Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 PAZARIN PENCERESINDEN CUMHURİYET DERGİ Zelzele balıklan SELÇUK EREZ Olimpiyatlara hazırız H. SERTAÇ DALKIRAN *£|A ürklye Satranç Federasyonu ve Milli •f, Olimpiyat Komitesi çalışmalannı gecik* melideolsatamamladı.OlimpiyatlarLütfi Kırdar Kongre Merkezi Rumeli Salonlan'nda gerçekleşecek. TSF'nin hazırlattığı broşürde gözümüzeçarpanikiunsuroldu. Bunlarumanz başımızı ağrıtmaz. llkı broşürde FIDE logosu'nun rengi MaviBeyaz'dır. Mavi durüstlüğü, beyaz banşı simgeler. Renkier bu amaçla FIDE Genel Kurulu tarafından belirlenip kabul edilmiştir. Sadece tek renk baskılarda renk şartı aranmaz, yazı rengi kabul edilir. Ancak renkli broşürde amblem kırmızıbeyaz basılı. Bu değişime bildiğimiz kadan ile FIDE Başkanı ve yönetim kurulu karışamaz. Bu konuda büyük eleştirı alabiliriz. Güvenlik meselesi hemalde gözdengeçırilmiştırdiyedüşünüyoaız. Olimpiyat mllll takımlan bellrtondl Ev sahibi olmamız dolayısıyla bu yıl A ve B kesin, büyük olasılıkla C milli takımlan Ile olimpiyatlara iştirak edeceğiz. A Milli Takımı Türkiye birinciliğinden seçilirken B ve C Milli Takımlan yapılan olimpiyat seçme müsabakalarında sıralamaya göre alınacak oyuncularia belirlendi. özellikle IzmirMordoğan'dadüzenlenen olimpiyat seçme müsabakasına 38 ELO'lu, yaş gruplan ve gençlerde ilk üç dereceyi alan ve TSF'nin uygun görerek kontenjandan belirlediği sporcular katılarak tüm zamanların en kuvvetli turnuvası yaşandı. Dileğimiz bir türformül geliştirip bu kalitedeturnuvayı her yıl yaşamak. Milli takımlanmızın bireroyuncusunu kontenjan olarak TSF belirleyecek. Müsabakalara göre takıma giren sporcular şu şekilde: A Milli Takım: 1. Tamer Karatekin, 2. Can Arduman, 3. Umut Atakışı, 4. Adnan Şendur, 5. Emre Karadeniz, 6. Selim Gürcan (Tamer Karatekin ABD'yetahsilegideceğindenolimpiyatta oynaması şüpheli, yerine oyuncuyu TSF belirleyecek.) B Milli Takım: 1. Mert Erdoğdu, 2. Ali Ipek, 3. Hakan Erdoğan, 4. Zeki Sayber, 5. H. Sertaç Dalkıran, 6. TSF belirleyecek. C Milli Takım: 1. Kıvanç Haznedaroğlu, 2. Ibrahım Tofan, 3. Zeki An, 4. Hasan Alaybeyoğlu, 5 Vedat Çetinkaya, 6. TSF belirleyecek. Bayan A Milli Takım: 1. Nilüfer Çınar, 2. Betül Cemre Yıldız, 3. Fatmanur öney, 4. TSF Kontenjanı. Bayan B Milli Takım: 1. Işıl Goler, 2. Nazlı Pınar Aydın, 3. Perihan Meşeli, 4. TSF Kontenjanı. Bayan C Milli Takım: 1. Emıne Sanlı, 2. Güneş Hüseyinkulu, 3. Burcu Korkmaz, 4. TSF Kontenjanı. Mordoğan Aras Oteli salonlarında düzenlenen turnuva genelde başanlıydı. Bayan maçlannda son turda Güneş Huseyınkulu sıcak çarpması nedeni ıle rahatsızlandı oyununa ara verilKombinezon Kuprezcık Ceshkovsky, SSCB, 1976 Beyaz oynar kazanır a b c d e f g h di ve daha sonra devam eden karşılaşmayı kaybederek bu oyuncu B Milli Takımına girmeyi kaçırdı. Tumuvanın üçüncü turu sonunda ameliyatyen iltihaplanan Burcu Korkmaz ağnlarını dindirmek için aldığı ilaçlarının tesiri ıle performansı düştü ancak C Milli Takımına girebildı. Sportmence müsabakalan teri< etmeden yanştığı için kendisini kutluyor, acil şifalardillyoruz. B Milli Takım Seçmelerine Çeyrek Finalden gelmeyen oyuncu olabilirdüşüncesi ile Antalya'dan Yavuz Kemaloğlu gelerek müracaatta bulundu. Başhakem Hasan Tahsln Aydınlar elindeki listenin kesin olduğunu, bunun değiştirilemez olduğunu beyan ederek müracaatı kabul edemedı. Ancak turlar başladığı vakıt Ankara'dan Barış Tokel'ın onaylı ısmı olmadığı halde turnuvada oynaması bu hadise dolayısıyla şaşkınlıkve üzüntü yarattı. TSF'nin faksla bu oyuncuyu turnuvaya aldığı bildirildi?! Müsabakalardaalınan sonuçlarşu şekilde: 1 2. Mert Erdoğdu, Ali Ipek 7.5; 36. Hakan Erdoğan, Zeki Sayber, H. Sertaç Dalkıran, Kıvanç Haznedaroğlu 7 p.; 79. Ibrahim Tofan, Zeki An, Hasan Alaybeyoğlu, 6.5 p.; 1014. Vedat Çetinkaya, Berti Valensi, Teoman Ulucan, Arif özyılmaz, Hasan Kılıçaslan 6 p.; 1522. Tolga Demirel, Serkan Yeke, Yakup Erturan, Selim Çıtak, Engin Yaşar Işık, Bülent Güner, Onur Kınsız, Tarkan Küçümenler 5.5 p.; 2329. Yakup Bayram, Mehmet Düzgün, Mehmet Ertınas, EnisBilyap,AşkınTaşan,BarışTokel,AlperEfe Ataman 5 p.; 3038. Erdal Eren Gür, Kemal Can Çömez, M. Kerem Yüksel, llkerDönmez, Erşan Gökerman, ErhanTanrıkulu, Emre Can, Deniz Arman, Kerem Laçiner4.5 p.; 3941. Berç Deruni, Emir Ardıç, Cihat Türkoğlu 4 p.; 4245. Murat Demiralp, Atakan Şirin, Nuri Güçtekin, NamukTunur 3.5 p.; 46. BerkayTulay 3 p.; 4748. Ali Kavakdere, Yaşar Mehmet Uysal 2.5 p.; 4950. Seçkin Altınel, Halit Gazioğlu 2 p.; 51. Emin Gökpınar 1 p.;52.EminSedef0p. Bayan Seçme Turnuvası 1. Işıl Goler 5.5 p.; 24. Nazlı Pınar Aydın, Perihan Meşeli, Emine Sanlı 5 p.; 5. Güneş Hüseyinkulu 4.5 p.; 68. Burcu Korkmaz, Burcu Can, Sevinç Dalak4p.; 910. Gül Yakıt, Hacer Ayaz 3.5 p.; 1114. Gizem Acar, Aslı Bayrak, Çetin Emel, Başak Soylu 3 p.; 1516. Sinem Bahadır, Sevil Kabil 2.5 p.; 17. Fatma Koç 2 p.; 1819. Seda Siri, Ayşe Emek Yıldız 1.5 p. Kütahya Festlvali Açık Satranç Turnuvası netlcelendl 1.TuıtıanYılmaz8.5p.;2.AzatSilapov8p.; 3. Bavrjan Osakbayev 7.5 p.; 4. Atmen Grigoriev6.5 p.; 510. Reşat Hüseyinov, Faruk Keler, Rafael Zakırov, Engin Bolcan, özgür Erkent, Selçuk Hamaratgil 6 p. ^ Etüd E. Pooli, 1959 Beyaz oynar kazanır a b c d e f g h J orge Luis Borges'in "Hayal Ürünü Yaratıklar Kitabı" başlıklı blr yapıtı vardır. Bu kitabın 1957 baskısının önsözünde şöyle der: "Dragonlar konusundaki cahilliğlmiz, evren konusundaki bilgisizliğimize eşdeğerdir; dragonlann görüntülerinde, Insanların hayallerini okşayan bir şey vardır. Bu nedenle biz, dragonlara birbirinden uzak yerlerde ve zamanlarda rastlar dururuz. Şu halde, dragonlann insanlar için "gerekli olan" canavarlar olduklan söylenebilir." Borges'in kitabında bu, "insanlar için gerekli olan canavarlar" konusunda aynntılı bilgiler yer alır. önce Çin dragonlann konusunda ne dediğine bakalım: Bu ülkede dragonlar, kral armalarında yer alırlardı ve krallann tahtına, "Dragon tahtı" denirdi. 16. yüzyılda Çang Sengyu adlı bir ressam bir duvara dört dragon resmi çizmiş; izleyiciler, "Bunlann gözleri nerede? Gözlerini unuttun!" demişler; ressam da kızmış, almış ellne fırçalannı ve canavarlardan ikisine göz, kaş eklemiş. Işte o sırada gök güriemiş, şimşekler Jorge Luis Borges... çakmış, duvar yarılmış ve göz eklenen iki dragon göğe, cennete doğru uçuuup gitmişler; gözsüz dragonlar kıpırdamamış, olduklan yerde kalmışlar.. Çin dragonlarının boynuzları, pençeleri ve pullu derileri vardır; sırtlannda da dikenler bulunur: Çuang Tzu, bir tarihte adamın birlnin, üç yıl bıkmadan, usanmadan çalışarak dragonları öldürmenin yollarını bellediğini, ancak yaşamı boyunca ona, öğrendiğini uygulayabileceği fırsatın esirgenmiş olduğunu anlatır. Peki, Batılı dragonlar nasıldırlar, ne yerier, ne içerler? Borges, onları da anlatıyor: Uzun boylu, pençeli ve kanatlı bir yılan; ağzından ateş ve duman fışkırtır.. Eski Yunanlılar her sürungene "dragon" deriermiş.. llyada'nın onbirinci kitabında, Agamemnon'un kalkanında bir dragon resminin yer aldığı belirtilmiştlr. Sonra Norveçli korsanların, Romalı lejyonerlerin ve Sakson krallannın armalarında da tabil düşmanlarını korkutmak için dragon resimleri bulunurdu. Batı'da efsane kahramanlanndan önemli bir bölümü, şanını, şöhretini, dragonlarla kapışarak kazanırdı: Herkül, Sigurd, Sen Mişel, sonra Sen Jorj.. Ingiltere'de 7. ya da 8. yüzyılda yazılmış olan Beovvulf'ta bir hazineyi üçyüz yıldır bekleyen bir Oragon vardır. Bu dragon, sonra krallığının başına bela olur; Anlatının kahramanı Beovvulf, sonunda onu öldürür ama bu çatışma sırasında almış olduğu bir yara da onun yaşamını sona erdirir. Sadece dragonlar mı evrenseldir? Insanoğlu, yeryüzünün neresınde bulunursa bulunsun, hayalinde sadece dragon mu üretmiş? Miletus'lu Tales de, sekizinci yüzyılda Japonya'da yaşamış tarihçiler de dünyanın bir balığın üstünde durduğuna ve balık kıpırdadığında zelzele olduguna inanırlar. Japonlar, Japon adalannın, kilometrelerce uzunluğu olan JinşinUvo, yani zelzele balığının üstünde durduğuna ve bu balığın kuyruğunu salladığında zelzele olduguna inanırlardı. Peki, insanlar birbirinden uzak coğrafyalarda, birbirinden farklı yüzyıllarda neden birbirini andıran hayal ürünü yaratıkların varolduğuna inanmışlar? Peki, bu bilinmeyeni açıklamak için girişilen evrensel öykü düzme dürtüsü sadece dragonlar, yaşamötesi kılavuzlan ve zelzele balıklan konusunda mı geçeriidir? Dünyanın birbirinden çok uzak yerlerlnde yaşamış, göçmüş ve hâlâ varolan insanlar, nereden geldiklerini, nereye gittiklerinl, yaşamlarının değışik evrelennde nasıl davranmalan gerektiğini sorguladıklannda, onlara kâh böyle adamakıllı benzeşip çakışan, kâh birbirlerini uzaktan andıran ama pek çakışmayan eski öyküler anlatılmış. Sonra? Isa'dan beşyüz sene önce yeryüzünde doğa olaylarını öyküyle değil akla, mantığa daha uygun kulplar takıp açıklamayı yeğleyenler seslerini yukseltmeye başlamışlar. Bunlan da, bu tür açıklamalann ancak bilimsel gözlem ve deneylere dayanılarak yapılabilineceğini savunanlar izlemiş. Bugün? Bugün bunlann hepsi var: En gerçek yol gösterici bilimdir diyenlerle, "Yok, mürdüm eriğinin olgunlaştığında böyle buruşması, o koyde aşkına karşılık görmemiş bir delikanlının bedduasındandır!" diyenler bir arada yaşıyoriar. Iş bundan ibaretse ve bu iki hizip birbirine bu konularda karışmıyorlarsa, durumun önemi abartılmamalıdır; ama, dragonlann varolduklanna, zelzelenin, Jinşin balığının kuyruğunu titretmesinden başka türlü bir açıklamasının olmayacağına inananlar, bütün bunlara inanmayanların maalesefcennete gidemeyeceklerini söylüyorlarsa? Bu, ancak bir dereceye kadar endişe vericidir! Peki, 'dragonlar vardır' ve 'yeryüzünde zelzele yapan Jinşin balığıdır' diyenler, bu sözlere "hadi be sende!" diyenlerin ya zorla "kabul ettim!" demelerini, olmazsa öldürülmeleri gerektiğini söylüyorlarsa? Bu, sadece bunlan söyleyenlerin yaşadıkları yerlenn değil tüm yeryüzünün yüz karasıdır ve insanoğlunun gelişmesinin önünde dikilen en korkunç engeldir; bu nedenle, bu sözler hangi dilde söylenirse söylensin, tıpkı başka bir denizdeki kirli ve zehirli atıklar gibi, kilometrelerce uzaktaki nükleer kazalarda yayılan radyasyon gibi, eninde sonunda dönüp dolaşıp bizi de etkileyeceğinden, bizim de ilgisiz kalmamamız, bunu ciddiye alıp çare düşünmemiz ve karşı çıkmamız gerekirl ^ •JBIU sp* e 93XA ÇOXA 3 gov I8OV "