Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C S SPOR ALTERNATİF OCAK SALI Spor uzmanlık işi DAHA İYİ OLABİLİRDİ H ükümetin tek başına iktidara geldiğini kaydeden Ünlü, “Büyük şansları vardı. Daha büyük başarılar olabilirdi. Hazırlanan ana projeler vardı, göreve geldikten sonra oturduk konuştuk. Bu projeler üzerinde geniş bilgi verdik. Devlet bir bütündür. Süreklilik sonuca ulaştırır. Örneğin Üniversiteler Spor Haftası devam edebilirdi, yarım kaldı. Uluslararası gençlik kamplarından onbinlerce genç yararlanıyordu. Bu harika projeye yazık oldu. Üniversitelerarası Bilgi Paylaşım Projesi’nde 60’a yakın üniversitemizde spor konusunda bir araya gelerek karşılıklı bilgi alışverişi yapılıyordu. Bunlar kaldırıldı.Yine Atletizmi Geliştirme Projesi vardı, herhalde rafa kaldırıldı. Atletizm sporun anası deriz ama bu anaya yardım ediyor muyuz? Türk sporu memurlaşmış kadrolarla yürütülüyor, ilerlemek için mutlaka bilimsel çalışmalardan yola çıkmak gerekir” dedi. poru yönetenlerin inandırıcılıklarını kaybettiklerini vurgulayan Ünlü, “Şimdi bazı konularda harekete geçseler, sporu bilen kişileri inandıramazlar. Çünkü herkes biliyor ki başlarında sporu bilmeyen, anlamayan toplama kişiler var, inandırıcı değiller. Eğitimleriyle, yetişme tarzlarıyla, davranışlarıyla bu işin ehli olacak kapasitede değiller. İçlerinde Türk sporunda öne çıkmış bir kişi yok. Halkın spor kültürünü arttırmak ve teşvik için en küçük bir çaba yok. TV’lerde ve medyamızda ödül törenlerinde Başbakan’ın sağında solunda kimilerinin fotoğraflarını görüyoruz. Ancak bunlar yetmez. Öncü olmak, lider olmak lazım. Bu sayede toplumun spora yakınlığı sağlanır” diye konuştu. ÖZERK FEDERASYONLAR Federasyonlarda bir özerklik yarışının başladığını anlatan Ünlü, “Elbette özerklik iyi bir olay ancak bu federasyonlar hazır mı? Altyapıları var mı? Özerk olduktan sonra sponsorlar bularak kendi yağlarıyla kavrulabilecekler mi? Aldığımız duyumlara göre federasyonların tamamı özerk olacak, olmak istemeyenler zorlanıyor. Özerklikten sonra bağımsız hareket edebiliyorlar mı? Her şeylerine karışıyorlar. Alacakları personelden yurtdışına giden kafilelere dek her şey izinle olmakta. Her zaman söylüyorum. Türkiye’nin özerlikten önce Yüksek Spor Konseyi’ne ihtiyacı var. Federasyonları özerk yaptım diyerek yetkiyi belediyelere devrederek sorumluluktan kurtulamazsınız. Türkiye’de sporun yücelmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, RTÜK, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu gibi yapılanmalara gereksinim var. Yani meslekten gelen kişilerin etkin olması gerekli” ifadesini kullandı. Sporda siyaset yapmanın herkesin hoşuna gittiğini kaydeden Fikret Ünlü, “Kimse elindeki gücü bırakmak istemiyor. Sporun idaresini belediyelere verdiğiniz zaman sanıyor musunuz ki bilen kişiler yönetecek? Elbette ki hayır. Hatta tam anlamıyla spor siyasetin oyuncağı olacaktır. Ama bugün sizin elinizde Büyük Atatürk tarafından kurulmuş bir kurum var. Yıllarca o kurum size hizmet vermiş, yol göstermiş, dallanıp budaklanmış, niye ortadan kaldırılmaya çalışılıyor? Onun eksikliklerini, daha doğrusu günümüze uymayan taraflarını ortaya çıkar, düzelt ve konsey kur, rahatça çalış. Yasa taslakları feciydi, tepkiler çoğalınca geri çekildiler. O taslak yasa çıksaydı, sporumuz çok kötü olacaktı” açıklamasını yaptı. AYHAN’A SAHİP ÇIKILM A L I “Ben hem Süreyya Ayhan ve eşine hem de yöneticilere karşılıklı hoşgörü içinde ortak bir yol bulmalarını her zaman söylemeye çalışıyorum” diyen Ünlü karşılıklı güvensizliğin olduğunu belirtti. Özellikle başlarından geçen o üzücü olayda yönetim kendilerine sahip çıkmadığını belirten Ünlü, “Elbette ki kendilerinin de kusurları var. Doping olayı onların morallerini epeyce çökertti. Ne olursa olsun teşkilatın sporcularına kucak açması, yardım etmesi onların moralinin artmasına ve daha çok çalışmalarına neden olur. Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü yaptığım dönemde ‘itici güç yardımı’ yapıyorduk. Çeşitli spor dallarında 800’e yakın sporcuya ‘itici güç’ adıyla yol parası, yemek parası veriyorduk. Bu paralar belediyelerden sağlanıyordu. Bu ödemelerin yapılabilmesi için bizzat Sayıştay’a gidip onay almıştık. Lale Oraloğlu, Mehmet Terzi ve Mehmet Yurdadön gibi isimler hep bu dönemde yetiştiler” şeklinde görüş belirtti. SPORCULARLA DİYALOG Sporcularla diyaloğun da çok önemli olduğunu bildiren Ünlü, “Örneğin bir Süreyya Ayhan’dan bahsetmek gerekirse her ülkede böylesine sivrilmiş, olimpiyat ve dünya şampiyonu olabilecek sporcu yetişmez. Bana göre yönetim haklı olsa bile bazı konuları hoşgörüyle karşılamalıdır. Bildiğim kadarıyla Süreyya Ayhan ‘Yabancı antrenör istemem’ demiyor. ‘Yanımda Yücel olmadan olmaz’ diyor. Artık onlar evli. Evlenmeden önce bu ilişkilerin üzerine gidilmek istendi, buna izin vermedim. Yetişmiş ve geleceği olan bir sporcuyu kaybetmek kolaydır, ben o duyarlılıkla hareket ettim. Soruşturma tekliflerini geri çevirdim. Şimdi onlar Osaka’ya hazırlanıyor. Bir olimpiyat şampiyonu, bir dünya şampiyonu olabilecek bir sporcuyu silip atmak kolay olmamalı. Oturup konuşsalar, bir araya gelseler anlaşmaya varılır, sorun çözülür. İdarecilik asıl burada belli olur. Biraz tolerans gösterilse kimse küçük düşmez, bir şey kaybetmez. Kazanan Türkiye olur” dedi. 17