Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KöyKoop Süleyman Demirel Üniversitesi işbirliği... Çiftçilere teknik tarım eğitimi olarak eğitim alan kişiler dahi eğitim sürecinin sonucunda daha iyi verim elde etmek için toplu sağım ünitesi kuralım diyorlar" dedi. Süleyman Demirel Üniversitesi’nin tek eğitim merkezine sahip üniversite olduğunu dile getiren Tuğrul, öğretim üyelerinin heyecanla gerçekleştirdikleri derslerde çiftçilerin bir yandan teorik, bir yandan da uygulamalı eğitim aldıklarını söyledi. Eğitim merkezi dışında Tarım Bakanlığı yetkililerinin de üreticiye eğitim amaçlı hizmet götürdüğüne işaret eden Tuğrul, şu görüşlere yer verdi: "Tarım Bakanlığı'nın da çalışmaları var, ama bu çalışmalar günü birlik ve uygulama yok. Bu yüzden anlatılan konunun ne kadar faydalı olacağı tartışılır. Biz insanları evinden çıkarıp öncelikle teknolojiyle tanıştırıp teknolojiden nasıl faydalanabileceklerini öğretiyoruz. Çiftçiler eğitim ile ilgili olarak ‘Yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu bize öğrettiniz. Kooperatifçiliğin bu kadar önemli olduğunu eğitimler sayesinde öğrendik’ diye konuşuyorlar."Tarımını geliştirmiş ve üreticilerinin sosyoekonomik yönden kalkınmasını sağlamış ülkelerde, kooperatiflerin üst düzey bir gelişim gösterdiğini vurgulayan Tuğrul, gelişen kooperatiflerin kırsal alanın kalkınmasında üst düzey rol oynadığına dikkat çekti. Tuğrul, Türkiye'de çiftçi organizasyonlarının yeterli düzeyde olmadığını da anımsatarak, " Türkiye'de çiftçi sayısal olarak fazla olmasına rağmen, üretimden pazarlamaya kadar olan tüm kanallarda etkin bir güce sahip olmadığı bilinen bir gerçektir. Bu çerçevede gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de tarımı geliştirmek ve üreticilerimizin kalkınmasını sağlamak için, kırsal alanda kooperatifçiliğin yeterli düzeye çıkarılması, yatay ve dikey teşkilatlanmanın tamamlanması ve üretimden pazarlamaya kadar olan tüm kanallarda kooperatiflerin etkin bir hale getirilmesi gerekmektedir" dedi.Projenin yürütücülerinden Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Aynur Gül Kahraman, çiftçi eğitim merkezlerinin çok iyi şartlara sahip olduğuna dikkat çekerek, "Eğitim merkezimize gelen çiftçimize elimizden gelenin en iyisini sunarak, onların memnun bir şekilde evlerine dönmesini sağlıyoruz. Amacımız bireysel eğitim vermek değil örgütlü topluluklara grup olma bilincini aşılayarak eğitim vermektir" diye konuştu. İlk eğitim seminerlerini hayvancılık konusu üzerine yaptıklarını kaydeden Kahraman, Türkiye'de hayvancılığın teknik sorunlarının henüz çözülemediğini aktardı. Türkiye'de AB ile ilgili çok büyük bir heyecanın varlığından söz eden Prof. Dr. Kahraman, bu anlamda çiftçinin de üründe kaliteyi yakalaması gerektiğini ve şu anki süt kalitesinin yeterli düzeye erişemediğine dikkat çekti. Karşılaşılan en büyük sorunlardan birinin süt sanayisinin istenilen kalitede sütü elde edemeyişi olduğunu bildiren Kahraman, kaliteli süt üretiminin sağlanamadığı günümüz koşullarında geçimini bir ya da iki hayvanla sağlamaya çalışan çiftçinin hemen tümden yok olacağını belirtti. Kahraman, bu tür üreticilerin AB sürecinden sonra ya birilerinin işçisi olacağını ya da işsizler kervanına katılacağına dile getirdi ve şöyle devam etti: "Bu nedenle çiftçimizi kaliteyi geliştirmek için uyandırmayı amaç ediniyoruz. Çiftçimizin kendi imkanları dahilinde kaliteyi üst düzeye çıkarabileceği çok basit yöntemler var. Örneğin, toplum olarak üretime girmeden evvel el yıkama alışkanlığını bir türlü kazanamamışız. Bu el yıkamamak hayvanın parazit değeri yüksek ürün vermesine neden oluyor. Üretim öncesi yapılması gereken hijyen uygulamalarının önemine dikkat çekiyoruz ve bunların uygulanmasının son derece mühim olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda çiftçimize daha teknik konuları da anlatıyoruz. Üretici bazı konular hakkında bilgisinin iyi olduğunu sanıyor. Ama bildiğini sandığı yöntemi biz öğrettiğimizde kendi eksikliklerinin farkına varıyor. Bizim insanımızın iyi niyetle yaptığı çok önemli hatalar var. Çiftçilerimizi birbirleriyle kaynaştırarak iki hayvanı üç hayvanlı tek tek bireylere grup olma bilincini aşılamaya daha organize bir üretim sistemi kazandırmaya çalışıyoruz. Bu az sayıda hayvan sahibi çiftçileri bir araya getirip daha geniş bir alanda daha organize bir şekilde birlikte hareket etmelerini sağlamayı amaçlıyoruz." Çiftçinin süt konusunda genel eksikliklerinin olduğuna dikkat çeken Kahraman, en büyük sorunun üretimin küçük ölçekli olmasından kaynaklandığını belirtti. Kahraman, iki hayvanla sütçülük yapılamayacağını, küçük ölçekli üretimin, AB sürecide yok olma anlamı taşıdığını dile getirdi. Türkiye'deki miras hukuku anlayışının da çiftçiye zarar verdiğini anımsatan Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:"Arazinin çok bölünmüş olması çiftçinin kendi yem bitkisini yetiştirmesine engel oluyor. Bizdeki miras hukuku bu arazilerin bu kadar bölünmüş olmasına etken. Devletin çiftçiye sübvansiyon vermemesi ve bunu engelleyici politikalar izlemesi önemli sorunlar arasında. Dünyada çiftçisini desteklemeyen tek ülke biziz. Bunun yanında mazot pahalı, girdiler ve ilaç maliyetleri yüksek. Sütün litresi 45 YKR, bu parasal sıkıntılar doğuruyor. Bakkalda bile bir kutu süt 1.5 YTL. Çok fark var arada. Hayvanların sağlıklı bakımında parasızlık nedeniyle ve bilgi eksikliğiyle hayvanların bakımı eksik yapılıyor. Örneğin, inekler doğum yapmakta zorlandığı zaman doğacak buzağı traktöre bağlanıp çekiliyor. Bu yöntem veterinere verecek para olmamasından kaynaklanıyor." Kahraman, çiftçiye pek çok yöntemi öğretmeyi, üreticinin kendi ilgi alanlarında hemen her konuda bilgi sahibi olmalarını amaçladıklarını bildirdi. Süt ürünüyle ilgilenen üreticilere temel olarak, sağım hijyeni ve doğru sağım tekniklerini öğretmeye çalıştıklarını kaydeden Kahraman, "Ayrıca hayvan besleme ve hayvan sağlığı, hayvan hastalıkları, kooperatifçiliğin geliştirilmesi, bilgisayar kullanımına giriş, tarımsal kayıtların tutulması ve AB’ye uyum çerçevesinde örnek işletme mantığının nasıl olması gerektiği hakkında da eğitimler veriyoruz" dedi. Süleyman Demirel Üniversitesi Çiftçi Eğitim Merkezi ve Tarımsal Araştırma Uygulama Merkezi binalarından genel görünüm... A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) – KöyKoop Merkez Birliği ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü çiftçilere yönelik eğitim seminerleri ile AB ölçütleri düzeyinde ürün alınması planlanıyor. Uygulanan projeyle eğitim sistemlerinin üretici taleplerine uygun hale getirilmesini amaçladıklarını söyleyen KöyKoop Yönetim Kurulu danışmanı Emel Tuğrul, "Bu eğitim seminerleriyle üretici, hayvan sağlığına nasıl dikkat edeceği, hayvanlarını nasıl besleyeceği ve AB'ye uyum sürecinde nasıl daha kaliteli süt elde edebileceği yönünde bilgiler alıyor" dedi. Çiftçinin daha iyi ürün, daha iyi koşul ve teknik donanımdan yararlanması için KöyKoop ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından ortaklaşa yürütülen eğitim seminerleriyle çiftçinin öğrenme kapasitesi arttırılıyor. KöyKoop Yönetim Kurulu danışmanı Emel Tuğrul, amaçlarının tarım ve hayvancılıkta çiftçiye yeterli bilginin aktarılması olduğunu belirterek, "Uluslararası rekabette başarılı olunabilmesi açısından uygun teknolojilerden yararlanmayı sağlayacak eğitim verilmesi gerekmektedir" dedi. Proje kapsamında ilk olarak hayvancılığa yöneldiklerini ifade eden Tuğrul, çiftçinin teknik konularda eksikliklerinin çok olduğunu söyledi. Tuğrul, hayvancılık kapsamında ilk olarak süt üreticilerine eğitim vermeye başladıklarını anımsatarak, Türkiye'de sütün kalitesinin AB standartlarının çok altında olduğunu belirtti. Tuğrul, şunları söyledi: "Bu eğitim, yetiştiricilerin genel bilgilerini geliştirmek ve daha doğru koşullarda üretim yapmaları için yapıldı. Çiftçimizi, yetiştiricimizi AB çiftçisiyle rekabet edebilecek konuma getirmeyi amaçlıyoruz. Çiftçimiz teknik konuları tam olarak bilmiyor. Sütümüz istenilen kalite düzeyinde değil. İnekleri doğru sağmayı bilmeyen çok sayıda üreticimiz var." Yapılan eğitimler sonucunda çiftçi ve kooperatif üyeleri arasındaki bireyselliği yıkmaya çalıştıklarını vurgulayan Tuğrul, tek tek çiftçilerin birlik duygusunu hissetmelerini istediklerini bildirdi. Tuğrul, "Bireysel 15