Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6NİSAN 1997. SAYI 576 "Tabii." "Dcyiverinbana!" Adamın incclikle ve bir siirü aynntıy la anlattığma göre, eski zamanda bazı kibar Laos'luhanımlariribirböccğiincccikbiraltın zinciretakarsevişirkcnklitorislerininüstünc koyarlarmış. Böceğin birçok ayağının kı vranmalarının zcvkine doyum olmazmış. "Bu gelenck" diye ekledi yabancı "OlasılıklaGüneydoğu Asya'yıkasıpkavuransiyasal ve askeri karakıyımlar sırasında yok olup gitmiştir ama burada, iııanılmaz biçimde, birFransızfilmindehortlayıverdi." Teşekkür edip kapattım teletbnu. Birkaç gün eğlendirdi bu öykü beni, eşe dosta anlattım. Ama sonra açık kara yolunu çıkmaz sokağa dönüştürdüğünü anladım. Bu rastlantı eğeröykü doğruysa filmc hiçbir ş,ey katmadığı gibi ondan bir şey aldı. Ne denli egzotik olursa olsun, tanımlanamayan bclirliden daha iyiydi. Üstelik Bunuel kısa biraniçincoğrafyavetarihinakışınıkaydırıp başka y öne yöncltmek için tüm filmlerino bir iki yanlış bilgi sokmayı düşlerdi. Doğrıı gerçek, dar korse gibi sıkardı onu. da ötesine geçmck, içimizde en gizli, en ağır, tcslim etmesi en güç olanı devindirmek firsatı...Bugibifırsatlarşimdilikneredeyse yitirilmiş durumda. Gördüğümüz hemen her f ilm gerçeğe zincirle bağlı. Çoğu sözde ticari olan binlerce nedenlerden, öy leymiş gibi davranıyorlar. Yeniden yaratıyorlar. Sinema böyle işte, bıze göstcrdigine zincirle bağlı... ModernSu(pe)rrcalistinbiçilmişkattan örneği Bunuel ile ondokuzyıllık bir işbirliğinin her gün bana öğrettiği şey, gcrçcği uyuklarken yakalamanınne denli güç olduğuydu. "Gündüz GüzclT'ne döncrsek, Luis izleyicinin, sözde gerçek yaşam ile öğle sonlarını bir genelevde geçiren orta sınıftan genç bir kadınınfantezileriarasındabirbaşkalık görüp işitmesini istememişti. Gerçekten, tüm film, "Arada bir fark yok, düşlenmiş F.rtesi gün soruşturmalardan ne sonuç alındığını öğrenmek için merakla açtık gazcteyi. Tek bir söz bile yoktu. Diğer habcrler Basiliği yutup gitmiştı. Basının sunduğu gerçeğin burnu hep yerde sürter. O günün çoğu haberi bizim için ilginç değildi; bizi büyüleyen parça bı rden ve sonsuza dek y itip gitmışti. Bu ncdenle gerçek yeterli değildir. lmgelcnen kcndini gerçeğin üstüne oturtmalı, onu değiştirip güçlendirmelidir. Başkabir sabah anımsıyorum. Bunuel yüzü solgun ve endişelı gelmişti. "Ne oldu" diye sordum. "Her şey bitti" dedi "Çalışmaya devametmeninbiranlamıyok. Dünyanınsonu çok yakın" Neden birden böyle korkruğunusordum."Gazeteyi okumadın mı?" diye yanıtladı. "lsviçreli iki bankacı aynı gün intiharetmiş!" lerini izleyebildiği ya da izlemeye çalıştığı uzunsessizliklerlekesilebilirdi. Herşey,kavgalar bile kahkahalarla son bulurdu; sonra birden bir sahne çıkardı karşımıza, içeri girip dcrlertoparlardık. Masalarııı, iskemlelerin, ışıkların yerini değiştirir, kaba taslak bir sct hazırlar, oyunu biryandan sürdürürken öbür yandan yarattıklarımızı üç, altı, on kez yinelerdik. Heryenıbaştanyineleyişte,sözleı ve devinimler daha kesinleşirdi. Az sonra not almaya başlardım ben; doğaçlamadan doğmu!} daha sonra anımsaması güç türden şu deyimyadabudevinimiunutmamakiçin... Gerçek iç sıkmtısı nöbetleri ile gelen acı... Edimlerin cn garibı, tanımlarnak bile olanaksız.TemelatılıiTilaragiriijcnadaleimgelemi hazırlamak için gerçek sıkı düzen isteyenbirçalışmayaptıkhcrgün. Her öğle sonu, işimiz biterbitrnez, ben yarım saat odamdayalnızkalıyordum. Bunuel'de tek başınaözelliklc insan gölgelerıyle dolu olduğunda onun için kutsalların kutsalı bara gidıyor ve akşam kokteyliniısmarlıyordu. Böyle ayrılınca, her birımız yarım saat içinde bir öykü çıkarmaya bağlanmış oluyorduk. Kısa ya da uzun, şımdiki zaman ya da geçmiş, acıklı ya da güldürücü, ya da yalnızca bir ayrıntı, bir şaka. lş bitince barda ona katılırdımvebuluşalışvcrişiyapardık.Üzerindeçalıştığımız senaryo ile ilgili olmalan şart deği ldi. Amaç imgelemi ayakta tutmak, uyuklamaya eğilimli olduğu bir saatte gün bitimindecanlanmayazorlamaktı. Baragirerken l.uis'in yüzüne bir bakışta o günkü bulgusundan mutlu olup olmadığını hemen anlardım. Belki karşılıklıydı bu yetenek, çünküheryüz.iyibirdüşünceninbaşındaaydınlamr. Kimi zaman, sabah hiçbirşeyin çözemediği zor bir sahne ile uğraşmışsak, "Belki akşama cin yardımıyla gelir bana," derdi. Her düşünce arayana hoş ve sakin bir bar bulup sek martini yudumlayarak her şey in yoluna girmesini beklcmesini sağlık veremezsiniz. Oysa Bunuel için verimli toprak olduğuna en ufacık kuşku yoktu. "lçime alkolün ağır sıcaklığı yay ıldıkça havada devinimler duyuyorum, gel i p geçen imgeler, b ir bar i skem I csinden öbürüne sessizce kayan karaktcrler bilegörüyorunV'derdı.^ İkikadınbirrol... Son filmi, 1977 yapımı"ArzununOGarip Nesnesi"nde belki de en şaşırtıcı gözbağcı bccerisini göstermişti. Senaryoyu yazarken kolay sahip olunamayan genç kadın (Conchıta) rolünü iki oyuncuya verip, uyarmasız, bu beccriyi önceden bildirmeden ve vurgul amadan birinden öbürüne atlamayı düşünmiiştük. Bazı sahnelerin zarif ve uzak bir kadına yakıştığını, diğerlerinin ise yaşam dolu, açık ve flamenkoyu iyi bilen bir oyuncu için yazılmışabenzediğini sezmiştik. Gerçekten de senaryonun bir satınnı bile değiştirmedenvedoğaldırkidiğerkarakterlcrın bu beklenmedik eklemelerin ayırdına varmasına fırsat vermeden sahneyi kararlaştırmak için her biriyle yarım gün geçirdik. Oysa gün bitimındc tümünün boş bir kaprisolduğunakararverdi Bunuel. Budüşünceyi bir yana atıp en ortodoks biçemde, tek bir oyuncuyla çekime başladı. llk birkaç günkü çalışma sonuçları onu mutsuz kıldı. Kaygıyla, yapımcı Serge Silberman'a ilk örnekleri gösterdi vetasalı tasalı filmi yapamayacağınısöyledi. Bir akşam bir Madrıd barında geçiyordu buolay. Dinginbiranda, öncekikısaömürlü dencyimımiziammsayanLuis.Silberman'a sordu: "Tüm kadınlar olabilecek bir kadın var mıdır sence?" Siberman hcmen anladı neyinortayaatıldıgını veC'onehita'yıikiayrı oyuncunun oynamasını onayladı. Çekime, bir iki hafta sonra Parıs'te, l'onchita'yı iki oyuncuya, Ispanyol Angela Molina ile l'ransız C'arolc Bouquet'e oynatarak dcvam edildi. tki ayrıntı: Giysileri birbirine benziyordu ve daha önemlisi dublaj aynı ses tarafındanyapılmıştı. Oysa ikisi de esmcr olsa da, yüzleri, boy posları,oyunbiçcmleriayııdedilecekderecede farkliydı. Yine de ve işte gizem buradabirçok izley iei bu rolün iki ayrı oyuncu tarafından oynandığının ayırdına varamadı. Normalde müthiş dikkatli dostlarımdan biri, Cochita'da üzerine parmağını basamadığı bırtuhaflıkbulduğunusöyledi.Bazılandaha önceokumuşolduklarındanbiliyorlardı;diğerleri gereğince gördü değişimleri. Bir Amerikan üniversiteşinde gösterimden sonra biranketyapıldi Öğrencilerinyüzdeyetmişinindeğişikliğiyakalamadıklangörüldü. Bu gerçekten bugün bile beni şaşırtan hafifamadayanıklıbirsanrıörneğiydi.Merak mıetmeli,yoksakaygılanmalımıydık?Algı alışkanlıklarımızın korkutucu gücüydü bu. Ve sıradan olmayanı, düzeni bozanı, kanştıranı geriye iten gizli yeteneğimiz sonucu nasıl gözlerimizin birbuçuk saatten fazla bir zamangörmedendurabileceğinikanıtiıyordu. Bir Bunuel filmi "Los Olvidados". yaşam da öbürü kadar gerçektir. Gerçek olduğuna inandığımız yaşam her an olmayacak, saçma, anormal, sapık, gizli istemlerimizceolağanüstüderecelerevarmışolabilir "dergibiydi. Birbaşkafilm, "Suzana". Oysa dünya dönmeye devam etti, hem ertesi gün, hem de onu izleyen günlerde. Belki birdüşkırıklığı.. lşimizin bir başka yönü de her sabah birbirimize düşlerimizi anlatmaktı. Eğer unutmuşsak, hiç değilse ben uyduruyorduk. Andre Breton'un sevmediği bir adam için dediğinihepaklımdatutturn:"Domuzunbiridir. Hiç düş görmez." Gazetelcr, sonra düşler: Her günün özeti bizcebuydu.Doğalkibununyanısırakontratımızın zorunlu kıldığı uzun saatlerboyu düşünmeler, doğaçlamalarveyaratmalar.^. Konudankonuyaatlayan.üstünkörüdüzenlenmi!» bir aydın araştırması ki ara sıra çocukluk anılarında, ortak bir dostla ilgili öykülerde, görülen resimlerde, okunan şeylerdebaştansona yolunu şaşırabilirdi.Birimizin, Kdgar Allan Poegibiöbürünündüşünce Burnu sürten gerçakler... ... Bunuel, her gün gazete okurdu. Dünya haberleriylc ilgilendiği ve işimiz ile ilgili şeylerduymak için okurdu. Okumak için gazctelerdekileri tartışmak senaryo araştınnalarımızınenöncmlibölümüydü. Bualışkanlık öfkeye vc kimi zaman ürküntüye bile neden olabilirdi. Bir gün, Paris'teki Sacrc C'oeur Basiliğinde bir bomba patladığını okumuştuk. Bu haber bızi çok hcyecanlandırmıştı çünkü az önee ("Arzunun O Garip Nesnesi" için), Bebek I sa adına eyleme geçen bir terörist »MIVMI ıtı'isirnıistik Gerçeği yatıştıran güç... Bu gibi korsanlık örneklerı çok azdı. Bunuel'in de dediği gibi, "Rahat uyuyabiliriz şimdi." tpnotik uykumuzdan uyanmak ya Yıl 1972. Rirlikteyenen biryemek sonrası biraradalar... Oturanlar: B. Wilder, G. Stevens, L. Bunuel, A. Hitchcock, R. Mamoulian. Ayaktukiler: R. Mulligan, W. Wyler, G. Cukor, R. fVise ve J.C. Carriere.