Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
H A F T A D A N H A F T A Y A Mehmed Kemal Genç şairlerin ardından Oktay Akbal dostumuz, bır yazısında (1944 yılında yayımlanmış), 'Genç Nesil Konuşuyor' adlı bır broşurden soz edıyordu Bu arada, şaır Fethi Giray'ı da anıyor, şoyle yazıyordu "Fethi Giray'ı kim anımsar? Seçkilerde de rastlamıyorum çoktandır. İngiliz şairi Shelley'den soz etmiş. O yıllarda Andre Mauroısnin 'Arıel' adlı kitabı çıkmış, hepimizi etkilemişti. Giray şoyle anlatmış şaırın olumunu: 'Dudaklarında dunyanın en temız / En erkek, en kardeş guluşu / Ben yemın ederım kı / Bu kadar muazzam ve manalı olmamıştı / Dunyada hıçbır ınsan olusu'..." Fethi Gıray, benım gençlık yıllarımın arkadaşıdır Bırlıkte lısede okumuş, bırlıkte dergılerde yazmış, bırlıkte dergı çıkarmış, bırlıkte gazetecılık etmıştık Anımsarım, 'Ariel' kıtabını bulduğumuz zaman dunyalar bızım olmuştu Ikı Ingılız saırı Shelley ve Keats bırlıkte Italya ve Kuzey Afrıka'da seruven ustune seruven yaşarlar Bırı otekının baldızına âşık olur Sonunda Shelly olur ve kalbını denıze mı atarlar, bır kavanoza mı koyarlar? Şımdı anımsadıklarım bunlardır Kıtap elımde yok, bulsam bır daha aynı heyecanla okur muyum acaba 9 Oktay Akbal'ın dedığı gıbı gençlık yıllarımızda çok etkılenmıştık Şaırler unutulur m u ' Şaırler yazdıkları ıle yaşarlar Her gun m u ' Değıl, gunu geldıkçe1 Bakın yıllardır unutulmuş gıbı gorunen Fethi Gıray vaktı gelınce anılıyor Fethi Gıray şıırle yazı yaşamına gırmıştı llk şıırı 'Rizeli Ali' un salmıştı Naci Sadullah, Tan gazetesınde bu şıır ıçın bır fıkra doşenmış, unlenmesıne yardım etmıştı Aklımda kalan dızeler "Mapushanede postu / Genelevde dostu vardı / Rizeli Alı'nın / Çok kahrını çekti denizin." Sulha Selam, 1943 (Suat Taşerle bırlıkte, 1943), Alacakaranlık, Şiirler dıye kıtapları vardır Zamanın bırçok dergısınde yazmış, sonra gazetecı olmuş, Ankara Telgraf dıye bır de gazete çıkarmıştır Bır donemde, Çetin Altan'la Fethi Gıray Istanbul gazetelerıne Mıllı Pıyango sonuçlarını yazdırıyoriarmış O yıllarda bu ışın değerı beş lıra Çetın Altan çekılen numaraları yazıyor, Fethı'ye verıyor, o da telefonla Istanbul'a okuyor Çetın, yazmaktan sıkılıyor Fethı'ye donuyor, "Biraz da sen yaz ben okuyayım," dıyor Fethi yazıyor, Çetın okuyor Lısteyı okurken Istanbul'dakı muhabır, "Yahu, haberin var mı, Orhan Veli öldu" dıyor Çetın Altan bu haber ustune oylesıne şaşırıyor, ancak Aaaa' dıyebılıyor On bın lıra kazananların ıkıncı bolumunu yazdırıyor Istanbul'a Beş bın lıra kazananları yazdırıyor. Rakamlar, rakamlar Çetın, 'Gazetelerae piyango rakamı gorduğumde akrep gormuş gibi olurum' der Sonunda Fethı'ye olum haberını vermek ıstıyor Ne olsa Fethı'nın yakın arkadaşı "Orhan Veli ölmüş..." dıyor "Oyle ıni, guzel bir yazı doşeneyim." Fethi, bu sözu şaşkınlığından mı, uzuntusunden mı soyluyor, bır turlu kestıremıyor Çetın o gunlerı ve yaşananları şoyle anlatır "Bir yandan yuvarlaklar dönuyor, toplar duşüyor, Fethi onundeki kâğıda numaraları yazmaya çalışıyor. Bir yanda bizim dunyamızın bir insanı yok olmuş... Bizim dunyamız olumun en uzak olduğu meyhanede ikı masaydı. Parasızlıkla şıırin beyaz turplu, beyaz şarap bardaklarında titreştiği iki masa... O masadan ilk kez biri olmuştu: Orhan Veli! Yani bizden de biri olebilirmiş. Hiç alışık değildik arkadaş olumlerine..." "Guzel bır yazı doşeneyim " Başka bır şey soyleyemez mıydı9 Istanbul telefonu açık beklıyordu Numaraları ıstıyorlardı Otekı gazetelerden erken basılacak, pıyasaya erken çıkacaktı Açık bekleyen telefonun karşısındakı, hadısene deyıp duruyordu Orhan Veli olmuştu. Fethi durmadan numaraları yazıyordu Çetın yazılanları okuyordu Sonunda numaralar bıtıyor Bırlıkte salondan dışarı çıkıyorlar Her rastladıklarına acımalı bır yüzle Orhan Velı'nın olduğunu soyluyorlar Bırkaç masalık meyhane halkı Orhan Velı'nın olumunu bırbırınden duyuyor Gazeteler yarın sabah çıkacak Televızyon yok, radyo boyle haberlerı pek vermez "Orhan Veli ölmüş..." "Vah vah, çok genç öldü..." Her genç olen şaırın ardında ne kadar vah vah vardır D Ş A I R L E R S I I R L E R Şiir güzeldir Şllr Şllr okudum bıraz Neruda'dan, Orhan Velı'den İkısı de ne guzel anlatmış Sevdalannı Bın kavgaya Bın yaşama sevdalı Orhan Veli tek tek anımsayıp sevgılılerını, Her bırının özellıklennı Aktarıvermış Ben başlasam yazmaya Senı ve sevdamı sığdırabılır mıyım acaba şıırlere. HÜLYA HAMURCU Gerçekliğin yansıtılması "Yenılık elbette durmadan hıç aklagelmeyen doğruların soylenıp durması değıldır Serbest olçu, ses yınelemesı, yarım uyak her gun yenıden keşfedılmez Ama bunlar ışlenebılir, genışletılebılır, uygulama alanları yaygınlaştırılabılır ( ) Gerçekliğin gosterılmesı ve yansıtılmasının kendı başına şıırde hıçbır yerı yoktur" Işte, eskı tarıhlı bır kıtaptan bırkaç satır Vladımır Mayakovskı, dılımıze "Şıır Nasıl Yazılır?" adıyla çevrılen kıtabında soyluyor bunları Kaç şaırımız, ya da şaır adayımız okumuştur bu kitabı 7 Arasanız hangı sahafın tozlu raflarındadır şımdı? Şıırler gıbı şıır uzerıne yazılan kıtaplar da geçıp gıdıyorlar zamanın aralığından Bizden zaman zaman şıır uzerıne yazılmış kıtapların lıstesını ısteyen okurlarımıza salık verebıleceğımız bır kıtap "Şıır Nasıl Yazılır?" Elbette bulup okuyabılırlerse Yerı gelmışken bırkaç kıtap adı daha verelım Avner Zıss Estetık, G Lukacs Çağdaş Gerçekçılığın Anlamı, G Thomson Şıır Sanatı, E Fıscher Sanatın Gereklılığı Bunlara B Brecht'ın, Neruda'nın, Aragon'un, Plehanov'un vb kıtaplarını da ekleyebılırız Okuyarak ve uzerınde duşunup tartışarak Can Yucel'ın 'Canhavlıyle" başlıklı şıırını "Yenı Duşun" dergısının mart sayısından aldık Şıır yok yeryuzunde Dıye duşundu adam O çılgın uvezın altında Denıze bulutlara baktı Ağaçlara çakıl taşlanna Oyle yalın oyle sessız Bır teyzenın anlattığı Sıcak duşler gıbı Ayağa kalktı sularla oynadı Tutun çığnedı ekmek yedı Bır hışırtının adını Bır sonsuzluğun sesını Ordaydı ışte sararmış defter Boyleyız bız o kâğıtların rengınde Okudu yenıden Bır hançerın sesı gelene kadar Yaşadığı köylerın çıplak ınsanların O şıırlerın o dayanılmaz ağnların NURULLAH CAN Canhavliyle Durduğum karlı yamaçtan uçarı Denız aldı başımı Saçlarım sakallarımla ak Yedıyor benı karşıya Ağamın yanına Dragos'dakı ağıla Bir gemı geçıyor ustumden çocuk Aramasıyta guneşın Cannavllyle sıyrılıyorum sulardan Dunyaya dunya gözuyle bakması son defa Nasılmış göreyım dıye CAN YUCEL Zından golgesıdır gunler Geçerken başımın ustunden Dağbaşındayım Uğruna acı çektıklenmın arasında. Ne güzelsın, Yenı açmış çıçek gıbı Ne guçlusun, Ne dervişsin ömrum Aşka duşmuş yurek gıbı Bu ruzgâr dıner, Erır bu karlar, Bassam parmağını yarama Bulurum sabahı HAŞİM ŞAHİN Ne Dervişsin Ömrüm Beni gizlediğin isimler Hâlâ duruyor mu avuçlarında O yaz testılennın serınlığı Henuz yaralar almamışken kalbın Ve çozulmemışken daha olumun şıfresı Yok artık eskı sulara vuran gölgeler Keskılerle onarılmış kalbıne Ne kadar acılar yuklesen de Açıklayamaz aşkı, benı gizlediğin ısımler AHMET UYSAL t 26