Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kurtuluş Savaşı Maraş, Urfa ve Antep’in Kurtuluşu ransa, Osmanlı toprakları üzerinde yapılmış olan paylaşım planları doğrultusunda kendisine düşen güney şehirlerinde işgal faaliyetlerini sürdürüyordu. Yapılan antlaşmalarla Kilikya ile Suriye Fransa’ya bırakılmış olmakla birlikte, İngiltere de bölgedeki varlığını devam ettiriyor, işgal idaresini Fransa’ya bırakmak konusunda yavaş davranıyordu. Kasım 1919’da İngiliz kuvvetleri bölgeden tümüyle çekilip yerlerini Fransızlara bıraktığında, General Gouraud yüksek komiser ve aynı zamanda işgal kuvvetleri başkomutanı olarak bölgeye atanmıştı. Görev gereği 21 Kasım günü Suriye’ye giden Gouraud, Çanakkale’de savaşırken bir top mermisiyle sağ kolunu omzundan kaybetmesine karşın Türklerden “şövalye ruhlu hasımlar” olarak söz eden, bu bölgeyi iyi tanıyan bir askerdi. F Güneyde yaşanan gelişmeleri Ankara’dan takip eden Mustafa Kemal Paşa, MaraşAntep bölgesinde Kuvayı Milliye teşkilatını toparlamak üzere Kılıç Ali’yi görevlendirmeye karar verdi ve kendisini bu konuyu konuşmak üzere görüşmeye çağırdı. Mustafa Kemal’in çalışma odasına giden Kılıç Ali, bölgede yaşanan gelişmeleri Antep’ten gelen bir telgraftan öğrendi. Telgrafta yazıldığına göre, Fransızlarla Ermeniler Maraş’tan Antep’e yürümeye hazırlanmakta ve Halep’ten yeni kuvvetler getirmekteydiler. Fransız subayları tarafından denetlenen telgrafhaneden iletilen bu telgraf, bölgede teşkilat kuracak güçte ve yetenekte subaylar gönderilmesini talep eden sözlerden sonra şu cümlelerle sona eriyordu: “Paşam, dışarda ayak sesleri var, zannederim geliyorlar. Telgraf memuru Mahmut Mahir.” İçinde bulunulan şartlarda her savunma alanının bir cephe olduğundan ve buralarda görev alan kişilerin de cephe kumandanı sorumluluğu taşıyacaklarından söz eden Mustafa Kemal Paşa, Kılıç Ali’yi bu görev için şu sözlerle yüreklendirdi: “Bu millet esir olur mu? Her yer, arkasından gidebileceği askersivil insan arıyor... Bu konuda tecrüben var. O bölgenin halkını bilirim. Yiğit, sadık, fedakâr insanlardır.” Bu güven ve ilgiye layık olmak için elinden geleni yapacağını dile getirerek hemen yola çıkan Kılıç Ali, 21 Ekim günü Elbistan’a vardı. Burada silahlar dağıtılıp teşkilat kurulduğu sırada, Osmaniye’deki Fransız hükümeti temsilcisi, Osmaniye jandarma kumandanını, gönüllü Çerkez süvarilerini ve bölgenin ileri gelenlerini alıp Maraş’a gelmiş ve mutasarrıfa bir nota vermişti. Bunun hemen ertesi günü bir Fransız müfrezesinin şehir kale 194