Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C C A N SPOR MOTORSPOR Fernanda Alonso ve Lewis Hamilton. HAZİRAN SALI Acemi pilot OWEN G eçen haftasonu İngiltere’de yapılan Moto GP yarışlarının ünlü bir konuğu vardı. Sakatlığı atlatıp futbola geri dönen Micheal Owen, padok alanına giderek burada ünlü pilotlarla tanıştı. Özellikle Repsol Honda takımının şampiyon pilotu Nicky Hayden’ın yakın arkadaşı olan Owen, ABD’li pilotun motoruna bindi ve özelliklerini tanıdı. Newcastle United’da Emre Belözoğlu’yla beraber oynayan Owen, RC212V motorunun gücüne hayran kaldığını belirterek, “Hayden müthiş bir motor kullanıyor. Açıkçası ben dört tekerleği tercih ediyorum. Bu gücü kullanmak özel insanların işi... Hayden ise bu özelliklere sahip bir isim. Son yarışlarda biraz başarısız oldu ama sonuçta o son şampiyon. Hayden’a güvenim tam. Onu yeniden zirvede göreceğime eminim” dedi. Nicky Hayden ve Micheal Owen bu buluşmadan sonra Sağlık Sürücüleri adlı yardım kuruluşuna giderek 5 biner Sterlin bağışta bulundu. F1’de kıskançlık krizi İ Ş B A K A N F ormula 1’in son şampiyonu Fernando Alonso, sezon başında bir kral edasıyla transfer olmuştu McLaren Mercedes’e... Ancak işler hiç beklediği gibi gelişmedi. Önce yarışları kazanamamaya başladı sonra da takım arkadaşı, ondan daha ön plana çıktı. Evet, hem çaylak hem genç hem de ilk kez bir F1 arabasının içine oturan İngiliz Lewis Hamilton, spot ışıklarını İspanyol Matadoru’nun üstünden alıverdi. Bu durum elbette beraberinde spekülasyonları da getirdi. Son günlerde İngiliz ve İspanyol medyası bu durumu mercek altına aldı. İkisi arasında bir kıskançlık olduğunun altını çiziyor. Ancak İki pilot da bunu yalanlıyor. Yine de bu isimlerin hal ve tavırlarını biraz takip edince dedikoduların gerçeklik payı olduğu anlaşılıyor. Fernando Alonso’nun Alman efsanesi Michael Schumacher ile geçen yıl yaşadığı çekişme sırasında sarfettiği sözler ve yaptığı açıklamalar akıllardan hiçbir zaman gitmeyecek. “Schumi en sportif olmayan pilottur” diyerek efsaneyi zan altında bırakan Alonso’nun egosunun ne denli büyük olduğunun böylece farkına varmıştık. Hamilton ve Alonso kameralar önüne çıktıklarında birbirlerine sarılıp, “barış” mesajı veriyor. Aynı durum Londra’da düzenlenen basın toplantısında da ortaya çıktı. Hamilton artık bu konu hakkında konuşmayacağını belirterek Alonso’yla birbirlerini desteklediklerini ve aralarında problem olmadığını dile getirdi. İngiliz pilot şu sözleri kullandı: “Alonso hakkında hiçbir zaman olumsuz sözler kullanmadım. Ona büyük bir saygı duyuyorum. İspanyol medyasının bazı şeyleri abarttığını düşünüyorum. Sonuçta ikimizde kazanmak istiyoruz ve yapılarımız da bunu gerektiriyor. Bir gün Alonso önüne bir gazete alıp, içinde benim ağzımdan onun hakkında kötü sözler çıktığını görürse bu benim hoşuma gitmez. Bu nedenle benden bu tip bir şey asla duyamayacaksınız.” Bu sözler şimdilik tansiyonu düşürecek gibi gözüküyor. Özellikle de McLaren takımında... Ama Alonso’nun egosu, Hamilton’un başarısı karşısında gitgide daha tehlikeli bir duruma geliyor. Bakalım ilerleyen yarışlarda ikili arasındaki soğuk savaş McLaren’in takımlar şampiyonu olmasını engelleyecek mi? R A L L İ D Ü N YA S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N T ürkiye Şampiyonası’nda sezonun yarısına geldik kör topal; 6 yarıştan 3’ü sonrasında… Bir zamanlar 8 yarış vardı, giderek azaltıldı 6’ya düştü, gelecek yıllarda 1 ay içinde 2 yarışla şampiyon belirlenirse şaşmamak gerek… Neden olmasın?... Birileri çıkar da sporcuların ve destekleyicilerinin içinde bulundukları finansal sorunların çözümündeki zorlukları öne sürer; bu zorluklara bir de hava koşullarını gerekçe gösterip yazın sıcağı ve tozu, kışın yağışı ve çamuru bahanesiyle çözüm arama yoluna giderse değmeyin keyfine(!)… Emeksiz başarı, yatırımsız kazanç; tam ekonomideki gibi… Ya çelişkilere ne demeli ?... Şeytanın Avukatı Son İstanbul Rallisi’nde Klasik Oto sınıfı açılmasına karşın, amatörlere yönelik bölüm oluşturulması istemi hangi gerekçeyle gerçekleşmedi?... Yeni katılımcılar kazanma hedefi eldeki bazı sporcuların kaybedilmesiyle mi dengelenecek?... Düzenli bir oluşum içinde olmak ve yarış deneyimini arttırmak amacıyla yanıp tutuşan amatörlerin sesini kimse duymuyor… Son rallideki 46 normal + 6 klasik oto katılımcı sayısı en az 8 – 10 amatörle desteklenseydi kim ne kaybederdi?... Bu soruların yanıtını belirlemede benim bilgi ve görgüm yetersiz kalıyor; belki de boşuna geçir dik 40 yılımızı bu alemin içinde… Birileri ağlayıp saçını başını yoluyor, seyircimiz kalmadı diye… Yapılan 3 yarışın toplam seyirci sayısına bir bakın; yurt dışı rallilerle karşılaştırın. Bizdeki toplam sayı, örneğin Akropol’deki bir etaptaki seyirci sayısının kaçta kaçı?... Gördüğümün yanında aldığım izlenimler de karamsarlığa sevkediyor insanı; son yarış için söylenen seyirci sayısını duyunca… Bilgisayar başına oturduğumda Türkiye ve Dünya Şampiyonaları’nın bugünü ile geleceği konusunda bir şeyler yazmak idi ana düşüncem; ancak yazının sonuna geldiğimde bir de baktım ki ortada bambaşka bir tablo var. Neye niyet ettik, kısmetimize ne çıktı… “Şeytanın Avukatı” olmak varmış alın yazımızda… 12