Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S A IMUZIKTEN RESIME HURELLER İ esim olsun, müzik olsun, edebiyat olsun bir fikirdir sanat. Izlcyiciye dc, yapana da hcyecan vcrmcyen cser sanat eseri değildir" diyor Onur Hürel. "Üç Hürel" grubunun iki elemanı OnurHaldun Hürel, yirmi yıl müzikle taltıklan hcyccanı şjmdi resimle yaşıyorlar. Arkcolojiye ve tüm doğal güzelliklere karşı bcsledikleri hayranlık binbir renkle tuvale yansıyor. Onur Hürel denize, taşlara ve yeşile tutkun. Scrgisinin adı da "Taşların Ruhu Denizlerde Serinler." Ga/ctcde çıkan bir fotoğraf, yazı veya diş macununun içini açtığında kcşfettiği bir desen dahi onu ctkilcmeyc yeliyor. Tar/ını "fotodrapcri" olarak tanımlıyor. Draperi eski Yunan uygarlığında taş, oymacalığına verilen isim. Fotoğrafla birleşincc ortaya bir.kolaj çıkıyor. "Gerçek resim yapmayı sevmiyorum. Yani ınan/ara resimleri veya nü yapmak hcyecan vermiyor. Kski çağlarda insan vücudu bu dcrcce tanınmıyordu, bu yüzden izleyenc de haz verirdi. Ama şimdi, açın gazeteyi, bu tip dolu fotoğraf var. Ben hisscttiğimi yapmayı seviyorum. Etkilendiğim hcr liirlü descni birleştirip fotoğrafla birliktc bir kolaj oluşturuyorum. Sonra üstlcrine tutkal döküyorum. Tutkal laş gürünümü vcriyor. Böylece biraz gerçek, biraz soyut bir resim çıkıyor ortaya." Onur Hürel aynı zamanda bir ortaokulda resim dcrsleri veriyor. Küçük çocuklan eğitmekten ve resim sevgisini aşılamaktan büyük mutluluk duyuyor. Dolma kalemler, Wolkswagen arabası, tarihi ycrler keşfetmek, fotoğraf çekmek ve eşi diğer tutkulan. Ama müziğin yeri apayn. Müzikten konu açılınca gözlcrindckı pınltıdan anlamak zor dcğil. "1%9'da Akadcmi'de okurken babam bir gün akordeon getirdi. Hiçbirimiz tutmayı dahi bilmiyorduk ama heves ctmiştik. Sonra babam Bitpa/.arı'ndan bir gitar aldı ve müziğe başladık. sİtfsanın içindc aşk olunca devant ediyor, araştırıyor vc kendini geliştiriyor." 'R Onur v* Haldun HUral yapıtlannı ••rgll«dll*r (Uatt*). Üç HUral, 2O yıl önc* Anadolu Pop'ta nitellkll parçalarla zlrveya yüksalmlfti (altta). Hiçbir zaman Pink Floyd olunamaz. Yetişme ve kültür farkı var. Bizde bağlanra var, saz var. örncğin ilk defa DoğuBatı kültürlerini birlestiren çift saplı gitarı yaptık, darbukaları büyüttük. TürkiyeMc ne acıdır ki kendi müziğini yapan ilk sanatçılardamz. Günümüzdeki grupların hepsi fotokopi gibi aynı müziği yapıyorlar. İnsanın sesini cıkardığınızda arkadaki müzik hep aynı. Bu şekilde bir yere varılamaz." Toplumun günün birindc gclişimini tamamlayıp "özünü" bulması tek umutlan. Boş vakitlere sığdırılacak bir uğraş. gibi görmediklerinden müziğe dönmeyi dü!>ünmüyorlar. Aralarında çalmaya devam ettikleri ve emekliliğe doğru belki tekrar bir şeyler yapabilcceklerini söylüyorlar. "Biz şimdi bir araya gelsek üç saatlik bir çalışmayla eski parçaları aynı kalitcyle çalarız. Ama birlestik mi; ilgi çekecek, ortalığı kasıp kavuracak bir şeyler yapmalı3 6 2 Altı ay kadar Seleuk Alagöz'lc çalıştıktan sonra kardeşler birleşip "Üç Hürel" grubımu oluşturuyorlar vc 19711975 yıllan arasında 22 kırkbe^lik çıkanyorlar. Yaptıkları mü/ik türkülerden ve Anadolu'dan esintıler taşıyor. Şimdikı grupların, RKkçıların ve metalcilerin yaptıklan, müziği "eğlence" ve "taklit" olarak görüyorlar. "Eİcste olsun, söz olsun, yaratıcılığın özümüzc ait olması gerek. Madem ki Türküz, kanımızda 1'ürk kanı var, türkülerden csinlcncccğiz tabii. C U M H U R İ Y E T D E R G İ 2 8Ş U B A T yız. Yoksa on taıw> taklit bcstc yapmak, ortamın cazibesinc kapılıp bir konser vcrclinı demek imajıınızı zedcler. 23 yıl sonra bile bizi zevkle dinleyebilen gençler var. Çünkü biz kafa patlattık, arastır dık. Müziğe büyük saygı duyuyoruz" diyorlar. Üç Hürel'in bestecisi ve solisti Feridun Hürel Şimdi 24 saati dolu bir reklamcı. Haldun Hürel. kardcşlerinin mü/ikle ilgili söylediklerine kalılıyor. Kendisi bir tasanmcı. Onun tutknsu arkeoloji. Bu merak onu Karya Uygarlıklarfyla ilgilı bir kitap ya/maya kadar götürmüş. Araştırmalar yaparken de resimleri çıkmış ortaya. Scrgisinin ismi "Antik Çağ Masalları". Resimlerinın altında Karya Uygarliğı'na ait sözler var. Amaç, ı/leyenleri hissettiği duygulara ortak edebilmek. Popülarıte vc satı^ pcşındc dcğil "önemli olan halkın beğenmesi. Bir resmi hcrkes clc^tirebiliyorsa o zaman o bir sanat cscridir. Halk neyi nasıl beğcnir, bunu bilemeyiz, sırdır. Bu sırrı yakalamaya çalışmalıyız. Amacımız anlasılmak ve yaptıklarımızdan mutluluk duvınak." •< 1 9 9 3S A Y I 17