Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C U SPOR FUTBOL EYLÜL SALI ELİNE DİLİNE HÂKİM OL! MEHMET GÜÇLÜ G YENİ UYGULAMALAR EFA Hakem Geliştirme Programı 2006 Seminerleri Sonrası Alınan Kararlar UEFA Hakem Kurulu, hakem ve yardımcı hakemlerin aşağıda belirtilen talimatları sıkı bir şekilde uygulamalarını istedi. 1. Rakibin sarı kart alması gerektiği yönünde ‘‘talepte bulunulması'' 2. Hakemin sıkıştırılması durumunda en az bir oyuncu uyarı almalı ve sadece başlatanla sınırlı kalmamalıdır. 3. Söz ya da beden dili veya hakeme doğru koşmak suretiyle itirazda bulunulması (doğal olarak oyuncunun saldırgan, taciz edici veya hakaret içeren dil ve/veya beden dili kullanması durumunda kendisine kırmızı kart gösterilmelidir). Eller/kollarla Kural Dışı Hareketler ve Doğru kararverme: Fauller ve sonuçları. Hakemlerin oyuncuları adil olmayan sert fiziksel temaslardan koruma görevi şiddetle yeniden vurgulanmıştır! Korner vuruşları / serbest vuruşlar öncesinde kolların kural dışı kullanımı Hakemlerin bu gibi fiiller karşısında emin bir şekilde davranmaları beklenmektedir. Elle Oynama Durumları Hakemlerin elle oynama/teması cezalandırıp cezalandırmama kararını verirken göz önünde bulundurmaları gereken ilkeler. KA RT RA PO RU S.K K.K TOP. 4 2 3 3 6 5 44 42 49 31 49 52 1. HAFTA 2. HAFTA 3. HAFTA 4. HAFTA 5. HAFTA 6. HAFTA 40 40 46 28 43 47 G Ö R Ü Ş Hocam hani sarı kart? Hocam olmadı bu serbest vuruş değil ki... Böyle penaltı mı olur hoca ya! Koşun çocuklar hocanın kararına tepki zamanı.... Aslında bu görüntülere çok alışmıştık.... Son yıllarda verilen en ufak aleyhte kararda bile bütün takım hakemin peşine toplanır. Hakem bunalır, nasıl kaçacağını düşünür. "Tam topluluktan yırttım" diye düşünürken bir başka topluluğun; Taraftar senfoni orkestrasının sesleriye bir kez daha irkilirdi. Tabi ki hakem kararını değiştirmez, değiştirmeyecektir de ancak hakeme yapılan her itirazın, bundan sonraki kararlar için etkili olacağını bilen tüm eller ve tüm diller bir anda itiraza yönelirdi. O tepkinin üzerine taraftarın birleşen öfkesi gerçekten de çoğu hakemi, kararlarında taraflı olmaya kadar itmiştir. Bazen bir futbolcunun haksız yere yaptığı el kol hareketi o maçın kaderini, hatta baş / T U Ğ B A H A C I B A Y R A M O Ğ L U Anlayacağınız bu karar futbolu bir parça güzelleştirecek, hakemi bir parça rahatlatacak. Ancak adrenalini de biraz azaltacak... Avrupa Kupaları'nda bu itirazlar çok canımızı yakmıştı yine de çok alışmıştık bu görüntülere çok!... Yıllardır zam talebinde bulunan hakemlerin bu istekleri bir türlü gerçekleşemiyor... Futbolcuların cep harçlığı yaptığı parayla onlara karşı dimdik ayakta durmak güç. Hakem kendini dinç, sağlıklı hissettiği gibi maddi anlamda da güçlü hissetmeli. Futbolda amatör ruh öldüğüne göre hakemlerin de cebini doldurmakta fayda var. Yoksa bahis oynayan futbolcu modasından sonra bahis oynayan hakem görünütülerine de alışmak zorunda kalırız. Ne demişler parayı veren düdüğü çalar... Vermezseniz bakarsınız onlar da eylem yapar! Çok eleştiririz ama düşünsenize onlarsız futbol olur mu? Eller Kollar Havaya ka futbolcuların bile kadereni değiştirebilir. Hakem de, futbolcu da ilerleyen dakikalarda ne yapacağını bilemez, maç çığrından çıkar.. İnönü'deki Cem Papila faciasını unutmamak gerek. Kararlarınızda haklı bile olsanız 5 kırmızı kartı göstermek değil de, göstermemek üzerine bir düzen kurmak sanırım futbol adına çok daha hayırlı olacaktır. Hakemi baskı altına alma Lucescu'nun en sevdiği taktiklerden biriydi. Mircea Lucescu, biliyordu ki hakemin üzerine oynamak her zaman artı puan getirirdi. Hele kendi evinizdeyseniz... Tabii bu konuda bir başka sabıkalı Rumen Hagi'yi de unutmamak gerekir. Erol Ersoy'u neredeyse saha içinde yere yığacak noktaya getiren tepkisi bile 5 maçla sınırlı kalmıştı. Hal böyle olunca diğer kramponlar da tepki gösterdi. Tabi herkesin ayağı Hagi kadar usta değildi! Hakemler bu konuda mecburen evsahibine tölerans tanıdı, deplasmandakine üvey evlat mualemesi yapmak zorunda kaldı! Baktılar iş çığrından çıkıyor, 11'e karşı 1 kişi, e kolay değil tabii... Üstelik bir de taraftar baskısı... FIFA'ya şikayetler başladı. FIFA'da ‘‘Tamam o zaman hakeme itiraz etmek, üzerine yürümek, kart işareti yapmak yasaktır'' dedi. Bu konulardan çok ağzı yanan bizim federasyon da uygulamayı hemen harekete geçirdi. Kulüplerimiz futbolculara yeni kuralları tanıttı. Peki hakem üzerine oynamanın galibeyetlerde önemli etki yaptığını bilen taraftar ne yapacak? Onlara da sarı kart gösterilebilir mi? eçen yıl Ekim ayında Peru'da düzenlenen Dünya 17 Yaşaltı Futbol Şampiyonası'nda dördüncü olan gençlerimiz FIFA tarafından en centilmen takım ilan edilmişti. Aynı takım yine geçen yıl Mayıs ayında İtalya'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda hem şampiyonluğu hem Fair Play ödülünü kazanmıştı. O gerekçeyle geçtiğimiz aylarda Kıbrıs Rum Kesimi'nde düzenlenen UEFA Gençler Konferansı'na davet edilen 17 Yaşaltı Ulusal Takım kaptanı Erkan Ferin söz konusu ödülü bu pırıl pırıl takımdaki tüm arkadaşları adına havaya kaldırdı. FIFA ve UEFA'nın övgüsünü toplayan gençlerimizle gururlandık... Ne ilginçtir, aynı yıl UEFA'nın Avrupa liglerini kapsayan değerlendirmesinde tablo çok farklıydı. Fair Play'de gençleriyle Avrupa ve dünya futbolunun zirvesine çıkan Türkiye, Süper Ligi'nin istatistikleriyle Avrupa'da adeta küme düştü. UEFA'nın Avrupa'daki 52 ligin ilk 28 haftasını ele alarak yaptığı çalışmada 38. sırada yer aldı. Bu sonuçla, Avrupa'da Fair Play'e en uzak liglerden biri olmakla kalmadık, UEFA Kupası'na bir fazla takımla katılma şansını da kaçırdık. UEFA'nın, Fair Play konusunda ilk 11'de yer alan takımlara ödülü vardı. Sıralamada birinciliği alan İsveç'le birlikte, ikinci ve 11. ülkeler arasında çekilen kurayı kazanan Belçika içinde bulunduğumuz dönem UEFA Kupası ön elemelerine ekstradan birer fazla takım gönderdiler. Tablo gösteriyor ki, ulusal genç futbol takımımızın Fair Play olgusundan profesyonel ligdeki ağabeyleri maalesef nasibini alamamış. Hemen her maçın bir dolu sarı ve kırmızı kartla tamamlandığı ligimizde, kartların yüzde 50'sine yakın bölümünün oyun içindeki faullü hareketlerden çok hakemlere yapılan itirazlar, rakip oyuncularla itiş kakışmalar, ağız dalaşından kaynaklandığını belirtecek olursak işin sırrı daha iyi anlaşılabilir. Bu durum yalnızca Türk futboluna ve futbolcusuna mahsus bir olgu değil elbet. FIFA bir yandan sahalarda tehlikeli boyutlara ulaşan ırkçı söylem ve davranışlarla uğraşa dursun, UEFA da saha içinde hakemlerin otoritesini sarsıcı, tribünleri kışkırtıcı futbolcu eylemlerini masaya yatırmak zorunda hissetti kendini. 2008 Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçlarıyla birlikte uygulamaya konan ve hakemlerin işlerini kolaylaştırmaya yönelik kararlar şüphesiz futbolcuların işini zorlaştırıyor. Kimileri ‘‘Bu kurallar eskiden beri vardı'' dese de, hakeme koşarak tepki veren, çevresini saran, rakibe sarı kart göstermesini isteyen oyuncular artık tolerans görmeyecek. Sahalarımızda iki haftadır dikkatle gözlemlediğimiz sonuca bakacak olursak, eski kötü alışkanlıklar bir iki istisna dışında şimdilik unutulmuşa benziyor. ‘‘Huylu huyundan vazgeçer mi'' derseniz, bekleyecek ve göreceğiz. Her pozisyonda hakeme koşan, eline koluna, çenesine hakim olamayan o bildik karakterlerin iki haftada vukuatları olmadı. ‘‘O karakterler kimler'' derseniz; Galatasaray'dan Hasan Şaş, Ayhan, Necati, Fenerbahçe'den Tümer, Tuncay, Appiah, Beşiktaş'tan İbrahim Toraman, Koray , Trabzon'dan Hüseyin bu uygulamadan canı yanabilecek akla gelen ilk isimler... Her puanın, hatta her golün altın değerinde olduğu bir ligde bundan sonra sorumsuzca kart görenler kendilerinin ve takımlarının kaderiyle oynayabilir. Trilyonların döndüğü futbol endüstrisinde profesyonellerin yapacağı hiçbir hata göz ardı edilemez. Çünkü her hata bir bedel ödettirir. Bugün İsveç'in, Belçika'nın fazladan birer takımla mücadele ettikleri UEFA Kupası'nda o kontenjanlara Türkiye'nin çok ama çok uzak olması da aslında ödenen bir bedel değil midir?.. EĞİTİM ŞART M USTAFA ÇULCU (MHK BAŞKANI): Bunun üstüne pek yorum yapmaya gerek yok. Ayrıca eski kurallarla da mukayese etmek yersiz çünkü bu UEFA'nın kesin talimatıdır. Eski hakemlerin kaçırdıkları nokta da budur. Hakemlerin otoritelerinin sarsılmaması için zaten MHK itirazlarda bu tür uygulamaları yapmalarını hakemlere tavsiye ediyordu, yapmayanlarda düşük not alıyorlardı. ERTUĞRUL DİLEK (ESKİ MHK BAŞKANI): Basında yeni kural diye lanse edilmesine rağmen bunlar sadece tavsiye. Kuralları belirleyen kurum FİFA'dır. Son yıllarda futbolcular hakeme çok fazla itiraz etmeye başladılar. UEFA'da bunu engellemek adına itiraz edenlere sarı kart gösterilmesini önerdi. Özellikle bizim ligimizde oynayan oyuncular itirazları abarttılar. Bunu engellemek için 1. Lig klüplerinin hakem hocaları tutmaları lazım. Her maçtan sonra hataları ele alıp üstünden geçmeleri çok yaralı olur. BİNALİ KARTAL (ESKİ FIFA YARDIMCI HAKEMİ): Bu ne yeni bir uygulama ne de yeni bir kuraldır. Sadece hakemlerin uygulamadığı ve futbolcuların suistimal ettiği kuralı UEFA hatırlattı. Basında yeni bir kural diye yansıtılması yanlış. Ayrıca geçen hafta genç hakemlerin başarılı olmasının nedeni hem fazla itiraz olmaması hem de en ufak itiraza prim verilmemesinden kaynaklandı. Doğru kullanılırsa çok da katı bir kural olduğunu düşünmüyorum. SERDAR ÇAKIR (ESKİ MHK ASBAŞKANI): Bir kere bu olay Türkiye'de yanlış yorumlandı. Kural değişikliği diye bir şey yok, sadece UEFA var olan kuralı hatırlattı. Ama medyanın gücüyle bu uygulama bir anda gündeme oturdu. Zaten bire bir itirazlarda sarı kart uygulaması vardı ancak şimdi toplu itirazlarda en az 1 futbolcu kart görecek. Bu uygulama geçen hafta çok güzel bir biçimde gerçekleştirildi ve oyuncuları frenledi. Örneğin G.Saray Denizli maçında hakem hatalı bir penaltı çalmasına rağmen Denizli'li futbolcular bu karara itiraz etmedi. Can Çobanoğlu'nu kutlamak gerek, uygulamayı oyuncularına çok iyi anlatmış. Bundan sonra daha da iyi olacak çünkü futbolcular hakemlere yardımcı olmaya başladı bile. 12 13