Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16MART 1997. SAYI 573 13 fındanreddedilebiliyordu. Artık yapılabiliyor. lşinacıyönüilkdönemlerde'Bubirtehlike,dikkatedin,yayılacak'diyorduk.Kimscdinlcmcdi. Bcnccgcçkalındı." Cematılıyor,birazsitemkâr. "Toplumun eğitim seviyesi ortada, neyi anlatacaksinız. Birbelediyebaşkanı 'Ahlak neredekaldı? Insanlaracinsel ilişkiyegirmeyin, yasak ilişkilerde bulunmayın demeniz gerekirkenprezervatifkullanındeyipduruyorsunuz' şeklinde çıkışıyor. Hiç kimsenin cinsel yaşantısına kısıtlama getiremezsiniz ki. Butürbaskıcizihniyetesahipinsanların yaşadığı toplumda ilcrleme kaydedilebilir mi? Prezervatif kelimesinin kullanılmasına izin verilmeyen birortamdagençleri eğitebilirmisiniz?OnlaraAIDS'iaçıkaçıkanlatamayacaksak, toplumsal açıdan da duyarlı olmayı nasıl bekleriz?" Şah,"Herkesinbirsekshayatı var. Bunun konuşulmasına karşı olan kesim de çok yoğun bir şekilde cinselliği yaşıyor. lnsan olmanınbirgereğidircinselliğiyaşamak.Bunun için herkese öğretilmeli. Bir okula gidildiğinde veyabiriyle konuşulduğunda vaj inal seksle anal seks arasındaki farkı, anal seksin daha travmatik olduğunu anlatamayacaksan ne eğitimi verebilirsin ki?" AyçaCem'ionaylıyor: "AIDS'in nasıl bulaştığını, korunmayöntemlerini özgürceanlatmakgerekir.Azınlıktadaolsakimiinsanlar hâlâ AIDS' in öpüşmekle bulaştığını sanıyor. 'Sivrisineklebulaşırmi?llIVpozitifinsanlatokalaşmak sakıncalı mıdır?' diye sorulargeliyor. Herşcyiaçıkvesomutaçıklamayıncahalkpaniğckapılır." Cem de konuşmasında karamsar bir tablo çiziyor:"Bazışeyleröğrerilsebilehayatageçirilmiyor. HIV gibi bir tehlikc olduğunu, prezervatif takılmazsa bulaşacağını herkes biliyor. Kaç kişi geneleve gittiğinde veyadışarda hayatkadınlanylabirlikteolurken prezervatif kullanıyor? Universite öğrencisi barda biriyle tanışıp onunla ilişkiyc girerkcn prezervatif kullanıyor muacaba?" Prezervatif kullanılmamasının nedenini şöyle değerlendiriyor Cem: "Perezervatif kullanmanın kültür seviyesiyle bir ilgisi yok bence. Buzevk ve mantık olayı. Gece dişinizi fırçalamanız gerekir. Ama çok yorgunsunuzdur, kalkıp dişinizi fırçalamazsınız, çürüyeceğinibilebile. llk cinsel ilisjkiyegirerk.cn prezervatif kullanmazsınız böyle bir tehlikeyle karşı karşıyaolduğunuzubilmelisiniz. Bir anlık zevkeesir düşmek gibi birşey. Prezervatif kullanılmamasının bir başkanedeni ise, belli zevkleri bastırdığı, ilişkiye bir yapaylıkkattığı inancı. Duygusal insan, 'Prezervatif aşkı öldürüyor' diyor. Maddeci, sırf sekseönem verenkişi 'Zevkalmamıengelliyor' diyor. Herkes değişik açıdan bakıyor. Amaortakbirsonuçvar,prezervatifkullanılmıyor." Ayça ise, AIDS'eartıksosyalve toplumsal açıdan bakılması gcrcktiğine inanıyor: "AIDS, toplumsal ve sosyal açıdan değerlendirilmeli artık. HlVpozitifinsanlaradestek olmalı. Onlan anlamaya çalışmalıyız" diyor.Çalışmaların lstanbul'la sınırlı kalmamast gerektiğini söylüyor. Ülkenin çeşitli kesimlerine ulaşılması ve oradaki halkın da AIDS konusundabilinçlendirilmesi gerektiğine inanıyor. Çoğu insan AIDS' in kendisine uzak olduğunu sanıyor." AIDS Savaşım Derneği'nin varlığından gençlerinkimi,arkada!>lannınvasıtasıylakimi ise, basında çıkan yazılar sonucu haberdar olmuş. lstanbul Üniversitesi Tip Fakültesi Fizik Tcdavi ve Rehabilitasyon bölümündc okuyanMustafaKorkmazgibilesadüfenkatılanlar da olmuş: "Ünlii Piyanist Idil Biret, AIDS Savaşım Derneği için konser verecek dediler. Itiraf etmeliyim kı, bu konsere gitmek için derneğe girdim. Vc hâlâ buradayım." Ayça ise, dernekleTÜYAP'tatanışmış. Levent, Mustafavediğerleriarkadaşlarınm kanalıyladerneğegirmişler. AIDS Savaşım Derneği (iençlik Kolu'na katılmak için tek bırsözcük yeterli: "Sizinleçalışmakistiyo Sevilen country şarkıcısı Dolly • Parton 51 yaşında kendi adını taşıyan çok özel bir koyunla birlikte anılmaya başlandı. Bilimin son marifetlerinden olan kopya koyunun ahlaka ve yasalara uygunluğu tartışıladursun, onun adı kondu: Dolly. Koyun, meme hücrelerinden üretildiği için büyük göğüsleriyle tanınan Dolly'nin adı artık onun da adı. Kopya koyuna adı verilen şarkıcı... S öylenenlere bakılırsa, Dolly Rebecca Parton 19 Ocak 1946 günü doğduğunda, ailesi öylesine yoksuldu ki, hekimin ücretini bir çuval mısır ile ödemek zorunda kalmıştı. Dolly, Partonlar'ınTennessee'deki çiftliğinde dünyayagelen 12çocuğundördüncüsüidi. Kardeşlerinden Randy ve Stella da "country" müziğinde adlarını duyurmakla birlikte, Dolly bu alanda tüm ailesini geçindirmeye yetecek birbaşarı sağladı. Dolly Partonkendisi ile ilgili dcdikodulan veboyalı basında çıkan haberlerizamanlakanıksadı.Gazeteler onun eşcinsel olduğu ya da sık sık sevgili değiştirdiği türünden haberlerle dolup taşıyordu.Kısabirsüre özel bir kliniğegiderek tenine lazerle pürüzsüz ve yumuşak bir görünüm kazandırdığında ise basın bu olayı "Dolly Yaşamboyu YaralT'ba^lığıylakamuy a duyuruyordu. Lüle lüle san saçlan ve değme güzellik merkezlerinin soluğunu kesecek denli kusursuzmakyajıyla kendi plakşirketi RisingTide'dakiçalışmaodasınabirkasırga gibi giren Parton, "Doğal boyutların dışında bir kişilik olduğum kesin" diyor. Yarattığı imgeyi korumak bir sanatçinın tüm zamanını alır. Parton da, tıpkı televizyondaki gibi insanı hayrete düşüren bir görüntüye sahip, ama ne denli ufak tefek olduğuna ancak yüz yüze gelindiğinde tanık olunuyor. Tennessee ağzı ile konuşan ve sohbetine iinlemler ve vurgulamalarlaçeşni katan Parton, "Boyalı basına ilgi gösterenlcrdaha çokOrta Atnerika'nın yoksul ve bilisiz çiftçi sınıfı. Ben de o sınıfın bir üyesiolduğumdan boyalı basının Dollywood şirketini de işleten Parton, yalkraliçesi sayılınm. Bu pek de onur duyulanızca güzel olmakla kalmayıp, işini de ustacak bir şey değil, ama bundan utandığım da lıklayerinegetirenbaşanlıbirişkadını. söylenemez. Bu tür haberlermasum insanları hedef aldığındabeni çok üzüyor. O zaman Erkeklerin egemen olduğu bir dünyada işin içinden çıkmak çok daha güçoluyor" dikadın olmak hiçbir sorun yaratmadı mı?«* yor. Parton saltanat üyelerince benimsenen "Asla yakınma, asla açık verme" ilkesinehiç ilgi göstermiyor. "Yadsımaktan çok itiraf etmeye eğilimli biriyim. Bir şeyi yapmadıysam, bu onu yapamayacağım anlamına gelmez. Her an onu yapabilirim. Asla onurumu savunmaya kalkışmam. Biliyorsunuz, sütün kaymagı her zaman üste çıkar. Boyalı basın haberlerini ben de y akından izliyorum. Kendim dışında herkesle ilgili herşeyeinanırım." 30 yıllık meslek yaşamında iri göğüslü "country" şarkıcısından günümiizün eğlence kraliçcsinc dönüşen Parton bu süreboyuncaNashville halkınınyürcğindetahtkunnayıbaşardı. 1964 yılından beri ezgiler bestelemekte olan sanatçının'Tut It Off Until Tomorrovv" adlı parçası türünün en sevilen 10 parçası içine girdi. "Country"ye her zaman bağlı kalmakla birlikte, zaman zaman pop, disko ve balad türlerine de el attı. Televizyonda kendi müzik programlannı gerçekleştiren Parton, I987yılındabaşansızlıklasonuçlanan bir eğlence programına da imzasını attı. Çok sayıda f ilm ve televizyon program şirketinin yant sıra. Koyunumuz Dolly ve kopyalamanm çekiciliği...