26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

SABETAY VAROL U niversite gcnçliğinin önayak olduğu Mayıs 1968 olaylarıyla ünlıı Latin Mahallesi, eski Latin Mahallesi değil artık... Sorbonne Üniversıtesi başta olmak uzere, Seine Nchrı'nin "sol yaka"sına serpıştirilmiş irili ufaklı onlarca yükseköğrenim kurumuna rağmen, kımse artık burayı bir öğrenci semtı olarak görmüyor, düşünmuyor... Saint Miclıcl çeşmesinin bulunduğu aynı adı taşıyan meydanın çevresi çeşitli ulusların mutfağını sunma iddıasında, uyduruk turist kapan lokantalardan geçilmiyor, hepsi kötü degil bu "ıestaurant"ların, ama iyisini bulmak için onceden haberli olmak şart; bir kez havalar düzeldi mı, gece günduz demeden buralarda insan kaynar Binbir garipiik dünyanın en ciddi şeyleriyle bir arada yasar durur. Saint Michel vc '»«int elraftaki diğer sokaklar, bitmez tükenmez bir bayram yeri gibidir. Nehrin akış yönunu takip edip, Sainl Germain de Pres kilisesınin hizasına geldıni/ mi, Paris'in 7. bölgesine yaklaştığınm söyleyebilirsiniz. (Paris, idari olarak 20 bolgeye ayrılmıştır) Kilisenin onundeki meydana bakan ve mönü listesinin ılk sayfasında, "Elil enlelektuellerin buluşma yeri" yazan "Deux Nagols" kahvesi, bayram atmosferıyle cıddiyet dunyası arasındaki hayali hattın tam uzerinc oturtulmuş gibidir. Hattın öbur tarafına geçtiniz mi, eğlence yerleri artık sayılıdır, ağırbaşlılık egemen olmuşlur. ( Concorde Meydanı'nda, 1789 Devrimi'nden sonra kurulan giyotinlerin tüketemediği Fransız aristokratlarının, asıllerinin vârisleri, 7. bölge sakinleıinin büyük bir bölumunu olııştururlar. Bu civarda oturan diğer bir kesiın de, Paris'in gözde aydınları, varlıklı sanatçıları, her turden "yaratıcı" zümresidır. Başbakanlık, Fransız Ulusal Meclisi, birçok bakanlık vebüyükelçilik, Eyfel Kulesi, Napoleon'un mezarının bulunduğu Invamides Rodin müzesi, hep 7. bölgenin sınırları arasında kalır. 7. bölgenin Belediye Başkanı 80'lik Frederic Dupont, şimdiye dek geleneksel sağla birlikte hareket ettiği ve son seçimlerde aşırı sağ "Ulusal Cephe" listesinden aday olduğu halde, parlamenter olarak, Chirac hükümeti ile birlikte hareket etmektedir... f Kilimlerde, modern sanatın yeniden keşfettiği bir 'şey' var. Sanaı galenleıı ve antıkacı mağazaları, 7. bölgenin belli başlı dukkân parkını oluşturur. Şık moda evlerinin ^ubeleri ise, imzalarını göstermemek ıçın kenarlara köşelere çekılmışlcrdır. Çevrede, bu mağazalardan giyinmek biraz da görgusuzluk sayılabilir. Guzel Sanatlar Okulu, gerçi 6. bölgede kalır, ama 7'ncinın de sınırındadır. Nehre dik T naf arasında, Türk kilimlerinden başka bir şe; satmayan Triff Galerisi gözünüzden kaçma yacaktır... ürkiye'deki belli başlı kılimciler tstanbul'da Kapalıçarşı ve Nuru osmaniye'de, Izmir'de Kuşada sı'nda, Urgüp'te toplanmıştır Başta gelen müşterileri tunstlcr dir ve turistler dışmda kilım alan lar Türkiye'de oturan yabancılardır. Son yıl larda kentlerde oturan bazı Türklerin de kılimt merak saldıkları biliniyor. "Triff Galeri"den içeri gırdınız mi, Anado lu ve Balkanlar'da dokunmuş kilimlerin en gü zellerinı birarada görebilirsiniz. Turist' hıtabeden Türkiye'deki kilim satıcılarının elın de, kaüteli kilim iyice azalmış gibidir. "Kali te üstune" çalışanların vıtrınınde, deposund. bile, "çok güzel" eski kilımlerdcn beşer ona adet bulunur. Büyuk bir olasılıkla, "Triff Ga leri"de Türkiye'deki tüm kilimcılerin elindı bulunan bu tür kilim sayısından fazlası top lanmış bulunuyor. Galerinin muduru ve sahibi Henri Daumas "Güzel sanallar tüm insanlıgın malıdır. Ont Kilim, bir m partisyonu Paris'teki antıkacı dükkânlan arasında, yalnızca Türk kilimleri satan bir galeri var. Henri Daumas 197Vde ilk kilimlerini satın almaya başladığında, Ermeni halı tüccarları onun bu "kilim sevdası"na gülüp geçmişler. lemesine inen iki sokak, Rue du Bac ve Rue des Saints Peres arasında kalan, kuzeyden Seine Nehri sınır boyunun, güneyden de Şaint Germain bulvarının sınırladığı ada, antikacı dukkânı ve sanat galerilcrinin dünyada belki de en yoğun olduğu yerlerden biridir. Buralarda peynirci veya şarkuteri dukkânı sahibi olmak, akıl kârı değildir. Ya 17., 18., 19. yüzyıldan kalma antika e>ya, ya da Reşat altını gibi sağlam değerlcrı olan eski ustaların tablolarını satacaksınız. Monotonluktan bıkan bazı galeri sahipleri ise, mardeger veren, takdir elmesini bilenlerin malıdır. Bu sanat harikalarını lakdiredemeyenler, sadecc bunları atalarımız vaplı diyerek sahip çıkamazlar" diyor ve eklıyor: "Kilim denen sanuta, kimsc deger vermiyordıı. 1970'lerde bu ise el atlıgımı/da, kilimin bes kuruşlıık degeri yoklu. Kğer yabancılar gelip kilimc sahip (,'kmasalardı, bu sanatın koku kazınmış, son örnekleri ortadan kalkmış olacaklı." Kumral, kıvırcık saçlı, ufak tefek adamın tipinde Ortadoğu veya Türkıye ıle ilgılı olduğıına dair hiçbir iz yoktu. Bu tür işler, Türkiye çıkışlılar ya da onların çocuklarınca yapıldığı içın, Daumas'ya kilimle ilişkisinin nasıl başladığını sorduk: İlk kilimleri, Paris'teki müzayede salonlarında gördüm. Bundan sonraki ilk partiyi, Lubnan'dan getirdım. Beyrut'taki tüccarlar, Iran, Kafkasya ve Türkiye'den gelme kilimleri topluyor ve satıyorlardı. 1972'de Istanbul'a gelip yerinde gormek istedim. Çarşı'da salılan kilim çok azdı. Dikkatinizi çekerim, 1972 yakın bir tarih sayılır. Kapalıçarşı'da kilim satan iki üç kişi vardı. Onlar da daha çok Kafkas kilimleri satıyordu. Kafkas kilimlerinin her zaman için bir piyasası olmuştur. Bunlar çok güzel renkleri Halıdan farklı olarak, eski kilimlerde, bireysel öğeler yer alır. ^ jinal bazı alanlarda uzman olmuşlardır. Uzakdoğu sanatı, eski Mısır ve Mczopotamya antikası, Kolomb öncesi Amerikan sanatı, Afrika sanatı, akla gelebilecek diğer değerli eşya, Fransız ve Avrupa ev eşyası ve antika sanatları ortasında ayakta durmaya çalışırlar. "Sol yaka karesi" antikacıları denen bu es
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear