Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ali Poyrazoğlu, Altan Erbulak için yazdı 'Güle güle Moruk' Uzun bir dostluğun öyküsü Ali Poyrazoğlu ile Altan Erbulak arasındaki dostluk. Dünyaya, insanlara sevgiyle bakan bir insandı Altan. Altan'ın sözlüğünde "Moruk" lafı sevgiyi, dostluğu, arkadaşlığı, meslektaşlığı simgeliyordu. Bir eski dostunun kaleminden biz de "güle güle" diyoruz Altan'a. "Ne kalır benden gerıye, benden sonrası kalır Asıl bu kalır" Edip CanseverSonrası Kalır Tiyatro iç gündüz.Oyuncular. Gazeteciler. Seyirciler. Dk'KOR: Çıplak sahne. Koyufon bezlerı Sahnenın ortasında demır bir masa. Üzerı sıvah bir bezle ortulmüş. Masanm ustıinde tabut, tabutun ustıinde Fıisun 'un iğneledığı kır çıçeklen. Sol köşede bir resım sehpası, üzerınde AItan trbulak 'ın elını şakağma koymuş gülıimseyen bırfotoğrafı. Sahnenın Ustıinde bir tabela, son ovunundan kalmış, sökulmesı unutulmuş. Tabelada "Büyıik Varyete Kumpanyası"yazar Salon ışıklan dayanıyor. Salon kulabalık. Full. Kalabalık ceddeye de ta$mıs. AL* (İç ses) Altancığım, şimdi sen bu manzarayı gorsen, "Moruk oyun tuttu, millet kapıları kırıyor" derdın. Sevgılı Altan neler kaldı senden gerıye bir bılsen. Once buyuk, doldurulması olanaksız bir bosluk kaldı. Sonra hep kulaklanmızda çınlayacak olan kahkahaların kaldı. Herkese, ö7ellıkle de genç oyuncu, yazar çızer arkadaşlara gösterdığin yollar, bilgiler, aktardığın deneyler kaldı. Yarın gazetede maç seyredılecek. Karikatiir çızılecek. Herkese, en çok da seni kıranlara, incitenlere gösterdiğın sonsuz hoşgörü, anlayış kaldı. Sevgıler, sevgililer, karın, çocukların, dostluklar, güzellikler kaldı. Kalemler, fırçalar, bilgısayaı lar, telsizler kaldı. Seyircılerden geleıı telgraflar, adına koyacağımız ödül, kuklan, palyaço kılıkların kaldı... Bir türlü kımse davet etmediği için gıdemediğimız " V a n " turnesı kaldı. En büyük acıların bile etrafını sarıp sarmaladığın gülucükler, kahkahalar, güldürü ustalığın kaldı. Oradan oraya koşuştururken tıkanınca aldığın damar açıcılar kaldı Sana, içme moruk, ıçme dediğım sıgaralar kaldı. Altan senın ıçın okuyorum Edıp Cansever'in şiirini: "... On çızık, on çizik, on dudak izi bir çay bardağında on dudak izi aşklardan sevgilerden suya yenı ındirilmıs bir kayık gibi akıp geçnıişsem, gidip gelmışsem bir de bu kalır. Ne kalır benden gerıye, benden sonrası kalır asıl bu kalır. On yerde adım geçse geçmese dağlardan tepelerden ınen bir düzluktUm, anlaşılır Tiyatro sahne. iç. Gece. Ali. Altan. Herkes ne "Yammdakı Yatak" oyunundan bir sahoynanmaktadır. Şişll Camil avlusu.Dış gündüz.Kalabalık. Çok kalabalık bir cenaze. FUsun, Sevınç, Altan'ın basucunda Yaşlı bir kadın Alı'ye yaklasır. Şıvesınden eskı bir tstanbul Rumu olduğu hemen anlaşılır. KADIN Hanı "Yanındakı Yatak"ta benım hayatımı oynuyordu. Çocuklarının ıstemedıği yaşlıyı. Benı ağlarken nasıl teselli etmiştı Bütün hayat boş. Butun gerçekler oyunlarda ALt (İç ses) Altan'dan geriye ne kalır, Alıan'dan sonrası kalır. Asıl bu kalır Bir anı bılc ıskalanmamış bir yaşamdan tıtreşımler kaldı. Sahnelerden, gazctc sayfalarından, sınemadan, televızyondan ızleyenlerın zıhınlerıne ve yüreklerine geçırdiğin tıtresıınler kaldı Şekıl değıştırerek, kendini yenıleyerek, kusaktan kuşağa geçecek olan tıtresımler... BERDUŞ Sence ben taş kalplı herıfin bırıyim değil mı? Soytarı, maskara... Küçücük gülücUklcri, Ust Uste koyup ayakta durmaya çalışıyorum. Gülücüklerlc kahkahalarla ölumü bıle kandınnm dıye uğraşıyorum, soytarılık edıyorum. Soytarılık etmeyı kolay mı sanıyorsunuz siz be! Sahnenın sonunda berdus ölür... Tiyatro kulis. İç. Gece. Altan. Ali. ra Soyunma odası. Altan 'la Ali oyundan sonsoyunmaktalar. Altan sıgara yakar. Tiyatro iç gündüz. Altan. Ali. Peker. Prova Oyuncular sahnede. Hani "on parmağında on marifet" denir ya, Altan Erbulak'ı bundan daha iyi tanımlayan bir cümle bulamazdınız Tiyatro sanatçısı, karikatürcü, şovmen, fotoğrafçı, yazar, dost, arkadaş, sevgılı gıbı sözler Altan'ı ancak eksık olarak tanımlayabılırdi. Onu son oyunu "Dünyalar"da Ali Poyrazoğlu ile görüyoruz. KUçUcük cüssenin içine gızlenmış dev bir sanatçı kaldı. Herkesten önce kcndısıyle dalga geçip, eleştiren bir hoşgörü ustası kaldı. Aklınla, vücudunla, sesınle, kaleminle çizdığın karaktcrlcr kaldı. Anlamak, öğrenmek, yaşamı bıçımlcndırmek, her yeni gunu duyguyla vc akılla yenıden kurmak gucunu gosteren çağdaş bir ınsanın tıtreşımlerı kaldı. Altan Erbulak 'ın noi defteri günlük program. Sabah Sevınç okula götUrülecek Gazete "Dunyalar" matine, suare oyunvtdeo çekımı Bilgısayar programı TV için Yarın Annenı ara. Ayşe'yı ara. Almanya turneu için hazırlık. ALTAN Peker, hanı benı takdım ederken, Komıkı Şehir, Kel Hasan Efendi'nin tck rakıbı Altan dıyorsun ya, Orada, Kısa Marlboro Altan de. ALİ Oğlum, sıgara sağlığa zararlıdır. AL1 AN Kısa Marlboro Altan farklıdır. ALTAN Ulan moruk, negüzel ftlüyorsun be... Ben senin gibi ölemem. ALİ Moruk, şu sigarayı kesmezsen sen de öleceksin. ALTAN Moruk, bana Kısa Marlboro Altan demişler. Sigara sağlığa zararlıdır, ama öldürmez... Sanatçıyı ne öldürür bılır mısin?... Yok olup gıden, yakılan, yıkılan güzellikler... Yasaklanıp yakılan kıtaplar, oyunlar, filmler... Toplanan her kitap, yasaklanan her oyun, yakılan her film beni öldurür. Sigara değil... Güle gule Moruk (*) (*) Moruk Allanca'da doil. karıieş, sevgılı. mesve neslı tükenen anlamına gelırdı