Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KIZGIN TAŞLARA DÜŞEN GÖZYAŞLARI: FASSBINDER Hızlıfilmçek,gençöl... ŞİRİN GÜVEN estivalin şüphesiz en güzel yanlarından biri de filmlerine ulaşmak konusunda zorlandığımız usta yönetmenlerden seçkiler sunması. Bu sene sinema yazarı Fatih Özgüven’in küratörlüğünde hazırlanan ‘Kızgın Taşlara Düşen Gözyaşları’ bölümünde Alman sinemasının en üretken ve yaratıcı yönetmenlerinden Rainer Werner Fassbinder’ın farklı dönemlerinden filmler izleyici ile buluşacak. Ayrıca bu bölüm kapsamında Fassbinder’den etkilenmiş, Fassbinder tarzı f ilmler yapmış ya da Fassbinder gibi melodram tutkunu yönetmenlerin f ilmlerinden örnekler de gösterilecek. 1945 Bavyera, Almanya doğumlu Fassbinder, Münih’teki FridlLeonhard Stüdyosu’nda oyunculuk eğitimi aldı ve 1967’de Münih Eylem Tiyatrosu’na katıldı. Ertesi yıl ‘AntiTiyatro’ ismiyle kendi tiyatrosunu kurdu ve 1969’da kendi tiyatrosunun üyeleriyle ilk uzun metrajlı filmini ‘LiebeKälter Als Der TodAşk Ölümden Daha Soğuktur’u çekti. Arkası çorap söküğü gibi geldi zaten çünkü Fassbinder 1982’de aşırı dozda aldığı kokaine uyku hapı da karıştırarak öldüğünde, 14 yıllık kısa sinema hayatında 43 kadar filme imza atmıştı ki bu da her yıl ortalama 3 film çektiğini gösterir. Üstelik de inanılmaz üretken yönetmenimiz pek çok filminde yönetmenliğin dışında oyunculuğu, yapımcılığı ve kameramanlığı da üstlendi, senaryolarının çoğunu kendi yazdı ve montajlarını da kendi yaptı. F ENİ ALMAN SİNEMASININ ÖNCÜSÜ ‘Yeni Alman Sineması’ nın öncülerinden olan Fassbinder, eşcinsel olduğunu genç yaşlarında açıkladı ve filmlerinde farklı cinsel eğlimleri sıklıkla kullandı. Fassbinder’in filmlerini 3 bölüme ayırmak mümkün. 19691971 arasında çektiği 10 kadar film tiyatro hayatının bir uzantısı gibi. Neredeyse sabit bir kamera eşliğinde, kasti olarak pek doğal olmayan diyaloglarla bezenmişti bu filmler. İkinci bö Y lümdeki filmleri ona uluslararası bir ilgi sağladı. Bu filmlerinde genellikle işçi sınıfından kurbanlar kullanarak; ırk, cinsiyet, politika, sınıf farklılıkları ve cinsel eğilimler konusundaki önyargılara işaret etti. Ve 1977’den ölüm tarihi 1982’ye kadar çektiği filmlere, her zaman kullandığı oyuncuların yanına uluslararası oyuncular da ekledi. Ayrıca filmlerinde anlattığı kurbanları daha çok sinemasal öğeler eşliğinde gösterdi. Festivalde Fassbinder’in ‘Petra Von Kant’ın Acı GözyaşlarıDie Bitteren Traenen Der Petra Von Kant’, ‘Effi Briest’, ‘Özgürlüğün Zorbalık HakkıFaustrecht der Freiheit’ ve ‘Korkudan KorkmakAngst Von Der Angst’ filmleri sinemasever lerle buluşacak. 1972 yapımı ‘Petra Von Kant’ın Acı Gözyaşları’ yönetmenin ‘Katzelmacher’ f ilmi gibi Fassbinder’in bir oyunundan uyarlama. Filmde başarılı moda tasarımcısı Petra ile manken olma hayalleri kuran genç Karin arasındaki dengesiz ve yıpratıcı ilişki anlatılıyor. Ayrıca üst sınıftan olan Petra, alt sınıftakileri hor görürken Fassbinder sınıf farklılıklarını ve sadomazoşist ilişkileri de sorguluyor. 19. yüzyılda geçen ‘Effi Briest’ (197274) ise sevmediği yaşlı bir kont ile evlenmiş 17 yaşında bir genç kızın çevresinde geçiyor. Filmde olanakları ve gereksinimleri hakkında bir fikri olan ama buna rağmen davranışları ile baskın sistemi zihinlerinde kabul eden ve böylece de sistemi güçlendiren ve hatta onaylayanlara dikkat çekiliyor. 1975’te çekilen ‘Özgürlüğün Zorbalık Hakkı’ f ilminde Fassbinder, Fox isimli baş kahramanı da oynuyor. Filmde piyangodan büyük ikramiyeyi kazanan ama aslında alt tabakadan gelen Fox, maddi sıkıntılar yaşayan orta sınıf bir eşcinsel tarafından sömürülür. Yönetmen, Fox ile soylu bir aileden gelen Max arasındaki yıkıcı ilişkiyi anlatırken sınıf çatışmalarını da irdeliyor. ‘Korkudan Korkmak’ ta ise rahat orta sınıf dairesinde oturan Margot’nun ikinci çocuğundan sonra neredeyse aklını yitirmesine kadar giden öyküsü anlatılıyor. Margot çareyi ‘valium’ haplarına ve alkole sığınmakta buluyor. Bu bölüme adını veren film, Fransız yönetmen François Ozon’un, Fassbinder’in sahneye konmamış bir oyunundan perdeye uyarladığı ‘Kızgın Taşlara Düşen Su DamlalarıGouttes d’Eau sur Pierres Brulantes’ filmi. 1970’lerin Almanyası’nda geçen filmde biri yaşlı diğeri genç iki erkeğin ilişkileri konu ediliyor. Zamanla ikisinin de geçmişinde kalmış iki kadın (Anna ve Vera) da ilişkilerine dahil oluyor. Fassbinder’in bir çok kez hayranlığını açıkça dile getirdiği Alman kökenli tanınmış Amerikalı yönetmen Douglas Sirk’ün ‘Zehirli HayatImitation of Life’ filmi de bu bölümde yer alıyor. Aykırı cinsel kimlikleri melodram türünde çok iyi yorumlayan, günümüzün en ünlü İspanyol yönetmeni Pedro Almadovar’ın ‘Arzunun KanunuLaw of Desire’ filminde de, biri homoseksüel diğeri transeksüel iki kardeşin giderek kesişen aşk hayatları konu ediliyor. Bu bölümde ayrıca Türk ustaların filmlerine de yer alıyor. Bir lezbiyen ilişkisine dayanan ve Bale sanatçısı Lale Mansur’u sinemaya kazandıran ‘Düş Gezginleri’ni büyük usta Atıf Yılmaz 1992 yılında çekti. Film, 1994’de ‘Torino, Gay ve Lezbiyen Film Festivali’ne katılarak uluslararası bir eşcinsel film şenliğine katılan ilk Türk filmi olma özelliğine sahip oldu. Halit Refiğ’in bir imamla fahişe arasındaki aykırı aşkı ele alan ‘Kurtar Beni’ ve Halit Ziya Uşaklıgil’in aynı adlı romanından uyarlanan ve Fassbinder’in Effi Briest ’i ile paralellikler taşıyan ‘Aşkı Memnu’ filmleri de festival sayesinde izleyici ile buluşacak. 26 SAYFA 26. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ