20 Haziran 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Terzi’nin son şansı CÜNEYT E.KORYÜREK tletizm Federasyonu Başkanlığı’na Mehmet Terzi ikinci kez iki yıllık bir dönem için seçildi. Bugüne dek bu sayfalarda Mehmet Yurdadön ve Mehmet Terzi’nin kendilerinden beklenen başarıyı gösteremediklerinden dolayı Türk atletizminde büyük bir gerileme olduğunu vurguladık. Bu yazılarım Türk atletizminin gelişmesi için yıllarca didinmiş, çalışmış, yazmış ve konuşmuş bir kişi olarak gayet adil bir değerlendirmeydi. Doğruları ve yanlışları söylemek ve önerileri ortaya koymak için yazdım ama ne yazık ki iki Mehmet de iktidarda bulundukları yıllarda hemen hemen hiçbir doğru şey yapmadılar. Terzi’nin 20042006 arası iki yıl içinde yaptıklarına veya yapamadıklarına bakılırsa, 20062008 arasında da pek bir şey yapacağına inanmıyorum. Geriye bakarak ileriyi görüyorum ve benim gibi iyimser bir adam dahi geleceği pek iyi göremiyor. Eşref Apak, 2004 Olimpiyatları’nda kendinden beklediğimizden de fazlasını verdi ve 1 bronz madalya kazandı. Ama son iki yıl çekiç atma çemberinde gördüğümüz Apak, Atina’daki Apak değil. Elvan ise tamamen federasyonun bilgisi dışında idman yaptı, yarıştı ama sakatlığı nedeniyle Avrupa Şampiyonası’nda sadece bir bronz madalya alabildi. Artık değeri kalmayan Balkan Oyunları’nda dahi kuvvetli komşularımız üçüncü takımlarıyla yarışırken, biz erkekler ve bayanlarda Bosna Hersek’in de arkasından ancak beşinci gelebildik. Avrupa Kupası’nda ise komşumuz Yunanistan Avrupa’nın en kuvvetli ilk sekiz takımı arasında yer alırken, biz en alt kümeye düştük. C SPOR ATLETİZM EKİM SALI A KADINLARA YASAK MI? G ATLETLER T ürkiye’de atlet bu spora olan sevgisiyle piste gelir, özveri, azmiyle çalışır. Kaliteli ve yeterli çalıştırıcı olmadığından dolayı bir noktaya kadar kendi başına gelir ve orada kalır. Bunu önlemek için bilgili, bildiği lisanla dışarda olup biteni takip edecek çalıştırıcıların bu atletlerle birlikte olmaları gerekir. Türkiye’de atlet, yılın 360 günü idman, 5 günü yarışır. Dışarıda ise, Dünya Şampiyonları dahi Mart ayından başlayarak Eylül’e kadar uzun bir süre içinde formunu muhafaza etmesini bilir. Biz de, bütçe ve eski alışkanlıklar nedeniyle Türkiye’de çok az yarışma yapılır ve yurtdışına da mecbur olmadıkça atlet yollanmaz. Bu nedenle Türk atletleri çok az yarışma yaparlar, birbirleriyle yarışmadan kaçınırlar. Yabancı rakiplerini pek tanımadıklarından ve dışarıda az yarışma yaptıklarından dolayı dış yarışmalarda pek başarılı olamazlar. Buna rağmen Türkiye rekorlarının yüzde doksanı yabancı sahalarda ve yabancı rakiplere karşı kırılmıştır. eçen hafta Ankara’da yapılan seçim gerçekten traji komik bir olay oldu. Eskişehir grubu İstanbul ve Ankara’yı da geçerek çok fazla delegeyle katıldı ve doğal olarak tüm oylar Terzi’ye gitti. Gariptir, ‘Atletizmi Türkiye’ye yaydık’ diye böbürlenen federasyon, bu seçimlerde sadece sekiz bölge müdürünün oy vermesini doğru buldu. Terzi’nin federasyon heyeti listesinde tek bayan üyenin dahi olmaması kimsenin dikkatini çekmedi. “Acaba Terzi ferderasyona bayanların atletizm yapmasını yasaklamak için karar mı alıyor” diye düşünenler oldu. Adaylara oy verecekler arasında federasyon tarafından seçilen beş ulusal atletin hepsinin de mesafe koşucusu olması dikkat çekti. Gariptir, Terzi’nin 2004’ün Aralık’ında ilk adaylığı için kendini tanıtmak amacıyla hazırladığı broşürde vaat ettiklerinin hiçbiri yerine getirilemedi ve “Talip olduğumuz 2008 Olimpiyatları’na hazırlanacağız” denilerek bu olimpiyatların 2001’de Beijing’e verildiğinin dahi bilinmemesi pek kimsenin dikkatini çekmedi. Bu seçimler gerçekten komediden çok trajikomediye benzedi. Zira adaylardan birinin listesinde atletizmle ilgisi olmayan bir türkücünün dahi yer alması, bu seçimlerin kalitesi hakkında herkese oldukça gülme fırsatı verdi. 18
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear