23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

S A 6 L I K Erdal Atabek Varla yok arası bir "Sağlık Müzesi" Müzeler bize geçmişi anlatır. Müzeler canlı yerlerdir. Müzecilik, gözlere, kulaklara, duygulara, düşüncelere seslenen ürünler sergiler. "Sağlık Müzesi" de bir hastalıklar sergisi olmamalı, gerçekten sağlığı anlatan, sağlığı öğreten bir müze olmalıdır. etkililere sorarsanız, size "Var," diyeceklerdir. Yalçın Pekşen kardeşimin bu konudakı güzel yazısını okumuştum. Her zamankı tatlı, ığneleyici, duşündürücü, sürukleyicı bıçemiyle bize "Muzelik muze"yi anlatmıştı. "Sağlık Mu/esi"nı yeniden gezmek istedim. Gittım gördüm. Sağlık Müzesi önemli bir müzedir. Toplumun sağlığa ilgisi sürekli artıyor. Müzeler bi/c geçmışimizi anlatır, bilgiler verir, ilgımizi çcker, öğreticidir, tanıtıcıdır. Yurtdışındada çok müze gezdim, yurtıçinde de. Bizim "Sağlık Müzemiz" tstanbul'da Cağaloğlu'ndadır. Cadde üzerinde, otobüs durağının hemen yanında. Bir ilkokul öğretmeninin öğrencilerini götürmek isteyecegini düşündüm. İlkokul öğrencileri, ortaokul öğrencileri, lise öğrencileri, yurttaşlar müzeleri gezmelidir. Orada, kendi tarihimızi, müzeyle ilgili bilgileri, çağdaş konuları, sorunları öğrenmelidir. "Sağlık Müzesi"ni gezdim ve çok üzüldüm. Inanıyorum ki, tstanbul Sağlık Miidüru de gezecek ve çok üzülecektir. Inanıyorum ki, tstanbul Tabip Odası yetkilileri de gezecek ve çok üzülecektir. îstanbul'daki tıp fakülteleri yetkilileri de gezecek ve çok üzülecektir. Ben, kendi payıma, bugüne kadar bu müzeyi yeniden görmeyi bu kadar geciktirdiğim için sıkıldım ve kendimi eleştirdim. Bu müze Sağlık Bakanlıgı'nın müzesi değildir, hepimizindir; ona sahip çıkmak hepimizin görcvidır, onun kimsesizliği bizim kayıtsızlığımızdır, bizim kusurumuzdur. Müzeyi tek başıma gezerken, o eskimişli llaç olan bitkiler Birzamanlar, iştah suruplar 'alkollü' idi (Çocukluk yıllarımızda bıra sadece Tekel bırasıydı şu sözlerle tanıtılırdı BESLER, SERİNLETIR, NEŞE VERİR llk gençlık dönemımızde bıra içerdik. Besleyıcıliğini bılmem, ama serınledığımız, neşelendığımiz doğruydu Biradan mıydı, gençlığımızden mı, bılemem Yemek öncesi içılen bir kadehçık "aperitif" ıştah açar, insanı yemeğe hazırlar. Alkolün iştah açıcı olarak kullanılması eskı yıllarda pek yaygındı Iştahsız çocuklara verılen "kınakına şurubu" bıraz çınkona alkaloitlerı, bıraz da alkolle ıştah açıcı ışlev yapardı Bütün "Iştah surupları" biraz alkol ıçerırdı. Ama alkolun yaygın kullanılışı bu nedenle değildir Üzümden, elmadan yapılan şaraplar yüzyıllar boyunca insanların en çok aldığı "ılaç" olmuşsa, bundaki önemli etki "rahatlatıcı" olmasıdır. Alkolün insanlara sağladığı "sedasyon", alkolun merkez slnir sistemı üzerindeki "lnhlblsyon"la insan bilincindekı denetımi hafifletmesı, kaldırması yoluyla olmaktadır. »V* ••ile Y "Sajjlık Müzesi", Istanbul'da Cağaloğlundadır Müzenin salonlannın görunümü, "ilgi çekıci" olmaktan çok uzaktır ği, o küf kokularını, o yetersiz ışığın loşluğunda kendi başına bırakılmışlığı gezerken inanın, yıllardır yanına kimselerin uğramadıgı yaşlı bir insanın ziyaretınde duyulanları duydum. Bu müzeyi kuranlan şükranla andım. "tstanbul'da bir saglık müzesi kuralım," dıye kimler düşünmüşse, kimlerin emeği geçmişse hepsini şükranla andım. Bız onlara lâyık olamamışız. Biz, onlara da saygı duymamışız. Geçmişimizden ne bir isim, ne bir resim. Sağlık tarihimizin çileli geçmişinden bir sayfayı, bir çizgiyi boşuna aradım. Müzeciliğin gözlere, kulaklara, duygulara, düşüncelere seslenen ürünlerini boşuna aradım. Sararmış duvarlar, eskimiş maketler dondurulmuş bir zaman dilimi gibi çaresiz, yalnız, bana bakıyorlardı. MUzeden çıktım, güne kanştım. Durakta bekleyenler, köşedeki büfe, birbirini izleyen otobüsler, taksiler. Dondurulmuş zaman akıp gitmeye başladı. "Sağlık Müzesi"ni bu yalnızlıktan, bu terkedilmişlikten, bu eskimişlikten kurtarmalıyız. Şimdi, bütün ilgililere, bütün yetkililere sesleniyorum: "Sağlık Müzesi'ni kurtarmalıyız!" öncelikle, müzeye yerleştirilen müzeyle ilgisiz idare bölümlerine başka bir yer bulunmalıdır. Saymanlık gibi idare bölümleri başka bir yere alınmalıdır. Sonra, bütün yapı elden geçirılmeli, onarılmalı, müze için uygun bir yeni düzenleme yapılmalıdır. Yeni "Sağlık Müzesi" bir hastalıklar sergisi olmamalı, gerçekten sağlığı anlatan, sağlığı öğreten bir müze olmalıdır. MUzenin bugünkü ürkuten, korkutan havası bütünüyle silinmeli, çağdaş insana seslenen, çağdaş insanı bilgilendiren, yüreklendiren, umutlandıran bir hava yaratılmalıdır. Müzedeki bütün bilgiler yenilenmelidir. Müzenin salonları eski tıp uygulamalarından bugüne kadar gejen bir gelişme çizgisini yansıtmalıdır. Dünya tıbbının ve bizim tıbbımızın köşebaşı olan olaylar, buluşlar, bilginler gerekli bilgilerle müzede yer almalıdır. Müzecilik bilimi ve müze estetiği, "Sağlık Müzesi" için el ele vermeli, orasını aranan, sevilen, gidilen bir yer durumuna getırmelıdır. "Sağlık Müzesi" bitkisel yaşamından kurtarılmalı, soluk alan, genişleyen, ışıyan, aydınlatan bir yer olmalıdır. Müzeler canlı yerlerdir. Sadece kendi canlılıklarıyla kalmaz, çevrelerine de canlılık verirler. Yeni "Sağlık Müzemiz", gerekli zamanlarda gezici müzeler kuracaktır. Toplumun içinde gczecektir. Okulları dolaşacaktır. Okullardaki "sağlık muzeleri"nin düzenlenmesine yardımcı olacaktır. Onlarla sürekli ilişki içinde olacaktır. Işte o zaman biz de "Sağlık MUzemiz" var dıyeceğiz. Kendimize saygının bir gereği de bu değil mi? D Ataman Tangör'le 'Kaygı' üzerine (II) Doç Dr Ataman Tangör psikiyatr insanın önemli sorununu, ' kaygı"yı konuşuyoruz Ben, duşunuyorum Bir psıkıyatrın "kendi kaygıları"nı Ataman Tangor, unıversıteden ayrılmak zorunda bırakıldı O zaman hangı kaygıları yaşadı? Bunları sormuyorum Bir ara gozaltına alınmıştı Işkence gormuştu O zaman hangı kaygıları, hangı korkuları yaşamıştı'? Gozallına alınan, ışkence goren bir başka doktor aklıma yelıyor Norolog Dr Dursun Kırbaş. Çıkışında bir basın toplantısı yaptığımız Dr Dursun Kıfoaş Bir başka doktoru duşunuyorum Psikiyatr Dr Memduh Eren'ı 12 Marl ııı acılarını yaşamıştı Başka doktorlar da vardı, duyduğumuz duymadığımtz Bunları konuşmuyoı 'uk Bu, henuz hesabı sorulmaydn, hesabı verılmeyen acıları Bu çelişkiler, ıns.rnın beklentileriyle buldukları arasındakl çelişkiler hep boyle sürup gldecek mi? Bu ıızlaşmazlık hep boyle surup gidecek mi? "Kımılerıne göre varolu jlarda olduğu gıbı ınsandakı kaygı çelışkısı ınsan olmanın bir qereğıdır Yanı kaçıriı ıaz ve değışmezdır Kımılerıne gore de bu çelışkı toplumsal çelıskının bıreye yansımasıJ r Toplumsal çelışkıdekı duşmanca tutumlar duzeldığınde bıreysel çelişkiler de barışçı olacaktır " Peki, Insanın kaygısı ile mucedelesinden neyi anlamak gereklyor? "Belkı soruyu duzeltmek gerekır Kaygı ıle mucadele mı edelım, yoksa onunla dost mu olalım? Bence once kaygımızdan korkmamayı öğrenelım Sonra sabırla ıç ve dış barışı sağlamanın yollarını arnyalım " Goruşmeyı bıtırıyoruz Ama aklımdakı sorular bıtmıyor Ikı şey aklıma takılıyor Bırıncısı, "Toplumsal çelişkllerin bireye yansıması". Ikıncısı, "Sabırla iç ve dış barışı sağlamanın yolları". Bunları ırdelemek gerekıyor Bunları ırdeleyeceğız ı 1 Kuşkusuz, alkolün bu etkisi istenmeyen birçok davranışın ortaya çıkmasına yol açar, ama burada sorumlu olan alkolun kendısı değıl, insanın içinde bulunduğu gergın durum ve bilinç dışı bırıkımlerıdır. Bugün hekımler hastalarına böyle durumlar ıçın "ıkı kadeh ıçkı" önermezler İnsanlar bu çareyı kendıleri bulmuşlardır, gorülduğu kadarıyla pek vazgeçeceğe de benzememektedırler . Bir ara kalbin koroner damarlarını genışletmek ıçın bir ıkı kadeh vıski önerılmış, bu önerı pek de rağbet bulmuşsa da bu yolla koroner damarları genışletmekten vazgeçılmıştır Bu yolla hastanın bıraz rahatlamasından başka pek bir yararın bulunmadığı anlaşılmıştır. Alkolün bugun ılaç olarak kullanılışı, derının temızlenmesınde antıseptık olarak kullanılışı ve yüksek ateşte derı uzerıne uygulanmasıyla soğutucu olarak kullanılışıyla sınırlıdır. D 16
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear