Catalog

Fotoğrallar İBRAHİMGÜNEL aldığı ritmlcri çok ustalıkla kcndinc uyarlayarak geniş kitlclcri yanlarına çekmcyc ha^lanıı^tı. Halk nıii/ikcikr, mii/iklcri elden gidiyor diye itira/ cttiler vc denctinı basladı. Dü^iincbiliyor musunuz Modern Folk Üçlüsü yıllarca denetimi aşamadı." Doku/ yıl radyoda yapımcılık görevinı sürdüren İzzet ö ? , I975'te televizyonu da merak etmcye başlamıştı. Bir süre cğıtını gördükten sonra ılk programı Diskovizyon'la ekranda gö/üktü. I//ct ö / ü n denetımle pek sorunu yoktu, ama kendisi bireysel bir denetim uyguluyordu programlarına. Beste dışında Türkçe parça çalmıyordu. "Yabancı şarkilar üzerine Türkçe sözler yazılmasını yanlış buluyordum. Bu yüzdcndir ki Ajda Pckkan süperstar olmasına rağmcn programlarımda yer almadı. İstcmc/ nıiydim Ajda Pekkan'ın tam Ajda Pekkan olduğıı dönemde ona ycr vcrmck. Programını daha fa/la i/.lcnirdi. Ne /aman ki bestcyc yöncldi; berabcr calısmaya ba^ladık. Bu şanatçılarımızı beste yapmaya ya da söylcmeye yöncltmek için gcrekiyordu. Kaliteden hiçbir zaman ödiin vermemek için çalıştım. Bir gün bu ülkedc pop mü/.ik tarihi yazılırea bcnim için dc herhalde bu adam da beste için savaş vermişti diye yazacaklar." lzzet ö z , televizyon ve radyoyu yıllarca bir arada götürdükten sonra TRTden ayrılıp yazılı basın dünyasına gcçti. TRT'ye dışandan program üretirken bir yandan da reklam filmleri çekiyordu. Bu arada bir de fotoroman C U M H U R İ Y E T D E R S İ 3 O C A K yönetmişti. Sonra Hodri Meydan başladı. t?/.et ö z bu kez yönetmen görevindcydi, 39 hafta canlı yayımlanan bu programı yönetti. Politık arenaya dönüşen Hodri Meydan'ı ikincı yıl bırakıp Bir Başka Gece'nın yönetmenliğini üstlendi. 'Söz Meclisten Içeri'nin ilk bırkaç programının da yönetmenliğinı yaptıktan sonra yalnı? radyoyla ılgılenmcye başladı. "ö/el TV'lcrin hepsini doyuracak durumda dcğil bu reklam paslası. Dolayısıyla ucuz program üretiyorlar. Stüdyoda üçbeş konuk topîanıyor; konuşuyor. Aralarda telefonla çok HÜ/el para da kazanıyorlar; i/leviciyi kanala İnığlamayı ba^arıyorlar. Oysa bcn bclirli bir çi/^inin altına düşmeıııek için çabalıyorum. 60 dakikalık bir program için 13 çekim giinü, bir o kadar da montaj giinü istiyorum. Bu olanağı sağlayamıyorlar. Elimde bir pmgranı taslağı var, üç yıldır bu yüzdcn bekletiyorum." Pekıyı bu kadar özel TV ve radyo ncreye kadar yaşayacak, kaçı ayakta kalacak? "Medya konusunda TürkiyeMe acayip şcyler oluyor. Ne bir stüdyosu ne de kamerası olan TV istasyonu, dışarıya iş yaptırarak en çok reklamı toplayabiliyor. İnanılmaz olay. Rcklamlar yetersiz olduğu için bazıları gidecek zamanla. Bazı üzüntülü günler yaşayacağız bu sektörde." Iz/et ö z televizyonda 32. Giin'ü kaçırmadığını diğer programları da fırsat bulunca izlediğıni anlatıyor. Ünlü sunucunun çalışmaları şimdiye dek konuştuklarımızla sınırlı değil. Arada sırada videoklip yönetiyor. Nilüfer'in cok beğcnilen Şov Yapma klıbi lzzet Oz'ün. Son olarak Patrick adlı Alman şarkıcının vıdeoklibinı yapmış. Müzik adamı diye lanınan ö/'ün Atatürk'ün 100. U)oğum Yılı için Türkiye adıyla çcktiğı fılmi var. 64 ülkede gösterılmiş Krmeni Vatandaşlarunu diye çektiği bir başka filmı daha var. Aynca tabiı Turkuaz Dans Topluluğu'nun; kendi dcyişıyle harbiden babası* lzzet ö z . Topluluğun genel koordınatörlüğünü yapıyor. Eşi Hanzat ö z de topluluğun halkla ilişkiler ctkinliğini düzenliyor. Bu yoğun tempoda Izzet öz'ün yaşamını nasıl programladığını soruyoruz. Telefon sesiyle uyandığını ya da uyanınca telefona sarıldığını anlatıyor. Telefonla dircktıfler verildikten, bağlantılar yapıldıktan sonra yola çıkıyor. lzzet Öz otomobıl kullanmıyor. Takside, arka tarafta çalışmayı, düşünmeyi sevıyor. Bazen de uyuyor. Çok tatlı bulduğu o birkaç dakika uykunun beynini ve vücudunu dinlendirdığine inanıyor. Gece yaşamına pek katılmıyor. Boş vakıtlerinde tek favorisi yine mü/ik. "90'larda TürkiyeMe popülcr müzik yoğunluk ka/annıaya başladı; house tarzına yöııeldi. Ben, tek bir tar/ın tutulmasını sakıncalı buluyorum. Böyle devam ederse bir yıl içinde bu olay da biter, yine başka bir tiire terk eder zirvcyi. Çok kaliteli yapımlar var Türk popunda, ama radyoların durumundan ötürü satılma 'Raklam paatası TV'lcrl doyurmuyor Ucuz program uretmay* oalıalyorlar Ama yln« d» bazıları gldacak zamanla...". yacak diye kaset yapılmıyor." Iz/et öz'ün MazharFuatözkan ve Bülent Ortaçgil'ın yapıtlanna özel bir sevgisi olduğu bilıniyor. Son dönemde China Band, Ahmet Sinan Hatipoğlu, Kcrîm Çaplı gıbı kasct çıkartamayan müzisyenlerin yapıtlarını da beğendiğini söylüyor. MFÖ'nün son ikı kasetindekı parçaların hepsini tuttuğunu ekliyor. Daha hazırlık aşamasında onlarla birlıkfe olduğu; onlarla birlikte hissettiği için parçaları çok sevıyor. Ama MFÖ besteleri arasında Sanatçının öyküsü'nü ayrı bir yere koyduğunu belırtıyor ve ekliyor; "Sanıldığı gibi Peki Peki Anladık, Scn Ncymişsin Be Abi" benim için yazılmadı." Sohbctin sonunda projelerini öğrenmek istiyoruz, şöyle yanıtlıyor: "Ben programcıyım, programcı olarak işimi sürdüreceğim. Yöncticiliği düşünmüyorunı. Yakın gelecektc gençlerlc ilgili bir TV dizisi projem var. Telcskop dinkyicilcrindcn bir yıllığına izin aldım. Bu süre içinde araştırmalarımı sürdüreceğim." A lzz«t ös, bazı radyo programlannın kaydını «vlnln bir ktfa*«intf«fcl •tUdyeaunda yapıyor. 1 9 0 3 S A Y I 1 « 4 11