Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜIUERİ H E K İ M O Ğ L U yalı konuğu. Bir Chopin konseriyle. Uluslararası İlişkiler Profesörü Krzystof Skubiszewski konseri ilgiyle izledi, kültürel ilişkilerimizin somut bir örneğini hissetti sanınm. Varşova'dan bir konuğu Polonya'nın ölümsüz bestecisi Chopin ile selamlamak güzel bir olay değil mi? O konseri dinlerken Chopin'i Sevenler Derneği'nin kuruluşunu düşündüm. Ankara'ya gelen ünlü sanatçılanmızı, Prof. Doğramacı'nın onlara seslenişini, Adnan Saygun'un konuşmasını. Leyla Gencer'in coşkusunu da hiç unutmuyorum. Coşku güzel şey, Bilkent Müzik Fakültesi'nde yaşanan güzel olaylar, uluslararası gençlik orkestrası, yaz okullan, müzik dalındaki öğrencilerin başansı da Prof. Ersin Onay'ın coşla'dan söz ederken de eözleri parlıyor. 1950'li, 60'h yıllarda Istanbul partilerinde güzelliği ve şıklığıyla özel bir yeri olan Necla Kavala'nın bir gün büyük işler başaran, termik santrallardan, dev boyutlu projelerden söz eden bir kadın olacağını düşünmezdim doğrusu. Yaşam okulu güzel sürprizlcr üretiyor! Son yıllarda çok duyduğum bir söz var, belki de her zaman söylenirdi ben yeni fark ediyorum. Uzun sürc birbirini görmeyenler karşılaşınca hiç değişmediklerini söylüyorlar. Kimi zaman rasgele, güzel bir şey söylemek, karşıdakine güç vermek için söyleniyor bu sözler. Kimi zaman da bir gerçeği yansıtıyor. Necla Kavala ile konuşurken hissettim bu gerçeği. Yıllar geçiyor kuşkusuz, çizgiler de değişiyor, ama kimi kadınlar ya da erkekler o değişikliği güzel taşıyorlar. Koşullar ne olursa olsun yaşamak sevincini yitirmiyor, dünyaya gülümseyerek bakıyorlar. Öte yandan yaşam her yaşta güzel değil mi? Yüzümüzün derinleşen çizgileri kişiliğimize güzel bir boyut katmıyor mu acaba? Elbet insanca yaşayabiliyorsak, sevinçleri, acılan, umudu, kırıkhğı, yüreğimizde hissedebiliyorsak! Necla Kavala Polonez köy'de güzel bir kutlamaya hazırlanıyor şimdi. Cumhurbaşkanı Walesa'da gelecek mi diye soranlar var. Diplomatik çcvreler çok mümkün görmüyor. Prof. Krzystof Skubiszewski, Walesa'nın yakın çevresinden, Dayanışma'nın aydm grubundan. Hasta annesi nedeniyle evlenmeye vakit bulamamış. Bilimsel çalışmalai nyla tanınıyor. ABD ve Fransız üniversitelerinde ders vermiş bu göreve gelmeden önce. Beyaz Saray'ın ünlü Sovyetoloğu Brezinski ile yakın dostluğu var. Ankara'dan Almanya'ya Dışişleri Bakanı Genscher'in doğum gününü kutlamaya gitti. Doğramacı ile kısa sürede çok sıcak bir diyalog oluşması da bcnzer özelliklerinden kaynaklanıyor belki de. Alt salona kahve içmeye inerken güzel porselenleri, çeşmi bülbülleri ve salondaki çağdaş Türk ressamlannın tablolannı da ilgiyle seyretti. Başbakan Demirel'in odasında gördüğü Yalçın Gökçebağ'ı da çok beğenmiş galiba. Sanatçısı Türk mü diye soruyor. Demirel dc evet bizim sanatçımız diye gülümsüyor. Ben de olayı dinlerken gülümsedim. Başbakanı, ara sıra sergilerde görmeyi diledim. Gözleri biraz dinlenir, güzel bir soluk alır. < DEROİ 29 M A R T 1 9 9 2 S A Y I 316 Tazelenen anılar olonya Dışişleri Bakanı Krzysztof Skubiszovski başkent Ankara'da böylesine görkemli bir sofrada ağırlanacağını düşündü mü acaba? Bilkent tepesinde, Doğramacı evindc (şimdi vakfa bağışlanmış bulunuyor), altın saatler yaşadı gcrçektcn. Altın pınltılar içinde bir sofrada, Türk Polonya ilişkilerindcki altın anılardan söz edildi. 1414 yılında Bursa'ya gelen ilk Polonya elçisinden, Polonya'nın Avrupa haritasından silindiği döncmlcrde kesilmeyen ilişkilerden, ülkemize sığınanlara gösterilen sıcak ilgidcn, sokaklara adı verilen ozanlardan, Adamski'den, Polonez köyünden... Prof. Doğramacı ve eşi konuklannı çok zarif ağırlar hcr zaman. Altın tabaklar, altın bardaklar, güzel çiçekler, nefis ycmckler ötesinde sıcak diyaloglar kurarak, konuklanyla ayn ayn ilgilenerck, bir de o özel konuğa ana diliylc seslenerek. Prof. Doğramacrnın şaşırtıcı bir bclleği var. Aynca yabancı dil konuşmakta akıl ermez bir yeteneği. Kaç dil konuşuyor bilmem. Yıllarca önce genç bir doklor iken Varşova'da yaşadığı bir olayı anlatırken Polonyalı bakan çok şaşırdı. Ben artık şaşırmıyorıım, halta çok şaşırtıcı olaylan da doğal buluyorum. Sayın Doğramacrnın doğasından kaynaklanan özellikler bunlar. Yoksa bunca eleştiriye nasıl gülümscyebilir! O akşam ANOT Gencl Sckretcri Wörncr de başkentimizde. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin onu ağırlıyor. Polonyalı Dışişleri Bakanı da Prof. Doğramacı ve eşinin konuğu olarak Türk Polonya kültürel ilişkilerini kutluyorlar. Masada Dışişleri Bakanlığı'ndan üsl düzeyde bürokratlar var. Miisteşar Özdcm Sanberk ve eşi, Büyükelçi Filiz Dinçmcn ve (jstiin Dinçmen, Avrupa Dairesi Genel Müdürü Ergun Sav, yarduncılan Sencer özsoy, Erdal Tümcr, Varşova Büyükelçimiz Hatay Savaşçı ve eşleri, sonra Polonyalı diplomatlar. Bir süre önce Varşova'ya dönen Aııkara Büyükelçisi Polasz da bakana eşlik ediyor, bu yolculukta. Sofrada yan yana oturduk. Gecmiş yıllan anımsadık. Onu Büyükelçi Gebert döneminde tanıdım. Gebert, ünlü plancı Oscar Lange'nin arkadaşı. ABD'de sendikacılıkta tırmanan bir fikir işçisi. Polonya bağımsızlığa kavuştuktan sonra ülkesi P ne dönüyor, bir gazetenin başyazan, sonra dış görev alması isteniyor, iki başkent arasında Ankara'yı seçiyor. Atatürk'ün ülkesinde elçi olmaktan mutluluk duyuyor. Çok hoş bir kişiydi Büyükelçi Gebert. Baş yazanmız Nadir Nadi ve eşiyle de dostluğuvardı. Beni de baş başa öğle yemeklcrine çağınrdı kimi günler. Eşi güzel Türkçe konuşurdu. Ömer Seyfettin'in öykülerini Polonya di Prof. Ihsan Doğramacı ve esl konuklannı çok zarlf ve sıcak ağırlarlar her zaman... line çevirmişti. Şimdi ikisi de yaşamlannı yitinnişler. Yıllar sonra Gebert'in basın ataşesi Polasz'ı büyükelçi olarak selamladık Ankara'da. Özellikle kültürel ilişkilerin gelişmesinde büyük katkısı var. Şimdi bakanın kabinesinde çalışıyor. Polonya'nın yeni elçisi de henüz gelmcdi Ankara'ya. O görkemli masanın çevresinde Bilkent'te öğretim görevlisi olan Polonyalılar da var. Kimi müzik dalında, kimi başka dallarda. Müzik Fakültesi'nin dekanı Ersin Onay ve eşi de küçük Selin'in doğumundan beri ilk kez bir yemekte bulunuyor sanınm. Ersin Onay çok mutluydu o gece. Başja piyanist Emre Şen, Müzik Fakültesi'nden gençler güzel bir konserle selamladı Polon kusundan kaynaklanıyor bence. Doğramacı'dan da büyük destek görüyor her zaman. Ötcki yanımda Varşova Büyükelçimiz Hatay Savaşçı oturuyor görkemli sofrada. Nejat Devrim'den söz ettik bir arahk. Şakir Paşa ailesinin bir dalı da Polonya'ya uzanmış bulunuyor. Son yapıtlannı görmedim, ama Fahriil Nisa Zeid'in oğlu, Şirin Devrim'in ağabeyi Nejat Devrim Polonya'da Varşova'ya hayli uzak bir köyde oturuyor uzun süredir. O yemeğin konuklanndan biri de Necla Kavala. Yıllardan beri ilk karşılaşıyoruz. Kocasını yitirdikten sonra işleri o yürütüyor, tanınmış iş kadınlan arasında adı çok geçiyor. Genç işadamlan arasında adı çok geçen Osman Kava CUMHURİYET