23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

auvoir kitaplarının işaret ettiği yeni, özgür iliş,kilerdebaşatılke,sonsuzsadakatdolugeleceğipaylaşmaktırkus.kusuz. Amabuöylesıne, LeylaMecnıınaşkıdenliyalınaçıklanabilen bir ilişki biçimi değildir. Özgür sevi, ınsanın her türl ü kaoti k duygulannı da içerir. tnsanın biliııç ötesi davranışlan, istekleri, kırılmaları, sığınmaları, kaçışları... Hepsini barındıran duygularla doludur. ICırk yaşlarında tanıdığı Nelson Algren onun ıçın duygusal bır çözülme, çözümleme, hatta kendine saklanmış icten bır a$ktır gerçekte. Mektuplardakı metinler, her bır kavuşamama ve bundan duyulan derin özlemle dolu olsada zaman zaman günlüklere dönüşür. Belki kitaplarındakendi yaşamından sÖ7 ederken yetennce açmadığı, üstünii örtüp geçtigı kiıni acılarını, sıkıntılannı, coşkulannıçekıncesızyazarNelson'a. Mektuplar, hep kavuşmak, birliktc bir yerlere gıtmek coşkuları ıle dolup taşar. Öte yandan okyanusu geçerken atlattığı o ııçak kazası, bu aşkın yolıuıu zorlaştınnaktaysa da, artık SımoSimoııc de Heuuvoir, Sartre ile... ne, neredeyse kendı yarattığı bıraşk ımgesınetutulmuş, onuNelson'nunkiijiliğındebiyalnız, içindeftrtınalarkopuyor, huzursuzçimlıyorgıbıdır. Kendınıonunyanındasere lııkla kıvranıyor. Onu gerçekten anlayan, ona yardım eden, onıınla çalışan, ona htraz serpe bırakır, kadınca zaaflarından kaçıncıkolsun huzurve sağduvu veren lekgerçek maz, güçsüzlugunü, ıımarsızlıklarını romanlarında, yazdıklarıııda olduğu gıbi, ironik bir dostu benim. Neredeyse yirmi yıldır benim tatla açıklar sevgılısıne... Arka planda ise, için elinden gelen her şeyi vaplı. Havatla kalmama, kendı sesimı bulmama yardım et Saınt Germain de Pres entelijansının önemlı ti, benim iyiliğim için nelerfeda etmedi ki?... adları, kımı sıyasıtoplumsal eylenıler, mitingler, geziler, tiyatrolar, filmler... ılginç bır Şimdiancakdört/beşyıldır, benim içinyapatmosfer kıırarlar. tıklarının karsılığını ödeme. bana bunca vcırdımı dokunan bu adııma yardım etme sıYıllarca süren bu yazışmalar sonunda, rası bende... Onuyüzüstü bırakıpgidemem. Nelson'da kendi yarattığı aşka âşık olmuş giOnu ara sıra yalnız bınıkabilirim; ama bütün bidir... Bir yandan Mandarinler'ı yazar... hayatınu onu terk edip başkasına adavamam Nelson, onca tutkuyla sevilmesine karşın, (...) Belki de seni kaybedeceğim. seni kaybet onunla birlıkte yaşama cesareti(!) göstermemenin ne demek olduğunu bilıyorum. (...) yen Simone'a, için içinöfkelidir. gerçeği mutlaka anlaman gerekiyor; SeninArdından, mekruplar seyrekleşir... 1947 leölenekadarŞikagoda, Pariste, Chichicas/1964 arasında süren yazılı aşk yazısız kalır. tenago dagecegündüz birlikle olmayı çok ısllışkıleri kopar . Sımone,onaolansevgisinlerım (...) Ama benim mutlulıığum için birde ısrarlı olsa da, onunla sürgit bır yaşamı çok şeyıfeda eden bırinı de incılmektense olpaylaşmaz. Sartre ıle her zaman birliktedirmeyı yeğlerim. Yine de ne ölmek ne de seni ler... Birlikte büyümüş, birlıkte yaşlanmışkaybelmek istıvorum. lardır. ..birbırlerıne kocaman birer hayat verBirdemetçıçek yerıne yeğlenen S de Be miijlerdir. Nelson'ayazdığı mektuplardahep bir gölge gibı kıy ıda durur Sartre... Çok sağlam bir ilışkidır. Aralanndakı kalın bır bağdır. Aşkyaşamımm bitmesi gerektiği zaman bitmiş olması beni çok rahatlattı. Çünkii yaşlı bedenlehyle hâlâ aşkayapışıp kalanyaşlı kadmlardan nefret edıyorum. Aynca aşkyaşamımın tam doruğa eriştiği dönemde bitmesi beni memnun ediyor. Incelıkli bir güzelliğe sahip Simone de Beauvoir, hayatında asjka son noktayı koymuş gibiyken, Nelson Algren, olasıhkla kendini kullanılmış hıssetmektedır... 1981 yılında ölümünden kısa bir süre önce, aşklarının anlatıldığıMandannlerıçin,kısacateksözeder kızgınhkla"Shit!pislik". 1951 yılında, mektuplarınınbirinde şunları yazar Simone. Sana parmağımda verdiğin yüzükle gömülmek ıstedigimı söylemıştim. Yasadığım sürece yüzüğün parmağımda, yüzün hep kalbımde olacak. Çok sevdiği adam o mudur, yoksa kafasındaki adı Nelson olan başka bıri mıdir, bılinnıezama, HNisaıı 1986 yılındaölen Simone de Beauvoir, parmağında Algren'nın yüzüğü ile gömüldü... ^ Aşk Mektupları / Simone de Beauvoir/ Gendaş Kültür/Türkçesi: Tülay EvlerPınar öztamur BAŞKENT GUNLERİ Beyaz başkentten izlenimler... MÜŞERREF HEKİMOĞLU M eslek dalımda ilk ödülü Basın Teknısyenleri Sendikası'ndan aldım. Akşam'da çalışıyorum o zaman 1950'li yıllar. Dizgı bölumunun saygın ustaları güzel sözler, eleştırilerle okşuyor kalemımı. Yılın gazetecısı seçıyor beni Kaç yıl geçtı aradan, hâlâ anımsarım o sözlerı. Bır fotoğraf var çekmecemde. Genç ve guzel bır kadın. Umutla gülumsuyor geleceğe. Yıllar geçtı ılginç olaylar yaşandı dalımızda. 10, 20, 30. yıldönümlerı, 40'lar, dahası 50'ler. Çiçekler solmasın diye direniyor kalemler O kalemlerden biri de Oktay Ekşi meslek dalımızda. 50 uzun yılı bırakıyor geride. Yılları güzel yaşayan, olayları iyı değerlendiren, ödünsüz bır yaşamı sergileyen bir kışi sayın Ekşi. Çok onurlu görevler başardı. Mutlu bır olay, mesleğımizde boyle kışıler de var. Gazetemızın koşelerınde de parlıyor onlar. Genç kuşaklara bir umut, bir ışık gibi ilerüyor yollarında. kuşaklara elveriyorlar. Tum olaylarda emeklerı, yureklerı var. Uzun bır şıırın dızesi, öykunun unutulmaz bir bölümü gibı. Genç kuşaklar daha güçlü, daha dirençlı doğrusu. Çıplak yureklerı var, yeni savaşlara hazırlanıyor. Bellı görevleri güzel yüklenıyor. Eziklik duymuyorlar, ünlü bir ozanın dizeleri gibi: Bütün iş bu gelen günde, Içim titriyor sevinçten Bir an br an daha derken Ortalık güneşler içinde dizeleriyle gülümsüyorlar bıze. Sessizliği delen kahkahalarla var olmanın gızemini yaşıyorlar. Yoksa yenıden soyunuyorlar, savaşa, ölüme! Ortası yok bu eylemin! Açıklamam gerekır, bızim kuşağımız soyunmayı bilmıyor, öğrenemedi! Ya da benim yorumum bu. Genç kuşaklar daha ılerıde. Görevı üstlenirken karşı çıkmıyor, gözlerini kapıyor, gereğini yapıyor. Elbet ötesi de var. Mesleğimizdeki çarpık gelışmeler! Dalımızda bırden yeşerenler, Ankara beyaz hir haşkent ama kiri pası örtülemiyor... Güzel yolculuklar... yeşerme bitmeden solanlar, soluğunu yitirenler! Değer yargıları değışıyor durmadan. Kım yazar, kım çızer, kım başta, kım koşede seçımı yapılamıyor. Yapmak ısteğı de yok. Ama böyle gelmiş, böyle gıtmez bu. Bır yerde duracak, çarpık çizgiler düzelecek enınde sonunda. Hepimize kolay gelsin o güne dek. Ufuk kızarmaya başladı artık. Güzel bir şafak sökecek elbet. ** * Son günlerde yoğun trafik var başkentte. Eski dostlar, yeni dostlar, meslek dalımda yıllananlar bir araya gelince "Ne olacak bu memleketin hali?" sorusuna yanıt arıyor. Elbet bulamıyor Arayışın yöntemı değışik galiba. Ancak yanlışlara karşın doğruyu görmekten geri kalmıyor başkentlı dostlar. Her şeyin doğal çızgıde gerçekleşeceğıne inanıyorlar. Nasıl dersenız, yaşayarak oğreneceğız. Kar erıyecek, buzlar çözulecek, ınsanlar da doğasına kavuşacak elbet, dıye bir beklenti var toplumda. Siz beklemiyor musunuz? ^ 50. yılımda lletışim Fakültesi'nde duzenlenen torenı anımsıyorum şımdı. Süleyman Coşkun'un kolunda çıkıyorum sahneye. Coşkulu alkışlarla çınlıyor salon. Yıldızların güzel parladığı bir an bu. 50. yıla ulaşan fikir işçileri var sahnede. Ben de bır köşedeyim. Altan Öymen, Cüneyt Arcayürek de yanımda. Gözümde yaşlar, karmakarışık duygularla selamlıyorum kalabalığı. Kalbim duracak nerdeyse. Simone de lieauvoir ve Algren... yasemine@postamatik.com Penceremde kar, Çankaya tepeleri, yollar bembeyaz. Ama beyazın ötesi de var Kara tablolar, çarpık çizgilerle kirlenmeyı yansıtıyor. Her gün bır soygun, her gün bır vurgun Hava soğuyunca yakıt yolsuzluğu Her olaya eş düzeyde yolsuzluklar, vurgunlar. Insan olmanın onuru da zedelenıyor doğrusu! Dortbeş kuşak bir arada yaşıyoruz başkentte. 1900'lerden 2000'lere uzanan kuşak. Cumhuriyeti kuruyor, sonraki
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear