Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31 AĞUSTOS 1997. SAYI 597 lacak. Dizayn edilen proje Dünya Bankası'na, DPT'ye (Dcvlct Planlama Teşkilatı) sunuldu. DPT'dcn gerekli kaynaklar temin cdiliyor, ancak ilk aşamasını kendi öz kaynaklanmızla gcrçekleştireceğiz. Bu projeleri gerçcklcştirccck alt yapıya sahip misiniz? Yurtdiiji vc kampuslar arasi internet bağlantılarımızın kapasitesini vc hızını arttırıyoruz. İnternet ve Intranct'te büyük aşamalar kaydediyoruz. Bütiin fakültelere 100 ile 150 arasında bilgisayar PC içeren bilgisayar laboratuvarı kuruyoruz 13 milyon dolarlik proje olan Yer Uydu Terminali Projesi'nin de, 10 milyon dolarlık bölümü ağustos sonuda uygulamaya geçiyor. 18 ay içinde tamamlanacak. Tclekomünikasyon ve uzaktan algılama için, Türkiye'de tck olacak bir tesis. Hcm eğitim hem de araştırma açısından önemli. Tcknokcnt Projesi de var. Bir yıllık proje olmasına karşın hayli yol katcdildi. Birçok proje gerçekleştiriyorsunuz. Kaynağı nereden buluyorsunuz? Devletin olanakları belli, herkes şikâyet ediyor. Ben şikâyet etmckten hoşlanmıyorum. Bir hedef koyuyorum, bizim ne yapmamız lazım... Şu kadar yurt yapmamız, şu kadar burs yaratmamız, kitap satın almamız, kütüphancmizi otomasyona geçirmemiz... Hedefleri koyduktan sonra elimdeki kaynaklara bakıyorum, ne gibi kaynaklarımız var. İTÜ 2001 Atılım Projesi için 14 milyon dolar gibi bir parayı biz kendimiz çeşitli kaynaklardan bulrnuş durumdayız. Ama daha 20 milyon dolara ihtiyacımız bulunuyor. Bunun için mezunlanmız ve iTÜ'yü scven dostçeşitli konularda harekete geçmck gerekiyor. Ne gibi konularda harekete geçmek gerekiyor? Bir taraftan araştırmayı teşvik edici olanaklar, kaynaklar, programlar yaratılırken, diğer taraftan da üniversitelerdeki araştırmacıları veya üniversite dışındaki araştırmaları yönlendirecek bu kaynaklara nasıl ulaşılabileceğini gösterecek yöntcmlerin öğretilmcsi gerekiyor. Bunlar yapılmazsa beklencn sonuca ulaşılamaz. Kaynak yarattığınızda bundan hiç kimsenin haberi olmazsa, kimse bunu kullanamaz ve beklenen sonuca ulaşamazsınız. Dolayısıyla birkaç yönden, paralel olarak bilimsel çalışmaları hızlandıracak önlemleri almak gerekir. Türkiye, buluşlar ve patent alınması açısından ne durumda... Bu konuda belli bir istatistik yok. Alınan patentlere bakacak olursak son derece az. özellikle uluslararası düzeyde. Nereden kaynaklandığını hemen analiz etmek mümkün değil. Bir kere bazı şeyler bulunduğu halde, bunlara patent alınması konusunda bile ihmallcr var. Bazı buluşların buluş olduğu bile anlaşılmadan onu kullanmaya devam ediyorlar. Dolayısıyla patent alınması fikri de belirli bir kültürel gclişim sonucunda ortaya çıkıyor. Ama bu demek dcğildir ki, biz çok şey buluyoruz da patentini almıyoruz. Ama ufak tefek bulunan şeylerin de bazen farkında olunmuyor ve buluşu yapan kişi patent almayabiliyor. Diğer taraftan eğitim sistemimiz yaratıcı insan yetiştirmeyi benimsememiş durumda. En büyük sorun eğitimin genel kurgusunda. Rektör adaylığınız sırasında allenizden destek gördüniiz mü? Tabii ki. Iki ağabeyim ve 88 yaşında bir babam var, annemi 15 yıl önce kaybettim. Ağabeylerim ve babam beni desteklcdiler. Eşim de lnşaat Fakültesi'nde profesör. Ailece bütün vaktimizi üniversiteye harcıyoruz. Amerika'da okuyan bir oğlum var. O burada olsa belki ona vakit ayırabilirdim. Ama o olmayınca, bütün vaktimi okula ayırıyorum. DERGİ'DEN Merhaba. Okullarımızda ders olarak okutulan tarih kitaplarında ana konular çogu kez savuşlardan oluşur. Hepimizin hafızasında yer etmiş bir savaş adı, başlangıç ve bitiş tarihi mutlaka vardır. 2030 sayfa içine sığdırılan sayısız savaş kayıtlanı düşülür ama o savaşta kaç kişinin öldügüne pek yer verilmez. Savaştn galihi, maglubu, nedeni, sonuçları belirtilir sadece. Bizler deyakın tarihimizin uzagında kalmış savaşları, nedenler. sonuçlar olarak ezberleyip geçeriz. Savaşlarla yogrulmus sayfalann urdından okuması çok daha zevkli bir bölüme geçilir. Yazıyı kim bulmuş. tekerleği kim icad etmiş, hangi uygarlık, hangi sanatın hangi felsefenin öntülüğünüyapmış. insanlıg'a ne gibi miraslar bırakmış vb. Savaşların, meydan muharebelerinin kâğıt üzerinden ögrencilene donuk donuk bakan özetlerinin ardından gençlige umut veren sayfalardır bunlar... Savaşlar kâğıt üzerinde anılır, bir daha işe yaramazlar ama uygarlıklardan kalun mirası durmadan kullanırız Tarih boyunca, uygarlıklar kuruldu, gelişti, bir çoğu da savaşlarla noktalandı. Bugün kalıntılarında dolaftığımız antik kentler hep büyük bir savaşın ardından son buldu. Bugün artık, geçmişi göre göre yasama şansına sahibiz. Ikinci Dünya Savaşı nın başlangıç gününü Barış Günü olarak takvimlerimize kaydederken şunu unutmuyoruz: Zaferlerin de yenilgilerin deperde gerisinden seyreden hep ölüm. Yarın 1 Eylül Dünya Barış Günü. Geçen hafta gelecek dedigimiz Barış Treni ise gelemiyor. Türkiye Barış Treni 'ne neden sınırlannı kapattı? Bu sorunun yanıtı galiba bu haftaki kapak yazımızda verdigimiz rukamlardu gizli. Savaş kimimize daha yakın, kimimize daha uzak bir kavram. Içimizi ürperten, korkutan bir büyük acı. Ama savaşla birlikte yaşamaya mecbur değiliz. Geçen hafta Ordu da dur emrine uymadıkları için öldürülen 14 yaşındaki iki çocugumuz Turgay Metin ve Cihan Metin 'in arkasından gözyaşı dökerken tek bir şey söylüyoruz: "Bartşı ertelemeyîn!" Barış kapağımtz için tablosunu kullanmamıza izin veren ressam Komet 'e teşekkürlerle... Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak umuduyla... tpek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDÜRLERİ: DİNÇ TAYANÇ, İBRAHİM YILDIZ • SORUMLU MÜDÜR: FİKRET İLKİZ • YAYIN YÖNETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • REKLAM: MEDYA C KAPAK: KOMET'İN BİR TABLOSUNDAN DETAY stanbul Teknik Üniversitesi, oldum olası "erkek" bir üniversite olarak tanınır. Ancak Cumhuriyet tarihinin üçüncü kadın rektörü tam bir yıldır işbaşında. Prof. Dr. Gülsün Sağlamer'le bu yıl içinde gerçekleştirdiği projeler üzerine konuştuk. düşünceleriniz... Türkiye'de bilime verilen desteğin veya teşviğin hiç olmadığı kanısında değilim. Insanların, bilimsel çalışmaya destek bulma yönündeki bilgileri ve gayretleri yetersiz. Şöyle bir yanlış görüş var. Araştırma yapıyorsam, birileri bana durduğum ycrde yardım eder. öyle bir dünya yok. Siz yaptığınız araştırmaya inanıyorsanız, bunun arkasından giderek üniversitenize, TÜBlTAK'a, Türkiye Teknoloji Vakfı'na, Devlet Planlama Tcşkilatı'na, Avrupa Birliği Projeleri'ne, NA Cumhuriyetten günümüze kadar çok az kadın rektör çıkmasını neye bağlıyorsunuz? Üniversitelerdeki kadın öğretim üyelerinin oranı yüksek, çok az değil. Kadınlar profesörlüğe kadar yükseliyorlar, ama yöneticilik yapmak istemiyorlar. Türkiye'deki üniversitelerin kadın öğretim üyelerinin oranı, erkcklcre göre çok az değil. Ülkemiz, Avrupa ülkelerine göre daha iyi durumda. Çok fark yok, ama yöneticilik açısından durum iyi değil. Gülsiin Sağlamer: Eğitim kadrosu teşvik edilmez.se üniversitenin geleceği karanlık olur. Tekrar rektör adayı olmayı düşiinüyor musunuz? Zamanı gelincc, rektörlük süresi dolarımız arasında bir bağış kampanyası TO'ya ve çeşitli uluslararası kuruluşlara lunca düşünürüm. Ama ben hocalığı ve açtık. Mezunlanmız sayesinde pek çok başvuracaksınız. proje hayata geçirilmiş durıımda. Bütün Türk araştırmacılardan, araştırma ders vermeyi seviyorum. Artık ders veremiyorum, buna çok üzülüyorum. lleridc bu projeleri onların değerli katkılarıyla larına destek bulabilcnlerin oranı diitekrar ders vermeyi istiyorum. Hocalığı gerçekleştiriyoruz. Üniversitemizi yalnız şük... ve mimarlığı çok seviyorum. Tekrar dünbırakmıyorlar, onlara gerçekten teşekkür İTÜ, Boğaziçi, ODTÜ gibi üniversiteyaya gelsem, yine mimar ve hoca oluediyorum. ler, uluslararası platformda proje alma rum. şansına sahip olan ünivcrsiteler. Ama Bilimsel araştırmaları teşvik ediynr Şu anda Türkiye'nin tek kadın rekbizde bile bunu oranlarsanız, oranın dümusunuz? törüsünü/, bu nasıl bir duygu... şük olduğunu görürsünüz. Öncelikle öğlîğitim kadrosu tcsjvik edilmez, araştırTürkiye'de 61 üniversite bulunuyor vc retim üyelerine, araştırmaları için nasıl ma yapma yönünde önlcri açılmazsa ünitoplantılara bu üniversite rektörleri katılıdestek bulunur, destek bulmak için bir versitenin geleceği karanlık olur. Üniveryor. Buradaki tck kadın rektör bcnim. proje nasıl tasarlanır, hangi sistcmatik sitelcrin eğitim, araştırma ve uygulama Bu, insana gerçekten gurur vcriyor. Ama içinde projenin tasarlanması gerektiği giolmak üzere üç önemli işlevi bulunuyor. ben sayımızın artmasını istiyorum. Kabi konuların bir şekilde iyi öğrctilmesi Bunları gcrçekleştirmek için genç araşdın erkck ayrımı yapmıyorum. gerekir. O zaman var olan potansiyeli iyi tırmacılar için özel programlar yarattık. Ama sayımızın artmasını istiyorum. bir şekilde kullanmak mümkün olacaktır. Bunun dışında öğretim üyelerini yurtdıTek kalayım diye bir niyetim yok. KeşVar olanın iyi bir şekilde kullanılması şındaki bilimsel ctkinliklere katılmak ke daha çok kadın rektör olsa. Türkiye gerekli ki, ondan sonra fazlasını isteyebiüzere teşvik ediyorıız. Türkiye'de bilimsel araştırmalar lelim. Ülke olarak bazen var olanı da Cumhuriyeti'nin iki binli yıllara girerken için verilen mali destek konıısundaki kullanamıyoruz. Bu bakımdan bana göre arzuladığı bir şey bu. ^