27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

9MART 1997. SAYI 572 A. Kadir'in ölümünün üzerinden on iki yıl geçti. Cezaevleri, sürgünlerle geçen altmış sekiz yıllık yaşamından bize geçmişimizle aramızdaki uçurumlan kapatan çevirileri kaldı. Bir de şiirleri... "Mutlu Olmak Varken" neler yaşadığımızı anlattı bu ülkede. Yaşanan çileleri güzelleştirmeye soyundu... Çiçekle dost bulutla da... YAŞARÖZTÜRK Z amanakarşı bir yarış gibi görünen yaşam birgün noktalanıyor. Zamana ycnik düşünce beden, her şey geçmişte kalıyor. Her şair dizelerinde kendini dolayısıyla yaşadığı çağı, tanıklığını yaptıgı anı yansıtıyor. Rcssam fırçasiyla, tarihçi notlarıyla, balet bcdeniyle, yazaröyküsüyle,romanıylaanlatıyor. Onu, 1985 martındayitirdik. Şiirlerinde yaşadığı döncmi ve tanıklığını yaptığı çağı yansıtıyordu A. Kadir (Meriçboyu). Onur, direnme, sevgi ve güven bircr öge olmaktan çıkıp y aşamın özüne dönüşüyordu dizelerinde. 68 yıllık yaşamı da ağulardan süzülüp gelen üç damla söz oluyordu. "Mutlu Olmak Varken" "önce babam işitmiş sesimi/ 1917 yılı temmuzunun güneşli bir sabahında/ Sonra odayabirerikişerdolmuş/Mahallemızdeki bütün komşular/ sonra bir yatsı zamanı/ kadir koymuşlaradımı..." Yaşama merhabasını budizelerindeböyle dilegetiriyordu A. Kadir. Ilkadımlarınınardından onu zorlu bir yaşam savaşimi bekliyordu. Sekiz yaşındababasınıyitirdi. Şiirlerinde yaşamınınilk yıllarınayaptığıgöndcrmeler hep anasinaydı. Anasını anlatırken gerçckte tüm anaları anlatıyordu, ölümünden on küsur y ıl sonra yaşamlarına ve oğullanna, kızlarına sahip çıkan Cumartesi annelerinide... EyüpOrtaokulu'nda zorlu günlerden sonra girdiği ve bir kara mizah örneği gibi, Kenan Evren'le sınıf arkadaşı olduğu Kuleli Askeri Lisesi 'nde klasik yapıtlan okumaya başladı. Aydınlanmavctoplumcugerçekçiliğeyönclim,onuNâzımHikmet'egötürdü. TarantaBabu'ya Mektuplar ve öteki şiirleri okudu. Yüzy üze tanışmadığı Nâzım Hikmet onu çok etkiledi. Bu tanışıkhğın bedeli olarak A. Kadir ve otuzbeş arkadaşı, onlarla hiçbir ilgisi ve tanışıklığı olmayan Nâzım I likmet de dahil edilerek yargılandı. Ceza kaçınılmazdı. 1938HarpOkuluOlayıorduda tohumlan o zaman ekilen 12 Ey lül cuntaeılarının zaferiydi. A. Kadir "1938 Harp Okulu Olayı ve Nâzım Hikmet" adlı yapıtında şöyle yazdı o günleri: "Ozamanlar Almanfaşizmiveemperyalizmi azgın bir hale gelmişti. Ortadoğu'da tam bir egemenlik kurmuştu. Türkiye için çok biiyük bir tehlikeydi, ta içimize sokulmuştu. Nâzım Hikmet'in f aşizme karşı halktan yana şiirleri bizi kamçılıyordu. Okulda bir de ırkçı ve faşist bir başka grup vardı. Bunlarla ara sıra sert tartışmalara giriyorduk. Sonunda bunların hışmına uğradık. Bizi ihbar ettiler. Okul allak bullak oldu. Bugün yarın darağaçları kurulacakmış gibi birhava esti ortalıkta. Nâzım Hikmet de en ufak bir suçu olmadığı halde ışin içine karıştırıldı. Nâzım Hikmet asker kişileri askeri isyana teşvikten, biz ise askeri isyandan yargılandık. Mahkemekısasürdü. Cezalaryukandan buy urulmuştu. Nâzım Hikmet onbeş y11 ağır hapse mahkum oldu. Beş arkadaş altı yılla, beşbuçuk yıl arasında ağır hapis cezalarına çarptırıldık. Yargıtay Nâzım'ın cezasını onayladı. Bcnim cezamı on ay hapse indirdi." Hapis cezasını tamamlayan A. Kadir'iiki buçuk yıl, sürgünden sürgüne dcvrilen askerlik günleri bekliyordu hapishane kapısında. Askerlikbitincclstanbul adönüp,Yürüyüş dergisinin başına geçti." Tebliğ" adını taşıyan ilk kitabı sıkıyönetimtarafındantoplatıldı. Ardından Yürüyüşdergisikapatıldı ve yeniden tutuklandı. Emniyet müdürlüğünde onyedi gün bir hücrede tutuldu. "Dört gün dört gece işkence, hep ayakta, uykusuz, aç susuz ve cıgarasız" kaldı. Siirgün günleri yeniden başlıyordu. Bu kez dört buçuk yıl Türkiye'nin dört bir yanınasavruldu, Muğla, Balıkesir, Konya... Adana'daOrhan Kemal ile birlikte bulunması sakıncalı bulunduğu için Içişleri Bakanlığı'nın onayı ile Kırşehir'egönderildi. Yaşam, önü hendckler ve tuzaklarla kesilmek istcnen bir yolculuktu. Açlığın ve çaresizliğin kı.skacına düşülerek hendekte boğdurulmak istenen aydınlardan biri olan A. Kadir bedenine, yüreğine scslendi: "Dayan hastabarsaklarım dayan/ağrısan da kanasan da/ Delik deşik olsan da/ dayan/ Dayan felçli yakalarım dayan/ uyuşsanda, tutulsan da morarsan da/ dayan/ Dayan yorgun yüreğim dayan/... Dayan arslan kafam dayan/ Dayanın bre!" Dayandı A. Kadir. Sürgünde de olsa, aç ve susuz dakalsa hiçbir güçonunyüreğindeki çocuğu öldürcmedi. Takma adlarla şiirler yazdı dergilere. Sürgün bitiminde savaşımına kaldığı yerden yeniden başladı. "Neolursa olsun kavgayı yiirütmek gerekir"di onun ilkesi. Brecht ile sürdürrnekle yetinmedi bütün dünyaya pencere açtı.Üçciltyayımlayabildiği "Dünya Halk ve Demokrasi Şiirleri" özgünlüğünüvegüzelliğinikoruyanbirçalışmaoldu. AfşarTimuçin, Azra hrhat, Asım Bezirci, Gülan Fındıklı ile dünya şiirinin Türkiye elçisi olan A. Kadir ödün verınez kişiliği ile çevresinde sevgi ve saygı uyandıran bir "kitap emekçisi"ydi. 16 y 1 aradan sonra 1 ikincikitabınıyayımladı:"HoşgeldinHalil lbrahim" Bütün şiirlerini "Mutlu Olmak Varken" kitabında topladı. Gelişmeler onun içindeki ateşi söndüremedi amazamanını elinden aldı. Askeri liseden arkadaş ı Kenan Evren darbe yaptı ve A. Kadir yeniden gözaltına alındı. Bir sanatçı için en büyük acıları yaşamak onun için elde olmadan suskun bırakılmaktı. Mapusluk, sürgünlük,işsizlik,yoksullukonungüzelliklerinpeşindekoşma isteğini öldüremiyordu. A. KadirÇile'yi güzelleştirenlerdendi. Son yapılansöyleşisinde"Bençileyigüzelleştirebilmişsemeğer, şöyle güzelleştirmiş olabilirimbclki."diyordu"Bunalımınbatağına düşmemekle.umuduyitirmemckle, sevgiye tutunmakla, insancıkların yaşam için verdikleri kavgaları, özlemleri, acıları paylaşmakla, dünyada tek başına kalmış olsan bile kalabalıklardayaşarmışgibiyaşamakla, yanında eli elinde bir sevgili varmış da ona içini dökermiş gibi konuşmakla ya da kırk yıllık bir dostla söyleşirmiş gibi türküler söylemekle, sırasında bir ağaçla, bir bulutla, sırasındabirkuşla,birçiçeklearkadaşjıketmekle, hilesiz, yalansız, dolansız, içten ve yalın. Böylccc rahatlarsın, yaşamı güzel görürsün vcyarınahazırlarsınkendini" Gözününarkadakalacağından korka korka ekliyordu: "Kapısız, damsız şu yuvarlakta/ Bir sürü insanızbaşıboşkimsesiz/Bu dünyaya kendi isteğimizle gelmedik/ Bu dünyadan da isteğimizgibigidemeyiz./" A. Kadir'ibirtakvimyaprağındatanıdım. Çocuktum. Babamın yaşında doktorarkadaşımınevindeasılıduranyapraktakibirdizesine vuruldum. "Çocuklar, çiçcklcri umudumuzun".Kitapsızlıkçölündeelege^irdikçe onun şiirlerini okurduk kardeşim Umit'le. Ölümünüduyduğumuzdayüreğimizdederinbiryaraaçıldı.Hâlâkanıyorbuyaramız. Ümit tngilizce'yeçevirdi şiirlerini. Dünya radyolarında onun şiirlerinin okunmasını sağlamak ve anısına 16 sayfalık bir ga/cte çıkarmayı başarmak, aradan geçen zarnana rağmen yüreğimizdeki aeıyı dindiremedi. A. Kadir' i seviyoruz ve hâlâ anıyoruz.. . ^ A. KADIR'DEN... "Benim anam hep ağlardı./ Kardeşine ağlardı/ Yemen çöllerınde kalmıştı/ Gencecik Idris dayı/ Anam ona ağlardı./ Benim anam hep ağlardı/ Babama ağlardı/ Bir kaltak getirmişti anamın üstüne babam/ Üç çocukiu eve/ Ayyaşlığa vurmuştu sonra/ O benim umacımdı/ öldü çıldırarak/ Anam ona ağlardı./ Benim anam hep ağlardı/ Ağabığme ağlardı/ Ağabiğme ağlardı/ Gitmişti uzaklara ağabiğim onıkı yaşında/ Parasız bir yatılı okula/ Oniki yaşında kış ortasında geçmişti Ziganaları/ anam ona hep ağlardı/ Kapımızı postacı çalsa ne zaman/ Mektup gelse ne zaman ağabığmden/ Ne zaman mektup yazsak biz , • ağabiğme/Türkülü manili/anam ağlardı./ Benim anam hep ağlardı/ Bana ağlardı/ Ben gıderim okula çok sabah harçlıksız/ o da ağlardı bana/ Benim anam hep ağlardı/ Ablama ağlardı/ Gırmişti ablam dıkimevine/ ağrına gitmişti anamın/ Anam ona ağlardı/ Benim anam hep ağlardı/ Evimize yılda iki lira getiren/ bir erik ağacımız vardı/ Kurudu anam ona ağlardı ona/ Benim anam hep ağlardı/ Ekmek kırıntıları atardı/ Karda seken serçelere/ ve ağlardı/ Ezanı duyardı/ ve ağlardı/ Çıçekleri sulardı ve ağlardı/... Bütün dünyaya pencere... Konuşmasına izin vermeyenlerin karşısına Mevlana ileçıktı. Nâzım Hikmet Mevlana'nın ilk kez Türkçe konuştuğunu ve bıınu başaranın da "öğrencisi" A. Kadir olduğunu duyunca sevindi. llyada ve Odysseia, doğduğu topraklarda Anadolu'da yeniden can bııldu. Asım Bezircibuçabayı şöyle değerlendirdi: "llyada ve Odysseia çevirileri büyük bir anıttır ve Kadir'in adı bu yüzden hepsaygıylaanılacaktır" A. Kadir dün ile bugün, bugün ile yarın arasındaki uçurumlara köprü olınaya başladı. Mcvlana'dan sonra Hayyam ve Tevfik Fikret de Türkçe konuşmaya başladı. Homeros ile başlayan çeviri şiirlerini Eluard vc
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear