Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 CUMHURİYET DERGİ Eminönü Meydanı'nda konser veren birnrupgörme özürlü... Çogu, du;.enli bu ı$ buluınadıklan için sokak şarkıcılığtyapıyor. Bırakın,o sizin kolunııza girsin YAZI VE FOTOĞRAFLAR: SKVGİ KAYA RemziÇolak,konuş.maktanyorgundüs,üyor. Sıkılmışcasınaderinbirsolukalıyor. F,llerini.büyükovalmasanınüzerındedurmaksızın dolaş, tırıyor. Sank i bir şey kay betmiş dc onu arıyor. Sessizliği.odayagiren AltıNoktaKörlcr Vakfı öğrctmenlerinden Hamdi Kocaman bozuyor. 50yaşlarındasaçlarınaaklardüsmüij. 17 yıldır körlerle içiçe yaşıyormus;. Gözleri,RemziÇolak'ınüstünde..(jülümseyerck, "Rcmzi Bcy,çok dikkatli vc meraklı bir insandır. Bulunduğuortamı incclcr,nesnclcri tanımayaçalüjir." "Biz körlerin gözlcri, parmak uçlarıdir. Parmakuçlarımızçokduyarlıdır. Dokunduğumuz hcr nesnenin, hangimal/emedenyapıldığinı,neolduğunu,kalitcsinianlarız. Şu benim önümdeki masanın cilası, hiç dc iyi dcğil, oysa iyi cilalanmış nesnenin yü/.eyi pürüzsü/olur." Parmaklarını, masanın üzerinde gezdirmcyi sürdürüyor. "Halk, özürlüleri tanımıyor. Toplumumuzda,özürlülersürcklidıslanmıs. Yıllarca iiretici değil, tüketiei konumda olmuslar. Toplumarasınakarışarak.sosyalesememi:}ler. Körlerin dünyası, görenlerin dünyasından farklı değil. Vakıf olarak, 1835 yas. arasıgörmeözürlülerieğitiyor,onlarırehabilite ederck.toplumakazandırıyoru/." Hamdi öğrctmcn, kcndini tutamıyor: "Bir körün en büyük sorunu, bağımsı/ lıareketedememesidir. Rchabilitasyon mcrke/ınde, körlere, nasıl bağımsız hareket edehılecekleriniöğrctiyoruz. Bağımsızharckelın temcli,bastonudoğrukullanmaktır." Iki bastonu clincalarak,kör bir kişininna ^. stanbul, soğuk günlerindenbiriniyaşıJ^ yor. Ki!j,kendini iyidcn iyiyc hissettirmeye basladı. Keskin soğukla birlikte esenrii/gâr, heıkesmiliklerinekadari^liyor. Anıa, Rminönü Meydanı her/aınankı gibı kalabalık vccanlı . Kuşyemi satankadınlarte/gâtılarınınba^ında... "Ablalar,abilerkıi!}yemıalın,gü\ercinlereatarsınız, sevaptır." Yeni C'ami'nin avlusu giiverein ılolu.. Yemlcr savrulunca /emin giivereinlerclen görünme/ oluyor. Meydanın nıüdavnnlcn scyyaısatıcılar. "Vataııdasjgeel! (ieel! her'jey bi/dc ucu/. Ak^ampa/an,');ı.'}ki!ipa/;ın.." Sinıılcılcr, ınsanlarııı gü/crgâhlarında yerlerinıalınışlar... Birımi/ık.scsıyankılanıyor. A/ilcridc bir kalabalık bırıkmiî». Agık kcstanesaclarıomu/larınadökiilnıiİ!> IS20 yaşlarında, /ayıl, gent; bııkı/. giiniimü/ün modapopşaıkılarıiHİanbirmısöyliiyor' "Denı/lerı a^dagcl kurbanınolam, Kurtarbeni buralardannei)lur" Görmcdiği bcsbellı Orkeslranın diğer elcmanlarıdagörmeö/ürlü. Orgsesinin.sürüklediğıküv"üki)rkestrayı yönctenadam.lıer^arkıbitınıındeaynıhatırlatmalardabulunuyor. "Bi/körler, si'/degerli vatanda^larınyardımlarını bekliyoru/..." Minı konscri ı/leycn kalabalıjiın arasındanbirkacki!}i,gönüllerindcn kopan 1015 bin lirayı Orkcstra Şefi'nin ünündcki masanın üstüne.birlahla kutıınun icıneatıyor. Aslında voğu kı^inin gö/ünde onlarınki dilencılikdeğil.Şarkısöylüyorlar. Dinleyenlerde dilerlerseonlarabucmeğinkarşılığıniA/eriyor. Esen soğuk rüzgânn, ycrini yağmura bırakmasıylakalabalıkbirdendağılıyor. Körlcr \akfı'nduıt llumdi koıuman. Seyıreılerdeııgeriyeyalnı/cabirkiy kalıyor. 5()ya!jlarıntla,sarı beni/lı,sakalları ıı/amı^. Panlolonunu bir sicimlc lultıırmuf.. Utana sıkıla müzik aletlerini toplayan adaııuı yakla^ıynr: "İyi para ka/anıyorlarmı?" "l.hlı kendilerineyelccek kadar." "Nıçın meydanlardajjarkısöyleycrck, para ka/anma yokına gıdıyorlar. Bir ışe gınp, calı^ama/larnn?" Tc/gahı toplayan adam.elindekı sandalyeyi yerebırakıyor vedoğruluyor. Ka^ları catılmısgıbi. 1 "Körolduklarından.kimseonlara i } vermck ıstonııyor. Neyapsınlar'.' "Altı Nokta Körler VaklV Ba^kanı Rem/ı Çolakisc,onlarlaaynıgörÜ!}te değil. "Bu.sokaklardaşarkısöyleyenözürliile rın sık sık önesürdükleri birmazcrcttir. Biz denormal vatandaş.largibiça!ışabilir,lıatta onlardandahavcrinıli i'jlerortayakoyabilirı/ " Reın/ı (,'olak, l'.r/.mcanlı, Islaııbul Fiskoı birlık'tenemekliolmus,. Sesını yükselterek: "Scıııl semt ge/erek şarkı söyleyen körler, kolaycılığı seçiyorlar. Müeadeleedcrek haklarını savunmuyorlar. Sokaklaradökülcrek paıadılenıyor, selaleledcbıyatıyapıyorlar. Neyını^ cfeıulinı, bu paraları, aynı kaderi payla^tıkları, ö/ürlülere yardım amacıyla lopluyorlarnıi"}, yoksa kcndılcrını dü^ündiiklerinden değil Bunların hepsi f'asa l'iso. Kolay yoldan para ka/annıaktan ba>ka bir *)Cy değil." Renı/ı (,'olak sokak ^arkıcılığının bir isolduğunu düşiinınüyor. Kı/gın kı/gın, "Isterlerse, müeadele ederlerse, pekala bir ı>te ealı^abılırler. Ben ışe girebilınek lein, Ankara'ya kadargıttım. Bürokıatların kapısmı eok a.şıııdırdıın. Vakıf, 3 ay içınde 10 ()/ürlüaıkatta'}i ışeyerle^tırdı." Vakıl'Başkanı (,'olak, ö/el sektörden dc şikâyeleı. (,'olak. yasaya göre, kamu kuruluşlarının \ e ö/cl seklörün, y ii/de 2 oranında ö/iirlü çalıstırmak /oruıula olduklarmı vurguluyor. Kaııuı kuruluşjarından ö/ürlülere i.'jolanakları sağlanırkcn, özel sektörün bundan kaçtığııııanlatıyor. "lş.yerlerinde ö/ürlü kiiji çalı^tırmaktansa, kişı ba>ına500bin liraee/aödenıeyi tercih ediyorlar Bu yaptırımın caydırıeı etkisi olabılırmı?" "Sokaklaıda^aıkısöyleyenö/ürlüler,cok iyi para ka/anıyorlar. l.llcrındcccptclcfonları bile var. Ö/ellıkle/engmlerinyaijadığı semt leri, halk ın kalabalık olduğumekanları teaihedıyorlarkı.cokparatoplayabilsinler. İJstelıkgündebirçok semt ge/erek, hasılatı yükseltıyorlar. Bırgünde lOmilyonliratopladıklarıbilcoluyor." sılbastonkullanmasıgcrcktiğinianlatıyor. "Bastonu, 1 metrc öndeki tchlikcyi size habervereeek ıızakhktatutmalısınız. Bastonu tuttuğunu/ kolıı, göğsünü/ün hi/asma gelecek^ekıldekaldırmalısınız. Aksitakdirde, baston, sağa sola bilinçsizce savrulacağından, önüıui/deki engele takılır kalırsını/. Sağayaklaadımatıldığında, baston lasolön kısım, sol ayakla adım alıldığında ise, sağ ön taraftaranmalıdır." "lwel, bi/ görme ö/ürlüler icin bağımsı/ hareket edcbilmek çok öncmlidir. Önce korkar, ürkersinı/. Bastonunu/la yürümeye alüjtını/nıı, onunla bir bütünolursunuz.Artık,osi/inrehberini/dir." Hamdi Bey, elindeki Amerikan yapımı, ınee.beya/renkli bastonu gösteriyor. "Yollarımı/ eok kötii, bu baston bi/e bu günbıledayanma/.hemenkmhverır. Bakın, baslon dedığinı/ ağır olmamalı, taşınması kolay olmalı. Bi/ımyaptırdığımı/bastonlaı, aliiminy uııı, katlanabilir, ucu seı t pla.slıkten, kolay asınmıyor. Baston hafifolmalı kı,si/c gclen titreijimden, zeminin yapısının ne olduğunu, sertliğini anlayabilesiniz." "Bu soğuk havada, tavşankanı, sıcak bir eay içclimdc, ıçimi/ ısınsın." Rem/i (,'olak, sekreterinc scslcniyor: "Bi/e iki eay getirir rnisin? Satranç takımınıdalütfen.." Caylargeliyor. Körlere özgü satranç takımı masanın üzcrine diziliyor. Satranç takımındahertaşınkonulacağıyerbclli. Bey a/ taslar normal görünümlü. Siyah tasların en üslkısmında, nokta seklinde bir çıkınlıdikkati çekiyor. Renızi (,'olak, Hamdi Öğretmen'edönerek: "Benimle, satranç oynamaya var mısın?" "Beni,herseterindeyeniyorsun,negerek var oynamaya, nasıl olsayenileeeğim." Satranç oynamayı çok scvdiğini, hatla, Altı Nokta Körler Vakfı'nın düzenlediği satranç turnuvasına katıldığını söyleyen (,'olak.