Catalog

M Ü Z İ K Burak Eldem Hangln' Tough New Kida On The Block (CBS/Uzelli) B u y«ni v« g«nç toptuluk, lng)tt«r*'d« kendini çok çabuk kabul «ttlrdt va list«l«rin zirv«l«rine tırmandı. Ço0u aşk farkılarından olufan bu kaaett», yumuşak, »»vimli Wr tourtd Mrgiliycrlar. F«na sayılmaz. Plak şirketleri nasıl çalışıyor? Ünlü müzik dergisi "Q"nun İngiltere'deki "hileli" anketi: BİM«lng In Disguls* Metal Church (EhktraMMY) H«avy mataUn tırmanısı tüm hızıyla suruyor Bir ara "ş*ytana tapantar" tarikatından olmakla suçlanan, ancak bunu ylddetle r*dd«d«n M « M Ctmrch'un bu albOmu cto son hafularda harc'n'haavy muzikten hoftananlann gözdesı durumunda Mstakten hoflanmıyoraanız dıntomayın, gurültüyu kaldıramayabtlirslnlz. (Toco/Yonca) Th« R*mlx*« Technotronic N O U M tOru müziOln t«fnsltdl«rlnd«n T*chnotrontc, bol bol rap motlft«rini de kuHandıQı, moooton rttml«re ve t»krartara dayalı parçalarıvla h«r ne hıkmetse çok ilgı görOyor. Bu kaset de söz konusu ılgının sonucu yapılmıs bır remı Vaktinlz , hiç ziyan etmeyin. 0 dergısının "hılelı" yöntemı şu: önce adını, "Cömfört Of Strangers" koydukları sahte bir topluluk yaratıyor sonra rastgele dört gencın ılgınç bırer fotoOrafını çekerek bunlara birer "biyoğrafi" de uyduruyorlar Ardından, "evlere şenlık" bır macera başlıyor " 0 " dergısının muzıpliflı, pop müzıjın beşıflı Ingıltere ıçın, çarpıcı bır deney ürkiye'de pop müziğin içinde bulunduğu çıkmazlar konu edildiğinde, yetmişlerdcn sonra yaşanan gerilemenin sorumlularından biri olarak, hep bir türlü gelişemeyip cılız kalan endüstri gösteriliyor. Bugün müzik piyasasının kalbinin attığı Unkapanı'nda yüze yakın şirket, arabesk pastasından pay kapmaya çalışırken yerli pop müzik sanatçılanna nasıl davranüdıgı, yeni vc çağdaş arayışlar içinde olan şarkıcı ve toplulukların nasıl dışlandığı duşUnUlUnce, bir türlü ayakları üzerinde doğrulamayan endüjtriden hayıflanmamak elde değil gerçekten. Ne kadar yetenekli, ne kadar özgün olursa olsun, henüz adını duyurmamış yeni bir topluluğun elinde "demo" bandıyla Unkapanı'na gelip, herhangi bir yapımcıyı kasetlerini yayımlamaya ikna etmesi, deveye hendek atlatmaktan çok daha güç. Tabii bunda endüstriyi tek taraflı olarak suçlamak da son tahlilde pek adil bir hareket degil. Dinleyici kitlesinin ezici çoğunluğunun, beğenilerinde henüz rafineleşememiş olması, ister istemez, ticari çıkarları gözetmek durumunda kalan yapımcıları yeni bir kaset konusunda dUşünceli davranmaya itiyor. Türkiye"deki durum bu; pekiyi pop müziğin beşiği kabul edilen ve son derece organize bir endüstriye sahip olan İngiltere'de durum ne acaba? Bu hafta sizlere, Ingilteredeki eğlenceli bir deneyden söz edeceğiz. T Ünlü müzik dergisi Q, yalnızca lngiltere1nin dcğil, tüm Batı'nın en ciddi ve en nitelikli rock müzik yayın organı. Bu derginin yöneticileri, her gün kendilerine gelen yuzlerce demo bandı "dı|ıılınıİMİdfrr varsayılan büyük plak şirketlerini, küçük bir "hile" yaparak denemeye karar vermiş. Amaç, yeni bir topluluğun endüstriye ulaşma çabasındaki ilk adım olan "şkket flc kontakt" asamasında ilgili yöneticilerin ne kadar ciddi davrandıklarını ölçmekmiş. Deneyin sonucunda, kolayca tahmin edileceği gibi birkaç büyük şirket dışındakiler sınıfta kalmış. Q'nun "talleli" yöntemi şu: önce sahte bir topluluk adı yaratıyorlar: Cömfört of Strangers. Ardından, rastgele dört gencin ilginç bır fotoğrafını çekerek, bunlara birer "biyoğrafi" uyduruyorlar. Fotoğraf ve biyografilerden oluşan dosya, bir demo kaset de eklenerek, menajer Colin adıyla tüm Unlü plak şirketlerine gönderiliyor. Colin, aslında Q dergisi yazarlarından Colin Shearman. BUltende, "Ekte bir demo bantını gönderdiftiıniz Cömfört of Strangen toplulugu Ue UgUenmcnizi rica ederiz" tUründen bir de klasik not var. Ha, unutmadan belirtelim; demo bantın üzerinde ise hiçbir kayıt falan yok, bomboş! Dosyaların plak şirketlerine ulaştırılmasını izleyen ilk haftadan itibaren "menajer" Colin, şirket yetkililerini bir bir arıyor. Bunların içinde Polydor, A and M., Virgin, Pho •ogram, CBS, GoMbcs ve WEA, ilk hafta bantlan "ıtfgrrtıadirip" yanıt veriyorlar: "Ne vaak ki bize gÖMİeritea b u t boşn. Yeoiden göadcrineaiz deierleMreMHıfa." Diğerleri ile ilgili takibata gelince: Epk: Yedinci haftada yanıt gelebiliyor ancak. "Ne yaıık ki bantı bulunıyonu. Tkm olarak hangl gün göndenniftlıiz?" Ckryaalis: Beşinci haftada "değerlendinne" bitiyor. Yanıt: "GoMknUgİBİz b u t vc bölten için tefckkür edcriz. Nc ymak ki çataymalannız simdilik Mzim içia nygaa degü." MCA: Tam on haftalık kovalamacadan sonra, UnlU şirketin yetkilileri başvuruyu yanıtlıyorlar: "Dikkatk dialcdikten sonra sunu söylemek zonındayu ki, banünızdaki müzik simdilik bizim aradıgımız Urzda defU." Jive: Üçüncü haftadaki yanıt: "Eğer hâlâ elinize ulaşmadıysa, postada kaybolmuştur. tlgilenmediğimiz bantlan iade ediyoruz" RCA: On üçüncü haftadaki yanıt: "Valla aradan bunca zaman geçmesine ragmen ses çıkmadıysa, tahmin ederslniz ki Degenilmedi." Evet, acaba gönderilen demo bantların ne kadan gerçekten dinleniyor? İngiltere'deki durum pek iç açıcı degil. Türkiye'de ise zaten böyle bir problemimiz yok. "Arabesk" ya da "özgün müzik" yapmıyorsanız, oturup "demo bant" hazırlamak akıl almaz bir saflık. Hangi yapımcı ilgileniyor ki? D (Mercury/Yonca) Dlrty Lambada Derleme Y l n e mi Lambada demeyın Batı'da ınışe g*çm«ye baslayan Lambada, bizde bır süre daha etklslni kofuyacau» benziyor Ama bu kaset, adımn yarattıflı çaurışımlar bir yana, salt Lambada'dan oluşmuyor Rumba ve Brezılya'nın unlü dansı Cartoca da var. Fred AatsJre ıle ılgılı anılannı tazelemek ısteyen Latln muziğı meraklılarına cazıp gelebılır Graatest Hlts of All Tlme Boney M. (Hansa/MMY) O n beş yıl önce Karayip havalarını tasıdığı disko sound'uyla tüm dünyayı çalkalayan Jamaıka kökenlı topluluk Boney M'in bu remı albümü, topluluğun yetmışli yıllar boyunca gözde olan "El Lute", "BeMsst", "Matalka", "Bah*ma Mama", "Ma Baker", "Rasputin" ve "Oaddy Cool" gıbı hit parçalarını ıçerıyor. Anılannı tazelemek isteyen otuz yaş kuşağına. Colour The Christians (Island/MMY) Bu henüz Chrtatlans topluluğunun Iklncı albümü. Ama simdıden ekıbın kısa zamanda zırveye tırmanacagını söylemek olanaklı. Nefls vokaller ve yumuşak melodılerle örulu bu kasetı, önümüzdekı hattalarda The Chri8tıan8'tan daha uzun söz etme sözü vererek öneriyoruz. 13