17 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

C SPOR Yazarımız Ali Abalı, Ali Şevki Erek’le bir açılışta. ALTERNATIF 24 HAZIRAN 2008 SALI KİMDİR? ALI SEVKI EREK Ali Şevki Erek, 5 dönem Tokat milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. 197578 yılları arasında da iki kez Süleyman Demirel hükümetlerinde Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev yaptı. Erek, Adalet ve Doğruyol partilerinde GİK üyeliği ve genel sekreterlik görevlerini üstlendi. Sporun eskimeyen yüzü << A L İ A B A L I 10 ürk sporunun gelişimine katkıda bulunanlardan Ali Şevki Erek, artık evine çekilmiş ve torunlarını yetiştirmeye çalışıyor. Spor konusundaki duyarlılığı, onu medyanın aranan kişilerinden biri yaptı. Çünkü Erek spor olaylarını yakından izlerdi, özellikle camianın iyi ve kötü günlerinde bizimle birlikte olurdu. Ali Şevki Erek’le geçmişten bugüne Türk sporunu masaya yatırdık. Bir zamanlar Gençlik ve Spor Bakanlığı kuruldu, sonra vazgeçildi. Bu konudaki görüşünüzü alabilir miyiz? Ali Şevki Erek: Gerçekte gençlik konusu sporu da içine alan bir kavramdır. Bu olaya makro açıdan bakmak faydalı olacaktır. Bugün spor denildiğinde futbolla başlıyor ve futboldan çıkıyoruz. Günümüz dünyasında ve Türkiye’de zihinleri işgâl eden futboldur. Buna bir itirazımız yok. Ama sorumlu kişilerin olaya makro açıdan bakması, sporun sadece futboldan ibaret olmadığını görmesi gerekir. Genç bir nüfusa sahibiz. Son istatistiklere göre 29 yaş altı nüfusumuz yüzde 50’nin üzerinde... Sadece ilköğretimde bulunan öğrenci sayısı 1617 milyondur. Bu ne demektir? Avrupa’nın birçok ülkesinin nüfusundan fazlayız demektir. Gençliği dört dörtlük yetiştirirseniz, ülkenin gelişimine katkıda bulunursunuz. Bu nasıl olacaktır? Tabii ki eğitim ve öğretimle... Nitelikli ve çağdaş olunmalıdır. Nedir bunlar? Laiklik, demokratlık ve hür düşünce... Atatürk ilkeleri doğrultusunda gençlik yetiştirilmelidir. Bu gençlik hür düşünce sahibi olurken mutlaka milli ve manevi değerleri bilecektir. Böyle bir gençliğe sahip olursak spora gelebiliriz. Spora geçerken bu konuyla ilgilenenlerin ihtiyaçları önümüze çıkacaktır. Gençlik ve Spor Bakanlığı mutlaka kurulmalıdır. Gençliğin bazı ihtiyaçları olacaktır. Neler yapılmalıdır sizce? A.Ş.E: Öncelik beslenme ve sağlık olacaktır. Gençlik proteini eksiksiz almalıdır. Bugünkü gelir düzeyi ve basamaklarına göre ülkemizden bir gencin tüketimiyle Avrupa Birliği’nden (AB) bir gencin tüketimini karşılaştırırsak fark ortaya T çıkacaktır. Beslenme direk gelirle, ekonomimizle ve milli gelirle, kişi başına düşen gelirle ve ailenin durumuyla ilgilidir. Bu konuyu rakamlarla doldurmak istemiyorum. Ama gerçek olan da bugün ülkemizde gelir bakımından yüzde 80’le 20 arasında büyük bir gelir farkı vardır. Gençliğin çoğunluğu da bu yüzde 80’in içinde olduğuna göre gençliğin beslenmesi tam değildir. Diğer bir etken olan sağlık konusu da aynı durumdadır. Son yıllarda sponsorlukta çok yol alındı. Kulüplere destek olunuyor, bazı kurumlar belli sporculara destek veriyor. Bu konudaki görüşünüz nedir? A.Ş.E: Sponsorluk müessesesi son yılların spora katkı açısından en önemli olayıdır. Sponsorluk medeni alemde insanlar arasında yardımlaşmadır. Gençlerimizin yetişme çağındaki beslenmelerinin milli gelirle direk bağlantılı olduğunu vurgulamak isterim. Bu konuda gerekli tedbirler alınmalıdır. Eğitim ve tesis konusunu açabilir miyiz? A.Ş.E: Gençlerimizden yararlanabilmemiz için önce onlara yol gösterecek bir eğitici ve tesis gereklidir. İki kez bu makama geldim. Biz ilk göreve geldiğimiz zaman okullarda ve dışarıda gençlerimize öncülük edecek beden eğitimi öğretmeni sayısı sadece 650’ydi. Öncelikle spor akademilerinin açılmasına yöneldik. O zaman Boğaz Köprüleri’ne ‘Boğaz’a gerdanlık takıldı’ denildi. Biz de Anadoluhisarı Spor Akademisi’ni açtık ve ‘Broş taktık’ demiştik. Açılan bu spor akademilerinden yetişen elemanlarımız milletimizin hizmetindedir. Ayrıca o zamanlar Milli Eğitim Bakanı olan Ali Naili Erdem’le anlaştık. Gerek spor teşkilatının gerekse Milli Eğitim Bakanlığı’nın elinde olan tesislerin ortak kullanımı için bir protokol imzalamıştık. Böylece okullarda belirli bir aşama sağlanmıştı. Spor çalışma ve yönetimi yerel idarelere devredilmek isteniyor. Ne düşünüyorsunuz? A.Ş.E: Konu çok hassas, iyice incelemek gerek. Yerel idareler, özellikle belediyeler futbola yöneliyor. Futbolun dışında amatör sporlara öncelik verilmezse bu doğru olmaz. Futbola öncelik verelim ama amatör sporlar da unutulmamalıdır. Bir örnek vereyim; ben Tokat’ın uzun süre temsilciliğini yaptım. Beni unutmazlar ve ben de onlardan kopmuş değilim. Son aylarda Tokat ve ilçelerine 78 kez gidip geldim. Bir güzel davranış başımdan geçti. Tokat Belediyesi, Yeşilırmak kıyısında 10 kilometrelik bir yürüyüş parkuru yapmış. Sabah akşam yüzlerce genç yaşlı insanla dolup taşıyor. Sağlıklı yaşam ve herkes için spor işte burada gerçekleşiyor. Tokat Belediye Başkanı’nı kutluyorum. Gelelim yine futbola... F.Bahçe Kulübü’nün kongre üyesi olduğunuzu biliyoruz. Bir F.Bahçeli olarak Fatih Terim yönetimindeki ulusal takımın oluşumunu ve alınan sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz? A.Ş.E: Milli takım söz konusu olunca kulüpleri bir tarafa bırakmak zorundayız. Fatih Terim, Türk futbolunda yeri ve ismi olan kişidir. Milli takımın tek sorumlusu olduğuna göre seçimi de kendisi yapacaktır. Hangi futbolcu daha verimli, rakiplerin durumuna göre hangisinden yararlanabilir; kendisi bilecektir. Herkes Terim’in tercihlerine saygı duymalıdır. Önce birçok Avrupa ülkesini elemelerde geç, sonra 16 takım arasına kal... Yarı finali de gör... Bunlar kolay işler değil...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear