26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sinema ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? Altın Arslan yaklaşıyor 27 Ağustos’ta 65. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanan Venedik Film festivalinde, Altın Arslan için yarışacak 21 film arasında Semih Kaplanoğlu’nun Yusuf Üçlemesi’nin ikinci filmi ‘Süt’ ile Ferzan Özpetek’in ‘Mükemmel Bir Gün’ adlı filmleri de yarışacak. Selim Evci’nin yönetmen, yapımcı ve senaristliğini üstlendiği ilk uzun metrajlı filmi ‘İki Çizgi’, festivalde Türkiye’yi temsil edecek. Sinemalarda büyük yankı uyandıran Testere (Saw) serisinin 24 Ekim’de vizyona girecek olan son fragmanı yayınlandı. Önceki Testere filmlerinin yapımcılığını üstlenen David Hackl, serinin beşinci filminde yönetmen koltuğuna oturmayı başarmış. ? Testere 5 Geliyor ? Mumya: Ejder İmparatoru’nun Mezarı (The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor) İkinci film ‘The Mummy Returns’ten 10 yıl sonrasında geçen Mumya: Ejder İmparatoru’nun Mezarı’nın yönetmenliğini Rob Cohen yapıyor. Başrolllerini Brendan Fraser, Jet Li, Mario Bello, John Hannah, Luke Ford ve Michelle Yeoh’un paylaştığı filmin öyküsünde, Fraser ve Bello’nun oynadığı iki temel karakter ve artık büyüş olan oğulları çevresinde gelişiyor. O’Connell ailesi bu kez iki bin yıllık uykusundan uyanan Ejder İmparatoru’nun mumyasıyla baş etmeye çalışıyor. Ejder İmparatoru Han’ı yenmenin tek yolu ise imparatorun düşmanlarından oluşan, Çin Seddi’nin yapımı sırasında duvarların altında kalan orduyu canlandırıp savaşmaktadır. ? Alice Harikalar Diyarında Yeni James Bond filminin oyuncusu Daniel Craig ile aynı filmde oynayan genç yıldız Mia Wasikowska, Alice Harikalar Diyarında filminin başrolünde yer alacak. Tim Burton’ın yönettiği, animasyon ve gerçek oyuncuların birlikte rol alacağı ‘Alice in Wonderland’ filminin başrolünde yer alan Mia Wasikowska, görünümüyle tipik bir Burton oyuncusu görünümü çiziyor. The Lion King’in de senaryosuna imza atmış Linda Woolverton’un senaryosunu yazacağı Alice in Wonderland, 2010 yılında vizyona girecek. Gerilimci usta Zeina umuda doğru yolculuğunda tek başına... Hitchcock Usta gerilimci Alfred Hitchcock’ un (18991980) beş filmi, Shadow of a Doubt (Şüphenin Gölgesi/1943), The Trouble with Harry (Harry’nin Derdi/1955), Vertigo (Ölüm ASLI Korkusu/1958), Marnie (Hırsız SELÇUK Kız/1964), Frenzy (Cinnet/1972), The Hitchcock Collection (Hitchcock Kolleksiyonu) başlığıyla Kanal D Home Video şirketince yönetmenin hayranlarına, sinemaseverlere sunuldu. Gordon McDonnel’ın öyküsünden uyarladığı Şüphenin Gölgesinde, Hitch usta yazar Thornton Wilder’la yakın işbirliğine girerek Amerikan yaşamının özüne iner, tipik Amerikan kasabalarından birini ayrıntılarıyla tanımlar. Senaryosunu Wilder’ın yazdığı dramatik gerilimde bu küçük kasabada yaşayanların gerçekçi, gündelik portresini çerçeveleyerek kötü şeylerle karşılaşmamış Newton ailesinin mutlu bireylerine odaklanır. Çekici, yakışıklı Charlie Oakley (Joseph Cotten) Santa Rosa’da yaşayan kızkardeşi Emma Newton’u (Patricia Collinge) ziyarete gelir. Dayısını önce çok seven daha sonra onun kimi açıklarını görüp güvenini yitiren dayısıyla aynı ismi taşıyan Charlie(Teresa Wright) kendisine çok yakın sandığı insanların bile yıkıcı olabildiğini anlar. Masumiyetini yitirmemiş insanların bulunduğu bir kasabaya tehlikeyi getirme düşüncesini çok seven Hitchcock, bu filminde Oscar Wilde’dan alıntı yaparak kötüye karşı adeta bir empati yaratıp derinliği, özgünlüğü olan bir kötü adam karakterini ustaca betimler. Görsel imgelerle öyküyü çok iyi destekleyen yönetmen, gerilimle şiddetin gündelik yaşamda, orta sınıfın, sıradan insanların içinde nasıl geliştiğine dikkati çeker. Jack Trevor Story’nin öyküsünden uyarlanan Harry’nin Derdi’nde yeniden dingin taşra kasabasındadır Hitchcock. “Bir karşıtlık yaratmak, geleneksel olana aykırılık, klişelerden uzaklaşmak her zaman ilgimi çekmiştir. Harry ile melodramı bulunduğu koyu karanlıktan günışığına çıkardım” diyen sinemacı Harry adlı bir cesedin çevresinde gelişen bir polisiye komedi, deneysel bir çalışma yapmıştır. Bu ilginç İngiliz kara komedisinde kasabalıların başı Harry ile derttedir. Küçük Arnie (Jerry Mathers) çayırın ortasında bir cesetle karşılaşır. Annesi Jeniffer (Shirley MacLaine) süt şişesi ile bayılttığı eski kocasını hemen tanır. Ava çıkan emekli kaptan Albert (Edmund Gwenn) yanlışlıkla Harry’yi vurduğunu sanır. Evde kalmış Bayan Gravely (Mildred Natwick) kendini suçlu hisseder. Ressam Sam (John Forsythe) ise Harry’nin portresini yapmaya başlar. Hepsinin ortak amacıysa Harry’yi bir an önce gömerek ondan kurtulmaktır. İnce bir espri anlayışıyla yapılan bu ölümcül komedi ABD’ de iş yapmadı (!), Avrupa’da ise çok beğenildi. SAF SİNEMA DİLİ Les Diaboliques’le (Şeytan Ruhlu İnsanlar/1955) ün kazanan Pierre Boileau ile Thomas Narcejac’ın D’entre les morts romanından uyarlanan Ölüm Korkusu’nda yükseklik korkusu olan dedektif Scottie (James Stewart) eski dostu Elster (Tom Helmore) tarafından karısı Madeleine’i(Kim Novak) izlemesi için tutulur. Psikolojik gitgelleri olan kadını intihar ederken boğulmaktan kurtaran Scottie yaşamında ilk kez bir kadına aşık olur. Scottie bu gizemli, soğuk sarışının kendini kuleden atmasını bu kez yükseklik korkusundan ötürü engelleyemez. Bunalıma giren dedektif her kadında bir türlü unutamadığı Madeleine’i görmeye başlar. Aşkın gizemini, tutkunun ölümcüllüğünü, tüm karşıt duyguların bir arada yaşanmasını saf sinema diliyle anlatan bu çalışma 70 mm formatında dijital olarak yenilendi. Yenilenme evresini filmin Özel Bölümler’inde izleyebilirsiniz. Winston Graham’in çok satışlı romanından çekilen Hırsız Kız’da Hitchcock, The Birds’deki(Kuşlar/1963) başarısının ardından Tippi Hedren’e duyguları örselenmiş, erkeklerden nefret eden Marnie rolünü verir. Hedren’in karşısındaysa 007 James Bond rolüyle ünlenen Sean Connery vardır. Çocukluğunda yaşadığı trajik olaylar yüzünden kişiliği bozularak kleptoman ve frijit olmuş işçi sınıfından Marion Holland, soylu, varsıl Mark Rutland’la (Connery) evlenir. Karısını çok seven Mark sorunlu, karmaşık yapılı Marnie’yi iyileştirmeye çalışır. Sinema tarihinin en çarpıcı öpüşme sahnesinin yer aldığı, dışavurumculuk akımından etkilenen yapım psikanalitik çözümlemeler de içeriyor. Cinnet, ustanın 32 yıl sonra (19401972) sonra doğum kenti Londra’ya dönüşünü simgeler. Kenti olağanüstü başarılı bir fon olarak kullanan sinemacı izleyiciye tipik bir İngiliz seri cinayetler dizisi sunar. Arthur LaBern’in Goodbye Piccadilly, Farewell Leicester Square öyküsünden uyarlanan gerilimde Hitchcock, şiddetle cinayeti yine gündelik yaşamın, sıradan insanların döngüsüne sokar. Vahşet ve şiddet dozunun yoğun olduğu, karanlık bir atmosferde geçen film, kadınlara tecavüz edip kravatıyla boğan saldırgan bir psikopatın hastalıklı dünyasını anlatır. İşinden kovulan Richard(Jon Finch) eski karısı (Barbara LeighHunt) ve yeni sevgilisini (Anna Massey) öldürmekten suçlanır. Bu kanlı seks cinayetlerinden Scotland Yard’ça kovalanan masum adamın tek suçu yanlış zamanda yanlış yerde olmaktır. Ufak bir bütçeyle çekilen bu gerilim, çekim teknikleri ve mekânlarıyla, oyuncu yorumlarıyla, müziğiyle belleklerde yer ediyor. Filmlerin Özel Bölümler’inde yaratıcı ekiple söyleşiler, oyuncu seçimleri, ekibin özgeçmişifilmografisi, set fotoğrafları, afişler, lobiler, yapım notları, çekim teknikleri, fragman, Martin Scorsese’yle Peter Bogdanovich’in Hitchcock yorumları var. Hitch ustanın sinema dünyasından gerilim ve korku konusunda öğrenilip tartışılacak çok şey var. Önümüzdeki aylarda bu kapsamlı koleksiyona Saboteur (1942), Rope (1948), Torn Curtain (1966), Topaz (1969) eklenecek. Savaş en çok sivilleri vurur Bombalar Altında (Sous les bombes), savaşın yarattığı büyük enkazda evladını arayan bir annenin yürek dağlayan feryadıdır. Bu film, umuda dair bir yolculuğu betimliyor ve yaşam her şeye karşın sürüyor. ALPER ‘Bombalar Altında’ kaderden TURGUT ve kederden canı yananlar, yeniden tanışmayı, kaynaşmayı alperturgut.blogcu.com ve paylaşmayı öğreniyorlar. Filmin yönetmeni Philippe Aractingi… Bombalar Altında, 2005 yılında “Botsa” adlı bir müzikal yöneten Aractingi’nin ikinci uzun metrajlı denemesi… Senaryo ise yine Aractingi ve Michel Leviant’a ait. Bombalar Altında’nın görüntü yönetmenliğini Nidal Abdel Khalek, kurgusunu Deena Charara, müziklerini de Rene Aubry ve Lazare Boghossian üstlendi. Filmin oyuncu kadrosu, hemen hemen hepsi ilk kez kamera önüne geçen amatörlerden oluşuyor. Öne çıkan isimler ise Nada Abou Farhat, Georges Khabbaz, Rawia Elchab ve Bshara Atallah… LübnanFransa ortak yapımı Bombalar Altında dün ‘Bir Film’ dağıtımıyla gösterime girdi. Şimdi gelelim sadede… Filmimizin konusunu oluşturan süreç, Seyid Hasan Nasrallah liderliğindeki Hizbullah’ın 12 Temmuz 2006 günü iki İsrail askerini kaçırması, 8’ini de öldürmesiyle başladı. İsrail’in yanıtı korkunç oldu, başta çorak haldeki Güney Lübnan olmak üzere Lübnan’daki pek çok sivil hedef bombalandı. Avcı uçaklarının sayısız sortisine, karadan topçular ve tank tümenleri de destek verdi. İran orijinli Hizbullah örgütünün silahlı kanadı İslami Direniş ise İsrail topraklarına Katyuşa füzeleri ile saldırılar düzenledi. İsrail’in kuzeyindeki şehir kasaba ve köylere 3 bin 970 roket fırlatan Hizbullah, 40’tan fazla sivil İsrailli’nin ölümüne yol açtı, hükümet kararıyla bir milyon İsrailli tehlike bölgesinden uzaklaştırıldı. (Hizbullah’ın elinde Katyuşa dışında, İran yapımı Fajr3 ve Ra’ad 1 ile radarla çalışan Çin yapımı C802 füzeleri de bulunuyordu.) Savaş süresince; 116 askerini yitiren, yüzlerce askeri yaralanan, savaş gemisi, tank ve zırhlı personel taşıyıcıları isabet alan İsrail, adeta sert bir kayaya çarpmıştı ve öfkesi giderek köpürüyordu. İşte bu yüzden Lübnan’daki hastaneler, okullar, yollar, televizyon/radyo istasyonları, İsrail bombardımanı sonucunda yerle bir oldu. Savaş yine en çok sivilleri vurdu. Enkaza dönen evlerde, çocuk, genç, yetişkin, yaşlı bini aşkın masum insan katledildi. İnsanlığı dehşete düşüren “Kana Katliamı” bu acımasız bombardımanlar sırasında yaşandı, 16’sı bebek ve çocuk, toplam 28 sivil tüm dünyanın gözü önünde hayatlarından oldular. Yıkıntılar altından çıkarılan mavi emzikli bir bebeğin cesedi, savaş denilen illetin sembolü haline geldi. Ortadoğu’nun en güzel kentlerinden Beyrut, bir kez daha harabeyle döndü, meydana gelen maddi zarar yaklaşık 2,5 milyar dolar idi. Lübnan yaz sıcağında, iliklerine dek cehennemi yaşarken, Türkiye, kendi yurttaşlarını ve yabancıları tahliye etme görevini üstlendi. Birleşmiş Milletler’in (BM) en nihayetinde devreye girmesiyle, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş, 34. gününde yerini ateşkese bıraktı. BM’nin 1978’de kurulan Lübnan’daki geçici gücü UNIFIL, savaşın ardından genişletilerek mevcudu 15 bin askere çıkarıldı. SAVAŞIN ARDI DA YIKIMDIR Zengin ve çapkın bir mimarın eşi olan Zeina, Dubai’de yaşamaktadır. Kocasıyla boşanmak üzere olan Zeina, oğlu Karim’i, etkilenmesin diye Güney Lübnan’da küçük bir köy olan Kherbet Selem’de yaşayan kız kardeşinin yanına yollar. Ancak kısa bir süre sonra, İsrail Silahlı Kuvvetleri ve Güney Lübnan’ın asıl sahibi Hizbullah arasında savaş çıkar. Ana yüreği yangına düşmüştür, Zeina savaşın bitmesini acı çekerek kavrularak kahrolarak bekler. Tasa, telâş ve korku gün geçtikçe daha da büyür. Ateşkesin ilân edilmesinin ardından harekete geçen Zeina, ambargo dolayısıyla Beyrut Limanı’na ulaşamaz. Tek yol, Türkiye üzerinden Lübnan’a geçmektir. Zeina umuda dair yolculuğunda tek başınadır, işlerini bahane ederek oğlunu aramaya dahi gelmeyen baba müsveddesi onun için ikinci bir yıkımdır. Hiçbir taksici Güney Lübnan’a gitmek istemez. Yolların havaya uçurulduğu, yaşam alanlarının mayın tarlasına çevrildiği bölge, kargaşa ve panikten henüz kurtulmamıştır. 1970’lerdeki iç savaş, 1982’deki İsrail işgali ve birkaç yılda bir yaşanan kriz ve çatışmalar, bir toplumu acılarıyla yaşamaya mahkum etmiştir. Hıristiyan taksi şoförü Tony, yüksek bir meblağ karşılığında Zeina’yı götürmeyi kabul eder. Yol boyunca kendi acılarını gülünç bir insan kisvesi altında saklayan Tony ile sinir krizinin eşiğindeki Zeina paylaşmayı öğrenirler. İncinmeler yakınlaştırır, herkes kendi hikâyesini dillendirir, kâh üzüntü, gülümsemeye, kâh iç kemiren şüphe ümide dönüşür. Ve aşk doğar aralarında… Ama kadere posta koymak mümkün müdür? C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear