Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
P Ü $ Ü N C E L E R K 1T A P L A R Destansı kişiTrajik kişi Hlçbir trajik kişi kendisini milletlne adamış değildlr, çünkü trajik kişiterin varolduğu santian dönemde "millet" yoktu. Trajik denilen kişiler, Istemeden trajik oimuşlardır, onlann hesaplaşmalan tannlariadır. MELİH CEVDET ANDAY Ataturk Araştırma Merkezi Dergisi"nin Mart sayısındaki "Fdebî Eser Kahramanı Olarak AıatUrk" başlıklı yazı (Prof. Dr. Inci Enginün) bir çok bakımdaıı çok ilginçti. Ataiurk için yazılmış ^iirtcri, roıııaıılaı ı, oyurılaıı. anıları ele alıyordu ve bunların çojunun yazınsal dcger açısındaıı guçdüz olduğunu belirliyordu. Bu güçsüzluğun ııcdenleri uzerinde durmak ycrinde olur sanırım. trı bajta, bu yapıiları onaya çıkaran yazarların güçsü/.luğu akla geliyor elbet; sonra da "zaman"ın ö/lencn büyük bir yapu için henuz olgunlaşnıadıgı. Ama bu yazıda benim ele almak isıediğim konu bu değil. Sayın Engimln, ya/ısının bajıııda "tarih" ik "sanaı"ı kar>ılaşiırnrak so/tı "desiaıı"a getiriyor ve diyor ki: "En eski zanuınlardan beri dcstanlar bir millelin sadece başından geçen olayları hikâye etnıeklc kalmaz. o millelin örfünu. hayallcrini dc urtaya koyar. Günlıınuzdc dcstanların yerini orlakla$a seyredılip (adılüıklan için aslında sinema ve daha yaygın bir ilettşim aracı olan televizyon almıştır." Burada isıer isteme/ "Ortaklaşa seyreımek özelliğî bir gö.sıerinin destan sayıtması için yeterli midir?" sorusu akla geliyor. Eski çaflarda destanlar &eyredilme/, dinlenirdi. Yoksa sayın yazar, destanı tragedya ile mi karıştınyot? Destan ve tragedya... I;(e bu yazıda kurcalayacagımız konular buıtlar olacak. Sayın BnginUn'dtn bir lümce daha: "Alatürk hakkında güzcl bir oyun Faruk Nati/. Çamlıbcl'in Kahraman adlı tiyatro eseridir. liu oyunda AtatUrk, o dcvirdc ya/ılmı$ romantarda da görüldüğU gibi kişilcri mücadeleye iıen, canlandırıcı bir güç olarak i$lenir ve kcndisi sahneye çıkma/. Onıın varlığını bir ba.^ka kijiler üzerindeki tesiriyle hisüederiz. 1938'de yazılan ve "dcsian" diye tanıtılan Kahramun basit fakat iyi kurulmuj bir oyundur." l;tc gcne "destan" çıktı karjımıza. Neden destan? Alatürk buyük olduğu iv'in ona ancak "dcsıan"ı yakiş(ınyorlar ılu orıdaıı saiıırım. "Destan" deyince "dcstan kalıramam" geliyor aklımıza. AtatUrk ncden destan kahramanı olsun? "Destan" nc dcmcktir? Bu soruları yanıtlamayı hiç ıtiişilnmüyorlar dcmck. Sayın yazarın $u (ümcesini dc birlikte okuyalım: "Cerek Malidc Hdip. gcrek Vakııp Kadri kendi şahsi lecrübeltTİni tonıaıılaıınuı kahraıııanlarına akseıtirıni$lerdir. Her iki ya/ar da ondaki dcsianî çehreyi anlatmakla beraber, Yakup Kadri oııda ayrıca trajik bir boyut da bulur!' Gördilnuz mü, bir dc "trajik" çıkfı ortaya. Neden ırajiknıiş AtatUrk? Şundan: "O kendisini ıııillcte adadığı için, ferdi hayaıını kaybcımi^ iahMycttir" Üysa Alatürk, bcnim bıldiğim, fcrdi hayaıını 1938 Kasım'ında kaybcıti, ya^arken isc ttrnck bir bireydi. Amiklopedi >flyle diyor: "Bir bülün içinde bir birim mcydana geıiren. her varlık, toplulujta oranla lek başına ele alınan kişi, fert". Nurultah Aıaç da yazmış ki: "Her toptumun ilcri, geri bireylcri vardır, ileri olanlar o topiunıun asıl cfilinılcrini daha kuvvelle duyup daha kuvvelle gösterirlcı." Orhan Hançcrlioğlu'nun "Felsefc Ansiklopedisi"nc bir bakalıın: "Kcndiliğiııi yok etıneden parçalanamayan... Maniık diliııdı; birey, tck varlıgı gösurcıı leıimdir.Bu varlık somııt bir büttlndür ve kcndiliği yokedilmcden parçalanamaz. Ornı:|in insan bir bircydir". Bir az daha aşagıda şöylc dcniyor: "...bilgibilim, ruhbilim vc toplumbilim açısından blrcy, toplumu meydana getiren Inunlardan her blri anlamınadır^' M A M M Ataturk ulkeyi düşmandan kurtarmaya kalMıflında. blrey uzoürtüflune ttayılı bir uygarlık antaytşından QÜÇ alıyordu. Sözctiğün bu tcmd kavraınfurııu dile gıtinJiktcn sonra, bir dc oıııı geli>iıi) si/.gisi içinde izlcıncnm gerekir. ÇUnkU birey her zaınan saygııı olmamıjtır. Köleci toplumda saygııı olan "kölv sahibi" idi, foodal tuplunıda "bey", atıaımılcı toplunıda isc "mulk sahibi". Uahası var, tarihitı bu u$aınutarından tam olarak gev*mcmiş loplumlarda insanlar hukümdarın kultarı sayılırlardı, ba^ka bir dcyişlc onlara blrrylik tanınma/dı, ya$amlan hukümdarın iki dudağı arasında idi. Şöyle de söyleyebiliri?, birey yoksandıkça, silindikçe, kişiler aruiindaki ayrımlar da orladan kalknr, topluluğu olu$turanların davranıjları tıpattp birbirinc bcnzer durumdadır artık. Bunun da lipik örnegi ilkel loplumdur, alaların yonctiminde olan iikel topluııı. Orada aıalar, lannlara karısır vc kabilc başkanı ataların (tanrıların) buyruklarını yorumlayarak yönctir toplumu, yasaklar kesindir, elcytinJemcz. Toplumun bilinçahını besleyen masallar dcstanlaşır, tarih eski kahrnmanların seriivenlerinden ba^ka bir jcy dcğildir onlar için, daha dogrusu tarih yoktur, değişmeyen, deği$meyecek bir durum yaşanır gider. Nasıl, neden geldik buralara kadar? Oeldiğimi/ yerden geri dönclim öyleyse. Ve tarih süreci içinde bireyin ortaya çıklıgı çagı yakalamaga çalı$alım. RAnesanstır aradıftımi7. bu çaft. tlkel toplum, köleci toplum, leodal toplurn... dcrken. artamalcı sınıfın birey ozgürllıgune dayalı uygariıgı boy göstermeğc başlar, Bu bltyük değişme ulusla^ma sürccinin de başlangıcıdır. BüiUn tabular, dogmalar, inaııç kunımlan, gelenek baskılurı yıktlacaktır vc gerçekte anamalcı tlretinı vc tecitn için isicnen O7gürlilk, "birey ozgürlilğü" savsö/ünde bulacaktır kısu anlatımını, Ve clbet czilen halklar cumhuriyet için haşkaldırırkcn, yabaııcı işgali altmdaki halklar da bagınısı/lık sava$lurını ba^lailılar. l$te Atatılrk'un yeri buıadadır. AtaiUrk, ülkcyi düşmandan kurtamağa kalktıgjndu, birey özgürlüğüne dayalı bir uygarlık anlayı^ından gUç alıyordu. Bunun destaıı kaluamanlaıı ik lıiç bir ili^kısi yokıur. Seçcn ve seçtigi için sorumluluk yüklcnen birey'in destan içinde yeri olanıaz. Ncrden çtkarıyoruz bu benzetmeyi, anlaınıvorum. Ya o "trajik" sözcufiu? Atatürk neden "trajîkmİ»?" Kendisini millcte adadığı ve ferdi hayaıını kaybelliği için? Noler saçmalıyoruz tanrım! Hiçbîr trajik kişi kcndisini milletinc adamı$ değildir, çunkU trajik kijilcrin varolduğu sanılan donemde "millei" yoktur? Trajik denilen kişiler, isıemeden trajik olmu>lurdır, onlann hcsaplasmaları tannlarladır. Atatürk, kcndi bireyinegilvenerek ve ancak bircykrdcn kurulu bir toplumun çağdaş olabileceginç inanarak savastı. Ah $u edebiyat! D Mayıs1969 Ç I R Ç I V I 11