Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 U C S lanan Ukrayna halkının, siyasi tercihlerini yeniden gözden geçirmesine neden olmaktadır. “Devrim”in yıldönümünü sadece kutlayanlar olduğu gibi protesto edenler de olmuştur. Geçen sene eski iktidarı destekleyenler, gelecek seçimlerin yeni bir dönüm noktası olabileceğine inanmaktadır. Özellikle Rus kültürünün baskın olduğu ve Rusların çoğunlukta olduğu bölgelerde halkın büyük bir kısmı Ukrayna’nın Batı tercihinden memnun değildir. Ukrayna’nın içerisinde bulunan Kırım Otonom Cumhuriyeti de bu bölgelerden birisidir. Kırım Tatarları’nın trajedisi TRATEJİ krayna’da yeni yönetimin birinci yıldönümünde beklentiler… ‘Turuncu Devrim’ ve Tatarlar Anar Somuncuoğlu TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası asomuncuoglu@tusam.net 2 Kasım 2005’de Ukrayna’nın başkenti Kiev “turuncu devrimin” yıldönümünü kutlamak için turuncu renge boyanırken, Ukrayna halkı devrimden bu yana geçen dönemin muhasebesini yapıyor. Geçen sene meydanlara dökülüp demokratik haklarını savunan halk, bugün bu hakların “devrimle” işbaşına gelen yönetim tarafından korunup korunmadığını sorguluyor. Mart 2006’da yapılacak olan genel seçimler öncesinde halkın bir kısmı, değişikliklerin hızlı bir şekilde gerçekleşmesinin olanaklı olmadığını bilse de, hayal kırıklığı yaşıyor. Kendi içinde anlaşmazlıklar yaşayan “devrimci” liderlerin önündeki sorun, parlamento seçimlerinde irade gösterip, birlik sağlayıp sağlayamamaları ile ilgilidir. Siyasi çalkantılara ek olarak geçen sene içerisinde Ukrayna’nın ekonomik sorunları da artmış, ekonomik büyüme yavaşlamıştır. Yaşanan sorunlar ve kısmi hayal kırıklığı, parlamento seçimlerine hazır krayna’da gerçekleşen ‘Turuncu Devrim’ ikinci yılına U girdi. ‘Devrim’i gerçekleştiren liderlerin birlik sağlayamamaları kısmi hoşnutsuzluklara neden oluyor. Önümüzdeki yıl Mart ayına gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinde halkın tercihleri sandığa farklı şekilde yansıyabilir. Özellikle Rus nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde hayal kırıklığının yanı sıra tepkiler artıyor. iki yıl içerisinde 60 bini çocuk, 40 bini kadın ve 12 bini erkek olmak üzere toplam 112 bin Kırım Tatarı hayatını kaybetmiştir. Gerçekte ölenlerin sayısının daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.[i] Sürgün sırasında yetişkin Kırım Tatarları’nın Sovyetler Birliği’ni savunmak için cephelerde çarpıştıkları gerçeği, trajedinin diğer boyutudur. 1950’li yıllarda Kırım Tatarları arasında başlayan milli hareket, giderek Sovyetler Birliği yönetimi için problem halini almıştır. Sürekli olarak gelişen ve kitleselleşen hareketin sonucunda, 1967 yılında Sovyet yönetimi, Kırım Tatarları’na yönelik politikasının yanlış olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştır. Ancak Kırım Tatarları’nın hakları tamamen iade edilmemiştir. Mücadelelerini sürdüren Kırım Tatarları Kırım’a dönmeye çalışmış, ancak büyük çaplı engellemeyle karşılaşmıştır. Esas olarak perestroykanın son yıllarında dönüş süreci kitleselleşmiş, özellikle 19891992 döneminde on binlerce Kırım Tatarı vatanlarına dönmeyi başarmıştır. Bugün yaklaşık olarak 300 bin Kırım Tatarı vatanına dönse de, Rusya hakimiyeti sırasında tamamen Ruslaştırılan Kırım yarımadasında nüfusun çoğunluğunu Ruslar oluşturmaktadır. Kırım Tatarları ise, toplam nüfusun yüzde 15’i bile değildir. Kırım Tatarları’nın zorlu ve sancılı vatana geri dönüş süreci devam etse de, vatanlarına dönemeyenlerin yaşadıkları ekonomik ve bürokratik problemler vatana dönüşü zorlaştırmaktadır. Dönüş sürecini olumsuz etkileyen diğer bir faktör de dönenlerin karşılaştıkları problemlerdir. Kırım’daki hassas durum ugün Kırım Tatarları’nın yaşadığı en önemli problemlerden birisi toprak problemidir. Vatanlarına dönmeyi başarmış insanların pek çoğu, halen ev kurabilmek ve yaşamlarını sürdürebilmek için küçük bir toprak parçasına bile sahip olamamaktadır. Kırım Tatarları, terk etmeye zorlandıkları ve daha sonra çoğunlukla Rusların 2 smanlıRus Savaşları sonucunda Rusya tarafından işgal edilen Kırım, sadece özgürlüğünü yitirmekle kalmamış, Rusların yönetiminde kaldığı süre içerisinde kökten değişikliğe uğramıştır. Çarlık Rusyası’nın sömürgeleştirme politikası neticesinde Kırım Tatarlarının büyük bir kısmı ülkelerini terk etmek zorunda kalmış, Kırım, Ruslaştırılma politikasına tabi tutulmuştur. Sovyet döneminde bu politikanın devam ettirilmesinin sonucu olarak, 1944 yılında Kırım Tatarları’nın tamamı, başta Orta Asya olmak üzere Sovyetler Birliği’nin diğer bölgelerine sürgün edilmiştir. Sovyet resmi rakamlarına göre, yaklaşık olarak 200 bin Kırım Tatarı sürgüne gönderilmiş, sürgün esnaYuşşenko’nun ABD’den son konuğu eski başkan Clinton sında ve takip eden O B oldu. (27 Kasım) yerleştirildiği evlerinin iade edilmesi konusunda ısrar etmemektedir. Talep ettikleri hak, daha önce Kırım Tatarları’nın yoğun olarak yaşadığı yerlerde boş arazi parçalarına sahip olabilmektedir. Dönüşlerinden bu yana 1415 senedir sırada bekleyen pek çok insanın sabrı giderek tükenmektedir. Toprağa sahip olamamak, sadece konut ihtiyaçlarını değil, aynı zamanda ekonomik ihtiyaçlarını da etkileyen önemli bir problemdir. Bugün Kırım’da özellikle Kırım Tatarları arasında işsizliğin oldukça yüksek olduğu bilinmektedir. Zira vatana dönmeyi tercih eden birçok Kırım Tatarı için Kırım’da iş bulmak neredeyse imkansızdı. Rehabilitasyonla ilgili olarak yeterince önlem alınmamasının yanı sıra, özellikle Kırım Tatarları’nın dönüşünü tepkiyle karşılayan Rus halkının büyük bir kısmının tutumu, Kırım Tatarları’nın hem kamu hem özel sektörde iş bulmalarını zorlaştırmıştır. Yaşam hakkı için mücadele veren Kırım Tatarları’nın yaşadıkları kültürel problemler ise muazzam boyuttadır. 1954 yılında Ukrayna topraklarına katılan Kırım, bağımsız Ukrayna’nın en sorunlu bölgesi olagelmiştir. Kırım, Rusya’nın Ukrayna politikası açısından özel bir öneme sahiptir. Kırım’da Rusların yönetimde çoğunlukta olması, Rusya’nın Ukrayna üzerindeki baskı aracı görevini görmektedir. İleriye dönük olarak Ukrayna, Kırım Tatarları’nın ve Türkiye’nin Kırım’daki muhtemel etkisinden sakınsa da, şu anda bu durumun tamamen hipotetik olduğu ortadadır. Bugün Ukrayna devleti açısından Kırım Tatarları önemli bir dengeleyici unsurdur. Rusya’dan bağımsız bir Ukrayna Devleti ve Ukrayna kimliğini savunan Ukrayna milliyetçiliğinin tekrar güçlendiği 2004 yılında, Kırım’da Kırım Tatarları’na duyulan ihtiyaç artmıştır. Leonid Kuçma yönetimi sırasında, Kırım yerel yönetim organlarının Kırım Tatarları’na karşı uyguladığı haksız politika ve Kırım’daki Rus milliyetçilerinin Kırım Tatarları’na yönelik saldırgan tutumu, Kırım Tatarları’nın büyük bir kısmının Batı ideolojisinin bayrak olarak kullanıldığı “turuncu devrime” destek vermesine neden olmuştur. Yuşenko ve Timoşenko’nun söz verdikleri yolsuzluk ve kayırmacılıkla mücadele, demokrasinin güçlendirilmesi ve insan haklarının korunması vaatleri de, ölüm kalım mücadelesini veren Kırım Tatarları üzerinde etkili olmuştur. Ukrayna’nın seçim sürecine girdiği 2004 yılının başından itibaren Kı ?