Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
B B AŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu Antik tiyatroda genç orkestra aşkentliler hipodromda bir orkestra konseri düşünebilir miydi acaba? Karşıda Kale'nin ışıkları, genç bir orkestra Beethoven'i Dvorak'ı, Erkin'i çalıyor. Suna Kan'ın etekleri uçuyor hafiften, genç çalgıcıların notaları. Ama rüzgârı değil, Atatürkün soluğunu hissediyor müzikseverler. Arabesk modasına karşın Hipodrom'da toplanan kalabalığa umutla bakıyor. Yerel yöneticileri de teşekkürle selamlıyorum. Hipodromda güzel bir konser de başkentlilere çağdaş bir selam onlardan. Çoktan kararlıydım, Bilkent Gençlik Orkestras'ını Efes'te dinleyecektim bu kez. Kararımı uyguladım. Geçen hafta atiadık arabaya, ver elini Kuşadası. Orkestranın kaldığı Onur Oteli'ne gittik. Kardeşlerim, yeğenlerim ve çocuklanyla, üç kuşak bir arada. Büyükler ne yaşayacaklannı biliyor, ama küçükler ilk kez konser dinleyecekler ve o konser belleklerine nasıl yerleşecek kimbilir! Bir konser öncesi yaşanan sancıları, gerilimleri müzik dalındaki dostlarımla çok yaşadım yıllardır. Ama bir yaz okulunun öğrencilerinden oluşan bir orkestrayla ilk kez beraber oldum. Genç çalgıcıların kalp çarpıntılarını, çoşkularını, kuşkularını yakından izlemek çok hoş. Konser günü denizi uzaktan seyrettiler anCak. Gıirer Aykal, çaktırmadan herkesi izliyor. Kim nerede, kaçta yattı, kaçta kalktı, kahvaltıya kaçta geldi, denizde mi, havuzda mı, yorgun mu, yeteri kadar dinlendi mi? Genç orkestranın kısa sürede vardığı düzey bu duyarlıktan kaynaklanıyor. Efes'in gecesinde başka bir görkem var. Selçuk kalesini de kapsayan ışıklarla yüzlerce yıl öncesi aydınlanıyor, geçmiş uygarlıklara dalıyor insan. Antik dekorda çağdaş bir konser dinlivor sonra. Yabancı turistler hayli şaşırdı sanınm. Antik bir tiyatroda genç bir orkestra. Belki de dekor için geldiler buraya, orkestraya da kuşkuyla baktılar. Merakla beklediler ve birden dikiliverdiler. Sessizce, saygıyla dinlemeye başladılar. önce Beethoven sonra tanımadıkları bir besteci. Yunan heykelleri kadar güzel bir kemancı bir Türk bestecinin konçertosunu çalıyor! Gözlerine de kulaklarına da inanamıyorlar. "Bu Tiirkiye ilginç bir iilke", diyorlar. Konçerto bitince coşku ve alkışlarla çınlıyor Efes, son bölümü yeniden çalıyor. Erkin'in soluğunu Efes'te de duyuruyor çoşkuyla. Yüzyıllar boyunca bu tiyatroda oturanlar tanrılar, tanrıçalar, uzakta Meryem Ana da Erkin soluğunu duydu bence. O soluğun kaynağı da kuşkusuz Atatürk. Müzik devrimi olmasaydı, Erkinler de olmazdı, Suna Kan'lar, Gürer Aykal'lar gibi uluslararası boyutlara ulaşan, yabancı turistleri şaşırtan sanatçılar da. Erkin müzik devriminin ilk kuşağından, genç orkestrayı oluşturan Türk gençleri kaçıncı kuşak?.. Bilkent Üniversltesi Müzik Fakiiltesi Dekanı Ersin Onay'ı döne döne kutluyorum, bu yaz okulunun oluşmasında, gelenekleşmesinde büyük çabası var. Onur Oteli Kuşadası'ndan Söke'ye uzanan kıyıda çok güzel bir koyda. Denizin mavisine, dalgalann çağrısına dayanmak kolay değil, ama ErKan'ın oğlu Ömer Üstel de bu orkestranın bölünmez bir parçası üç yıldır. Gözünü keman sesiyle açan, müzikle büyüyen, ninni yerine konçerto dinlcyen bir delikanlı Ömer. Güzel bir kulağı var, yanlışları affetmez. Ya/ okulundan belge alırken gözleri parlıyordu. Ömer için yükselen alkışlar da annesinin gözünü parlattı. Ersin Onay zarif bir davranışla beni de onurlandırdı lörcıide. İlk belgeyi beninı vermemi istedi, güzel bir genç kıza belgesini sunarken ellerim de sesim de titredi biraz. Birkaç sözle seslendim gençlere, önce güzel konser için kutladım sonra kırk yıllık gazeteciliğimdeen büyük mutluluğu sanatçı dosılarımla duyduğumu yineledim. Şimdi bu genç orkestranın üyeleri de o dostlara katılıyor. Çok umutluyum, onlardan daha güzel konserler dinleyeceğim. Ayrıca karar verdik, ellinci yılımı onlarla kutlayacağız. Ben ellinci yıla ulaştığım zaman yaz okıılu da onuncu yıla ulaşıyor. Bu genç çalgıcılar kimbilir nerede olacak o zaman? Yıldızları nasıl parlayacak? On yıl sonra bir araya gelince neler anımsayacaklar, bir yaz okulunda gelişen dostluklara ya da aşka benzer öykülere nasıl gülümseyecekler? Efes'ten sonra Çeşme'ye gittik, Batı Yakasının Öyküsü'nü izledik ABD'li sanatçılardan. Biilenl Akkurt'u kutluyorum. Çeşme Feslivali'ni başka bir düzeye ulaştırmak için güzel cabaları var, desteklemek gerekir. Yeteri kadar destekleniyor mu bilmem? Batı Yakası'nın müziğini çevreden gelen arabesk şarkılarla izlemek bana hayli ters geldi. Müzikalin dekoru arabesk çizgilerle tamamlanır gibi. Müzik ve dansların çağrışımları da hayli boyutlu bence. Arabesk politikaları da yansıtıyor! Suna Kan ve Gürer Aykal: Yaz konserlerinın iki psrıltısı... lan sofralarda herkes çok neşeliydi, başta Genel Müdür Özkan öztunalı. Otel yönetimi de güzel değerlendirdi bu olayı. Adına yaraşır biçimde. Böyle bir orkestra, o orkestrada yer alan değerli sanatçılar ve yaşanan olay da oteli onurlandırıyor elbet. Konserden sonra yabancı turistlerin bakışı değişiverdi, genç öğrencilerden tişört isteyenler var konserden bir anı diye, onlar da soyunup verdiler. Yaz okulu belgelcri de çok hoş bir törenle sunuldu. Son gün öğle yemeğinde alkışlar ve kahkahalarla, biraz da ayrılık hüznü ve gözyaşlarıyla. Orkestrayı parlatan genç yıldızlar, bir klarnetçi, bir kemancı ya da çellocunun adı okunurken alkışlar yükseliyor birden, belgeleri Suna Kan, Ersin Onay, Gürer Aykal ve. riyor sırayla. Aykal soyadını taşıyan birkaç Efes konserini izleyenler arasında başkentli kişi var ockestrada. Değerli yöneticinin iki dostlarımı da gördüm. Ayrıca şimdi yurtdıoğlu ve yeğenleri. Kerem Aykal Bilkent'te şında olan başkent kökenli dostlarımı. örmüzik öğrenimi yapıyor zaten Kmre Aykal neğin Hollanda'nın dünyaca ünlü KonzertBubbock'tan geldi, oradaki gençlik orkestgebau kuruluşunda çalışan İmer Saraçoğlu ve rasında çalıyor. Bir de Can Aykal var daha eşini. Tatillerini bizim körfezde Arkent'te geon yaşında, orkestranın sevgilisi, maskotu çiriyorlar. Atlamışlar arabaya konseri izlemeolarak çok alkışlandı. Ben de Duygu Aykal'ı ye gelmişler. Genç orkestranın başarısını seanımsadım. Oğullannın babalarıyla birlikte vinçle paylaştılar. İmer Saraçoğlu genç çalçalmasına ne sevinirdi kimbilir. Uzaklardaydı gıcılara çoşkuyla seslendi. Devlet Konservaama biz o sevinci birlikte yaşadık, gözlerimiztuvarı yıllarından anılarla eleştiri ve uyarılade yaşla, yüreğimizde çağrışımlarla. Suna rını da aktardı. Konser sonrası terasta kurusin Onay'ın ayağı denize değmedi. Kuşadası, Efes, Selçuk arasında mekik dokudu, konseri duyurmak için inanılmaz yöntemler uyguladı. Turistik gösteriler yapan develer bile konser afişleriyle dolaştı yollarda. önce bir deve çanı, sonra bir afiş Beethoven'in, Erkin'in, Dvorak'ın müziği çınlar gibi. Eski dünyadan yeni dünyaya bir çağrı gibi. Başta Murat Karayalçın başkentin ve öteki kentlerin ilçelerini, yerel yöneticilerirü de kutlamak gerekir. Bir sanat olayını güzel değerlendiriyorlar. Güzel bir konser, bir sergi, bir oyun başkente de turistik bir ilçenin tarihine, coğrafyasına da başka bir boyut katıyor. Elbet çağdaş düzeyde olursa. Çeşme'de sevdiklerimi de gördüm bir solukta. Batı Yakasının Öyküsü'nü Özgür ve Mahmut Birsel ile birlikte izledik. Devlet Başkanı Işın Çelcbi ve eşini de gördüm bir aralık, Devlet Bakanı, Batı Yakasının öyküsü'nü izledikten sonra Libya'ya uçmaya hazırIanıyordu. O yakada neler olacak bakalım? Ertesi sabah Ayhaıı Aydan'a koştum hemen Ilıca'daki evinin balkonunda bir kahve içtik, Batı Yakası'ndan başkentin opera gecelerine yöneldik. özlem dinmedi ama Çeşme'ye gelip de güzel sopranomuzu görmeden gidemezdim. Bir merhabalık buluşma bunlar. Bir merhaba da Paris'ten gelen genç dostlarıma. Paris elçiliğimizin müsteşarı Naci Akıncı ve eşi, Nimet ve Veysi Selimoğlu ile birlikte Çeşme'de tatil yapıyorlar. Bu genç kan kocayı çok sever, çok beğenirim. Bir kez daha yazdım, Naci Akıncı'yı ünlü Fransız aktörü Alain Delon'a benzetenler var, ama yanlış! Naci Akıncı daha güzel. Güzel bir erkek ve güzel bir insan. Zeynep Akıncı da güzel bir kadın ve güzel bir insan, güzel buluşmuşlar... Çeşme sabahı Ardıçkoy'da Nermin ve llhan Urat'ın evinde bir yemeğe uzandı, önce deniz sonra bir bilim kadınının mutfaktaki ustalığını da sergileyen bir sofra ve bahçedeki ateş rengi sardunyaları solduracak kadar sıcak tartışmalar... G 8