Catalog

CUMHURİYE I DERG P» başlamıştı. Ayıklama ışlemı kolay oluyordu. Tutukluların arasından geçerken, yanındaki nöbetçilere, birkaç tanesini gösteriyordu.Onlartoplanıpkamyonlarabindiriliyor sonra dagazodalarına götürülüyorlardı. Münch de ayıklamak zorunda kalmıştı. Hatta, sonradan krematoryuma gidip, küçük bir deliklen kadınlann vc çocuklarınnasılitilekakılagazodalannasokulduklarını veboğulanakadarnasıldakıkalarca havasızlık içinde çırpındıklarını scyretmişti. Münch olanları anlatırken, yüzü kasılıyor, boğularak ölenlerinkinc benzer mimikleryapıyordu. Birarakollarını sallanı ay a başladı, clleri kasıldı ve an vızıltısı gibi .seslerçıkarmaya başladı. Sonra sakinleştı ve "tipkı an kovanının içi gibiydı... Bittığındekapılaraçılırdı. Yapiramitgibi birbirlcrinin üzcrinc ya da oldukları yere yığılmış olurlardı. Çocuklar hep en altta ezilmiş,çiğnenmişyatarlardı.Birdekimileri sütungibi ayaktaölürdü" dedı. AyaktaölmekMüneh'ünbugünbileşaşkınlıkla ifadcettiği birdurumdu. Doktor o gün misafirleriyle en sempatik çalışmaarkadaşıMengeleüzerinebirbelgesel film de izledi. Hayatta kalmayı başarmışikizlcrinhikâyeleriveMoscheOfferadındayaşlı biradamın Mengele'nin kcndisineAııschwitz'teyaptıklarını anlatırken ağlaması kaiîjisındataş kesılmişgibisessizvehareketsizoturuyordu.Belgescl bittikten sonra " Mengele oradaki çocukların bakımıylaelindengeldiğinceilgilendi"demekihtiyacınıhissctti. "Onu suçluyor ınusunu/?" sorusuna da "Ben onusuçlayamam" dıyeyanıtverdi. Aynlık vaktiyaklaşiyordu. Birden "Sizsuçortağı mısınız?" diye sordular. Konuşmasertleşiyordu. Suç ortağı? I langi konuda? Birkaçının kurtulmasında mı yoksa Auschvvitz'teki vahşetın sağl ıklı insanları da sadecc hasta olabilirler düşüncesiylc gaz odalarına göndercrek zirveyc tırmandırılmasında mı?" Sizikisindedeyeraldınız... Evet.. çünkü almak zorundaydım ve çokdazorolmadı. Hans Münch birsuçlu mu? Elbette suçlu. Ben birkaçını ölüme göndererek birçoğunu kurtardım. Savaş suçlusu Hans Münch, ölümkalım seçimini nasıl gcrçekleştirdiğini anlatmaya başladı. Kısık bir sesle, tane taııe konuşuyordu. "Ayıklama işlemlerinc kcndi isteğimlekatıldım. Bunudahepişimingereği olduğu duruınlarda vc insanları kurtarmak istcdigim zaman yaptım; çünkü iğnelerden sonra 14 gün yaşıyorlardı." Her şcyı ınanarak yaptığı açıkça orladaydı. "Ancak trenleringeldiği rampada ayıklama yapmadım,seyrettımamayapmadım. Sadece özcl durumlarda bana sorulduğunda fikrimi söyledim. Vicdan azabı duymuyorum" diye de o uzun öğlcden sonraya bir nokta koydu. Odasındaki kitaplıkta Konrad Lorenz ile Adolf Hitler'in 'Kavgam' isimli kitapları arasında 'Isa'nın Yaşamı' isimli kitap duruyordu. Münch'e göre din safsataydı vc biyolojık bir fonksiyonu sonlandıran ölümden sonra hiçbirşey yoktu. Gazetecileri kapıya kadargcçirdi. Orada öy lece durmuş onlara el sallarken, gülümsüyordu. Bembeyazsaçlarıvegüneşten bronzlaşmıij tcniyle yaşlı, sevimli bir ıhtiyarbeyefendigibi...K.apıdaneıkarken sorduklan '"Au.schwit/>insizinıçınanlamı ncdir?" sorusuna da aynı huzurlu ifadeyle "Hiç" dcmişti zaten... ^ Der Spiegel 'den çeviren: AŞKINELÇİ Kadınlara uygulanan baskıyı konu alan "Cinsel Politika" adlı kitabıyla 1970'te fırtınalar yaratan Kate Millet, bu yıl İstanbul Kitap Fuan'na geliyor. Son yıllarda Noel ağacı satarak geçimini sağlayan yazar sıkıntılı yıllannı yazdı. "Hatırımı soran yok" ği çok kişi için olduğu gibi benim için de olanaksızdı. Yaşamını bes farklı okul arasında mekik dokuyarak geçirmek veyılda 12 bin dolarlageçinmck zorunda kalan doktorasını yapmışçoksayıdadostumvar. Benisebunu yapamayacak denli yaşlandım. Okul yöncticileri,"Kusurabakma,scniburadagörmeye canatıyoruzamabütçemİ7kısıtlı,"dıyorlar. Yıllarcaeğitmcnlikyapmış,scki7kitabıyayımlanmüjbiriolarakenindcsonundabana gclcceklerını düşünüyorum, aıııa hatırımı soran bileolmuyor. Kendımdcbırkusuraramayabasjıyorum. Acabaçokyasjlı vemodaMgcçmisbirimiyim?Yaşım63. Yoksayeni feminıst akıma mı ters düşüyorum? Belki de daha betcr bir şey var. Yoksa kötü bir scy söyledim demiadımalekcçalındı?Tanrıaşkına, benim ncyim var? Feminızme bakışım çok mu kabalaştırdı beni? Artık bana görc bir iş olmadığını yavaş yavaş kavramaya başladım. Işedincmcyeceğimegöre, paradakazanamayacağım. Tck yapabileccğim şey kar kış demeden Nocl ağacı satmak. Bundan böyle öğretmenlık yapamam. Artık yalnızca toprakla uğraşabilirim. Peki ya bcdcnım topraklauğraşnıamıcngcllcyecekdenlıçöktüğündc ne olacak'.' Ya/ı larımın yay ımlanmasıkonusunda artık hıçumudumyok. Başarılıolduğumsöylcnıyoramabirişbulamıyoruın. Elimdcki iki kuruş da tükcnıncc bcni kimbilirna.sıl biryoksulluk bckhyor? Yıllarca maaş alnıadan üç beş kuruşla kıt kanaat geçıncn bir sanatçı vc yazar olarak, gelecekte her şeyin çok daha farklı olacağı, kitaplarımın bana rahat bir gclcccksağlayacağı, ya da hcrkcsın cmeklıyc ayrıldığı bir Ç iftlikte bir mevsim daha geride kaldı. Ne çok kötü, ne de çok iyi denebi lecek bir koca mevsim. Yazıp çizmeden, iş işlemcden geçen birmevsim. Ardından kente dönüş ve yine koskoca bir boşluk.Tümbirgünüokuyarakgeçiremeycceğim için, arada bir yazıyorum; yazmaya çalışıyorum. Kitaplarımın baskısı tükendi. "Cinsel Politıka"nın bıle baskısı tükenmiş durumda. Annemle ilgili kitabımı basacak bıryayınevibulmaktazorlanıyorum. Bu arada kendime bir iş bulmaya da çalışıyorum. Önccleri ünivcrsiteçevreleri benim varlıklı olduğumu vc hoşça vakit geçirmek için işaradığımı düşünüpbananazik davrandılar. Düşük ücretlcr önerirken yü/lerı utançtan hafıfçc kızardı. Oysa ki, o parayla geçinmemolanaksi7dı. Arlıkögrctimüyeli