27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

T İ Y A T R0 M E N E M E N C İ O Ğ L U nuyor. O am da yaşatıyor bize." Oyunda iki tane Nâzırn'dan, bir tane de Nâzım'ın ölümü üzerine, Nenıda'nın Nâzım'ın ölümünü dünyaya duyuruşunu yazdığı bir şiir var. Oyunda Nâzım'ın sesi var, Nâzım'ın kendisi var. Vera var. Dilek Türker var. Saman sansı bir ışık kullanılmış. Dilek hanım oyunla öylesine dolu, öylesine vecd halindeki, ikinci bir soru ormamıza olanak tanımadan sormak istediklerimizi bir çırpıda yarutlayıveriyor. "Şimdi bu kişi meselesi şöyle: tki nıhun birleşmesi var burda tabii. Nâzım'la Vera'nm öyküsü. Yani Nâzım'ın ölümündcn önceki son 7 yılına tamklık eden eşi ve iki kişi, üç kişi haline gcldik. Benim duygularun, düşüncelerim, söylcmck istediklerim ve Vera, Nâzım hep birlikte acıları, coşkuları, sevgileri, inançlan aktarmaya cahşıyoruz. Bu bir psychological bir şey. llk kez Nâzım'ın kendisi geliyor sahneye, bunu Ataol da söyleyecektir samyorum. Yüreğinde ve beyninde Nâzım'ı yaşatan birisi olarak, bir oyuncu olarak ben de Nâzım Hikmet'c ülkene hoş geldin demek istedim." • Dilek Türker'in vurguladıgı bir diğer nokta ilk kez Nâzım'ın kendısiyle doğrudan ilgili bir şey söyleniyor olması. Dilek Türker buna büyük şairin "insan tarafı" diyor. Yapıtı tiyatroya uygulayan Ataol Behramoğlu buna "kişisel özellikleriyle" ve "günlük yaşamdaki davranışlanyla" demeyi ycğliyor. Peki seyirci nasıl bir oyun izleyecek? lodern bir aşk öy^ lisü mü yoksa çağdaş bir klasik mi? \ anıü Ataol Beh..ımoğlu veriyor. " jütün gerçek aşk oyküleri hem modern, hem de klasiktir...Nâzım'la Vera'nın aşkında da bu özellikler kuşkusuz ki var. Trajik yanlan da var bu aşk öyküsünün. Yaşlı sayılabilecek, hasta olan, yurdundan uzakta, ve ölfimün vaklaşmakta olduunu hisseden bir aîamın, çok genç bir adına duyduğu bir •:?k olduğu için. Vca bakımından da : ajik yanları var bu ,km. Başlarda Nâım'ı anlayamıyor. "adece enerjisi, kîcliğinin çekiciliği arşısında boyun e••,Iyor... Fakat zamanla, hatta denıbilir ki sonsuzca a\P gidişindcn sonra aşık oluyor ona... Dün prova izlerken ağbyordu. Demek k> hala ta/cliğini koruyan bir duygu." Dilek Türker Almanya'da 14 yıl, Murat Somay Amerika'da 30 yıl, Ataol Behramoğlu ise Paris'te 8 yıl yaşadılar. Üçü de Nâzım'la aynı özlemi , aynı acıyı paylaşmış üç kişi... "Mutiu Ol Na16 Mayıs'a kadar Karaca Tiyatro'da belirli gün ve seanslarda izleyebılirsiniz. •< D E R O İ 2 9MA R T 1 9 9 2 S A Y I 3 1 6 nll MUAZZEZ Mutlu 01 Nâzım "Yakıcı bir aşk. Yurt özlemi. İyi bir insana yapılan alçakça haksızlıklar. Dostun sapladığı hançer. üş kırıkhkları." Ataol Behramoğlu "Mutlu 01 Nâzım" uyarlamasını bu sözcüklerle özetliyor. G üzel günlcr göreceğiz çocuklar" Nâzım Hikmet'in 90. doğum yılı dolayısıyla oyunlannın art arda sahnelenmesi bize güzel günler yaşatıyor. îlkin geçen sezon Kenan Işık'ın düşsel yorumuyla "lvan İvanoviç var mıydı, yok muydu?" oyununu izledik. Bu yıl Mehmet Ulusoy'un yönettiği Sevdalı Bulut Dostlar Tıyatrosu'nda sahnelendı. Hemen ardmdan ikı yıllık bir uğraştan sonra Müşfik Kenter Oğuz Aral ikilisinin kusursuz yorumuyla "Kuvayi Milliye" ve bir günlüğüne Ankara'dan gelen Rutkay Aziz'in sahneye koyduğu "Yolcu" adlı oyunlan izledik. İstanbul izleyicisi bugünlcrde yine Nâzım'la ilgili başka bir oyunla baş başa. Eşi Vera Tulyakova'nın yazdığı 450 sayfalık kitabı Ataol Behramoğlu Türkçeye çevirip sahneye uyarladı. Müzik Safter Özkan, dekor Süha öztartar. Işığı ki ayn bir yeri var bu oyunda Bizim Tiyatro oyunculanndan yönetmen yardımcısı Mürsel Yaylalı yönetıyor. Kitap kronolojik bir sıra izlemiyor. Sık sık geri dönüşler var ve bunlar da kronolojik bir sıra izlemiyor. Bunun sahnede nasıl gerçekleştırilebileceğini yönetmene soruyoruz. "AUahtan Ataol vardı ve elini/dc tııttuğunu/ bu koskoca kitabı iki saatlik bir sürc içine sığdırıp sahneye uyarladı." Yönetmen Murat Somay 30 yıl Amerika'da kaldıktan sonra Türkiye'ye gelmış; Sözcüklerin yansını Ingilizce söylüyor, ayırdına vanyor, ama o anda Türkçc karşılıklannı bulamıyor. "Soft light kullandık" diyor. "Dileğin dclivcry'sinde" diyor. Ataol Behramoğlu, Vera Tulyakova'nın anılannın sahneye uyarlanmasının hiç de kolay olmadığını söylüyor. Bu işin üstesinden gelebilmesini ise 6O'lı yıllardan ben Nâzım'ın şıiriyle çok yakın olmasına bağlıyor. Ustelik Nâzım'ı etkileyen şeylerin Behramoğlu'nu da etkilemiş olması da işi kolaylaştırmışü: Yurt özlemi ve bir insana yapılan inanılmaz haksızlıklar. Fotoğrafçı Mehmet Erdur ile birlikte Tulyakova yazdı, B*hramo£lu uyarladı, DIMc TUrk«r oynad,: Ntam'ın güıılUk ya«an»ndan t.mpolu ko.Uter... Karaca tiyatrosundayız. Işık ayarlamasını beklerken yönetmene soruyoruz: "Kitap nasıl ki kronolojik değil, oyun da bir tarihten başlayıp da şu tarihc kadar takvimi devam eder bir hali yok. Doğrudan doğnıya Vera'nın anımsadıkları yer yer, tabii anımsadığı andaki ruh durumu da işin içine giriyor, haliyle Dilek ruh durumuna girerken anımsadıklannı da oyçılgınca sevdiği Vera Tulyakova'nın duygularından, gözünden bir Nâzım'ı gözlemek var ve Nâzım'ın kendi sözlerinden, yani Nâzım'ın kendi gerçek otantik sözlerinden, duygularını dttşüncclerini anlatmak. Bunun için son derece çarpıcı benim için de, bir oyuncu olarak. Tabii ki, burda Nâzun'ın kendisi var. Zaten her saniye var. Biraz kanştık bu oyunda. Yani 18 C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear