Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2NİSAN1995. SAYI471 içilir. Bunun ayrıca, vücuttaki tüm i ltihaplara iyi geleceğineinanılir. Hastalıklar bununla bitmiyor. Yumurtalık iltihabı ve soğuk algınlığı için de yöntemlervar: ALKARISI Halk kültürümüzde geçen "Alkansı" motifinin Türk Dünyası'nda çok eski bir yeri vardır ve Alkansı, Albastı, Almıs, Albıs adlarıyla bilinir. Albastı; Kara Albastı, Sarı Albastı, Kırmızı Albastı olarak üç cins olup, çoğunlukla insanlar tarafından, bir aldatmaca ile ele geçirilebilir. Kara Albastı ağırbaşlı bir ruh olarak tanınırken, Sarı Albastı hoppa veşarlatan bir varlık olarak bilinir. Kırmızı Albastı ise Kitanlar'da ölüm veren, fakat insanlığın anası olan bir ruh olarak kabul edılir. Al Ruhu eski Türkler'de koruyucu bir ruh olup, ateş tannsı olarak kabul edilirken, günümüzde ise kötütük yapan, hastalık ve ölüm getiren, zararlı bir ruh olarak kabul edilmiştir. Bizim bu inançlar bölümünde yer alan, genellikle lohusalara musallat olan Alkansı lohusaların ciğerlerini söküp bebeklerini öldüren hain bir olağanüstü güçvarhktır. dakika bekletilir vc gündc üç defa yemeklerdcn sonra içilir. İlle de inanç Bftklnlngücü # Ebegümeci zeytinyağındapişirilir. Koyulaşınca bir bezin üzerine serilir ve sıcakken kasıkların üzerine konur. Bu işlem üç gün yinelenir. # Tanesi alınmış mercimek otu kaynatılır ve hasta suyun buharına oturtulur. Su soğuyuncaya kadar bu oturma eylemi sürer. # Bir tüp siyah merhem (pomat icthyol), dört parça mesteki sakızı, biraz balmumu, bir fincan kuyruk yağı, bir miktar anzarot tozu, biraz havaciva, bir miktar gliserinvevazelinilekarıştırılarak pomat haline getirilir. Bir çay kaşığı kadan alınıp gazlı beze sanlır ve akşam yatarken kadının haznesine konup sabah çıkartılır. O lkiüç tane soğan haşlanıp iyice dövülür. Zeytinyağı ile kanştınlıp melhem gibi olunca bir bezin üstüne serilir ve kasıklara konur. (Ayrıca, bu erkeklere uygulanırsa meninin gelmesini de sağlarmış). # Yumurtalık sancılarında tereotunun kaynatılılıp lapasının karnın üstüne konulmasını öngören halk inanışlan regl düzenleyici olarak da şunlan öneriyor: 0 Bir avuç meryemhort (Meryem otuTeucriumPolium)ilebiravuçkekikkanştınlarak iyice kaynatılır, sabah ve akşam aç karnına içilir. # Dörtbeş nane yaprağı, bir çay fincanı kaynar suya atılarak üzeri sıkıca örtülüp beş Sadece inancın yön verdiği tedavi yöntemleri ise umutsuzluğuveçıkışsızlığı ortaya koyuyor. Hastane, doktor vc i laç olanağını bulamamış yöre kadınlan ya yatırlarda ya da türbelerde çözüm arıyorlar hastalıklanna. Kısır kadınlan (ki erkeklerin kısırlığı söz konusu bi le olamaz), akı I ve ruh hastalıklannı; yel, romatizma, belağnlanm,çeşitlisancıları, felçlileri ve sorunlu çocukları, göz ve baş ağnlarını, sıtmayı, sanlığı, cin çarpmalannı iyileştirenler olarak gruplandırılan yatırlar çoğu zaman tek çare olarak görülüyor. Aziz Nesin, Yavuz'un "DiyarbakırEfsaneleri" adlı kitabı için yazdığı dcğerlcndirmc yazısında, budurumuşöylebelirliyor: "... Buziyaretgâhlar.uzmanlıkhastahanelerine dönmüştür. Kimisi akıl hastalanna saralılara,kimisiromatizmaya,kimisikısırlığa iyi gelmektedir. Bugun de işlevleri vardır. Bir Ortaçağ kurumu olan söy lencelerin, çağcıl işlev görmesi, bu insanlann yaşadıklan takvimlerlezamandaşolmadıklannıgösterir." Bu yatırlan da sadece kadın hastalıklanyla ilgili olarak sıraladığımızda ortaya şöyle bir tabloçıkıyor: "Çocuğu olmayan kadınlar, küçük beşikler yaparak ağaçlara asarlar ve Şeyh Bi lal 'den çocuklarının olmasını dilerler, adak adarlar, kurbankeserler."(ŞeyhBilalZiyareti). "Dedüğü Baba ziyaretine gidenler ne istiyorlarsaonun resmini, çöple mezann toprağına çizerler. Kız istiyorlarsa kız, oğlan isti m 'Folk medicine' yada 'halktıbbV ünyada 'folkmedicine' adıyla bilinen 'halk tıbbı' ya da 'geleneksel tıp', uygarlaşma sürecini tamamlamamış toplumlarda bugün bile yaşayan bir uygulamadır. Bu uygulama bir yandan şifalı otlar, şifa verdığıne inanılan bitkisel ve hayvansal kökenli devalar kullanırken aynı zamanda kendine özgü dualar, törenler, semboller, muskalarla ayrı bir mistik dünya yaratır. Kızılderililer, Güney Amerika toplumlan, Afrika ve Asya toplumlannın kültünj bu bakımdan zengindir. Gelişmiş ülkeler olarak Amerika ve Avrupa'da bile bu kültürün yer yer yaşadığı görülmektedir. Folkmedicine alanında kimi uygulamaların yararlı etkileri varsa da uygulamalann çoğu salt inanca dayalıdır. özellikle deney ürünü olan bitkisel ve hayvansal maddelerin dışında kalan mistik törenlerin inançtan başka bir etkisi yoktur. Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda görülen bu tür uygulamalar aslında buralara özgü DERGIDEN Merhaba, Bu hafta size değişik bir kapak yaptık.Dahaönce, "Kadınlar Masallarla Vardır " başlığı altında bir araştırmasını aktardığımız Muhsine Helimoğlu Yavuz 'un bu kez bir başka çalışmasını sunuyoruz. Bilkent Üniversitesi öğretim görevlisi Yavuz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'da sekizyıl süren bir halk sağlığı araştırması gerçekleştirdi. Araştırmamn sonucu oldukça çarpıcı: 2000yılına çok az bir süre kala Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'da kadın doğaya sığınıyor. Bitkinin gücüne başvuruyor. Kadın hastalıklarının tedavisinde kına yaprağı, mahlep tohumu, maydanoz tohumundan medet umuluyor. Üstelik bu çaresizlik Güneydoğu Anadolu ile sınırlı kalmıyor. Benzer bir çözüm arayışı batıdaki kentlerimize, ta tstanbul 'a kadar uzanıyor. Geçen hafta, Sabiha Sertel'in 100. doğum günü için hazırlanmış bir yağlı boya resmin Yıldız Sertel tarafından Basın Müzesi 'ne armağan edileceğini haber vermiştik. Resim teslim edildi. Ancak müzede sergilenebilmesi için Gazeteciler Cemiyeti 'nin toplanıp karar vermesi gerekiyor. Basın Müzesi Müdürü Oğuz öngen 'e resmin akıbetini sorduk. O da, neden kadın gazeteciler bu müzede yer almıyor demekle, kadınerkek ayrımı yaptığımızı söyledi. Kadınlar toplumun çeşitli kesitlerinde varolduklarım kanıtlayabilmek için bu "ayrımı yapmak zorundalar. Bu arada, Gazeteciler Cemiyeti yöneticileri arasında yaptığımız minik soruşturma sonunda, Basın Müzesi 'ninyakında kadın resimlerine kavuşacağını öğrenmek bizi rahatlattı. tyi bir hafta dileğiyle... tpek Çahşlar CUMHURİYETDERGİİMTİYAZŞAHİBİBERİNNADİ • BASAN VE YAYAN YENİ GÜN HABER AJANSI BASINVEYAYINCILIKA.Ş.BGENELYAYIN YÖNETMENİ: ORHANERİNÇBGENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ HİKMETÇETİNKAYA • YAZI İŞLERİMÜDÜRLERİ:DİNÇTAYANÇ(SORUMLU), İBRAHlMYILDIZBYAYINYÖNETMENhİPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • REKLAM: REHAIŞITMAN degildir ve ülkenin her yerinde değişik biçimlen yaşamaktadır. Burada, modern tıp hizmetlerinin gereken etkinlikte gelememiş olması, halkın alışkanlıklanna uygun iletişimin kurulamamış olması, bolgenin geleneksel yapısının sürmekte olması gibi değişik etkenlerle bu yöntemler uygulanmaktadır. Özellikle son yıllar içinde ülkedeki dinsel, geleneksel, mistik kökenli inançlann rahatça yayılması sonucunda bugün büyük kentlerde bile, örneğin Istanbul'da bile şifacı, medyum, bıyoenerji uzmanı, astrolog, muskacı adı altında pek çok bilim dışı uygulamanın gitgide arttığı bir gerçektir. Yakın bir zamanda bu uygulamalann kurumlaşması bile şaşırtıcı sayılmalıdır. Değerli araştırmacı bu çalışmalarını büyük kentlerde yaptığı takdirde çok şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşabıliriz. Sosyal güvensizliğin, toplumsal korkulann, ekonomik uçurumlann arttığı ülkelerde geleneklere sıkı sıkıya sarılmanın bu tür sonuçları da beklenmelidir. Bir toplumun kültürel gerılemesı sadece bir alanda değil, bütün alanlarda etkılerinı gösteren negatif bir süreçtir. ^ Telli Baba, gelinlerin ve damatlartn uğrakyeri. İnamyorlar ki ilişkileri daha sağlam olacak. Dr.ERDALATABEK