Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGİ Lucky Dinçmen. Kendisi, arkadaşlan ve cinsi hakkındaki düşüncelerden, yorumlardan bıkkın. Bu yüzden kaleme sanlıp, sokaklan kirletmesinden, yeryüzündeki haklanna kadar aklına ne gelirse yazdı. Bu, kendini savunmaktan çok hak aramaktı... Lucky'den Vâkıf Amcası'na Dr. Vâkıfözkul, "Ağın"dergisinin MartNisan 97 sayısında "Hayvan Sevgisi" başlıklı biryazı kaleme aldı. Sevgi, çocuklukta doğayı sevmekle başlar diyordu yazısında, evde köpek, kedi, maytnun, kaplumbağa, kus, kertenkele beslemenin ülkemizde de çoğaldığım anlatıyordu. Hatta, "Genç kızlarımızda biraz da özenti haline geldi" diyordu. Hayvanlara ilişkin duyduklanna ve anüanna da yer veriyordu yazısında. Ama yakınmaları dayokdeğildi... Köpeklerin olur olmaz yerlere kaka yapmalarını "başkalarının sınırlarım zorlamak " olarak görüyordu. Sokakta üzerine basılan köpek pislikleri, denizde yıkanan köpekler... "Işîe bunlar" diyordu özkul "hayvan sevgisi ile bağdaşmayan çirkin, saygısız ve haksız davranışlardır..." Yanıt hakkı doğuyordu... Köpek Lucky Dinçmen de yanıtladı: S izin Balıklıova'daki yazlığınızın 'önünde, geçen yılbaşında annemin.kardeşimDumanileçekilmiş resmi bulunan Ağın Dergisi'nin son sayısını okudum. Özelliklc dc, benim gibi dört ayakhlar hakkında yazmış olduğun makale dikkatimi çekti. Ve babamın asistanlık arkadaşı Fuat Amcamın kızı ile benden cevap beklediğini görünce de, sana bu mektubu y azmaya karar verdim. Vâkıf Amcacığım, Bizlerin, yani dört ayak üzerindc hareket edenlerilesizlerarasındaönemlibirfarkolduğuna inanmıyorum. Ol sa olsa, türlerin gelişimi, yani filogenesisaçısından bizlerin bu dünyada sizlerden birkaç yüzbin yıl eskiolmakla, sizlerden çok daha fazla hakkımız var!... Yani, sızlerın yer çekımine karşı gelerek ayağa kalkmış olmanız i le bey in kabuğunuzda fazladan biriki hücre katına sahip olup şartlı reflcks açısından bizlerden biraz daha zeki olmanız, bizlerin sizlerdenpek farklı olduğumuzu ifade etmez. Biliyorsun ki, dermatom çizgileri açısından en ön tarafınız burnunuz ve en arka tarafınız poponuzun en mahremyeri olmakla, esasındasizlerdedört ayaklısınız. Kaldı ki, gene, scn de çok iy i bilirsinki, değişik türlerin kanlannınkanştınlmasından ortaya çıkan ve hemoliz diyc bilinen kan crimesi olayında, filogenetık açıdan türlerin yakınlığı arttıkça, kan uyuşmazlığı vedolayısıylahemolizolayıazalmaktadır; yani insankanı ile insanaenyakıntürkanlar kanştırıldığında ortaya çıkacak kan erimesi, insan kanı ile daha uzak bir tür kanının karıştırılmasında ortaya çıkaeak erimeden daha az olacaktır. Hatta urangutan kanı ile insan kanı karışnm halindeki uyuşmazlık, bir urangutang kanı ile bir şempanzc kanı karışımında ortaya çıkacak uyuşmazlıktan daha azdır; yani, urangutan ile insan arasındaki mesafe, urangutan ile şempanze arasındaki mesafeden daha azdır; yani, urangutan insana, i>empanzedendahayakındır. A! Bak, Vâkıf Amcacığım? Birde, Descartes'ın 1600'lerdekurmuşolduğuomuazzam kuramının sözü edilen "düşünüyorum, öyle ise varım" şeklindeki motto'sunu, kulaktan dolma bilgileriyle "sadece insan düşünür" şekline dönüs. türüp ahkâm kesen büyük âlimler (!!) de var! Sanki, (düşünme süreci) ve (muhakeme melekcsi )ni diğer ruhsal faaliyetlerden ayırabilme olanağı varmış! Bizlerde,tıpkı sızlergıbi düijünüyor, algıladığımız dış olayları muhakeme cdiyor ve şu veya bu şekilde karar verip eyleme geçiyoruz... Yani, sizlerbaşkabirşey mi yapıyorsunuz? Zaten bu tür tartışmalar çoktan bitmiş ve halledilmiştir. Doğaldır ki, bu konuda son Lucky ve arkadaşı. Genetik biliminin dahi onlardan yuna olduğunu, ama insanların hâlâ bunu görmediğini biliyorlar... (Fotograflar: ERZADE ERTEM)