27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

18 GEZİ CUMHURlYET DERGİ Yüzyıllar önce bir heyelan Haldizen Deresi'nin önünii kesti. Uzungöl de bu yolun kenannda olustu. (Fotoğraflar: GÜZİN BAŞ, MARTI URAL) yapılıyor. Yılda 400 bine yakın balık üretiliyor. Dursun Ali tipik bir Karadenizli; yani ayıp değil söylemesi tipik bir "Laz". Yaratıcı, inatçı, mücadeleci, kafasına bir kez koydu mu engel tanımaz cinsten. Ama farklılıklan da var. Inatçılığın, teke tek mücadeleciliğin yarattığı ve çoğu kezçabalan boşaçıkartanbireyciliğekarşıoteşkilatçı, uzun sürc yetiştirdiği alabalıklan gelen geçene satmış. Evinin üst katını da lokanta haline getirmiş. Kcnti ifadesiyle "besiciliğe" başlamış. Kendisi kabul etmemekte dircnse, baştanberi "turistik tesis" olduğunu iddia ctse de yaygın söy lentiler o günlerdeki en önemli müştcrilennin Bayburt'ayükçekenşofbrlerolduğuyolunda... 1982'de 16yataklı ilk motelini kurmuş. Sonra geçen on üç yıl boyunca son derece planlı birbüyüme göstermış. Bugün 70yatakkapasitclimoteli,rahatlıkla 250 kışiye hizmet verebilecek lokantası,yıllardırdeğişmeyenhcpsı de Uzungöl'lü ve gerçckten gönülden hizmet veren 30 kişilik kadrosuyla ciddi bir işlctme... Ancak bir ılkokul öğretmcni olan Dursun Ali'ninağzındanjstanbul'abirşırkette söylendıği gibi ve hatta daha da ciddiye alarak "Şimdi önümüzdeki senenın bütçesini yapıyorum" sözlerını duymak insanı şaşırtıyor... Bir fark var Dursun Alı'de yazı pek yok her şey kaianın içinde... Dursun Ali, aynı zamanda bu mücadelesinı bir yaşam biçımı etrafında bütünlcştırmış, bir tarz tutturmuş. İlk bungalovlarını, bölgenin doğal örtüsü olan çamdan yararlanarak yapmış. Bilinçli olarak beton sokmamış. Tesislerde her yapının ana malzemesi ahşap. Beton da ahşapla kaplanıyor. Mimari projeleri Herkesin deniz hasretiyle Bodrum, Marmaris, Antalya yollanna döküldüğü günlerde kimin aklına gelirdi Karadeniz'in bir ucunda, ücra bir köşeyi turizme açmak! UzungöPün Dursun AlTsi MURAT URAL E rimeye başlamış karlarla coşmuş deli deli akan Haldizen Deresi'nin içinde yan beline kadar sulara gömülmüş bir adam büy ük bir çabay la bir şeyler yapıyor. 1978yıhnınbaharı. Alışıldık bir iş değil yaptığı. Dcrenin kırmızı alabalıklan tüm civarda ünlü. Gençler ıçin tutulması son derece güç olan alabalıklan avlamak hem eğlcnce hem dc maharet gösterisi. Ama adamın hareketleri hiç de balık avlayan birisinc benzemiyor. Suların içindcn dağlardan kopup gelmiş kütükleri topluyordeseniz o da değil... Daha çok, nasıl söy lemeli sanki suyun içinde bir el arabası sürüyor gibi... Derenin hemen kiyısındaki çamurlu yoldan arada bir geçenler hayretle adamı izliyorlar. Ne yaptığını anlamaya çalışıyorlar. Seslenmelerine bütün dikkatini işine venniş olan adamdan bir cevap gclmiyor. Umutsuzca ve acıyarak kafalarını sallıyorlar. Hızla kasabanın yolunu tutuyorlar. Haberi ondan önce ulaşıyor kasabaya; "Dursun Ali atlatmış..." Atlatmış kafayı oynatmış anlamına geliyor. Herkes Haldizen'in kıyısına toplaşıp dere boyundan Dursun Ali'nin görünmesini bekliyor. Şimdilerde adı sıkça duyulmaya, giderek tüm Türkiye'de tanınmaya başlayan Uzungöl'de "lnan Kardeşler Alabalık ve Motel Tesisleri"nin sahiplerindcn Dursun Ali lnan on yedi yıl öncesine dalıp gitmiş anlatıyor; "Kararhyım, Uzungöl'ü turizme açacağım. Alabalık yetiştireceğim. Söylesem kimse ciddiye almayacak. Zaten adımız deliye çıkmış. Millet iyice gelecek üstüme". Grubumuzdaki Hollandalı arkadaşımız Avrupalı olmanın alışkanlığı ve safiyetiyle soruyor; "Peki egittminigördün mü? Nasılbalık yetiştireceksin biliyor musun? " Dursun Ali'nin cevabını dinlerken "Insallah şaşkınlıktan kadına bir şey olmaz" diye içimden geçiriyorum. Cevap çok kısa ve açık; "Neegitimi. Belki o sırada üniversitelerde bile dersiyoktu. Almanya 'dayken balık havuzlan görmüştüm. Onlaryapıyorsa ben deyaparım dedim "... Avrupalı arkadaşımız bu cevap karşısında şaşkınlıktan küçük dilini yutmuyor ama başka türdcn bir dünyada başka türden insanların arasında olduğunu anlıyor ve bir daha soru sormuyor, inanmakla inanmamak arasında kararsız, dinlemekle yetiniyor. Dursun Ali anlatmaya devam ediyor; "Haldizen 'inyukarılartnaçıktım balıkları tuttum. Taşlardan bir bentyapıp içine topladım. Ama aşa kes toplanmış beni bekliyor..." Gülüyoruz ama düşünüyorum: O sırada ben de orada olsaydım acaba karşılananın mı yoksa karşılayanlann mı yanında olurdum? Rahat rahat kahkahalan atarken iliraf etmesi kolay olmuyor ama kendimi Dursun Ali'yi karşılayanların arasında görür gibi oluyorum. Dev alabalık havuzlan ücrçckten de Türkıye'nın Bodrum, Marmaris, Antalya yollanna dökülüpyüzlerceyıllık deniz hasretinı bir mevsimde gidermeye çalıştığı o günlerde kimin aklına gelir Karadeniz'in bir ucunda, denizden 110metreyüksekliktc,kışınkardan gidilcmeyen, baharda sellerin götürdüğü, biriki ay bile doğru dürüst yaz yapmayan, yolsuz izsız bu ücra Dursun Ali kendine doğaçi diyor. yen turizme açmak. Hadi açtın diycgıya nasılgetireceğim? Kovaya, bi lim, daha Trabzon' u bile Trabzonsdona kayup Imktörle getirsem, o bo por'un dışında tanımazken kim gider Trabzon'un dağlanndaki bu sazukyolda sallanarak gelene kadar yarısı ölür. Sonunda biryol dü'şün payere... düm. Uzun tahta biryalak buldum. Gözlcrinizle görmedikçe inanBaş kısmına el arabasının sapı gibi ması zor ama yakın gelecekte Uzuniki tahta çaktım. Sonra balıkları at göl, Trabzon'un değil, Türkiye'nin tım içine. Agı da çaktım üzerine. Tut önde gelen turizm yörelerinden bitum saplarından sürdüm dereden risi olmaya aday. Dursun Ali tnan'ın asağıya. Hem de ben arada yalağı tahta biryalakla başlattığı ve tamasuya daldınp çıkarıyorum, balıkla men kendi deneyimleriyle geliştirra tazesu veriyorum... Böylecegel diği alabalık üretimi bugün 5000 dik Uzungöl 'e... Birde baktım her mctrekareye ulaşmış havuzlarda da
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear