27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

CUMHURIYET DERGl BAŞKENT GÜNLERİ / Müşerref Hekimoğlu Güre'den Okyanus'un ötesine C Potsdam Meydanı'nddpanzerler boygösteriyor. (1953) ta bir siire sonra tepkilcr azahyor ve ortalıle söylüyor: "20. yuzyılın ilk yarısında şeğı bir sessizlik kaplıyordu. Sonuçta Potshircılik ütopyanın güdümündeydi. Sonunda dam Meydanı ve Berlin kenti yeni projeyi seksenli yıllardaki çöküşe gelindi. Yumuşak olmayan bu uyanışı anlayışla karşılıyor uygulayanların da sonuçlarını kestıremeve onun kentin ele alınışında dikkati gündedikleri bir yola giriyordu. ' '*' me getırmesinc sempatiyle bakıyoruz. KitPotsdam ve Takslm leleri yerleştirmekteki aceleci çabalar bu sorumsuzluğun vicdani bir rahatsızlık duPotsdam Meydanı için hazırlanan proje yulmadan sürdürülmesini olanaksız kılacak proje etrafında yürütülcn tartışmalar, başka kadar çok yanlışa ve insan onuruna yakışbir "dünya kenti"nde, Istanbul'da yaşayan mayacak olgulara kaynak oluşturdu. Buna bizler içın bir esin kaynagı olabilir. aynca, Avrupa kentlerinin yeniden keşfedilPotsdam Mcydarn'nın öyküsü, aynı zamcsine gcrek olmadığı eklenmelidir. Onlar manda Berlin kcntinin hatta Almanya'nın vardır ve onları 'ex novo' olarak yeniden tarihi gibı. lstanbul için böyle bir meydanyapmak için yıkmanın ne gerekliliği ne de dan dcğil belki de üç meydandan söz etmek zorunluluğu söz konusudur. gerekir: Bizans ve Osmanlı dönemi için Sultanahmct Meydanı, son dönem Osmanlı Yapılabilccek olan onları yumuşak bir için Beyazıt Meydanı, Cumhuriyet dönemi yaklaşımla yenilemek ve geliştirmektir. Buiçin ise Taksim Meydanı. Kuşkusuz bu bir nun için çok büyük ve çok görkemli, topyezenginlik. Kentin bu parçaları üzerinde gi~ kun davranışlara gerek yoktur. Ancak bu rişilecek her yokedıci davranış kentin ve üldüşünceleri gerçekleştirebilmek için fikirlekenin tarihinden de bir bölümün silinmesi re ve cesarete ihtiyaç vardır. Dolayısıyla anlamında. ütopya, şehircilik açısından asla mıadinı doldurmuş değildir." Taksim Meydanı, yakın zamanlarda yoğun olarak tartışılan vc daha da tartışılacaYaşayan, kentin tarihini biriktirmiş kent ğa benzeycn meydana siyasi amaçlı cami parçalarına yumuşak bir yaklaşım. Buralan yapma projcsi ile gündeme geldi. Kuşkusuz sadece varlıklarını devam ettirebilmelcn ve Potsdam Meydanı Taksim'den farklı. Taktarihlerini zenginleştirebilmeleri için bakım sim canlı bir mcydan. Kentin sosyal yaşaaltında tutmak, yenilemek, yaşatmak dışınmının odak noktası. Potsdam Meydanı ise da yapılabilccek müdahalclcrın en azını tümüyle harap olmuş, yeniden yapılması yapmak. Bunu sadece korumacılar değil gcrcken bir alan. Potsdam Meydanf nın yenilikçi kent planlamacılan da artik kabul projesini savunanlar da tezlerini bu gerçek etmiş durumda. Bizım beledıyelerımiz ise üzerine kuruyorlar. Yine de meydanın taribir yandan Taksim'ın yanıbaşındaki ve şu hi, yapısı hep dikkate alınıyor. Şu sonı sosıralarda tekrar inşaat çahşmalan başlayan ruluyor: "Berlin'in yeni parçası eski Berlm "kent canavarlan" Park Otcl ve Gök Kafes tarafından kabul edilip özümlenecek mi?" ucubeleri karşısında sessiz kalırken, hâlâ Bir meydanın yıkılmış olması onun tümüykentin en önemli meydanını siyasi amaçlarle ycnilenmcsi için bir gerekçe olabilir mi? la ve rant kaygısıyla ezmeyi vicdanlarına Kentin geleceğine bu ölçüde müdahale sindirebiliyorlar. Lampugnani, "yeniden cdilmesi doğru mudur? Bu sorulann cevapyapmak için yıkmak ne gcrekli ne de zolannı zaman verecek. runludur" diyor. Bu yaklaşımın Taksim için bir istisnası var. Taksim'de yıkmak gerekiÖte yandan yenilikçi kent planlamacılanyor. Ancak sürekli yapıldığı gibi Taksim'i nın canlı, yaşayan kent parçalan için görüşTaksim yapan unsurların değil, Taksim'i lcri çok açık: Bu görüşte öyle keyfi yıkma, Taksim olmaktan çıkaran, Park Otel ve Gök yeniden yapma yer almıyor. Yeni Potsdam Kafes gibi "modern mimari harikalan"nın Meydanı projesini savunan, korumacılarla yıkılması gerekiyor. ^ tartışan Vittiroi Magnano Lampugnani şöy g engiz Bektaş Körfezln mimari oldu artık. Neyana baksam eli, yüregi var. Güre'nin dar sokaklarında gezerken şaşırıyorum, hiçbir şey değışmemiş, ama her şey değişmiş! Sokaklar da, insanlar da gülümsüyor, çeşmeler akıyor, baştan sona Ida'nın, Sarıkız'ın şarkılanyla çınlıyor kasaba. Cengiz Bektaş'ın öz şarkısı da o şarkıların uzantısı bence. Doğa ve tarihle boyutlanıyor. Ancak sevginin, coşkunun ağırlığı var. Yaz okulu da bir sevgı ürünü bence. Değişik üniversitelerden gelen mimarlık öğrencileri söyleşiler, geziler, tartışmalar, tasanmlarla çok renkli günler geçiriyor, güzel birikim kazanıyor Ida'nın eteğinde. Bir gün Truva'da, bir gün Bergama'da, ya da tannlann buluştuğu, bilgelerin barıştan söz ettiği yerde. Yaz okulunun bahçesinde yüce bir ağacın ölgesinde söyleştık geçen akşam, urnaniye belediye evi, Oren iskelesindeki yeni yapılanma, yaz okulunda beklenen gelişmeleri anlatırken sesi açıyor. Üstelik üniversiteler arasında işbırliöi oluşturarak, yine üstelik okyanusu aşarak, ABD'nin ünlü Indiana Üniversitesı'yle Muğla Üniversitesi halk bilimi dalında bir işbirliğine başlamış bulunuyor. İlk yaz okulu açıldı, India Üniversitesi, Halk Bilimi Kürsüsü'nde uzun yıllar çalışan Profesör llhan Başgöz büyük coşkuyla sarıldı bu konuya. Ünlü tarıhçimiz Profesör Halll Inalcık'ın da katıldığı toplantılarda ileriye dönük ortak tasarılar tartışıldı. Bu yörenin tarihi de benzer olaylarla yazılıyor değil mi? Aristo üç buçuk yıl kalıyor karşı tepelerde. lda eteklerinde de yeni Aristolar yetişebilir! Sankız'ın köyü de bir akademiye dönüşebilir giderek. Cengiz Bektaş sevgili komşusu llhan Başgöz'e güzel bir ev hazıriıyor şimdi. Çağdaş teknolojiyle donatılan bir yaz okulu. Indiana ile Güre arasında bir bilim köprüsünü Ida'ya çok yakıştırıyorum ben. llhan Başgöz'e de başanlar diliyorum. HUNNAP HAN 19 YILDIR FARKLILIĞINI KORUYOR! 05 yaş ilkokula hazırlık etüt ve... Cumartesi günü her yaş grubu için özel tam gün programı ile yeni dönemde de hizmetinizdeyiz. Etüt fiyatımız aylık 15.000.000. TL'dir. Kontenjanımız sınıriıdır. Koşuyolu Cad. No: 51 Kadıköy Tel: 0 216 327 67 371340 22 29 Kaz (lda) Dağları'nın, efsanelerini ve temiz havasını soluyarak "sıradışı" tatilin keyfini yaşayacağınız otantik mekân. Eylülayında 2 kişi hafta sonu Y.P. 16.000.000 TL ADATEPE KÖYÜKÜÇÜKKUYU/ÇANAKKALE Tel/Faks • (0286) 752 65 81 752 65 93 " " • (0286)21747 07 Kuruluşu dönemınde Tahtakuşlar Etnoğrafya Galerisi'ne de bu umutla baktım ama gelişmeler beklediğim doğrultuda değil. Galerinin kapısı bu tür çalışmalara açılamadı. Oysa, köylüyle bütünleşerek amacına dönük çalışmalara yönelebilirdi. Başta Esma Bacı, oğullar, gelinler, torunların çabası, çevrenin ılgisi, desteğiyle degerlenebilirdi. Ahmet Yorulmaz'ın romanı bana Ankara'da ulaştı ama Savaşın Çocuklan'nı Oren'de tanıdım, bir solukta okudum. Soluğum kesilerek! Kimler gelmiş, kimler geçmiş adalardan, kıyılardan. Ayvalık'ı da Ahmet Yorulmaz ile gezdik, kaç kez basılan kitabında değişik renkler, tatlarla duygulandık ama romanı başka bir olay. Uzun yıllann dostlukları, anıları, öyküleriyle oluşan birikimin ürünü Savaş Çocukları. İlk roman ama kaç çeviriden sonra! Girit kökenli bir Ayvalıklı'nın defterleri de Prof. llhan Başgöz ve Prof. Halil Inalcık Cîüre'deki yaz okulunda.Ahmet Yorulmaz'ın kucaklıyor kentliler. Güre'de güzel olaylar kalemiyle yazılıyor kuşlkusuz. yaşanıyor. Dar sokaklarda küçük bir alan, Belli konuları güzel vurguluyor. Sevgiyi, rvur bir duvarın onarımı, boyanan bir kapıyla hoşgörüyü, diîve din ayrılığına karşın çaktırmadan eski çızgisine kavuşan bir banş içinde yanyana yaşamaktan, iyi ev, bir çeşme güzel ürünlerin ortak komşuluktan, dost olmaktan, çabayla oluştuğunu kanıtlıyor durmadan. sevişmekten geri kalmayanları çok güzel Yaz okulu öğrencileriyle yerel halk anlatıyor. Barış özlemini yeşertiyor arasında da sıcak ıletişim var. Okula durmadan. gelenler evlerde kalıyor, evier onlan Ayvalık'taki evin balkonunda bir Girit türü konuk edecek düzeye kavuşuyor. Kolay kabak böreğiyle çaylar içtik, güzel değil elbet. Su bol ama banyo yok, söyleşiler yaptık bir akşam. Konukları tuvalet hayli ilkel, oysa bir duş, bir sifon varmış, gelemedi ama Güldal Mumcu sorunu çözebilir, belli bir kuruluştan da, Ugur Mumcu da bizımle bırlıkteydi. parasal destek sağlanarak Güreli bir Bu balkonlarda güzel anılarımız var. ailenin solgun yaşamı yeşerebilir. Anısözü de ters geliyor bana. Çünkü Dinlerken benim düşüncemde de umut Uğur yeniden doğuyor durmadan? yeşeriyor. Dahası var, Cengiz Bektaş'ın öldürseler de yaşıyor. Alanlarda, yaz okulu başka yaz okullarına da yol söyleşilerde ve yüreklerde. ^ çizdiklerini yaşamanın coşkusunu da duyuyor. Tamdığım zaman simsiyah saçlan, gür sakalıyla genç bir mimardı Cengiz Bektaş. Şimdi saçlan da, sakalı da bembeyaz. Yaz okulu öğrencilerine sevgiyle, umutla Mimar Cengiz Bektaş, bakan bir usta. O söyleşide Ören iskelesiyle ilgili çalışma özellikle etkiledi beni. Marinadan sonrasını yaşadım maketi seyrederken, bir tekneye atlayıp Midilli'ye gitmeyi düşledim. Barış gölünde yüzen tekneler. Burhaniye'nin yeni belediye evi de (Cengiz Bektaş özellikle ev deyimini kullanıyor) demokratik çizgiler taşıyor bence. Vatandaş evine geldiğini hissedecek oraya adım attıCjı zaman. Ağırlık yerel yönetim meclisınde. Halkla onlar karşılaşıyor doğmdan, başkan onlardan biri yalnız! Bergama alanında da tüm uygarlıkları Atatürk le biriikte veyaz okulu öğrencileri Bergamu 'da.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear