Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGt durdurmuşlar, ceza kesiyorlar. Fazla hız yapmışolmalı. Hemen ilerdede,Akçayyolunun biraz ötcsinde bir yeldeğirmeni var. Bir iki adam degirmenin önünde duran at arabasına un çuvallarını yüklüyorlar. Yürümeye devam ediyoruz. Benzin istasyonu, bir spor mağazası,ve Şaheste HatunCamii. Birevin zittlcsıvanmi!) duvannda tebeşirleyazılmış olanbirkaçgraffiti:"BurayalşeyenEşşektir";"ArslanFB". Kentin dışına doğru çıkıyoruz. Karşımızdabüyükbirbina! Avlusundabiriki itfaiye aracı. Girişteki kulübede bekleyen itfaiye eri nöbette. Arkasındadaormanlıkalan. Mahmut Efendi'nin ışıklan yavaş yavaş yanmaya başladı. Uzaktan gelen kara bir lokomotifin "çuf çuf" sesleriyle kendimizc gelipeskihalimize"ışınlanıyoruz". Budefa tepedcn bakan bir dev gözüyle seyredıyoruzbuşirinilçeyi. Trenler, garlar, rayları birbirinden ay ıran makaslar, yanıp sönen işaret lambaları. Bütünhepsi 1:87 bir ölçek üzerine oturtulmuş. Trenler gibi, insan figürleri, arabalar yurtdışından alınmış. Çünkü, bizde henüz böyle şeylerincndüstrisi yok. Karton evler,asfalt yollar, duvarlar ve daha birçok şey elle yapılmış. Sabır isteyen bir çalışma. Görüntü ise muhtcşcm. Dörtdörtlükbırset. Son yıllarda, bizde de bazı meraklıların yapmayabaşladıklanbutürmaketlerin kaynağı çocukluğa dayanan : Adı tren olan bir tutku. tnsanın büyüyüp koca bir adam olduktansonraoynamayabaşladığıbiroyun^ eak. 1980'li yıllann başlarında ekonomik politikaınızdaki dışa açılımla beraber yurtdışından ithal cdilmeyc başlanan oyuncaklar arasında clcktrikle işleyen oyuncak trenler denasibınialmış. Pahalı oyuncaklar arasına giren bu trenler kurulan raylar üzerinde gelip gidiyorlar. Ama, gerçeği söy lcmek gerekırsc daha çok babaların; kalbinin, beynınin bir köşesindc çocukluğundan bir parça kalmış büyüklcnn oynayabileeeği türden şeyler. Her şeyden önce, işin içindc elektrik var, Trenleri raylar üzerindeki makaslardan gcçirmek, duracakları yerlerde durdurabı Imek içiniyiveciddibirmontajgerekli.Minyatür demir yolun unmonteedildiği suntanınaltına yerleştirilen minık kablolar birbirlerine eklenerek, akım sağlayan küçük motora bağlanıyor. Böyle birdemiryolununctrafınada ister istcmez bir şehir kurulmaya başlanıyor. Böyle maketlcre güzel bir örneği Istanbul'daRahmıKoçSanayi veTeknoloji Müızesi'nde görmek mümkün. Bu pahalı hobü ile haşır neşır olanlann çogu i^adamları... Boş vakitlerinde stress atmak ıçın oyuncak trenlerini çalıştırmayabaşlıyor ve kurduklan hayal şchrin garları, caddeleri, apartman(lan arasında kaybolup gidiyorlar. Oyuncak tren ve aksesuarlarının yapırnı Amerika'da ve Avrupa'nın bazı ülkelerinde başlıbaşınabirendüsrnhalınegelmiîj.Bilinen en büyük prestij markalardan bıri AlmanlannMarklin'i.BundanbaşkaFransızlann,Joucf'i, ItalyanlarınRocco'su gibı çok değişik ve tanınmış markalar da var. Ve bütünbunlannhepsi heryıl pıyasayasürdükleri yeni modellerle adeta yarışıyorlar. Bu endüstriyc paralel olarak, Amerika ve Avrupa'nın değişik ülkelerinde "MinyatürTren Kulüpleri" kurulmuş. Heryılsergileraçılıyor, en iyi ınaket yanşmalan düzenleniyor. Üyelerinveyarışmacıların hemen hepside çocukluklarınıyaşamayadevamedenkoca koca adam lar. Kulaklan yırtan düdük sesiyle Mahmut Efendi Gan'ndankalkanminyatür kara tren raylar üzerinde ilerlemeyc başlıyor. Neyse ki hayal âlemineyeni baştan dalacak gibi olduğumuy.birsırada.evinufakçocuğununyalvanrcasına yükselen sesi bizleri kendımize getiriyor: "Baba ne olur bırak biraz da ben oynayayım".*^ Kara trenin izinde YAZl VE FOTOĞRAFLAR: TURGAY TUNA lüyor. Bir anda, Cumhuriyet Meydanı'nda veya Hulki Bey Sokağı'nınköşesindekırtasiye.oyuncakçıdükkânının önünde buluyor kendisini. Karşıdan karşıya gcçmeden önce sağa sola bakmak gerek. Anacaddenin üzerındekıarabalarardıardınavızırvızırgeçıyorlar. Neysc ki, yolun tam ortasında bir trafik polisi var! lşte elıni kaldırdı ve arabaları durdurdu. Artık eminadımlarlakarşıkaldırıma geçcbi liriz. Yan sokaktan hemen sol tarafa dönünce karşımıza Müjgan Çiçek Evi çıkıyor. Önündcki saksılarda renk renk çiçekler, vitrinde asılı iki levha: "Çelenk Siparişi Alınır"; "Taze FundaToprağı Bulunur". bir yaralı!.. Hemşıreler, doktorlar başında toplanmışlar. Herhaldc bir trafik kazası. Neyse, böyle kötü şeylere bakıp kalmayalun. Bu hayal kcntinde çok daha güzel şeyler de var. Örneğin bısiklet üzerinde gczinen kızlar, biraz ilerde Ayşe Abla Ana Okulu, meydandaki birbankın üzerinde kumrular gibı bırbırlcrine bir şeyler fısıldaşan genç aşıklar... Köşede çöpleri toplayan, yerleri süpürenbirçöpçü. Korkunç vızıltı yaklaşıyor. Canavarbirsinekbu. Hayal kentindeki bedenimizinyansı kadarbirşey. Koşaradımlarla uzaklaşıyoruz. Birbüfe! Dondurma, hamburger,meşrubat her şey varburada. lsterseniz, ilerdekirestaorantta bir şeyler deatıştırabiliriz. Bahçesindeki masalarda Mahmut Efendi'li bazı sakinleryemek yiyorlar... Bu arada hava da yavaş yavaş kararmaya başlıyor. Bu güzel hayalinbitmesineizinvermeden biraz daha devamedelim. Karşıkavşakta trafik polisleri son modcl, sporbirarabayı G ünlerden herhangi bir gün. Gardaki saat 17.00'yi gösteriyor. Peronu doldurmuş insan kalabalığı arasında kımilen hüzünlü. Sevdiklerindcnayrılınışbirhallerivar. Kımilen ise neşe dolu, kendılerini scvdiklerine götürecck treni beklıyorlar. Kıyafetlere bakılacakolursabirbaharayıolmasıgerek. Askısını gazetelerle doldurmuş bir yeni yetme, büluğ çağının verdıği scs değişimiyle bağırıp gazete satıyor. Köşede, el arabasına valizleri yükleycn bir hamal. Onun yanında birliğine dönenbirasker. Hemen arkasındada şapkalı, elinde tuttuğu çantasından dcvlct mcmuru olduğu anlas)ilan orta yaşlı bir bey. Küçük, şirin bir ilcenintrenganndayiz.ilçenin adı Mahmut Efcndi. Mahmut Efendi de neresi dıye sormayın sakın. Siz istcdiğiniz herhangi biryerolduğunudüşünün.Hayalinizdekiherhangi biryer! Buhayal ilçesindebirzamanların karatrenleri işliyor. Kara kapkara lokomotif "çuf çuf " sesleriy le, arkasından çektiği bir iki vagonla gara doğru yaklaşıyor. Kalabalığın arasından çıkan üniformalı gar memuru da peronun başındaki yerini alıp, elindeki sinyal panosunu kaldınyorve rrenyavaşlayarakduruyor. Burası da neresi dıye merak ettiniz değil mi?Eh,artıkfazlasırsaklamayagerekyok. Mahmut Efendi; garı, insanlan.trenleri, her birşeyi ilc 2x3 metreboyutlarındabüyükbir sunta üzerine yerleştirilmiş; pencereleri dantel perdeli kartondan evleriyle, küçük plastik insan figürleriyle, meydanı, parkları bahçeleriyle her bir köşesi göz nuru ve maharetli parmaklarlaişleniportayaçıkartılmışbüyük birmaket. Gulliver'inbirbaşkaversiyonu. İnsan buhayal kentinebakınea sihirlimıknatıs onu içinc çekiyor, o da küçüldükçe küçü Siren sesleri... Çiçeklere bakarken bir anda kulaklannızı yırtan bir siren sesiyle irkiliyorsunuz. O da nesi? Karşıdaki polikliniğin acil servisi önünde duran birambülans ve içinden sedyeyleçıkartılan.kolundaserumşişesitakılı Ilçenin adı Mahmut Efendi. Minicik bir istasyon çevresinde oluşmuş bir hayal kent. Gerçekten böyle bir yer var mı, siz karar verin...