Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET DERGİ biyatta daha çok geçmiş, çok az da gelecek vardır, ama bugün yokrur. Sinemada ise sadece sürekli akıp giden bir şimdi var. Ekranda gördüğünüz kare aslında bir saniyc sonra uçup gidecektir. Yazmak, resim yapmak, düşünmek hepsi de kardeştir. Bir tek sinema tüm bu sanatların arasında biraz yabancı, üvey evlat ve hizmetçidir. Aileden değildir. Aııcak ailenindostuolabilir. Bende kendimi böyle görüyorum ve o yüzden sevdiğim bütün yaratıcılardan kendimi aşağı hissediyorum. Ama bu beni rahatsız etmiyor. Sanat dünyasının içinde olduğumu biliyorum çünkü filmler yapıyorum Onların yeri salon, benimki isc yandaki oda. Sinema diğer sanat dallannın dışında yalnız kalmıştır. Ama bu ben film yaptığım için değil. Onların bilmediği bir yerden gclmiştir. Bu yüzden mi bir film 1963'te "Mepris"in çekimlerinde Brigitte Bardot ilc. ve bir kitap asla aynı statüye konulamaz? ş*ud'ya yakın hissediyorum. Zaten onu Bilmiyorum. Ortalama bir film daima bühepsevmiştim. yük filmlerin arasında yerini bulacaktır. 1947 yılında Assas sokağında Jcan Ama ortalama bir romanın edebiyat sahneSchlumberger'in yanında bir oda tutmuşsinde büyüklerin yanında esamisi bile okuntum. Birgcce AndreGideonutiyatroyagömaz. Bunu açıklayamıyorum ama böylc histürmcyc gcldi. Bcn dc peşlerine takıldım ve sediyorum. kendimi Vieux t'olombiertiyatrosunda AnSonuç olarak edebiyat size ne kazandırtonin Artaud'ylakarşıkarşıyabuldum. Bana dı? yazmayı bilmcdiğini ama yinc dc yazmaya Daha dcneysel düşünmeyi. Birsincmacı çalıştığınıvebukorkununeldekiavuçtakini gözlerivekulaklanyladüşünür.oysabirresyayımlatarakyenileceğinisöylüyordu.Bcn sam elleriyle. Edebiyat sığınılan bir limande hep film yapmayı beceremediğimi düdır. Dünyagörüşümügenişletmiştır. Kitapşündiim. Ama bana kimscinanmıyorçünkü larbanayaşayanlarınsöyleyemediğışeylen bir iki kezbaşarılı oldum. Artaud için de aysöyliiyor. Edebiyat dünyanın anketini yapnı şcy geçerli. Aramızdaki tek fark onun asla mıştır. Bu doğrultuda bana belli bir sanat ahpara kazanamamış olması. lakı verdiğini söylcycbilirim. Devletin, hüYalnız lık çckiyor gibisiniz? kümetin ve iktidann sözüne karşı bir sözdiir. Yalnızlıkizoleolmakdemekdeğildir. HerSadece bir partiye değil hcrkese tek tek cekesin içinde ikinci bir bcn vardır. Yalnızlık vapverir. Kitaplartektekyazılmıştır. Bcndc inzivaya dönüştüğü zaman tahammülü zortek tek film yapıyorum çünkü Kafka bıze polaşır. zitifle negatif yapmayı gösterdi. Edebiyat Yani bu si/.in durumunuz mu? bcnimisimbabamdır. Her kitap okuyuşumBirazöyle. da bunu hissediyorum, oysa filmlerle böyleBu size acı veriyor mu? sinc gerçek bir temas kurulamıyor. Biraz... Ne zamandan beri? amasizinseçiminiz! Sinema toplama kamplanndan bahsctti Elbettc. Ne yazık ki tenis oynayıp ardınamabunubizegöstermedi.lşte edebiyat budan da sohbct cdcbilcceğim kendi seviyemnu gösteriyor. Sinema ödevini yapmadı ve de çok az insan bulabiliyorum. Sporu yapsınıftakaldı. mam gerekiyor ama bu işi pek de gönüllü Pekiyi mutluluğu anlatmakiçin hangisi yapmıyorum. önemli olan beyin. Oynadığıdahaelverişli? nızı düşündüğünüzde kötü oynuyorsunuz. Bugün sinema insanları memnun etmck Tıpkı Dumas'nın romanı Bragelonnc Vigibi yanlı bir kulvarda ilerliyor. Artık gerkontu'ndaPorthos'unölümündekigibi.Patçekten sinemadan bekleneck bir şey kalmalayıcılanyerleştirdiktensonraşatoyuterkedı.Kimsenindebunaçokfazlagereksinimi definiyoT çünkü neyaptığının bilineinde. So yok.lnsanlarsinemayagidiyorçünküböylenuçtaşatoyıkılıyoramaPorthosiriyan.kuvce evden çıkmış oluyorlar. Ve onlara Graham vetli olduğu için ölmcden öncc günlerce taş Greene'in çok daha aşağısında çaba sarfetlarınaltındakalıyor. meyi gerektirmeyen birhikâye sunuyor. Alcxandrc Dumas'ın tenisefaydası oluSayfanın marjındayken tamamen dıyormu? şında kalmaktan korkmuyor musunuz? Allah'aşükürkitaplarvefilmlervar. Ama Ben zaten marjinalim. Asıl risk sayfanın her istediğiniz filmi de bulmanız zor. Sonuçdışına taşmakta değil sayfadan düşmekte. ta kitap en gerçek arkadaş. Kitapla ilişki bire Intiharla, ultra fakirlik arasında bir seçim bir. Oy sa fi Im sadccc düşüncede bir arkadaş. yapmakta. Tabii ki bu durumda dcğilim, ama Filme gitmek ve film göstericisinin işlemebuna çok da uzak sayılmam. Çünkü bugünden yanna her şey değişebilir. Sayfanın marye başlamasını beklemek gerekli. Kitapsa jı, ya da tamamı olarak bilinsem de halen heranyanınızda,istediğinizdeonadokunadefterin içindeyim. Şimdilik...^ bilirsiniz. Edebiyat size sinemanın veremediğ) neFransız "LIRE"dergisinden çeviren: yi veriyor? AKÇA COŞKUN lCitapokurkengeriyedönebilirsiniz.Ede O bir güç kaynağı. Çünkü çöller onunla besleniyor. Bilim adamlan ise onu "Toprak yok edicisi" olarak tanımlıyor. Adı erozyon. Şiddeti, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek artıyor. Bu yüzden, havzalar, tanm alanlan, yeraltı ve yerüstü kaynaklan tükeniyor. Tıpkı "Taysun Çölü" gibi... Erozyon: Toprak yok edicisi... CELAL YILMAZ Ç öller, zorba hükümdarlar gibi egemenlik alanlannın sınırlarını genişleterek ve toprakları yok ederek Antikçağ'dan bu yana gcnişliyor. Yeryüzünün ısınması, yağmur ormanlannın tahribi, tarıtn alanlannın yanlış kullanımı, insanoğlunun doğaya açtığı anlamsız savaş ve erozyonla çölleşmc hızla dünyayı istifa ediyor. Yüzyıllar boyunca insanlığı tehdit cdcn, uygarlıkları ortadan kaldırarak tarihin derinliklerine gömcn ve insanları zorunlu göçlere zorlayan çölleşme durmuyor, önüne gelen herşeyi yutarak ilerliyor. Bilim adamlarının "toprak yok edicisi "olarak tanımladıklan su ve rüzgâr erozyonu, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de üretilemeyen tek kaynak toprağı tehdit ediyor. Havzalar, tanmalanları, yeraltı vcyc rüstü kaynaklan tükeniyor. Tanm topraklannın yanlış işlcnmcsi, orman ve mcraların tahrip edilmesi sonucu su vc rüzgâr erozyonu ürkütücüboyutlaraulaşıyor. Bilim adamlan, medeniyetin beşiği Anadolu topraklarının yüzde 89.77'sinin suerozyonunun etkisi altında olduğunu söylüyorlar. Aynı şekilde çeşitli bölgclcrde yaşanan rüzgâr erozyonu da 850 bin hektarlık alanı kasıpkavuruyor. Ege'de çölleşme Su ve rüzgâr crozyonuna ilişkin Türkiye'ninçcşitliyörelerindebilimsel çalışmalar yürüten Ege Universitesi (EİJ) Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Başkanı Prof. Dr. AlaattinTaysun'agöreen şiddetli rüzgâr erozyonu Ege Bölgesi'ndeki Gcdiz Havzası'nda yaşanıyor. Prof. Dr. Taysun'unsözünüettiği Akhisar ilçesinin Sazoba, Beyoba vc Kumkuyucak köylerinin olduğu yörede 20 bin de TAYSUN ÇOLU Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürü Eşref Girgin de, "Taysun Çölü" adı verilen yörenin çok şiddetli erozyon tahrlbatına uğradığını vurgulayarak, "4 bin 420 dekarlık alanda rüzgâr erozyonu çalışmaları tamamlandı. Şahıs arazileri dışında kalan Hazine'ye ait toplam 3 bin 170 dekar olan sit alanı, otlatma ve tanm alanlarında mülkiyet sorununun çözülebılmesı halinde erozyonun önlenmesine ilişkin çalışmalar sürdürülecektir" dedi. Girgin, yöredeki 2970 dekarlık alanda 198889 yıllarında yapılan ağaçlandırma ve otlandırma çalışmalarıyla rüzgâr erozyonun durdurulduğunu belirtti. Girgin, şöyle konuştu: "Tiyenli ve Değnekler köyü ile Kumkuyucak kasabası arasındaki 2 bin 970 dekarlık alanda kumul hareketleri durduruldu. Yine Hazine tarafından Orman Bakanlığı'na tahsis edilen bin 450 dekarlık bölgede 1996 yılında başlayan çalışmalar tamamlandı. 500 dekarlık alan Sazoba köyü tüzel kişiliğine mera olarak tahsis edildi. Hazine'ye ait olan bin 260 dekarlık diğer bir alan da köylülerce mera ve tanm arazisi olarak kullanılıyor. Bu nedenle, üç bölgede genel müdürlüğümüzce gerekli çalışmalar yapılamamaktadır."^ Türkiye'de erozyonun etkisi Genel alanda IOL Türkiye'nin eğim dagılımı Genel alanda