Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Mütareke’ye katılan Türk Heyeti. Sözleşmede yer alan “Boğazlar” meselesine ilişkin maddenin Türk tarafının aleyhine olduğu düşüncesini taşıyan vekillere Mustafa Kemal’in yanıtı, mütareke şartları arasında Boğazlar’ın kontrolünün Türk hükümetine bırakılmasına yönelik herhangi bir maddenin yer almadığı, dolayısıyla bu meselenin ileri bir tarihte yapılması planlanan barış konferansında masaya yatırılabileceği yönündeydi. “Ordu, vazifesini yerine getirmiştir. Bundan sonra temini gereken bütün sonuçlar diplomatik yolla halledilecektir” diyen Mustafa Kemal Paşa’nın bu sözleri, Türk hükümetinin bundan böyle gerekmedikçe meseleleri askeri değil siyasi alanda çözümleyeceği mesajını taşıyordu. Bu sırada Türk temsilcisi İsmet Paşa, Mustafa Kemal’e görüşmelerle ilgili malumat vermeye devam ediyordu. Anlaşmaya varılan konularda onay almak isteyen İsmet Paşa’ya Mustafa Kemal Paşa’nın cevabı, Türk hükümeti lehine değiştirebileceği hükümler üzerinde durması, fakat bunun da görüşmeleri olumsuz etkileyecek ölçüde olmaması yönündeydi. Buna göre Türk tarafı anlaşmayı imzalama kararı aldı. Fikir birliğinin sağlandığı 10 Ekim günü anlaşmanın imzalanması bekleniyordu; fakat görüşmelere katılmayan Yunan delegelerinin İtilaf Devletleri temsilcilerince ikna edilmeleri uzun sürünce ateşkes sözleşmesi bir gün gecikmeli olarak 11 Ekim sabahı saat 6.00’da imzalandı. Türk hükümeti adına İsmet İnönü, İtilaf Devletleri adına ise İstanbul’daki komutanlar tarafından imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması 14 maddeden oluşuyordu. Mudanya Ateşkes Antlaşması ile taraflar, antlaşmanın yürürlüğe gireceği 14/15 Ekim tarihi itibarıyla Türkiye ve Yunanistan arasındaki savaşın son bulacağını, Yunan kuvvetlerinin Adalar denizindeki yetki alanından Trakya ile Bulgaristan hududunun kat ettiği noktaya kadar Meriç’in sol sahili hattı gerisine çekileceğini, Meriç Nehri’nin sağ kıyısı ve Karaağaç, barış anlaşması yapılana dek İtilaf Devletleri’nin askeri birlikleri tarafından işgal edileceğini kabul ediyorlardı. Antlaşmanın yürürlüğe girmesiyle başlayacak olan Doğu Trakya’nın Yunan askeri ve idari güçlerince boşaltılmasına yönelik çalışmalar on beş gün içinde tamamlanacak, söz konusu bölge önce İtilaf Devletleri’nin görevlendirdiği yetkililer tarafından teslim alınacak, daha sonra Türk memurlarına devredilecekti; devir ve teslim işlemleri Yunan birliklerinin çekilmesinden itibaren 30 gün içinde son bulacaktı. Askeri destekle ilgili hükme göre, Türk hükümetinin Doğu Trakya’nın güvenliği için bu bölgeye yerleştireceği jandarma ve subayların sayısı toplamda 8 bini aşmayacaktı; İtilaf Devletleri’nce konumlandırı309