26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 EK.İM 19%. SAYI 550 cc'dcn ctkilencrck dilleri dcğiijimc uğranıii». Diııleri "Romania", tanrılurı; erkck olclıığuna ınanılan "DEL"... Dcrnck Başkanı (,'ardak'a bunları anımsattığımızda, "Bunlartarihtckaldı..."diyorvei}iınlan.söylüyor: "Tarihimi/cclbctlcsaygılıyı/. Arıcak, bİ7İcrTürkiyc l'umhuriycti'nin kurulu5 yıllarıyla birliklc Yunanistan ve Dulgaristan'dangeldik. Atalarımızmbİ7cöğrcttiklcribunlar. Buncdenlc,dinimizlslam,dilimizTürkçe. Bizc özgiidilimizelbette var. Malkarasında '(,'ingcnccc' olarak bilincn bu dil.ku!>aktan kuşağa geçcn vc güniimÜAİc dc yaşattığımi7*kültürünbirparçası. Dilimizi, giiç anlarımızda, tchlikelerlc karşılaştığımı/da, birbirinıizi uyarmak için kullanıyoru/." Romanlar ya^amlannı sürdürcbilnıek içinbıılabildiklcri hcr i^i yapıyor, hcrzorluğakalkımyor. Başlıcauğra!)lan;sepctçilik,süpürgccilik,ayakkabı boyacılığı, ı/gara vemaşayapınu'ilığı, müzisycnlik, çengilik, panayircılık, bohçacılık,atticarcti,toprak i^çiliği, falcıhk vc hamallık. I97()'li yıllarla birliktc göçcrliği yavaş yava?) tcrkctnıcycbaî)lanıi!},yü/yıllardırrccldettik• lcri 'ycrleşikdü/eni" seçmişler. Ülkc ülkc.kcntkcntdolaşmaktanbıkmışlar. Toplumlakayna<}inak,sosyal sistcmdcycralmak istiyorlar. Insanonuruna yara.'Jırbirya!)anilckö/lcmlcri... Kğitimli Ronıanlar'ında"bui!>i yapar" dcnilcrek "süpürge" vcya "hamallık'a rcva goıüldüğünü bclirtcn Yakııp (,'ardak, "A^ağılamalardan, horlannıalardan vc itilmİ!}liktcn kıırtulmak istiyoru/. l.^tcbuö/lcmuğruna kcndimizidcgi.'jtirmcli.dönüijtürme Ronıanlar, Kibariye 'Jen de deslek bekliyor... liyi/"diyor. "Atcjj,bizim için kutsaldır. Ha\a,su vcokKıırduklan dcrııckleyeni ufuklarayclkcn sijcn gibidir. (,'ünkü, atalarımı? tarilı boyunacan Ronıanlar, hcr/orluğubari!}vc kardcijca at sıriında, araba iistündc, diyardan diyara liklc a^acakiarına inaıııyorlar. (,'içcği burııııiKİadcrncğin Başkanı Yakup(,'ardak,hegöçcrkcn, ateiji söndürıııcdcn yanlarında tadcfc ulaşnıak içinckonomik altyapınıngc;>ımi!)lardır. Hcrtürlüihtiyaclarıicınbugücrckliligiııin bilincinde ^ıınları söylüyor: tcnyararlannıışlar. Ilıdırıllc/lcrdc yakılan "Dcnıek olarak nıiİ7İk dcrsleri vcrcccğiz. atc^lcrinüzcrindcnüçkczatlaninca.Uıtulan Halk konscrlcri düzcnlcycccğiz. Rcnkli gcdilcklcrin gerçcklcşcccgine inanılır. Oysa, cctoplanlılarıI1H7 olacak. Biitün Romanları atc>bi/imya'>amkaynağmıı/olnıu^tur. Bu bu sıcak clkinliklcrdc biraraya gctircccğiz. ncdcnlcl lıdırcllc/lcri rcnklcndırccck.co;)Yakııı sürcçtc Türkiyc gcnclindc ^ııbclcrikuyaboğacağı/." mi/,orgütlcrımi/olu^acak" Toplumdagürültülükavgalarıylatanınan Romanlar'ın bu özclliklcrini soruyor vc Kutsal ateş... açıklamasmı istiyoru/.(,'ardak'tan..."f>anıAtcjjin ayrı bir ycri var Romanlar'ın tarimızdandır..."diyorvcanlatıyor: hindc... Konargöçcryav'nılarında.dağlar"Samanalevi gibidirkavgalarınıı/. Tuzuda, kırlarda vc kı^larda atc;> onları lıcp ısıtmu/.dur, bibcrimizdir. Yapmadan duranıanıi!>; korunııiij, aydmlatnıi!>, yedirmi^, içiryız. Kısasürcliküsküıılüklcrimİ7, kı/gınlıkıııı^ vc sımsıcak sarmıy Tanndan sonruki cn larımı/dır. Ancak, aıılıktır. Sonra büy iik kayiiccdeğcrlcri"Ate!>"... I/mir'dcki inançlı vc tılımlı mutluluklaradönü<}ür. Kolkola girilir, kararlıörgütlcnmcnin Lidcrı Yakup(,'ardak, kucaklasılırvc Ronıanlar birbirlcrincdaha atcşcolaıı vcfalarını "I Iıdırcllc7"lcri coijkueokbağlanır. Bu,sevginin,bağlılıgınvcbirya boğarak vcrcnklcndircrck ödeyeceklcrilikteliğinbiranlamdatazclcnnıcsidir. Nckanibclirtiyorvcîjunlarıckliyor: dar çok yinclcnirse mutluluklarımı/ o oraııdapeki^ir." Romanlar'ın gclcncksel tutucııluklarındanartıksıynldıklannadadcğincn (,'ardak, İDAKÖYÇİFTLJKEVİ larihsclbilgilerintcrsinckararvcrcnnıcclisANADOLU MUC İZESİ4 lerinin orladaıı kalktıgını, içc dönük kı/ alıplîuyuk Alalııık (bu Mtalı lı.ık cılcn lutcılcıın h,ı>ııul.ı vermc fanatizıninin yok olduğunu anlatıyor. &ZCİH) llc itynı ulkuyıt p;ıyl.ı>.ın .ıık.Kİa^l.ırı. j.cı,ınışc u 1 gclctcgı: akık'i hiiklıl.ıı luık kımlıjiı ılc hulıııık'şmış (,'ardak, akraba cvliliğinc ^iddcllc kaı>ı olAıı.ulıtlıı lıalkıul.iCı.ınııslu hıı LM\KM ık1 Aııaıiıtlu'ıuııı hııduklarım anınısatarak sö/leriııı !jöy lc sürdüllgllll M.|flillll VC hlllHISCİ 1İII'}III1CC IİC CİC>İ1ICİ .lk.il. k'kı.ıı AiKUİolu'yn hfıkıın uklu rüyor: ı At.ıtuık. An.uit)lıı'ya ycılc>mı j lunı cskı ııkl.uııı lı.ı"Özclliklc l l )7()'liyılların ikinciyarısınlcıı \.ıı nMııM.ııınıhıl!yuıüıı Huııl.ıı I 2(1(1 yıl om'c Anaıluhrva Miıllaııınak .ını.ıcışl.ı ;ÜIIUL'VC h.ı^l.ıy.ın luık dan sonra kızalıpvermc sınırlarımızö/gürhu\ lılll ık' karışınışl.ıt \c ıı/ıın /.ınıan ıvııuk I urk kıııılüğünckavuümayabaşladı. Ancak, kaııbağılıjiını alıııı^tiildı AMadolıı hıiMik hıı ııısan ukı tlcposıı vc na dayalıcvli liklcrchalk olarak jjiddctlc karhılgı hank.iMV(.lı l 'y^uıı oılaııı y.ıı.ılıklı^ııula halkın \alalıcılı^ı gun ısı^ına cık.ıc.ikiı Iştc \iatuik hnu\ıııııı o\!>ıcıkanz.Tarilı kaynaklarındabclirlilcn vc tanıı yaralıııaya koyuklu. hıı vaıul.ııı da An.ulolu uvuatyaptııınıgiicLİolanmcclislcrinıi/güniinıü/lıklannın \c onu clkıtcycn koııiştı ıısj'.ıı lıklaııııın aı.ı^lı ıılm.ısı 1,11 hılını kıauınlaımı h.ı^lallı. ulkcnın taklılı^ı 11 dckalmadı. 'Romania' dinincbağlılığınıız, ııc T.ıjinK'n btı aııucla vmulı>ına nytciKilcı yoiHİcıcKk adı 'Dcl'olancrkekbırtanrıyaluptığımı/da ^•ok ık^cıh hılını lulaınlaıınııı vclışıııcsıııc olaıı.ık sapla Jı Dılcıı/ kı hııvıık Al.ıluık \c VCIIŞIIICMIIC ııl.ıu.ık \LIclsanclcrdckaldı.Tckdilcğimiz, ırk,din,dil tlı^ı hılını \c kullııt .ıd.ınılaı ıııın >uıiklıiL!iı yoklaıı ayııl vcmczhcpt'arkhlıklarmdaııu/akta.insanca m.ıv.ılıııı \ı: clcşhıcl akıl ık hılımscl 0u>uncc AIKHIOya^amak. I.mcğinıi/lc ürclimc katılmak, lu'ıl.ıııcksıkıılııı.Kiıı S(IN ürcttiğinıi/cckazanarak insancayaşamak isSı'iııahkı'iuU'f i;ııttn>ltı hl/l ılk\: ()2<ıb MT * / « . ' / . ) « ' .).( V.l • tiyoruz."^ PAZARIN PENCERESİNDEN Afganistan'daki son durum SKLÇLIK EREZ u hafta gazetelerde yer alan ve Afganıstan'ın başkentinde elektrik direklerıne asılmış eski devlet başkanının ve yardımcılarının çevresınde neşelenen Taleban tarafları mücahidlerin fotoğrafları mıde bulandırıcıydı. Başkentı ele geçirmiş olan Taleban, bu asıp kesmeler ötesinde hemen televizyonu, sinemayı, kâğıt oyunlarını, müziği, dansı, nihayet uçurtma uçurulmasını yasakladı ve bütün kız okullarını kapattı. Şimdı Talebani'nin hakim olduğu yerlerde tüm erkeklerin sakal salıvermelerı, kadınların sokağa çıkarken peçeyle örtünmeleri zorunlu. Bu manzaraya bakarak çağırnızda Islamla demokrasının Atatürk'ün yüKJrlüğe koymuş olduğu ilkeler dışında nasıl bağdaşacağını derın derin düşünmek gerek... Yurdumuzda, Atatürk'ün önerdiği ilkeleri yana iten bir Islgmı re|imi öneren ve tek başına ıktıdara talip olan bir siyası partinin varlığı bahis konusu olduğundan bundan çıkaracağımız sonuçlar sadece akademik ve felsefi mahiyette olmakla kalmayacaktır. Özellikle bu partinin bazı yetkılılerinin "demokrasinin amaç degil, araç olduğu" inançlarını açıkladıklarını hatırladığımızda konunun önemı artmaktadır. Iran'da, Şah'ın devrılmesinden sonra Ulusal Demokratık Cephe'nın kurulmasına katkıda bulunmuş, ancak sonra mollalar rejiminden kaçıp Avrupa'ya sıgınmış bir bilim adamı olan Bahman Nırumand'ın kitabı "Iran'da Soluyor Çıçekler" başlığıyla Türkçe'ye çevrılmişti. (Çev: Kemal Kurt, Belge Yayınları 1988) Bu eserde şu satırlar yer almaktadır (s. 53, 137): "Humeyni, Paris'teyken, 'Söz ve düşünce özgürlüğü insanların temel haklarından bırıdir' dıyordu. 'Hiçbır nedenle bu kısıtlanamaz' diyordu.. Vatana ıhanet edenlerın dışında tüm polıtık partilere ve örgütlere her serbestiyı tanıyacağına söz verıyordu.. 'Halkımız ve serbest seçimlerle ış başına gelmış bir hükümet, ülkemizin güvenlığıni koruyacaktır..' Inanç özgürlugünden de söz ediyordu... On beş yıl önce kadınlara oy hakkı verdıği ıçın Şah'a karşı çıkmış olan Ayetullah, gelecegın Iran Cumhurıyetı'nde kadınların başbakan bile olabıleceklerinı söylüyordu. Kadınlarla erkekler arasındakı eşitsızlıklerı kaldıracaklarına söz veriyordu: 'Söz veriyorum kı memleketimizın kadınları, meslek, meşgale ve gayet tabii ki kıyafet tercıhinde, bazı kaideler çerçevesınde tamamen serbest olacaklardır.' diyordu. Ancak Şah kaçıp da Iran'a dönünce başka türlü konuşmaya başlamıştı: "Her şey Islam dınine dayanmalıdır. Reklamlar Islam dinine uymalı, bakanlıklarımız Islamiyetin temel dıreklerı halıne gelmeli, kanunlarımız Islam kanunları olmalıdır. Bu batının işıne gelir mi, gelmez mi umurumda bıle değil.. Son bulsun artık batılılaşma!... Halkımız bir Islam Cumhuriyeti istiyor, herhangi bir cumhuriyet değil, demokratik cumhuriyet değil, demokratik Islam cumhuriyeti de değil, sadece ve sadece Islam cumhuriyeti istiyor... Size ihtar ediyorum! Açın gözünüzü!.. Kanmayın demokrasi lafına! Demokrasi batılıların işidir ve biz batıdan gelen her şeyi rerddediyoruz.. Kim demokratik cumhuriyete verirse reyini, batının oyununa gelmiş demektir." Abdel Salam Sidahmed ve Anoshiravan Ehteshami'nin editörlüğünde bir araya gelen bazı üniversite öğretmenleri ve araştırıcılarının katkılarıyla oluşturulmu'Ş bir eser olan "Islamic Fundementalism" adlı yapıtta (Westview Press, A Division of Harper Collins Publishers Colorado, USA 1996) bu ve benzeri davranışların yorumlan yer aiır. Kitabın editörlerce kaleme ahnmışgirişinde şunlar belirtilmektedır: "Islamist Hareketlerden çoğu demokrasiyi örgütlenme ve faaliyet gösterme hatta iktidarı ele geçirebilme şansı sağladığı sürece benimsemektedir. Ancak, • • , • örgütlenme ve seslerını duyurma . . '•'{" serbestisinden yararlanmaktalarken emellerine seçım sandığı dışında bir yoldan ulaşma fırsatını elde ettiklerinde de herhangi bir vicdan azabı çekmeden bundan yararlanacaklardır... Çağdaş gözlemler, bu davranışın başatlığını, ağır bastığını yansıtmaktadır: Sudan Ulusal Islami Cephesı, NİF, parlamentosunda hatta hükümetinde temsil edildiği bir demokrasiye karşı ülkeyi tek başına yönetebilmek içın darbe yapmıştır. Bu hareketin lıderi Hasan alTurabi iktıdara gelmek için ister devrim, ister demokratik, ısterse darbe olsun her yolun mübah olduğunu açıklamıştı." (s. 13) "Islamist bir hareket Islami olmayan bir sosyopolıtik çerçeve ıçınde ya da yanında ancak onun yerını alabileceğı ana kadaryaşayabilir." (s. 10) Teorık planda kendisini tartışılmaz ve tek ılahi gerçeğin savunucusu sayan Islamcı görüş ıle yolun, yeryüzunde yaşayan Tanrı kullarının düşüncelerı, tartışmaları nihayet oylamalarıyla saptandıgı demokrasının Islam ülkelerınde şu anda yürürlükte bulunan, ağır basan re|imlerin çerçevelerı ıçınde bağdaşması imkânsızdır. Etkilerini yaygınlaştırmak, rejimlehnı komşularına ve dığer Müslüman ülkelere ıhraç etmek içın terönst besleyen, terörıst eğiten, terorizmden yararlananların kendi ülkelerinde ıktıdarlarını sürdürmek için demokratik bir şekilde davranacaklarını bekleyecek ve bu odaklardan esinlenenlere, bu odaklarla kenetlenmenin faziletinden bahsedenlere ınanacak kadar saf olanlara hayret etmemek güçtür! ^ Evlerine kataptlun habilli kudııılıır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear