Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2KİM 2000. SAYI761 nlu Mukaddef Aslanoğlu o günleri anlaen duygulanıyor. On iki yaşındaydım. Ablam ve şube reisi n eniştemte birlikte bu mahallede tipik Rum evinde yaşardık. Şimdi apartmania nefes alamıyoruz" diye söze başlıyor lanoğlu. Ve sıcağa aldırmadan başında kası, elinde bastonu çocukluğunun geç> mekânlarda ilerliyor koşar adım: Bak bu yeşil konak Sütçü Kazım'ın. k zenginlerdi. Ç ok büyük ev, yeni sahipı üç aile olsa ancak doldururlar herhalîohbetimiz sırasında gözümüz konağın ıçesindeki ışıklandırmaya takılıyor. Anılanyenisahiplerevlerinigöstermekdiindeler. Yürümeye dcvam ediyoruz. Bir cak ileride karşımıza çıkan ahşap yapı, tçü Kazım' ın evi kadar şanslı değil. Zaın yeşil konağa olduğu kadar cömert davımamış. "Yıksan yıkılmaz, otursan olız. öyle garip, ilgi bekliyor. Mahzun ıhzunbakıyor"derken deniz kıyısındaüç tlı bir apartmanı gösteriyor. Ve apartmaı deniz tarafındaki bahçesini. "Bu bahçeaz mı oynardım. Tabii apartman yoktu rada. Sonradanyaptılar.Zaten otuzluyddahiç apartman yoktu ki. Ahşap, enfazüç katlı evler... Dostluklar... Yıkmışlar radaki evi, yerine apartman dikmişler. in çocukları arkadaşımdı." Apartmanın karşısında beyaz bir Rum i... Görüntü aynı ama ya malzeme? Ahp pahalı olunca betonla restore edilen ım evleri karşımıza çıkıyor. "O dönemde ton ne arasın, tum evler ahşaptı. Kışın jrma odasında bir soba yanardı, bütün ev nırdı. Bak beni nerelerc götürdün" diyelctath tatlı gülümsüyor Aslanoğlu. Birzar anlar edebiyat öğretmeni olan Fakiye Odan' ın evine bakarak iç geçiriyor. "Bençolcken Fakiye Harum buradan, evinin bahsindendenizegirerdi. Denizböylemiydi îamanlar?" Marmara Denizi'ne bırakılan ğım borusunun ekim ayında ihaleye açılağını ve antma tesisinin kurulacağını öğnince sevıniyoruz. Kolibasiline aldırmaın sahilde umarsızca yüzenlere bakarken sohbetimize devam ediyoruz. Fakiye Odman'ınevi şimdi bir kafeterya. Tarihi yapının kapısında cafcaflı "Cafe Kaşıka" yazısını gören Aslanoğlu "Yapacak başka yer yok sanki, buraya kurulmuşlar!" diye mınldanırken kafeteryada çahşanlann "Buyrun efendim"iyle irkiliyoruz. Ve ne olup bittiğini anlayamadan kendimizi deniz manzaralı kafeteryanın içinde buluyoruz. tkimiz de merakü bakışlarla binanın içini inceliyoruz. Aslanoğlu, manzara fena değilmiş dese de tarihi değeri olan bir evin kafeteryaya dönüştürülmesine kırgınhğını vurguluyor. BAŞKENT GUNLERI Prag bahan yaşıyor mu? MÜŞERREF HEKİMOĞLU aclav Havel ve eşini büyük ilgiyle selamladı başkentliler. llginin gizemi Vaciav'ın kişiliği. Bir aydın olarak verdiği savaş, o savaşla oluşan ürünler her şeyden önce. Yalnız ülkemizde değil, dünyanın heryerinde milyoniarca insan kitaplanyla, oyunlanyla tanıyor Havel'i. Koltuğundan güç almıyor, görevine güç katıyor Çek Cumhurbaşkanı. Eşi Dagmar Havlova da oyunculuğu bırakmıyor, protokol görevlerine karşın yeri boş kalmıyor sahnede. Yeni rolü de Marie Strart. Prag sefiremiz Şermin Savaşçı merakla bekliyor oyunu. Çankaya'daki akşam yemeği de zarif ev sahipliğini sergiledi. Cumhurbaşkanı Sezer yapıtlanndan alıntılaıia seslendi konuğuna. özenle hazııianmtş bir konuşma, Havel'i de etkilemiş olacak. O da güzel yanıtladı Sayın Sezer'i. Çankaya Köşkü'ndeki değişimi ilk bakışta fark ediyor konuklar. Köşk'ü eski çizgilerine döndürme çabası göze çarpıyor her yerde. önceki dönemlerin kalabalığı, aşınlığı yok, , gösterişten uzak bir düzen var her şeyde. Yeni bir yaşam biçimi oluşuyor tepede. Mütarekeevi... MütarekeMahallesi'ndenbaşlayıpsahil boyunca ilerleyen bubölge tarihi ve görsel nitelikleri nedeniyle sit alanı ilan edilmiş. Bölgede bulunan üç yüz elli iki geleneksel yapıdan altmış yedisi tescilli. Mudanya Mütarekesi'nin imzalandığı heybetli bina bu bölgede sit alanına giren ilk yapı.T.C 'nin bağımsızlığının tescil edildiği Mütareke Evi siyasi tarihimizin önemli simgelerinden. Ismet Paşa'nın çalışma odasında yumruğunun şiddetinden çatlayan o ünlü mermerin bulunduğu beyaz yalı, tarihi önemi kadar mimarisiyle de ilgi çekiyor. Eski bir Rum yapısı olan Mütareke Evi, sahibi Rus asılh Alexandr Ganyanofdan işadamı Hayri Ipar tarafından çevresindeki evlerle birlikte satın alınmış. Ipar, binayı çervesindeki evleri yıktırarak daha da ilgi çekici hale getirmiş. 1937 yılında Mudanya Belediyesi'nemüzeolarakbağışlamış. Mudanya'da Ipar'ın bugün adını hatırlayanlann sayısı maalesef sınırh. Mudanya'ya armağan ettiği hastanenin bahçesinde bulunan heykelinin kime ait olduğu belli değil. Hayri tpar'ın başlattığı Mudanya'daki kültür değerlerine saygı bilinci son dönemlerde ÇEKÜL'ün çabalanyla gelişiyor. ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı), kaybolmaya yüz tutmuş çevre ve kentsel kültür değerlerini tekrar yaşama geçirip, kullanılır hale getirerek insanlann hizmetine sunmayı amaçlıyor.^ V Çekoslovakya'dan 82yüsonra ülkemize gelen ilk cumhurbaşkanı, ünlüyazar Vaclav Havel ve eşi Dagmar Havlova... ludanya'da bir lahalle Girttll... lübadeleden onra almış bu dını. Sokaklan, vlerl Rum ılntarlslnln rneklerini ansıtıyor... jıcak kimso ocukluğunu ulamıyor artık ıu sokaklarda, ünkü ahşap tetona yenllmiş... Tine de bir umut ar... ÇEKÜL'ün 7 Bölge, r kent projesi" Mudanya'yı da çine alıyor... Mudanya'da restore edilmiş evler... Mütareke Evi, eski bir Rum yapısı... Köşk'teki yemekte eski Prag elçilerimiz de var. Orhan Aka, Inal Batu, Üstün Dinçmen, Haluk Kura ve eşleri. Büyükelçi Semih GUnver'i anımsadım birden, Kültürel llişkiler Genel Müdürü olduğu dönem. Beni çağırdı bir gün. Prag'da 14 gün süren bir müzik şenliği var. Prag Bahan. Türkiye'den bir gazeteci çağınyor Cekter, sanatsever kişi yollanstn istiyor. Seni önereceğim, gider misin, diye soruyor. Gittim ve güzel yaşadım Prag'ı, çok sevdiğim Kuralar'la birlikte. Hradcany tepelerinde, Moldova köprülerinde, güzel kahvelerde. Her gün, her akşam bir konser dinledim. Müzik dünyasının ünlü ustalannı tanıdım o konserlerde. Lale Kura söyledi, Prag'a "Maticka, Küçük Ana" diyor Çekler. Kenti döne döne dolaşıyorsun kollannda, ana gibi kucaklıyor, sanyor seni. Barok bir yolculuk, görkemli yapıtlar arasında. Yeniden gitsem, Maticka beni nasıl karşılar, sarar acaba? Mayısta mor bir kent Prag, leylaklar açıyor her yerde, havada baygın bir koku, ama o yıllarda baharın coşkusunu yaşamıyor güzel başkent. Dubçek olayını yaşıyor. Ankara elçiliğinden sonra bir çiftlikte çalışıyor, sürgün yaşamına gömülüyor Dupçek. Ancak değişimler sürüyor dünyamızda. Bir süre sonra Dupçek yeniden geldi Ankara'ya. Çek halkının sevgisiyle ödüllenen bir devlet adamı olarak selamladık onu. 2000 yılında da Havel'i selamlıyoruz. Peki, Prag? Gerçek bahan yaşıyor mu acaba? Başkan Havel'e mutluluk verecek ürünler oluştu mu? Kimi dostlanm kentin eski yüzünü yrtirdiğini söylüyor. Yeni oteller, gökdelenlerie yeni bir Prag resmi çiziyor. Kaçınılmaz bir olay ama yitikliğin hüznü yadsınamaz. Istanbul da bir hüzün kenti değil mi, uzun süredir. Biraz da Çorum'dan söz edelim mi? MümtazIdil'i kutlamakgerekir. Kültür Müdürü olarak güzel katkıları var Çorum'un yaşamına. Çabalan büyük destek görüyor, sanat yaşamında güzel bir altyapı oluşuyor Anadolu'nun ortasında. Oda müziği yanşması da yeni bir halka o güzel çabalara. özenle oluşan birdüzende gerçekleşti yanşma. Büyük ilgi gördü, genç yetenekleri ışığa çıkararak yeni sesler duyurdu müzik dünyasına. Her kuşaktan çalgıcılar arasında güzel bir köprü kurdu. Genç yeteneklere yol açtı, ışık verdi. Ersin Onay'ın kulaklan da çok çınladı sanınm. Bilkentliler öne çıktı yanşmada. Tohumun yeşermesi türü bir olay bu. lyi atılırsa güzel yeşeriyor. Ersin Onay'ın Bilkent'te attığı tohumlar da Çorum'da boyveriyor, çiçeğe duruyor. Oda müziği yanşması Çorum'a da güzel bir uyan, bir çağn bence.Sağlam bir altyapı var kentte. Başanlı bir olay, bir kezlik kalmamalı, vartığını başka sanat olaylanyla da sürdürmeli. Çorumlulara da, yöneticilere de görev düşüyor bu yolda. Üstlenenlere selam. ^