Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PORTRE Mustafa Fevzi (Çakmak) Paşa, 1876 yılında, Tophane kâtiplerinden Ali Sırrı Efendi ile Hasene Hanım’ın oğlu olarak İstanbul’un Cihangir semtinde dünyaya geldi. İlköğrenimine Rumelikavağı Mahalle Mektebi’nde başlayan Fevzi Paşa, sırasıyla Soğukçeşme Askerî Rüştiyesi ve Kuleli Askerî İdadisi’nde öğrenim gördü. 1896’da Harbiye Mektebi’ni, 1898 yılında ise yüzbaşı olarak Erkânı Harbiye Mektebi’ni bitirdikten sonra kurmay yüzbaşı rütbesiyle orduya katıldı. 1899’da merkezi Kosova vilayetine bağlı Metroviçe’de bulunan 18. Nizamiye Fırkası Erkânı Harp Reisliği’ne tayin edildi. Daha sonra sırasıyla kolağası (1901), binbaşı (1902) ve miralay (1907) rütbesi aldı. Bu sırada Osmanlı ordusundaki rütbelerin yeniden düzenlenmesine yönelik kanun gereğince (1909) rütbesi tekrar binbaşılığa indirildi; fakat bir sonraki yıl tekrar yarbaylığa yükseltildi. 1908’de Meşrutiyetin ilanının ardından iktidara gelen İttihatçılar tarafından Metroviçe şubesinin gizli yönetim kuruluna seçildi; fakat askerlik mesleği ağır bastı ve politikadan uzak durdu. Bu sırada çıkan Balkan Savaşı’nda Yakova’daki 21. Tümen’in kumandan vekilliğiyle görevlendirilen Fevzi Paşa, bundan sonra 29 Eylül 1912’de Vardar Ordusu Kumandanlığı Harekât Şubesi müdürlüğü görevine getirildi. Balkan Savaşı’nın sona ermesi üzerine İstanbul’a geri dönen Fevzi Paşa, 1913 yılında Ankara Redif Tümeni kumandanlığına, ardından 2. Tümen kumandanlığına ve Ankara 5. Kolordu kumandanlığına tayin edildi. 1915 yılında emrindeki kolordu ile birlikte Çanakkale Savaşlarına katılarak Kerevizdere ve Kanlıdere mevzilerinin savunmasında yer aldı, 5. Kolordu kumandanı olarak 613 Ağustos arasındaki muharebelere katıldı. O sırada Anafartalar grup kumandanlığı görevinde bulunan Mustafa Kemal Paşa’nın rahatsızlanıp görevden çekilmesi üzerine, kolordu kumandanlığının yanı sıra Anafartalar grup kumandan vekilliği görevini de üstlendi. Düşman cepheyi tamamen terk edene kadar bu görevde kaldı ve buradaki askeri başarılarından ötürü çeşitli liyakat, imtiyaz, harp madalyaları ve nişanlar aldı. Çanakkale Cephesi’nin kapanmasının ardından 7 Eylül 1916’da Doğu Cephesi’nin İkinci Kafkas Kolordusu kumandanlığına ve 5 Temmuz 1917’de Diyarbakır’daki 2. Ordu kumandanlığına tayin edilen Fevzi Paşa, Kafkas Cephesi’nden gelerek İskenderun ve Basra körfezlerine inmeyi tasarlayan Rusların başarısızlığa uğratılmasında önemli rol oynadı. Daha sonra sırasıyla Suriye ve Filistin cephelerinde görev alan Fevzi Paşa, 1917 yılında Mustafa Kemal Paşa’nın ayrıldığı Halep 7. Ordu kumandanlığı görevine getirildi. Filistin ve Şeria’da İngilizlere karşı giriştiği mücadelelerden sağladığı başarılarından ötürü rütbesi “ferik”liğe (korgeneralliğe) yükseltildi. 24 Aralık 1918’de atandığı Erkânı Harbiyei Umumiye Reisliği görevine 14 Mayıs 1919 tarihine kadar devam eden Fevzi Paşa, 1920 Şubat’ından aynı yılın nisan ayına kadar Harbiye nazırlığı görevinde bulundu. Görevinin beşinci ayında kendini tamamen Milli Mücadele’ye adamak düşüncesiyle, beş ay devam ettirdiği Harbiye nazırlığı vazifesini Cevat Paşa’ya devretti. Fevzi Paşa, Mustafa Kemal Paşa başkanlığında Sivas’ta kurulan Heyeti Temsiliye ile İstanbul hükümeti arasındaki ilişkilerin kopma noktasına geldiği sırada, seçimlerin serbest bir ortamda yapılıp yapılmadığını ve halk ile memurların durumlarını yerinde incelemek üzere kurulan bir nasihat heyetiyle birlikte 13 Kasım 1919’da Sivas’a gönderildi. Sivas dönüşü 31 Aralık 1919’da Askeri Şura üyeliğine, 3 Şubat 1920’de Harbiye nazırlığına tayin edildi. Görevi süresince pek çok subay ve politikacının Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele’ye katılması, Ankara’ya silah, cephane ve insan kaçırılması konularında çalıştı. Paris Barış Konferansı’nda Türkiye hakkında alınan kararlara karşı çıkması ve İngilizlerin Paşa’nın Milli Mücadele’ye yakınlığından şüphelenmeleri üzerine görevinden azledildi (16 Mart 1920). Bunun üzerine Ankara’ya geçerek Büyük Millet Meclisi’ne katıldı. FEVZİ ÇAKMAK Meclis’te Kozan milletvekili olarak görev alan Fevzi Paşa, İcra Vekilleri Heyeti’ne Müdafaai Milliye Vekili olarak atandı ve İcra Vekilleri Heyeti tarafından başkan seçildi. 2. İnönü Savaşı’nın zaferle sonuçlanması üzerine rütbesi 3 Nisan 1921’de birinci ferikliğe yükseldi. 5 Ağustos 1921’de Erkanı Harbiyei Umumiye Reisliği’ne getirilince vekillikten ayrılan Fevzi Paşa, Sakarya Savaşı’nın kazanılmasında büyük rol oynadı. Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin savaş planını hazırlayarak 30 Ağustos Zaferi’nin temelini atan Fevzi Paşa’ya Mustafa Kemal Paşa’nın önerisiyle Büyük Millet Meclisi tarafından 31 Ağustos 1922’de “mareşallik” rütbesi verildi. Kozan ve İstanbul olmak üzere iki dönem Meclis üyeliği yapan Mareşal Fevzi Çakmak, 30 Ekim 1924’te kumandan mevkiinde bulunan milletvekillerinin politika veya askerliği tercih etmelerine yönelik kanun gereğince askerlik mesleğini seçerek İstanbul milletvekilliğinden ayrıldı ve emekli olduğu 1944 yılına kadar Erkânı Harbiyei Umumiye Reisliği görevini sürdürdü. 21 Temmuz 1946’da Demokrat Parti’nin listesinden bağımsız olarak adaylığını koyup İstanbul milletvekili olarak seçildiyse de parti yöneticileriyle anlaşmazlığa düşerek bir yıl sonra buradan ayrıldı. 20 Temmuz 1948’de Millet Partisi’nin kurucuları arasında yer aldı ve partinin fahri başkanı seçildi. 10 Nisan 1950’de 68 yaşında Teşvikiye Sağlık Yurdu’nda vefat etti. 279