Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
i Naim Süleymanoğlu fıkrası D ı unya Halter Şampiyonu Nalm Sulaymanoglu, Avustralya'da Bulgarlardan kaçıp da Türkiye'ye geldikten sonra bir süre en çok konuşulan adam oldu. Hatta anketlere göre geçen ay özal'ı bile 80llayarak adından en çok bahsedilen kisl olmayı başardı. Bu arada Süleymanoğlu'na evler, apartman katları, hediyeler ve paralar yağdı. Peki, şimdi ne oldu? Şakacı bir arkadaşın esprislne göre son durum şöyle imiş: Süleymanoğlu, bu kadar tantanadan sonra Türklere özgü rahatlığa ve zengin olunca elini bir şeye sürmeylp hazırdan yeme alışkanhğına adapte olmuş Biraz halter çalışmak için spor salonuna gelmiş. Orta yerde duran ağır mı ağır halterlere bir süre bakmış. Sonra şöyle söylenmis: "Yahu buralarda bir hammal yok mu «unlan kaldınverain. Şlmdl ben bir d« bunlan kaldırmakla mı ugraşacagım..." •• niversiteye gkien kızlanmızın sıkmabaş olarak I I okula gitmelerine izin verilmemesi sağcı basında \J bir özgürlük ve insan hakları sorunu olarak tartışılıyor. Ozgürlüklerin kısıtlanmasını ve insan haklarının ihlal edllmesini elbette kimse istemiyor. Ancak aynı sağ basında yer alan bazı cümleler İnsan haklarının ve ozgürlüklerin kendileri gibi düşünmeyenlere hiçbir biçimde tanınmadığını veya istedikleri dini düzen gelirse tanınmayacağını da kesin olarak sergillyor işte başını örtmeyen kadınlar hakkında düşündüklerini ve bakış açılarını sergileyen satırlar: Sıkmabaş sorunu Bazı kimseler irticaı dindarhkla karıştırıyorlar. RAHŞAN ECEVtT DSP Genel Başkanı Ben Türk insanının demokrasiyi istemediği, ya da hazmedemediği, hazmedemiyeceği kanısında değilim. ADNAN KAHVECİ Başbakanlık Başdantşmam Biz, o parmağı alırız, tam ortadan böler koparınz, yarısını da iade ederiz. RAUFTAMER TercUman Gazetesi yazarı Bendeki sırt kimsede yok. Maşallah Kayseri pastırması gibi. "Bu memleketln yalnız dlndar kadınlan değll, kuaför abomllal 'kılbaş' kadınlan blle baaortüaünün engallenmaalne razı gelmez. ' "Glylmde, kıyafette Batı'ya uydular da na yaptılar. Namua denen kutaal degârl ortaya Mrdller. Kadın va kızlannı açıp aaçarak aehvet pazanna •urdüler. Inaan neallnln devamına vaalla olan annallk vaafını ortadan kaldırdılar. Sonunda annaal babaaı balll olmayan bir naall maydana galecek. ' "Baaörtuau yaaagı görünüfte bir bez parçaaını atmak degll, Inançlanmızdan tavlz vermek, ortün amrln* karşılık Allah'a kOatahça layan etmak demektlr." Üniversiteli genç kızların sıkmabaş olmaları sağcı basına göre özgürlükleri kullanmak. Ancak aynı kalem erbabı sıkmabaş olmayan kadınlar için "Kılbaa, şehvet pazanna aürulmüş, çocuklannın anaaı babaaı balll dafill, Allah'a küatahça layan edan" yaftalarını yapıştırmaktan geri kalmıyor. Yani sıkmabaşlıların özgürlüğüne evet, ama kendini bir erkeğe ait mal gibi görüp örtülerin altında kapatmayan, toplumun içınde erkeklerle aynı ölçüde Insanca yerini alan kadınlara en galiz hakaretler Bu da sağcı basının çifte standardı. O HÜLYA Manken YİĞİTALP özai Fıkra bir yana, Naim Süleymanoğlu ile ilgili olarak ülkücülerin gazetesi Yeni Düşünce'de manşet iddialar yer aldı Bu gazeteye göre Süleymanoğlu'nun Avustralya'da Türk makamlarına sığınmasını Bozkurt gençler organıze etmişler ve kaçıştan sonra geçen 5 gün, onlar saklamışlardı Ülkücü Necati Gencer, kaçış olayını açıklarken Avustralya'dakı çalışmaları hakkında bilgi veriyor: "Blzler orada Türk KUItür Ocagı üyealytz. Zaten geçmişte de Türklye'de Ülkü Ocaklan'ndş vazHe almıştık. Bizl orada daha çok Bozkurtlar olarak tanırlar." Ülkücü Gencer, Naim'in kaçışına yardım ederek, "davlatln yapamadığını yaptıklanm" da iddia ediyor. Tıpkı geçmişte olduğu gibi.D özgür sendikacılığın gereklen ycrine gctirilmiyor, özgür toplusözleşme olanağı kalmadı. ŞEVKET Y1LMAZ Türktf Genel Baskam Güngör Bayrak'ın şahidi Şevket Yılmaz yufka yüreklidir, her şeye ağlar. SACİDE YILMAZ Şevkel Yılmaz'ın eşi G üngör Bayrak, geçenlerde Cezayir asıllı bir Fransız petrolcü ile evtendi. Sanat dünyamızı yakından taklp etmeyip de "Klm bu Oungor Bayrak?" diye soranlar olursa hatırlatalım Hani şu izmir'de önceki sene donsuz olarak sahneye çıktıgı için «/> Fuar'da şarkı söylemesi yasaklanan şarkıcı. Hatta bu yüzden Izmir'in ANAP'lı Belediye Başkanı Burhan Ozfatura'nın aslında kendisine aşık olduğunu, ve donsuz aahneye çıkmasını yasakladığını ıddla etmişti Işte, bu Güngör hanımın nikâhı Zeymp v t Aaım Ekren'in Büyükdere'deki yalılarında kıyılıyor ve sahitliğini de Zeynvp Ekren özal yapıyor. Anlaşılan, baba Turgut özal, sıkmabaşlı kızların başlarını açmaya zorlayanların günahlarının dağılımı ile llgllenirken, kızı Zeynep de donsuz sanatçıların başgöz edilerek ANAP'lı belediye başkanlarıntn başına sorun olmasını önlüyor. Güzel bir işbölümü. D Ben insanın para ile satın alınmasına karşıyım. Benim beraber olduklanm genelliklc uzun süreli beraberlikler olduğu için para ile oturuyorum sayılmaz. MERAL ZEREN Sinema oyuncusu 1402'den Berlin'e Inançlı insandan korkmamak lazım. SAKIP SABANC1 tşadamı U Mete Tuncay lkelerin rejimlerindeki değişiklikler en çok aydın keslmini etkiler. Bir zamanlar Almanya'd* rejimden rahatsız olup kaçan AlmanAlman profesörlere Türkiye kucak açmış ve o günlerin önemlı Alman hocaları Türkıye'de üniversitenın gelışmesine önemlı katkıda bulunmuşlardı. 12 Eylül döneminde ise Türkiye'de pek çok öğretim görevlısinin ışine 1402 sayılı yasaya göre son verıldı Berlin'deki Frei Universitât ışte bu yasaya göre Türkiye'de üniversite dışında kalan öğretim üyelerıne ve profesörlere iş ımkânı sağlıyor. Sargut Şölçün ve Coşkun Sav'dan sonra bu günlerde de 1983'te görevıne son verılen Prof. Dr. Mete Tunçay Berlın'den teklif aldı ve bir yıllığına Almanya'ya gıdıyor. Tunçay, Almanca bılmedtğı halde Ingılizce ve deneme olmak üzere de haftada bir saat Türkçe ders vermek için teklif aldı. Uygulamanın 1988den itibaren daha etkin bir biçimde süreceğı ve Türkiye'de bir yana atılan hocalarımıza Almanların kadro vereceği de gelen bilgiler arasında. /4merika'da her zaman banka batıyor. ADNAN KAHVECİ Başbakanlık Başdamşmanı Erol Aksoy Alı Koçman Bu vatanı "Allah Allah" diyenler kurtarmadı mı? MEHMET KEÇECtLER ANAP Genel Başkan Yardımcısı Özal'dan sonra tango Geriye dönüş yollarını kapattık. B aşbakan Turgut özal geçen pazar önde gelen işadamlarına Harbıye Orduevı'nde bir yemek verdi. özal'ın 2 5 saat konuştuğu yemekte konulardan biri de son günlerde çok tartışılan "Irtlca" ıdi özal, bu konuyu da yine ticari açıdan ele alıyor ve eğer Türkiye'de irtica olursa bızi AET'ye almayacaklarını söylüyordu özal'ın bu konuşması galıba ışadamlarımızın gönlüne ferahlık vermiştı Toplantıdan sonra Ali Koçman ve Erol Aksoy doğruca Ece Bar'a gıttiler Pazar gecelerı Secaattln TanyerH'nin eskı tangolar söyledığı tango gecesinde bir güzel eğlendiler. Ne de olsa Başbakan söz vermiştı, Türkiye'de irtica olmayacaktı. D TURGUT ÖZAL Başbakan BİZ başlangıçtan itibaren basın hürriyeti sınırhmasına karşıyız". HASAN CELAL GÜZEL Devlel Bakam 9