden Türkiye’de artık özeleştiriler de gelmeye başladı. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ve Kara Kuvvetleri Komutanı Başbuğ’un son aylardaki konuşmaları başarısız olunan noktaları ortaya koyuyor. Eksikliklerin ve yetersizliklerin temel yapıda ve eşgüdümde yoğunlaştığı gözleniyor. B Terörle çok boyutlu mücadele BAŞBUĞ’DAN BENZER YAKLAŞIM Devletin terörle mücadelesinde bir başarısızlık itirafı da Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’dan gelmiştir: ''Eğer siz [PKK’ya] katılımları engelleyemezseniz üzülerek söylüyorum ki bu mücadele süreci daha uzun sürebilir. Bana 23 yılda devlet, terör örgütüne katılımlar konusunda başarılı mıdır derseniz, hayır, başarılı olsaydı bu mücadelenin bugünlere gelmemesi lazımdı. Bir yıl için söylemiyorum, 23 yılı kastediyorum." Dile getirilen bu başarısızlık yine "akıl oyunları" ile ilgilidir. Aslında Başbuğ yukarıda belirtilen başarısızlıklarla ilgili teknik ve detaylı bir tespiti yine bir Diyarbakır ziyareti esnasında medya aracılığıyla kamuoyunun ilgi ve bilgisine sunarak, terör örgütüne karşı "güvenlik, ekonomi, sosyokültürel ve bilgi harekatı" alanlarında mücadeledeki faaliyetlerin "paralel ve eş zamanlı" yürütülmesi ile, "kavram kargaşası" ve "zihinlerin bulandırılma"sına dikkat çekmişti. Büyükanıt ve Başbuğ’un "teknik" düzeydeki tespitleri, son gelişmeler özelinde, toplumsal hassasiyetlerin yoğunlaştığı dönemdeki acılarla bezenmiş geçerliğini ortaya koymaktadır. Ancak, bu durum siyasi ve bürokratik yapı arasındaki
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear