Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
D Ü 5 Ü N C ELER K İ T A P L A R Hangisi saçma? MELİH CEVDET ANDAY aşmdan hcr gün bu kadar macera geçen başka bir insan tanımadıtn. Eski dostum Gani Girgin'den söz eımek isliyorum. Karşılaşmamı/, goru$mcmiı aralansa, merak etmege başlarım neler anlaıacak diyc. OcrVİ sinirli Miıirli anlatir, anıa sahidcn sinirtenmiş midir, bir >ey diycmcnı. Sinirli bir tavır lakııımazsa, karşısindakini anlaıiıklarına inandıramayacagını dü$ünen imanlar vardır ya, belki de onlardandır bizim Gani Oırgın. Dün bir kitapçıdan çikıyordu, burun buruna gcldik. Bir }iir kiıabı almak istedim, dedi. Elindc kiıap t'ilan yoktu. uslelik Gani Girgin'in $iir okumadığını bilirim. Benim ıcrccldut içinde kaldığımı görtlnce: Sen bilmezsin. dedt, ben şiir okurum, gizli £İzll okurum. Şür okumaktan utanacak ne var? dedim. Utanmaktart değil. şür dünyanın cn saçma işidir, onun için de >iir üslüne konusulama/. Yalnt/ $unu unuimamak gerekir, şiirdcn ba*ka bir yerde »açmalamak ayıptır. Kimin $iir kitabını aldın? diye sordum. Tanımadığım bir $air, genç biı $airolsun istedim. Kitapçı da bana yeni çıkan bir jiir kiıabını uzattı. Karısiırmaga başladım, cn sondaki $iiri okuyayim dedim. Nasıl bitiyordu, biliyor musun? Gani Girgtn son di/cyi ciddi ciddi okudu: Ben bu somut şürt jszdım, scn de bokumu yc! TaJihin yaver gittniş. dedim gülcrck, lam saçma ile karşılaşmışsın. Gani Oirgin çok ciddi idi ama kı/gın görünmUyordu. Saçma degü, dedi, ondan almadım kitabı. Bizde çaJıjnıa alanları yanlış kullanılıyor, ya da yanlış bölumlcntyur. Bu gcnv >air "Bokumu yc" sözünü saçma sanmı$, deği) oysa. Bizde >atrler saçmalanıayı genvllikle konuşmaya bırakıyorlar, kendilcri ciddi aüı\er ya/ıyorlar. öyle ise, bizde konuşmalar şiir dolu, dlyerek sözilnü kesıim Gani Girgin'in. öyle, dedi. Eliylc cadde Usiündeki bir birahaneyi gösterdi. Şu birahaneyi görüyor musun? dedi. Geçen gün fiğleye doğru oraya girdim bir bardak bira içcyim diye. Cıgaramı çakmagımı da çıkarıp mermer masaya koydum. Önümtleki masada oturan deiikanlı bunu görmüş, Amca çakmağını alabilir miyim? diye sordu. Başımi "evet" anlamında salladım. Aldı çakmağı, cıgarasmı yaktı, sonra da, Ben eakmagımt kaybeıtim, dedi, bclki dc düşürdüm. Bir $eye yanmam. hediye idi. Cf'akmağı ycrinc bırakıı. Ben bir $t>' dcmcdim, onun çakmağını kaybetmi; olması beni hiç ilgilendirmezdi. Gene o gün bir adam yolda beni durdurup saati sordu, söylcdim, "Benimki tamirde" demez mi? Gani Girgin'i dinlerken düşünüyordum, kendi kendime "Benim de bajımdan geçiyor bflyle şcyler, ama üzerindc durmuyorum" diyordum. Meğer ne zengin bir dılnyada yaşıyormuşuz! Gani Girgin: Bunlar bir şcy değil, dedi, dolmuşa, taksiyc binmege korkuyorum, diye sürdılrdu sözimU. Hepsi şair mi? dedim. Hayır, mdzisycn. Bir saniye müziksiz yapamıyorlar. Dün bir otomobile bindim, (aksiydi. SürttcU radyosunu açmıs, ka;>eiten arabesk dinliyordu. "Yavrum, hastayım, şu kascii kapar mısın?" diye ricada bulunEytul 1969 B dum. "Baba" dedi, "btuün gdn bu ırafik içinde bunaIıyorıı?, mıizik dinlememi çok ınu Börllyorsun?". Müşteri oldugtımu, beni dinknıesi gcrekıiği yanıiını verebilirdinı ona. Oyle yapmadım, aklına scslcnmck yolunu nırtıım, "Bak" dedim, "ırafik seni yonıyorsa mtlzik cialıa da çok yorar. ba$ııı ugrır. Heın ınü/ik lıer ıaman dinlcnmez, hele büiün gün dinlersen hasia ulursunV SürUcü: Yanıltyorsun amca, dedi, "Musiki ruhun gıdasıdır" diyc bo^una sdylcmemi^lcr. Bundan sonra araımzda şu konuşma geçti. Oğlum, sen gunde kaç ögün yemek yiyorsun? Uç üğün amca. Demck bedenin Uç ögün yemeklc doyuyor. Pekî, bu ne ruhmuş sendcki, bütun gUn surekli besliyorsun. bir lürlu doynıak bilmiyor. lyi çocukmuş. gülmegc ba^ladı vc radyusunu kapadi. Gani dirgin, bana veda cdcrken: Bu kadar saçma konuşma varken *iir kiıabını ne yapayını, dedi. Sonra da: "Bokumu ye" diye ekledi. D Oergımızın Huıran 1989 tarıhli 45 sayısında Melilı Cevdel Arıday'ın • Voicuiıık ve Kitap" başlıklı yazısında ba?ı dizgl hataları vardı Me lih Cevdel Anday'dan ve okurlarımııdan özür dileriz. ı suiun 2 paragral, üçuncij Vına birıncı suiun 4 pafagraHa Son Daragrat 8 salırda ' Ah Solom, Solom" "Mi Solon Soioıı "Solom, Soiam" Solon. Solon" rlka'da Aırnrika'da Ç I R Ç E V I 11