Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYKI UEKGİ HAFTANINNOTLARlDüvaüAsena dasena@turk.net Öyle bir keyifli gezi ki... T atil deyince tembel tembel güneş altında yatmaktan başka şeyler de düşünüp uygulayabilsek öyle çok alternatıfvar ki Tiirkiye'de. Siirprizlerle dolu bir ülke bu. Her an şaşınyorsunuz, zaman zanıan güzelliklerle büyülcniyor, zaman zaman olumsuzluklarla çıldırıyorsunuz... Sanırım büyülenme süresini arttırmak içın, biraz güneşin altından kalkıp, minık yolcuhıklar yapnıamız gerekiyor. Size şimdi geçen hafla gittiğim Adana, Antakya, Tarsus, Mersin gezisinden söz edeceğim. Şubatin başında olduğumuz halde, incecik gönıleklerle dolaşıp, güneşlenip, 'mayom olsa da denize atlasanı' diye düşündüğümüz bir gezıden. Vıkıng Tunzni ve Adana HiltonSA bir araya GURME TURLARI... Tatillerimde guneşın altında lapa gibi yatmadığım ve durmadan yeni yerler, yeni tatlar peşınde koştuğum içın kendimı mutlu hıssediyorum. Diyeceksınız kı 'teknik bakıından on beş günlük tatilımizı bir butun olarak almak zorundayız'. Pekı o zaman şunu sorayım; çoğumuz tatıle bu güney bolgesine gidiyoruz da, kaçımı? kalkıp bu zenginliklerle ilgilenıyor, yakın şehirleri geziyoruz? Ya da kaçımız hafta sonu tatıllerinde bu tür gezilere kalkışıyoruz? Türk mutfağı Çin ve Fransız mutfağı ile birlikte dünyanın en onemli mutfağı. Güney, güneydoğu yörelerimiz ise hem tarih hem de damak olarak inanılmaz zengın yerler. Ben buralara her gıttığimde yeni bir yer görüyorum, yeni . bir yemek ile •* J .a»»i, ^üa .Jfc karşılaşıyorum. Bırkaç •fctjaifc^ r/u» •**• kılo alıp dönuyorsun j j j ama değer doğrusu. Gaziantep'ın " ' " " • baklavaları, yuvalaması, Alinazik'i, katmeri, Urfa'nın kebapları, şıllık tatlısı, Adana'nın kebapları, Hatay'ın acılı peynırlerı, kunefesı.... Neler neler... Benim bir turızm şırketım olsaydı mutlaka bu yörelere gurme turlar düzenlerdim. Hatta Doğu taraflarına da... örneğin Van'da, sokağın ortasında, peynirli, ballı, kaymaklı bir kahvaltı etmek, ınanın bana güneşte pıneklemekten daha keyıflı. 4 gelmiş ve iki günü kapsayan bir kültür turu hazırlamış. Kültürün içine muhteşenı yemekler de girince tadına doyulmayan bir gezıye dönüşüyor bu. Yabancılann büyük bir keyifle katıldıklan turlar elbette Türklere de açık... Ama 15 gün boyunca güneşin altından popolannı kaldırabılenler akıl edecek böyle bir tura katılmayı tabii. Bizim kuşağın insanlannda Hilton'un ayn bir yeri vardır. tstanbul'da Hilton Otcl'i açıldığında, lüksün, şıklığın tanımı için, 'Hilton gibi' derdik o zamanlar. Adana 1 lıltonSA Adana'nın en güzel yerinde yapılmış, Seyhan Nehn'nin tam kenannda, maviye boyalı çirkin parmaklıklan olan tarihi taş köprüyü göriiyor. Ayrıca geceleri Sabancı Merkez Camii'nin ışıklan yanarken de, nefis bir görüııtü ortaya çıkıyor. Aynı şekilde denızın kıyısındakı, palmiyelerle örtülü Mersin Hilton da bir o kadar şık. Tiirkıye'nın Yedıncı Hılton'u Konya'ya geliyormuş Viking ve Hilton işletmeleri bu yöreye de turlar düzenleyecekler demektir bu... Hatay'a hareket edıyoruz Yılan Kalesi ve Toprak Kalesi'ni geziyoruz. Yığma bir tepede kurulmuş kaleye tırmandığımızda bir keman ve flüt sesiyle karşılaşıyoruz.. Uır Hilton sürpnzı bu; kalenin surlan arasında, yemyes.il ovaya karşı, beyaz örtülü masalar, meyve sulan ve bir nıini kahvaltı... lskenderun'a varmadan önce, kale, kervansaray, camı ve hamamdan oluşan Payas, Sokollu Melunet Paşa K.üllıyesı'ndeyız. Çarşısıyla, hanıamıyla, bugün yapılmış gibi... Çok etkileyici.... Bıtmck bılmeyen Amık Ovası'nın şahane manzarasından sonra, Antakya'ya gıdene kadar, herhalde dünyanın en çarpık kcntleşmesıne, en bakımsız, en çirkin bınalarına tanık oluyoruz. Asi Nehri bile bu çarpık kentleşme yüzünden taşmış I larbiye, tarihi değerleri açısından anlatmakla bıtmeyecek bir yer.. Ama art arda gelen deprenıler ve çarpık yapılaşma nedenıyle göriilecek hıçbir şey kalmamış. Ancak Hidro restoranda bir öğle yemeği yenıyor kı Otuyla, sebzesıyle, kızarmış tavuğu, küncülü ekmeği ve bir Antakya klasığı olan künefesiyle bu yemek anlatılamaz lezzette. Harbiye bu yörenın eğlence merkezı gibi... Vivaldi diskotek, Hayal bar... Pıknik alanları... Anlatılamaz lezzetteki bir başka şey de Antakya mozaik müzesı Dünyanın ıkıncı büyük müzesindeki mozaikler gerçekten tanf edilemez, mutlaka görülmeli. Şehrin göbeğindeki St. Piyer kaya kilisesı de Hırıstıyanlann ılk kez Hıristiyan diye anıldıkları yer olarak, büyük önem taşıyor. tkinci günün gezisi Tarsus ve Mersin'e... Tarsus'ta, Kleopatra Kapısı, Gözlükule Höyiigü, St. Paul Kjlise Müzesi, Ulu Camı gezılıyor. . Bir binanın yıkılması sonucu Roma Antik Yolu... altından çıkan Roma Antik Yolu inanılmaz bir şey.. Antik yolun uzanıp gittığinı görüyorsunuz... Belli ki Türkiye'nin altında başka bir dünya yatıyor... O çarpık çurpuk evlerin altında, su kemerlenyle, hamamlan ve en küçük birimlerde bile yapılan tiyatrolan, mozaikli yollanyla büyük nıedeniyetler yatıyor. Kültür BakanlıgYnın koruması altına alınmış o zarıteskı evlere bakıyoruz, sonra da larsus'u çirkınleştıren yenılere... Mersin'e gıriş bizi olumlu yönde şaşkınlığa uğratıyor... Temiz, bakımlı yollar, özenli, güzel evler... Aııcak şehir merkezinden sonra gerçek bir rezalet başlıyor... 'Yazhk ev' denilen apartman yığınlan... Kılometrelerce çirkin apartmanlar sahili kapatmış, yok etmiş. Yılda birikı ay oturmak için onlarca dev apartman bir yöreyi ancak bu kadar çirkinleştirir. Bu rantın peşindeki inşaatçılar ve buna göz yuman belediye başkanları ve politikacılara söyleyecek söz bulamıyoruz. Gerçek bir felaket Mersin'in bu apartman yazlıkları... Içler acısı. Birkaç Mersinli, 'Bu yıl doğa intikamını aldı* diyor üzüntüyle. Kilometrelerce süren bu iğrenç apartman felaketınden sonra, zamanla halk dilinde Kanlıdivane'ye dönüşen Ayaş'taki ICantelıs antik kentine geliyoruz. Kocaman bir obnığıın kenanndaki harebeler kelimenin tam anlamıyla büyüleyıcı. Burası ılkçağda bir tapınak kentçiği, ortaçağda kiliseler kentçiğiymış. Onca depreme rağmen ayakta kalnıışlar... Büyük taşların, arada hıçbir bağlantı olmadan sadece birbirlerine destek olarak yapılan tonozlann, bugüne dek yıkılmamış olması şaşırtıcı. Harabeler, yol boyunca sağlı sollu Kız Kalesı'ne kadar devam ediyor. Narlıkuyu'dakı o nıinik koyda, Deniz restoranda yemek yerken bütün masadan sürekli Mmmmmm diye sesler çıkıyor. O nar ekşili salatalar, şişe geçırilmış mıruk mürekkep balıkları, kalamarlar, lagos balığı... üeniz mıs gıbı, hemen üstündeyiz zaten, iskemlemizi biraz geriye çeksek, denize düşeceğiz... Şubat ayında tışörtlerimizle güneşleniyoruz... Mayo getirmediğimıze göre, düşsek mi acaba denize? Yok, daha cennct ve cehennem mağaralan var. Sıze hararetle bu turu öneriyorum. İki günlük bir şey... Ama riiya gibi. Yaşadığımız ülkenin sürprizlerinden faydalanmahyız bence. ^ Cumhuriyet'teki köftepurtisinde "maymunlar" Duygu Asena ile bir araya geldi. h Maymun seni bekliyor. Şu ınaymun olayı artık espriye dönüştü... Erkek arkadaşlanm bana takılmak için bu sözciiğü kullanmaya başladılar. Geçen gün gazetede, "Yukanda bir maymun var, seni köfte yemeğe çağırıyor" dudiler... Gittim, bir baktım, yakışıklı, popüler ve sevdiğim bir "maymun" Mustafa Deni7İi... Yine şık, yine esprili.. Onu en son Dublin'de görmüştüm maç öncesi... Hepimi7 ona sonılar sonıyomz, spor servisiııden Arif'e 'Futboldan başka her şeyı konuşurum' diyor. 'Aşkı konuşalım o zaman' diyorum... 'Onu sen bize anlat, biz çekildik artık' diyor. Ama konuşmalann tümü fiıtbolu kapsıyor. Ona soruluyor, "Futbolcular okuyor mu, sinemaya gidiyor mu, antrenman dışında ııe yapıyorlar"... Peki Avrupa futbolu mu geri gidiyor, yoksa biz mi ilerliyoruz? "Avrupa futbolu geri gitse bile bizim ilerlemeıniz onuıı katbekat üstünde ya da onlar yiizde iki ilerlemekteyse, biz yüzde elli ilerliyoruz" diyor...^