Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURlYET DERG Ergin İnan, farklı malzemeleri tuvalinde toplayan bir sanatçı. Eski yazılar, geçmişe ait mezar taşlan, özgün figürleriyle, böcekleriyle giriyor tuvaline. "lnsanla böceği, böcekle insanı anlatınm" diyor. Ergin Inan'm Ankara'da Galeri Nev'deki sergisi 27 Mart'a dek açık.. Bu resmin öyküsünü Inan'dan dinlerke "Hayat mucizelerle dolu değil mi?" diyorurr "Evet" diyor ve ekliyor "Sezgisel düşünc eğerçok güçlüyse, zamanındayerini buluyo gercekten..." Ergin Inan'la bu görüşmeyi Istanbul'd Acıbadem'dekiatölycsindeyapıyoruz.lnaı bir yandan 1 martta Ankara Galeri New'd açılacak sergisinin hazırlıklannı yapıyor, bi yandan da 1997 'de Belçika'nın Ostende şeh rindekiModernSanatMüzesi'ndegerçekle şecek uluslararası "Eurupalia" sergisinin ça lışmalannı sürdürüyor. Eurupalia sergisi ça hşmalarında tuvalin dışına çıkmış İnan. Fi berglas? Formun zemini tamamiy le eski ya zıyıiçerenkâğıtkolajlarlakaplanmış. Içiç geçmiş kaligrafik yazılar, formla birlikte bi anıtadönüşüyor. Hemen bitişiğindeaynı for mun bir küçüğü yer alıyor. Gene eski yazı ko lajlarıylakaplanmış. Bu formun malzemes ise dolgu ahşap. Formun çıkış noktasını soru yorumlnan'a. "Birantikacıdagördüğümes ki bir şapka kalıbından ortaya çıktı"diye ya nıtlıyor. 11,5 metreyüksekliğindeolanbı formların aslını gösteriyor. O formdan, bı forma ulaşabilmenin sanatsal öyküsünüı sezgilerinibölükpörçükduyuyorumiçimde Henüz bitmemiş bu üç boyutlu formlarıı zeminini oluşturan eski yazılar, Inan'ın bö ceklerini.çizgiselyumaklarlaifadelendiril miş, derisi, kabuğu sıyrılmış insan(lar)ını coşkusal şölene dönüşecek renklerini ve eı çok da o çok boyutluluğa gönderme yaptığı mız Inan'ın gözlerini.bizımogözlerlebuluş mamızdan tekrarçoğalacak olan gözleri bek liyor. Bugözlerkı.bazen Inan'ın sözleriylı de buluşup bakıyor bizlere ama zemindı (geçmişte varolan) kitaba girmeye hak ka zanmış diğer sözlerle birlikte... Rastlantılara rastlamak Sanatçı rastlantılararastlamasımbilenki şidir. Ama çoğu kez bu rastlantı lar, sanatçınu sanatınıniçindedönenirdurur,hayatıniçinı akmaz veya başka bir deyişle hayatla içiçeli ği sanatçının belleğinde çok belirgin değildir Bazı sanatçılarda ise hayatla, sanat arasında ki bağın anektodlan çok belirgin bir çizgiyc oturur. Inan'ın Alman Cumhurbaşkanı'yh paylaştığı o anıyı dinlerken, Inan'ın bu ikinc bakışadahayakınolduğunuhissettim.Ohalde resminin ilk katmanını oluşturan, Inan'ır mührü olan eski yazılann İnan'ın resmine gi rişlerinin rastlantısal bir anısı var mıydı acaba? Bu rastlantıya nasıl rastlamak istemişti'. "Sahaflarda" diye yanıtlayarak anlatmay; başlıyor"Birgünsahaflardagezerkenyerlere atılmış yüzlerce kitapgördüm. Oraya buraya savrulmuşlardı. Bazılannın ciltleri, eskilığinden ötürü sayfalanndan kopmuş, yığınlaı halinde seçilmeyi bekliyorlardı. Onları öyle yerde görünce müthiş içim burkuldu. O gür birkaç kitap almayı planlamış olmama rağmen, gayriihtiyari yerlere saçılmışolan bukıtaplan birbiryerden toplamaya başladım. Taşıyabileceğimin azamisini satın alıp, elim kolum kitap dolu eve geldim. O an bir kıvılcımyandıbeynimde. Veresmimegirdiler." Ergin İnan farklı malzemeleri tuvalinde toplayan bir sanatçı. Eski yazılar, geçmişe ait mezartaşları,eski varaklıaynalar, özgün figürleriyle (çizgisclyumaklanmdediği), böcekleriyle, renkleriyle birlikte tuvaline giriyor. Resmindeki bu çok çeşitli malzeme, birbirinden çok farklıymış gibi görünen amao farklılıkboyutundabirbiriyleilintilibirkompozisyona dönüşerek bize yansıyor. Ama o kompozisyonun anlatımına, derinliğine gir "Suda susavam bulur NEVİN ÜNALIN 1985 yılında Berlin'de "Yabancı Sanatçılar Sergisi"nin açılışinı yapan Federal Almanya Cumhurbaşkanı Richard Von VVeizsacker açılış sonrası sergiyi izlerkcn bir resmin önünde dakikalarca durdu. Ergin İnan' ın resmiydibu. önce resmin mistik kompozisyonununbüyülüçağrısınakapılmıştıbelki.Bclki renklerin coşkusallığına... Bunu tam bilmiyoruz. Ama tüm yerli yabancı basının şahitolduğu bir şeyvardıki,odalnan'ın resmin birköşesineyazdığicümleyi,cumhurbaşkanının fısıldayarakokumasıydı. Mevlana'nın felsefesinden uyarladığı Inan'ın bu sözünü tckrarlayan cumhurbaşkanının etrafında kalabalık bir halka oluşturan basın mcnsupları flaşlannı ardisıra patlatıyordu. "Sadece susayan suyu değil, su da susayanı bulur..." sözüyle, resmin gizemliliği cumhurbaşkanının resmegösterdiğidikkatvekatılımlasanınm daha da artmıştı. Asıl ilginçlik sergi öncesi günlere uzanıyordu. Şimdi filmi geriyesaralım. Sergi öncesi günlere gidelim. 20 kişiden oluşan jüri üyeleri sergiye katılacak sanatçıları vc cserlerini seçiyorlar. Bunların ara.sında İnan davar. Inan'ın resimlcrini seçip, serginin düzenleneceği müzeye göndcriyorlar. lnan'sa o sırada başka bir resimlemeşgulatölyesinde. Bundansonrasını ondandinleye1im:"Elyazmasıkâğıtüzerine yapıyordum resmi. Resim gittikçegüzelleşiyordu. Serginin açılışından bir gün önce bitirdim resmi. Resim üzerinde çalışırken öylesi ... " ERGİN İNAN 1943 Malatya doğumlu sanatçı Istanbul Devtet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulunu bitirdi. Türkiye'de ve yurtdışında öğretim üyesi olarak çalıştı. 1982'den bu yana İMÜGSF'de öğretim üyesi. Inan'ın eserlerinin koleksiyonlarda yer aldığı müzeler arasında Berlin Dahlem Müzesi, British Museum, Belçika'da Cul de Sartrs Küçük Formatlar Müzesi ve Norveç'de Çağdaş Sanatlar Müzesi de yer alıyor. ne haz duydum ki, bu resmi Alman Cumhurbaşkanı'na hediye etsem diye düşündüm. Tümçizgilerimle,türnrenklendirmelerimle buisteği içten içc duydum. Resim biterbitmez bir dosyaya koyup sergiyi düzenleyen Müzc Müdürünc gittim. "Bu resmi sergiye koyamazmıyız"dedim. Bilirsiniz,Almanlar çok kuralcıdır. "Mümkün değil,eserlerseçildi,fazladan bir resim koyamayız"oldu cevabı. "Buraya kadar getirdim, hiç değilsc bir görün"deyip uzattım kendisine. Resmebaktı, baktı, şaşırdı. "Bu resme hemen bir yer buhurbaşkanınıza hediye etmek istiyorum" diye ekledim, resmi kabul ettiğini öğrenince. Budefayineolumsuztavrını takındı "Hayır, bunu yapamayız, çünkü bu bir protokol işidir". Sonrasını biliyorsunuz, Inan'ın sezgisiyle, Weizsacker'in sezgisel buluşmalan. Ve sonuç; o resim şimdi NVeizsacker'in duvannda sanatın çok da rastlantısal olmayan, sezgi gücünün yarattığı rastlantısının gizemsel çağnsını belgelemeye devam ediyor. lalım oldu" ccvabı. "Ayrıca bu resmi Cum mekse, Inan'ın kolajlanyla örtüşen farklı an latımlarınölçeğindc.boyutlarınısürekliçoğaltıyor düşüncemizde. öylc ki yaklaşır gibı olduğumuz Inan'ın dünyasına dairbilinmezliklerinde, aynıölçekteyaşadığımızdünyayailişkinbirgizemlilikleörtüştüğünühissedip irkiliyoruz. Çok uzak, fazlayakın gibi bir ikilemin uç noktalarına doğru gidip geliyoruz. Inan'ın, resmini izleyenlerden istediği de bu zaten. Hayat ve sanatla içiçe kurduğu o bilinçli rastlantılardaki gizemselliğin, resminde çoğalan gözlcrle artan bakışlardaki