23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

A T I L L A D 0 R S A Y HAVVAİİ: CİCEK VE GÖKKUSAĞIÜLKESİ oğrusu ya, Havvaii Adalan'nı görmek aklımın ucundan bile geçmiyordu. Sosyctemizden kışları orda geçirip yanık bir tcnlc Türkiye'ye dönenler olduğunu biliyordum. Ama dünyanın bu denli "öbür ucu"na gidecek ne param ne de vaktim var diye düşünüyordum. Ancak büyük laf ctmemcli. Bir çağn, sinema yoluyla kurulan bir ilişki, bir festival ve bendeniz dünyanın bu tam öbür ucunda, ekvatora yakın ycngeç dönencesi üzerindeki turizm cennetine kapağı atıverdim. Havvaii Adalan'na ayak basan ilk beyazın Ingiliz seyyah ve kâşif James Cook olduğu söyleniyor. Yıl: 1778. Cook'un izlcnimlerini bilmiyoruz. Ama bıından 2 yü/yıl sonra buraya gelen Amerikan espri ııstası Mark Twain, bu adaları "dünyada hvrhangi bir okyanıısta görülebilccek cn giizel adalar adalar zinciri" olarak nilelcmış. Bu zincir oldukça da zengin: 8 büyük ada, 124 de adacıktan oluşuyor. Doğallıkla tüın Havvaii Adalan'nı gördüm demek ıçin, burada haftalar geçirmek gerekiyor. Biz, tüm adalardaki nüfusun yüzde 80'ini ve başkent Honolulu yu barındıran Oahu Adası'yla yetiniyoruz. Öbür önenıli adalar olan Maui, Hawaii, Molokai vc Kauai adalarının özcllikle güzel plajları, yemyeşil doğaları ve görkemli otelleriyle ilgi çekicı olduğu söyleniyor. Adalann ilk halkı sanıldığına göre MS 400 civarında Pasifik'teki adalardan buraya göç etmiş. Bıınların Markesas ve Tahiti adalanndan gelme olduğu sanılıyor. İlk Havvaii'lcr çiftçilik vc balıkçilık yapmişlar, Yunanlılannkine benzer bir tannlar dünyasına inanmışlar, harika kuyıklar yapmışlar. Dilleri özgünmüş, ama ya/ılan yokmuş. Bugün resmen İngilizce konuşulan adalarda yerli kökenliler yine de arada kendi dillerinden sözcükler kullanıyorlar. Adanm hemen tüm coğrafi adları kadar sokak, yöre isimlcri de eski dilden geli D Blraz Antalya, Izmlr v* Mersin'l anımaatan Honolulu'da günbatımı. Aşın betonlaamaya karf ın yeall yln* de korunmus Honolulu'da. yor. Honolulu, biraz Antalya, l/mir veya Mersin'i anımsatan bir kent: Egzotik doğanın yeşiline, denizin eşsiz mavisine biraz aşın bir yapılaşma, betonlaşma karışıyor. Çok tuzlu, gözleri yakan bir denizin yaladığı kumsalların hemen dibinc büyük oteller yapılmış. Ne var ki ycşil yinc dc oldukça korunmus. Adanın tıırunu yapınca, hemen her yere uzanan yapılaşmaya, yerleşmeye karşın geniş alanlarjn da gerek golf turizmi, gerck park, gcrckse "vahşi doğa" olarak korunduğu göze çarpıyor. Ama bizdeki gibi kıyı boyunca bitişik nizam uzanan yüksek yapılann olduğu yerler deyokdeğil. Güçlü ve dinsel niteliği tartı^ılma/ şeflerin, daha sonra kralların yönetiminde yaşanan yüzyıllardan sonra, 19. Yüzyıl boyunca Havvaii Adalan'na Batı'nın ilgisi artmış. Amerikan, Ingili/ ve Fransız nüfusu arasında kulmış adalar... Adaların bağımsızlığı tanınmış, 1840'ta Kral Kamehameha ilk yazılı anayasayı kabul etmiş. 1898"de isc Amerikan Kongresi'nin bir karan ile Hawaii Amerikan himayesine girmiş. Pasifık Okyanusu'nun tam ortasındaki adaların stratejik önemi, burayı Amerikan donanması için önemli bir üs haline getirmiş. Bu önem yüzündendir ki savaş sırasındaki Japon baskını adada mevzilenmiş Amerikan donanmasını yok etmeye yönelmiş. Ancak Pearl Harbor'un öngörülmeyen, uzak bir etkisi, savaş sonrasında Havvaii'nin kendi isteğiyle ABD'ye katılrnası olmuş. Vc 1959'da Havvaii, Amerika'nın 50. eyaleti olarak ilan edilmiş. Adalar, etnik yönden karmaşık bir görünüm taşıyor. Amerikalılar, burada yerleşmiş ailelerden, askerı üslerde çalışanlardan, tatile gelenlerden oluşuyor. Yerliler, genelde alt düzeyde işleri yapı 7 Aralık 1041 'de JaponuçaklanmnPcarl Harbor saldmsında batan Arlzona. Pearl Harbor'dakl Arlzona Savaa Anıtı'nın genel 0»rUnü»U. yor, şoförlük, kapıcılık, tc/gâhtarlık gibi işlerde karşını/a çıkıyorlar. Aynca Çin, Japonya, Filipinler'den gelenler de bunlara karışıyor. Bu karmaşık etnik yapı, tüm ABD'dc olduğu gibi, büyük zenginliklerle açık yoksulluklann iç içe yaşandığı bir çelişkiler ülkesini betimliyor. Konuşabildiğimiz az sayıda "gcrçek Hawaiili", olaya bııruk biçimde yaklaşıyor, Amerikalıların topraklarını zorla değilse de ucuza kapattığını, bugün büyük değer ka/anan topraklarını geri almayı düşündüklerini belirtiyorlar. Bunun için mücadele eden bir siyasal parti bile varmış. Şekerkamışı, ananas ve tüm ezgotik bitkilerle çok zengin olan adaların (dünyada tüketılen ananas konservelerinin yüzde 4O'ı buradan geliyor) önemli bir geliri de kuşkusuz turizm. Ama konuştuğumuz bir yerli de bi/c şöyle diyor: "Adamı/, turi/.mdeıı geçiniyor. Ama Amerikalılar olmasaydı, onların bilgisi vc scrmayesi olmasaydı, biz kendi kendimize bir turizm iilkesi olabilir miydik?" Belki de olabılirlerdi. Ama Amerikalmın zihin yıkaması sonucu, Havvaii'nin yerli halkı, Amerika olmadan D E R O İ 3 O C A K 1 9 9 3 S A Y I 3 5 4 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear