27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

8 CUMHURİYETDERGİ rum, resimlerimi parmaklarımla boyuyorum. (/ünkükabartma olarak çizdiğimçizgiyi parmaklarımın aıılaınası gcrekir. Böy lcce boyayı sağa sola kaçırmadan kâğıda siirmeyi başarıyorum. Bürün tabloyu bir andaboyamıyorum, çiinkü boyaları birbirinekarıştırabiliyorum. Bırtarafı kuruduktan sonra diğer ycrleri boyamak daha kolay." Armağan, 1953'tc Istanbul'da doğmuş, cvli vc iki çocuk babası, altı yaşından beri resimle uğraşıyor. Otuz sekiz yıldır resim yapıp, yirmi yedinin üzcrinde kişisel resim sergisiaçmış. Amabusergilerisononyıliçcrisindegerçekleştirmiş,dahaöncesinikuluçkadönemı olarak nitcliyor. Resim yapmaya nasıl başladığım şöyle anlatıyor: "Altı yedi yaşlarındayken talıta üzerine çiviyleparmağımınanlayabileceğiçizgilerçiziyordum. Sonra yine çiviyle kartonlara kabartmaçizgilerçİ7dim. Daha sonra bir şeyin aynısını çi/ebılir miyim diye düşünmcyc başladım. Kocaman bir evi, ağacı elleyip de çizmek mümkün değil. Bunları ancak kabartmaresimlerleanlayabiliyorum. Öncekâğıdabiı şekli nasıl yerleştirebileceğimi öğrendim. Çizeceğim şeyin adını, ne renkolduğunu,başkarenklerdeolupolamayacağını başkalarından öğrenmek zorunda kaldım. Babamın çok yardımını gördüm." Eşref Armağan, "Hepdoğayı görmeyi özledim. Buncdenledahav'okdoğaylailgiliresimler yapmayı seviyorum. Yani çiçekler, kelebekler, ınanzaralarçiziyorum. Doğayı parmaklarımla nckadar ögrenebilirsem, doğay ı görmüş kadar oluyorum" diyor. Resim çizerken bir takım parmak ölçüleri olduğunu ve bunların söylenıekle anlaşılamayacağınıbelirten Armağan, kâğıdı ortalamanın, perspektifölçülerinin ancak çizerken anlaşılabileceğini belirtiyor. Eşref Armağan ünlü kişilerin resimlcrini de yapmış. Bunların başında Süleyman Demirel geliyor. Armağan, Cumhurbaşkanıyla da tanışmış ve onunla çektirdiği fotoğrafı atölyesindeki tablolarının yanına koymuş. Gören insanların, bir görmezin resim yapacağına inanamadıklarını söylüyor: "Bu benim için daha iyi oluyor. lnsanlar, böyle bir şey olamaz dcyip inanamıyorlar. O zaman ben de gcreektcn inanılmazbir şey yapmışım diyc düşünüyorum. Eğer, herkes ne kadar güzcl olmuş dese, kolay bir olay gerçekleştirmişim diye düşüneceğim. ' Böyle bir şey olamaz' diye bcni tanımayan, bilmeyen insanlar, uğraştığım yıl göz önünc alınırsa bu yapılamayacak bir şey değil. lnsanlar fırçayla resirnleri boyadığımı düşünüyor. Oysa ben resimlerimi parmaklarımla boyuyoruın. Bıınun gibi bir sürü şey var. Birgörmezin rcsım yapabilmcsi için birtakımtekniklerbıılunuyor. Onlarıbenkendi kendime buldum, kimseden ders falan almadım." Resim eğltimi yok... llkokul beşinci sınıfa kadar, okuludışardan okumuş. O yıllarda Istanbul'da körler okulu olmadığı için okula gidcmemiş. Devamlıbireğitimalamamış,plastikharflcrle yazı yazmayı öğrenmiş. Altı ay da rehabilitasyon mcrkezine giderek, baston kullanmayı öğrenmiş. Yani resimle ilgili herhangi bir cğitim almamış. Sadece birkaç kişiden ufak tefekyardımlaralmış. Armağan bir görmezin resim yapabilmesinin kolay olmadığını da söylüyor ve ekliyor: "Her görmez resim yapamaz. Bir görmezin resim yapabilmesi için çok uzunyıllar çalışması gerekir. Yani bir yıl, iki yıllık bir süredebaşarılabilecekbırolaydcğil,bu. Ben otuzsekizyıldırçalışıyorumvehâlâöğrencceğimşeylervar." Van Gogh, Picasso gibi ünlü ressamların resimlcrinden yararlaıımış. Bunları da New York'a gittiğinde, körler için yapı lan kabartmaresimlerdeninceleyebilmcfırsatınıbulmuş. Van Gogh' un "Uy uyan Güzel" adlı tablosunu yapmış ve bu tablo da satılmış. Şemsiye delik olmasa... HANİFE BAŞ A nnesininhamileliğindekullandığı bir hap yüzünden görmez doğan ve otuz sekiz yıldır rcsimle uğraşan Eşref'Armağan kendini şöylc tanimhyor: "Ben kcndimi görnıez bir insanınparmakuçlarınıgözgibikullanarak,nasıl resim yapılabildiğini kanıtlayan bir ressam olarak görüyorum." Rcssamınparmakları herşeyi... Parmaklarını adeta gözii gibi kul lanıyor. "llk önce çizmck istediğim konunun, kabartma şekillcrini inceliyorum. Kâğıt üzcrinde,kaleınleçizdiğimçizgileriparmaklarımlaizleyerek,orantılıbirşekildckonuları kâğıdaaktarabiliyorutrTdiyor Armağan. Görmeözürlüressam Eşref Armağan, Istanbul Küçük Çekmece'dcki on beş yirmi metrekarelik atölyesinde böyle çalışıyor. Atölyesininduvarlarınıbinbiremckvcrerek yaptığı tablolanyla süslemiş. Resımyaparkenkullandığıboyalarmasanınüzerindedizili.Boyalarınyeriniezberlediğiiçin,boyayaparkenhiçbirrengibirbirine kanştırmıyor. Önünde bulunan on iki tane boyanın rengini bir çırpıda sayıyor. Kahvcrengi,kırmızı,mavi,ycijil... Armağan,tablolannı nasıl boyadığını şöyle anlatıyor: "Boyarken fırça kullanmıyo
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear