Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
M EKTUPLARDAN Osman Senemoğlu George Bernard Shavv'dan Siegfried Trebitsch'e n George Bernard Shaw Maybury Knoll VVoking, Surrey 26 Haziran 1902 ™ Azizim Trebitsch, Gayretlerinize şaştım. Neden kendiniz eser vermiyorsunuz? Volkstheater'dekilere bütün tavsiyelerini haklı bulduğunuzu, benim bu kadar dik kafalı bir adam olduğuma çok esef ettiğinizi söyleyin. Ama piyesi tıpatıp yazıldığı gibi oynamazlarsa bütun yazışmalara derhal son vereceğimden de emin olsunlar. Piyes yazmasını biliyorlarsa oturup birer tane de kendileri yazarlar; yok, bilmiyorlarsa bıraksınlar da bu işi bilenler yapsın. Son sahnelerin birleştirilmesine razı değilim; bir satırın çıkarılması, bir virgülün değiştirilmesine razı değilim. Âdettendir: Hademesinden müdUrüne kadar tiyatroyla ilişkisi olan her budala, bir piyesin tutması, başarılı olması için neler yapılması gerektiğini yazarından daha iyi bildiğini sanır. Selamlarımla birliktc onlara deyin ki hepsini biliyorum. Kırk altı yaşıma geldim; kendime düşeni de bilirim, onlara düşeni de; parası umurumda değil; piyesimin oynanıp oynanmamasına ise zerre kadar önem vermiyorum; canım isterse piyesime otuz beş kelimelik başlıklar oturturum; kısacası, dik kafalı, küstah, inatçı, dediği dedik dahinin biriyim. Söz anlamam; eserlerimin, ben nasıl istiyorsam öyle oyn:.nmalarına kesin olarak kararlıyım. Gene her zamanki değiştirme, düzeltme teranelerine başladıkları anda bütün yöneticilere aynı şeyi söyleyin: Hiç boşuna yorulmasınlar. Benim piyeslerim onlara fazla yüksek geliyorsa üzerlerine almayabilirler. Şairin ululuğuna budalalık, yıkıcılık katmalarına hiç gerek yok. Ama onlara, eğer ben razı olsaydım isteklerini yerine getirmekle ne kadar mutlu olacağınızı da söyleyin. Bütün yakışık alan sözler sizden gelsin, yakışıksızlar da benden. Bir yolculuk ak$amında çok acele yazıyorum. Gelecek hafta mektubunuzdaki öteki konulara da yanıt vereceğim. Tekrar edeyim, kendi çahşmalarınızı ihmal etmeyin. Tercüme yapmak size kendi çahşmanızla öğrenebileceğinizin yarısını öğretmez. A George Bernard Shaw. (*) Çevıren: Sevda Şener, Tercüme Dergiel. Mektup özel sayısı, Ankara, 1964, S. 370371. îrlanda kökenli yazarlann en ilginç/ennden olan George Bernard Shaw (18561950) yuzyıla yaklaşan yaşamınm son yıllartna dek yazmayı sürdurebilmiş verımlı bir sanatçıdır. Düzenli bir öğrenim görmediği için kendi kendini yetiştirmesinin verdiği rahatlıkla, kimseye bağlanmadan, hiçbir kurumsal değer lanımadan sanat ilişkilerinde saldırgan ve ödiın vermeyen bir biçimde davranmasıyla da ün kazannuş bir yazardır. Gazetecilik yaptığı dönemlerde, başta Marx olmak iızere, birçok maddecitoplumcu düşunurun etkisiyle sosyalizmi benimsemış ve sermayenin ulusallaştırılması gerektiğini savunmuştur. Bu dönemdeki yapıtlarında en çok ele aldığı konuların başında, insanların sosyalizm ve komunizm yolunu seçmeleri, böylelikle de kendilerini kurtarmaları konusu geliyordu. Shaw'un o yıllardaki inanana göre insanların yaşam koşulları ancak bu tür bir çözümle geiişebilirdi. Roman, deneme ve tiyatro yapıtlarında gülmeceyle karamsarlığı başarılı bir biçimde birleştiren Shaw, özellikle seçkin çevre insanlarını, kendine özgü anlatımıyla çizmiştir. Kahramanlık ve militarizm, aşk ve evlilik, kentsoylulara özgü tutuculuk gibi temaları, "eğlendirici" olarak nitelenen oyunlarında işleyen yazar, sokak kadınlarını ele aldığı oyunlarmdaysa daha çatık kaşlı bir çizgi tutturur. G.Cucor'un My Fair Lady başhğıyla uyarlayıp bir müzikal yaptığı (1964) Pygmalion adlı oyun ise (ilk oynanışı 1913; yayımı 1916) Shaw'un yapıtları içinde en tamnmışıdır. Varlıklı bir dit uzmamnın, kaba saba davranışları ve konuşması olan bir çiçekçi kıza güzel konuşmayı ve kentsoylu gö'rgü kurallarına uygun davranmayı öğretme denemesini anlatır bu oyun. Deneme başarıya ulaşır, ama bu ilişki de aşka dönüşür... Geçen sanatsal etkinlik döneminde tstanbul'da da sergilenen bir oyun, "mektup" konusuyla olan bağlantısı açısından da ilgi çekiciydi: Shavv'un piyeslerinde oynayan aktris Miss Patrick Campbell'e yazarın mektuplaşmalarının sahne uyarlamasıydı söz konusu yapıt. Siegfried Trebitsch ise 1900'lü yılların başında, Shaw'un oyunlarını Almanca'ya çeviren genç bir gazeteciydi. İlk kez lngilizce dışında bir dile çevirisini yaparak yazarın A vrupa 'da da tanınmasmı sağlayan Trebitsch, tiyatro yöneticilerinin oyunlarda kimi değişiklik önerilerine Shaw'un karşı çıkması nedeniyle, çevirilerinin sahnelenmesi konusunda çok zorlanmış, ama hiç değilse yazarın aydınlar tarafından okunmasım sağlamışttr. 25